Rize'deki "usulsüz dinleme" davası

Rize Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 8. duruşmasına, başka bir davadan tutuklu bulunan sanıklardan Bilal Meşe, tutuksuz sanıklardan dönemin istihbarat şube müdürü Mehmet Şevki Meşe, Veli Akçay, Ali Burnaz, Zekai Genç, Şenol Kıroğlu ve Gülbey Kutun katıldı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, tutuklu bulunan Mehmet Ali Albayrak, Türker Ünüvar, Sinan Karabaş, İlhami Dağ ve Mehmet Ali Gavacık ise duruşmaya SEGBİS sistemi ile katıldı.

Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, iddia makamından tevsi tahkikat talepleri olup olmadığını sordu.

Cumhuriyet Savcısı Adem Kara, tevsi ve tahkikat talepleri olduğunu belirterek, sanıkların FETÖ/PDY'nin gizli haberleşme programlarını kullanılıp kullanılmadığının tespitini, sanıklar hakkında FETÖ/PDY yöneticiliği veya üyeliğinin olup olmadığının soruşturulması, suç tarihleri içerisinde FETÖ ile irtibatlarının olup olmadığının araştırılması, tüm sanıklara 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu 7/1 ve 5. maddeleri kapsamında ek savunma hakkının verilmesini istedi.

- Sanık savunmaları

Sanık Veli Akçay, 15 Temmuz sürecinden sonra soruşturma geçirdiğini, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edildiğini, Bylock kullandığı iddiası ile 5 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini, iddia edilen suçları işlemediğini, görevini usulüne uygun olarak yaptığını belirtti.

Dönemin istihbarat şube müdürü sanık Şevki Meşe ise 15 Temmuz sürecinin ardından örgüt üyeliği suçlaması ile gözaltına alındığını 100 gün cezaevinde kaldıktan sonra yapılan incelemede herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını, "Bylock" kullanıcısı olmadığının tespitinin ardından tahliye edildiğini söyledi.

Meşe, Bahsedilen örgüt ile hiç bir ilişkim olmadı. Hayatım boyunca şeffaf yaşadım. Verilen görevleri yerine getirmeye çalıştım." dedi.

Sanık Zekai Genç ise ifadesinde, "Bylock kullandığım iddiası ile 15 Temmuz sonrasında tutuklandım ve daha sonra yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldım. KHK ile meslekten ihraç edildim. Yasa dışı hiçbir iş yapmadım. Sahte evrak tanzim etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum." şeklinde konuştu.

Sanık Ali Burnaz ise 15 Temmuz sürecinin ardından hakkında hiçbir soruşturma açılmadığını ama KHK ile meslekten ihraç edildiğini, ihraç nedeninin bu dava olduğunu düşündüğünü belirtti.

Sanık Gülbey Kutun, bu dosyada adının geçmesinin kendisi için üzüntü verici olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"15 Temmuz sürecinin ardından hakkımda hiçbir soruşturma açılmadı. KHK ile meslekten ihraç edildim. İhraç edilmeme rağmen de herhangi bir soruşturma geçirmedim. Mahkemedeki bu dosya yüzünden ihraç edildiğimi düşünüyorum. Hayatım boyunca bu örgüt ile bağım olmadı. Nişanlım ile yapmış olduğum mahrem görüşmelerimi de delil olsun diye dosyaya sundum. Ben mesleğe geri dönmeyi bekliyorum. Dava devam ettikçe dönemiyorum. Dava uzadıkça ben mağdur oluyorum. Bir an önce beraatımı talep ediyorum."

Sanıkların SEGBİS üzerinden ek savunmalarının alınmasının ardından arıza yaşandı. Yaşanan arızanın ardından SEGBİS ile bağlantı kurulamadı.

Savunmaların ardından mahkeme, sanıkların yurt dışı çıkış yasağının devamına, sanıklardan haklarında 15 Temmuz sonrasında dava açılan kişilerin örgüt üyesi olup olmadığı, Bylock kullanıp kullanmadıklarının tespit tutanağının istenmesine, sanıkların Bylock haberleşme programı kullanıp kullanmadığını Rize İl Emniyet Müdürlüğünden istenmesine, sanıkların FETÖ/PDY ile suç tarihinde irtibatlarının bulunup bulunmadığının tespitine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının "usulsüz dinleme" iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırladığı iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ancak dava hakkında "yetkisizlik" kararı verilerek Rize'ye gönderilmişti.