"Türkiye İslamdan dünyaya açılan bir kapıdır"
Dr.Wyatt Wood Small Türkiye'de binlerce kişiye seslendi ve verdiği eğitimlerle özellikle ülkemizin de geçirdiği zor süreçleri değerlendirdi.
ABONE OLAynur Ayaz'ın röportajı
Türkiye'ye daha öncede geldiğini söyleyen NLP'nin dünyaca bilinen ismi Dr.Wyatt Wood Small aslında her şeyin kişinin elinde olduğunu söyleyerek birazda karşılaştığımız tabloların bizlerden kaynaklandığını ve kişinin kendi ile olan çalışmasının sürekli tekrar halinde olması gerektiğini vurguladı. Bizler de sizler için sorularımızı sorduk.
NLP'ye karşı dünyada bir ön yargı var mıdır?
Dünyada birçok şeye karşı önyargı, yargılar mevcuttur. Bunun farklı nedenleri var. Bazı insanlar buna bilimsel bir bakış açısından yaklaşıp herşeyin bilimsel olarak ve kanıtlanması gerektiğini söylüyorlar ki böyle bir kriterleri fizik dahi karşılayamaz, fizik bilimi dahi karşılayamaz. Diğer insanlarda kişisel gelişimi bir tehdit olarak görüyorlar.
Yani birçok insandan da NLP'ye önyargı sözkonusu var diyebiliriz.
Dünya insanlarının son zamanlardaki mutsuzluğunu neye bağlıyorsunuz, kişisel NLP modellemesi ile nasıl davranılacağını öğrenen bir insan mutluluğu yakalar ? Ya da yakalayabilir mi?
- Harika bir soru bu. Bugün dünyadaki en büyük sorunlardan bir tanesi, yoksulluk içinde çabası doğru düzgün beslenme, arınma imkanlarının olmaması. Bu çok kişi için endişe kaynağı, sorun kaynağı. Diğer bir takım insanlarsa yoksulluk içinde olsalar dahi yaşamak istedikleri startlarda değiller. Bir de bir taraftan çok büyük bir şaşa içinde çok lüks gösterişli, şatafatlı yerlerde yaşayan insanlar olduğunu biliyoruz. NLP bir başarı teknolojisi ve insanların emeklerine ulaşmalarını sağlayamayabilir. Kendileriyle ve diğer insanlarla olan iletişimlerini daha etkin kılmalarına yardımcı olabilir. Hayattan ne istediklerini ya da beklentilerinin ne olduğuna dair ve gerçekçi bir sahib olmalarını sağlayabilir. Daha etkin bir şekilde ilişki kurmayı başarabildiklerinde iletişim kurmayı başardıklarında daha fazla arkadaşları olur. Ve bu insanlarlada daha etkin bir seviyede iletişim kurabilirler. Özellikle de iş dünyası bağlamında onlara çok faydalı olabilecek başka bir tarz düşünce bakış açısı geliştirmeyi başarabilirler. Büyük resmi görüp sistemik olarak düşünebilirler. Ve başarı odaklı bìr bakış açısı benimseyip birşeyleri gerçekleştirir ve belli hedeflere ulaşabilirler. Başka insanlar üzerinde nüfus sahibi olabilecek onları etkileyebilecek kişisel bir güç geliştirebilirler. Yani NLP bütün dünyanın sorunlarını çözemez. Ama insanların kendi hayat tarzlarını ve konumlarını eleştirmelerini sağlayacak avantajlar sunabilir. Ve daha mutlu , daha üretken belli bir hayat sahibi olmalarını sağlayabilir.
Eğitim verdiğiniz dünya ülkeleri ile ülkemiz arasında benzerlik ve farklılıkları sorsak size?
- Beş kıtada 30'dan fazla ülkede, dünya çapında eğitimler verdim. Insanlar aslında hiç de sanıldığı gibi birbirinden farklı değiller. Bazıları daha duygusal bazıları ise daha çok zihinsel olarak dünyayı yaşıyorlar. Mesela ben Ingiltere'de eğitim verdiğimde insanlar daha çok beni zihinsel yeteneklerim için takdir ediyor. Ama Türkiye'de Arap ülkelerinde eğitim verdiğimde ise kalbimden, duygularımdan dolayı çok takdir ediyorlar. Avrupa'daki ve İngiltere'deki insanlar daha çok zamana riayet ediyor daha çok geleceğe odaklılar. Türkiye ve Arap dünyasındaki kişilerse daha çok anlık yaşıyorlar. Ve o ana göre hayatlarını devam ettiriyorlar. Hep gecikiyorlar ve hiçbirşey vaktinde başlamıyor. Programlara riayet etmiyorlar. Buda bazen moral bozucu olabiliyor. Ama insanlar her yerde aynı. İnsanlarla açık bir şekilde iletişim kurmanız gerekiyor ve onlara açık bir şekilde kalbinizi açtığınız zaman onlarda size kalplerini açabiliyorlar. Türkiye'de ve Arap ülkelerinde insanlar daha çok bedensel bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlar ve duygularıyla daha çok temastalar. İngiltere ve Avrupada ise insanlar duygularından daha kopuk ve daha uzak olabiliyor öyle yaşayabiliyorlar.
Dünyanın içinde bulunduğu durumdan ülkemize dönecek olursak Türkiye'nin gelecek yıllarında insanlarının değişimi hakkında nasıl bir gözleme sahipsiniz? Neler söylersiniz?
- Hayır, tabiki Türkiye Arap ülkeleri ile aynı değil. Ben Türkiye'yi İslamdan dünyaya açılan bir kapı olarak görüyorum. Çünkü dünya şeriat hukuku tarzında bir yönetimi ve Suudi Arabisten yönetimi tarzında bir hükümeti kabul etmiyor, onaylamıyor. Suudi Arabistan'da kadınlar ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor ve araba kullanamıyor, Türkiye Doğu ve Batı yerlerin aslında ilginç bir birleşimi. Türkiye'de kadınlara saygı duyuluyor. Türkiye seküler, dini bir toplumun aslında bir karması. Arap ülkelerinin çoğu ise genellikle dini yönetilen ülkeler. Türkiye Avrupa Birliğine daha da yakınlaştıkça kültürler arası bir köprü görevini daha fazla yerine getirebilecek. Türkiye henüz mükemmel olmayabilir ama birçok ülkeden daha iyi konumda.
Uzun yıllar çalışmalar, araştırmalar yaptınız dünyanın barış söylemlerinde NLP'nin yaklaşımı nasıl olmalı ve dünya barışı için neler söylemek isterseniz?
- Tabiki dünya barışı herkesin arzuladığı birşey. NLP'de bizim prensiplerimizden bir tanesi başka insanların dünya modellerine de saygı duymaktır. Dünya görüşlerine de saygı duymaktır. Yani mutlaka onların fikirlerine iştirak etmeyebiliriz ama onların hangi görüşlere sahip olduğu hakkında onlara saygı duyarız. Savaşlar birkaç sebepten çıkıyor. Bunlardan bir tanesi ideolojik, insanların politika konusunda hükümetler konusunda, din konusunda başka birçok konudaki fikirleri birbirinden farklı. Ve bunlarda kendi görüşlerini başkalarına dayatmaya çalışıyorlar. Bir de tabiki ekonomik saldırganlık yüzünden de savaşlar çıkabiliyor. Birşeye sahip olma ya da olamama meselesinden. Ve NLP'de bu iki taraf arasında belli bir çözüme ulaşılmasını sağlayacak bir rol oynayarak aracılık yaparak her iki tarafın birbiri ile bir askari müşterek olmasına yardımcı olabilir.
Sizce ideal bir lider modeli nasıl olmalı, neler yapmalı, eylemleri nasıl olmalı?
- Liderlik dediğimiz şey bizi istemediğimiz bir durumdan istediğimiz bir duruma doğru götürebilme becerisidir. Liderlik bugün dünyanın çok gündeminde olan bir konu. Herkesin aslında istediği arzuladığı ama kimseninde nasıl olunacağını bir türlü bilemediği birşey. Liderlikle ilgili bir literatüre baktığımız zaman birkaç özelliğin çıktığını görüyoruz. Bir tanesi bir liderin dünyaya dair daha iyi bir dünyayı oluşturmak üzere bir vizyonu vardır. Hepimizin bir parçası olmak istediği bir dünya. Ve de bu çok açık.
Türkiye önümüzdeki günlerde bir seçime gidecek halkla, siyasetçiler arasında nasıl bir iletişim olmalı ve nasıl bir köprü kurulmalı?
- Dışlayıcı olmaktan ziyade kapsayıcı olmalı. Hepimizin olmak isteyeceği bir kısım değil, hepimizin bir parçası olmak isteyeceği bir dünya vizyonu yaratmalı. Herkesin haklarına riayet etmeli. Saygı duymalı. Ahlaki değerler ve dürüstlük ekseninde olmalı. Hiçkimse ne hükümette ne hiçbir yerde yozlaşma, yolsuzluk istemez. Hükümetlerin bir eşitlikçi, dürüst ve onurlu olması lazım.
İnsanların sabrının azaldığı, hoşgörüsü kalmadığı ve sabırsız olduğu zamanların artışına karşı nasıl tedbirler alınır?
- Sabırsızlık insanların hep acelesi olmasından kaynaklanıyor. Insanların etraflarında gördükleri, yaşadıkları olaylardan dolayı ümitsizliğe, üzüntüye kapılmasından dolayı bu sabırsızlık. Aynı zamanda hükümetlerin de bu olup bitenlere karşı birşey yapmakta yetersiz kaldığını görmekten dolayı yaşadıkları hayal kırıklığı onları bu sabırsız hale getiriyor. Insanlar mutlu olmadığı zaman hayatlarından genellikle hükümeti, politikalarını suçlarlar. Insanların sonuç üreten somut eylemler görmesini sağlamak lazım. Alınacak tedbirler olarak. Ve ona şimdi ihtiyaçları var. Vaadler, başka daha iyi bir dünya hayalleri artık onların işini görmüyor. Hiçbir zaman görmeyeceği o güzel güne dair vaadler ikna etmeye yetmiyor. Somut ve şimdide sonuç üreten çözümler görmek istiyorlar.
Ben Türkiye'nin çok güzel bir ülke olduğunu düşünüyorum. Enerji dolu. Insanlar oldukça iyimser. Ve hem Türkiye'de olmaktan hem de sizlerle olmaktan keyif alıyorum. Birçok Türk dostum var birlikte olmaktan keyif aldığım. Çok zeki ve yaratıcı insanlar. Ve eminim onlarda kendi siyasi gelecekleri hakkında karar verme gücüne kesinlikle sahipler.
Uzman Çevirmen: Didem Bayer