CHP’li Mengü'den CHP'lilere tepki
Şahin Mengü, Berkin Elvan ve Ethem Sarısülük ailelerine adaylık teklif edilmesine tepki göstererek kendi tutarsızlıklarını değerlendirdi.
ABONE OLCHP ile HDP'nin Berkin Elvan ve Ethem Sarısülük ailelerine adaylık teklif etmesine tepki gösteren CHP’li Mengü, "Bu memlekette 13 bin şehit var. Onlar da ana-baba kuzusuydu. Niye onlardan birisinin anası, babası değil?" diye sordu.
CHP eski Manisa Milletvekili ve Avukat Şahin Mengü'yle CHP'de yaşanan istifaları ve Yunanistan'daki sol koalisyonun seçim zaferini konuştuk. Değerlendirmeleri dikkate değer...
Son aylarda CHP'de 5 vekil ya istifa etti ya da ihraç edildi. CHP'de neler oluyor?
Çok açık söyleyeyim; CHP'de Ercan Cengiz diye bir milletvekili olduğunu bilmiyordum. İstifa ettiği gün öğrendim. Herhalde kürsüye çıkan bir arkadaşımız değildi. O Merkez Parti'ye geçti. Bence daha önemli olan 3 tane ulusalcının, Süheyl Batum'un ihracı, Birgül Ayman Güler'in istifası, her şeye rağmen Emine Ülker Tarhan'ın istifası, bunlar ulusalcı damarları güçlü olan milletvekilleriydi. CHP'de uzun zamandan beri ulusalcıların üstünde bir yoğun baskı var.
BİR TUTARSIZLIK VAR
Bir tasfiye mi var CHP’de?
CHP'de ulusalcıları tasfiye etmeye kimsenin gücü yetmez. Çünkü ana damarı odur. Ama mümkün olduğu kadar susturarak, baskı altına alarak bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bu onun tezahürü. Benim disiplin kuruluna sevk edilmem falan da onun tezahürü.
Kılıçdaroğlu, gözden çıkardıklarının yerine yeni ulusalcı isimleri vitrine koyar mı?
Kimleri getireceğini bilmiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nu tahmin etmek çok zor.
Mevcut CHP yönetiminde bir tutarlılık görüyor musunuz?
Hayır şu anda görmüyorum. Siz eğer Türkiye'deki bütün işsizlere iş bulacağım derken, yahut taşeron işçiliğe karşıyım derken, sizin seçim kazandığınız belediyelerde eğer taşeron işçilik varsa, o belediyelerde işçiler çıkartılıyorsa bir tutarsızlık vardır.
İstifalar sürer mi?
Son yapılan yönetmelik değişikliğiyle 120 kadar milletvekilini Genel Merkez tayin edeceğine göre insanlar çok zor istifa eder. Herkes son dakikaya kadar bekleyecektir.
AVRUPA’DA KIYAMET KOPAR
Kılıçdaroğlu, Yunanistan'da seçimi kazanan Syriza partisi ve lideri Aleksis Çipras için "Bizimle aynı dünya görüşünde" iddiasında bulunda. Gerçekten öyle mi?
Aleksis Çipras, benim gördüğüm kadarıyla çok popülist söylemlerde bulundu. Şimdi Çipras diyor ki: AB'ye olan borçlarımı ödemeyeceğim. İşte herkesin maaşına şu kadar zam yapacağım.
Bir nevi hayal mi sattı?
Çok doğru bir şey söylüyorsunuz. Kulağa hoş gelen her şey doğru demek değildir. Şimdi iktidarda değilsin. Bu borçların nasıl ödeneceği kararını sen vermiyorsun. Senin yerine başkaları bu memleketi yönetiyor. Bir sürü şey söylüyorsun. Bunlar ilk etapta halka çok hoş gelebilir. Ama gerçekleşebilir mi veya gerçekleştirebilir mi?
Gerçekleştirebilir mi?
Söylemleri bana çok popülist geliyor. Avrupa Birliği içine entegre olmuş bir Yunanistan'ın, nasıl olacak da 'Avrupa Birliği'ne olan borçlarımın bir kısmını ödemiyorum' diyeceksin? Bütün Avrupa'da kıyamet kopar.
CHP ‘SOL’ ÖZELLİĞİNİ YİTİRDİ
Peki gerçekten CHP'yle Syriza benzer mi?
Çok benzer tarafımız yok. Bir kere Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonra CHP sol parti olma özelliklerinin hepsini yitirdi. Bir de dünyada sol jargonu değişti.
Yani Yunanistan'daki tutarlı, Türkiye'deki tutarsız mı?
O anlamda demiyorum. Yunanistan'daki de umut ticareti yaptı geldi. Bu umut ticaretinden sonra dediklerinin yarısını yapamazsan büyük bir hayal kırıklığı yaratırsın. Ondan sonra da sol yıllarca bir daha iktidar olmaz.
Ama şimdi Kılıçdaroğlu umudunu Syriza'nın başarısına bağlamış gözüküyor?
Hiçbir siyasi parti umudunu bir başka ülkenin siyasi partisinin başarısına bağlamaz. Her ülkenin kendi özgün şartları vardır.
ADAM 'MARKSİSTİM' DİYOR
Yunanistan'daki sol ile Türkiye'deki sol birbirinden farklı mı?
Görünüşe göre farklı tabii. Adam çıkıyor 'Ben Marksistim' diyor. E sen Marksistim demiyorsun ki. Ben Marksist değilim mesela. Dünyaya soldan bakıyorum ama Marksist değilim. Bir kere siyasette olayın olmasından 10 dakika sonra kalkıp yorum yaparsanız, yanlış yaparsınız.
Kılıçdaroğlu ve diğerleri biraz aceleci mi davrandı?
Hepsi aceleci davrandı. Başbakan da aceleci davrandı. 'Gel kardeşim buraya' falan dedi. Yani neyi davet ediyorsun? Daha dur yahu adam bir yerine otursun. Tabii ya bize benziyor! Hangi kritere göre?
O zaman Syriza'nın başarısının Türkiye'deki sol için de kelebek etkisi oluşturacağı iddiasına katılmıyorsunuz?
Akdeniz ülkelerinde, özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde olan olaylar birbirini etkiler diye düşünülür. Ama her ülkenin şartları birbirinden farklıdır. Yani illa orada bir şey oluyor diye burada iyi olacak anlamına gelmez. Bilmiyoruz zaten daha başarılı olup olamayacağını. 6 ay sonrasını görmek lazım.
Hayal kırıklığı oluşturursa?
Hayal kırıklığı yaratırsa felaket olur.
Olabilir mi?
E olabilir tabii. İlk günkü başlıklara bakarsak dediklerini gerçekleştirmek biraz zor. Biraz erken konuştular.
VAN'DA KATLİAM OLMADI MI?
Charlie Hebdo'nun sözde Ermeni soykırımıyla ilgili karikatürleri de var?
Şimdi yıllarca bu olayı küçümsedik. Birlik olunmadı. İçeride bir karşılıklı çatışma, kıyam olmuştur. Ama iki taraftan da ölenler vardır. Eski Ermeni başbakanın söylediği açıklama var. 'Biz Müslümanları katlettik' diye. Van'da katliam olmadı mı, Adana'da katliam olmadı mı? Tarihten düşmanlık çıkartmamak lazım.
Son yıllarda şunu da gördüm: Kendilerini Türk olarak tarif edenler hep kötü, birileri hep iyi. Beni rahatsız eden bu.
Bir nevi aşağılık kompleksi mi?
Batılılara sempatik gözükmek için birileri bir şey söylüyor. Bakın Türkiye'de birçok insan öldürüldü. Hala daha faili bulunamadı. Onlarla ilgili hiç ses yok. Hrant Dink de ölmesin ama Hrant'ı anma adı altında kalkar da eğer bunu bir Ermeni soykırımıyla yüzleşme haline getirirseniz buna isyan ederim. Ayrıca Hrant Dink'in Ermeni soykırımına bakışı bunlardan çok farklı. 'Bırakın bunları artık' diyen adam.
KANLARINA BASARAK...
CHP ve HDP'nin Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'a ve Ethem Sarısülük'ın abisi Mustafa Sarısülük'e vekillik teklifinde bulunmasına ne diyorsunuz?
Gazetelerde ben de okudum. Bu iki tane çocuğun kanının üstüne basarak siyaset yapmak bana ters geliyor. Doğal ölüm bile acıdır. Bu memlekette benim bildiğim kadarıyla 13 bin tane şehit var. Onlar da ana-baba kuzusuydu. Yani bir sürü insan var. Niye onlardan birisinin anası, babası değil? Ben bu çocukların ana-babaları siyaset yapmasınlar diye söylemiyorum.
'Çalışmalarından faydalanmak için vekil yapılmıyorlar' yorumu yapılıyor?
Bu insanların eğitimini, ihtisas konularını bilmiyorum. Eğer bu sadece ve sadece iki tane ölü çocuğun sırtına basarak siyaset yapmaksa benim ahlak anlayışımla bağdaşmıyor.
Bir nevi istismar mı?
Bir nevi değil istismar o. Yani o çocuğun abisi vardır, doktordur, hukukçudur, mühendistir, sendikacıdır. Tabii bağrımı açarım. Ama onunla beraber şehit düşen çocukların yakınları da ana-babaları da varsa kucağımı açarım.
İş bulamayan şehit yakınları, gaziler var?
İş bulamayanlar var. Daha yeni oldu. Gazilerimizden birinin protez bacağını elinden almaya kalktılar. Popülizm yapmayacaksın. Bu memlekette her türlü şehidin, gazinin, yetimin sorunu varsa ayrımsız hepsi için vardır. Yani benim yetimim, benim gazim iyi; öbürün yetimi kötü. Yok böyle bir şey!
BENİM DEĞERLERİMİ AŞAĞILAYAMAZSIN
Türkiye'de sol kulvarda siyaset yapanlara bir tavsiyeniz var mı?
Bizim anladığımız anlamdaki sol, halkçılık anlayışının hayata geçirilmesidir. Taklit ederek bir yere varamazsınız. Şimdi Avrupa'da eski sol jargonu olan 'düşünce ve ifade özgürlüğü' lafına sağcılar sahip çıktı. Benim kutsal değerlerime saldırmak düşünce ve ifade özgürlüğü, benim ona tepki vermem tu kaka! Aynı işte bu Ermeni soykırımındaki gibi.
Charlie Hebdo karikatürleri gibi?
Şimdi eleştiri başka bir şeydir, terbiyesizlik yapmak başka bir şeydir. Sen şimdi Hz. Muhammed'i veya dince kutsal sayılan başka şeyleri, benim değerlerimi aşağılayamazsın.
Cumhuriyet gazetesinin yaptığını da yanlış buluyorsunuz?
Gayet tabii.