Uzmanlardan bayram için Osmanlı şerbeti tavsiyesi

Tatlı ihtiyacını gidererek yeme isteğini azaltan çeşit çeşit şerbetler, sıcak bayram günlerinde ikramların baş tacı olmayı bekliyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Yıldız Arslan, bayramda sindirim sorunların en aza indirmek için   Ramazan sonrası geç saatlerde kurulan sofralardan uzak durulması uyarısını yapıyor. Bunun yanında öğün aralarında muhakkak bol meyve ve su tüketilmesi, sebze yemeklerinin sofradan eksik edilmemesi gerektiğini vurgu yapan Arslan, "Eğer bir öğünde çok fazla kaçırdığımızı düşünüyorsak diğer öğünü yoğurt, salata gibi hafif yiyeceklerle geçirmeliyiz. Kesinlikle çok uyumamalı, kısa mesafeler de olsa yürümeye çalışmalıyız. Ağır, yağlı ve ağdalı tatlılarda uzak durmalıyız." diyor.

Geleneksel bayram sofralarında, baklava, hamur işi, sarma ve dolmalar gibi yiyeceklerden alınan kalorilerin, hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle harcanamadığını işaret eden Arslan, alınan bu kalorilerin rahatlıkla kiloya dönüştüğünü dikkat çekiyor. Bu nedenle daha az kalorili ve hafif yiyecekleri tercih etmekte fayda olduğunu hatırlatan Arslan, ağır tatlılar yerine, meyve tatlıları öneriyor.

Unutulmaya yüz tutmuş, Osmanlı şerbetlerinin tatlı ve sıvı ihtiyacını karşılayan mükemmel besinler olduğunu hatırlatan Arslan, böğürtlen, çilek, kızılcık, kayısı, portakal, mandalina, şeftali gül, amber, fulya çiçeği, menekşe, yasemin, keçiboynuzu, dut, gelincik, nar, kuşburnu, üzüm gibi daha onlarcası yapılabilen şerbetlerin, daha az kalorili ve daha hoş aromalı olduğunu kaydetti.

Bu şerbetlerin sürekli yeme isteğini azaltarak mide kapasitesini azalttığını, kilo alım hızını düşürdüğünü de dikkat çeken Arslan, şerbetin faydalarını saymakla bitmediğini belirterek, şöyle dedi: "Hazımsızlığı, huzursuzluğu ve mide kramplarını engeller, kişinin tatlıya karşı isteğini azaltır. Gelin bu bayram biz de misafirlerimize baklava, kadayıf gibi ağır tatlılar yerine meyveli veya sütlü tatlılar ikram edelim. İkramlarımıza hem buz gibi hem de tatlı şerbetler ekleyelim. Böylece hem tatlı isteğimizi karşılamış hem de güzel bir geleneğin devam etmesini sağlamış oluruz."