Oflaz: Emperyalist çakallar darbeden vazgeçer mi?
Her kesimden kişinin takdirini kazanmış nadir isimlerden biri olan Lütfü Oflaz Haber7.com'a önemli açıklamalarda bulundu.
ABONE OLSerkan Üstüner / Haber7.com
Lütfü Oflaz: Ankara'da doğdu. İlkokula Konya'da başladı, Gönen'de (Balıkesir) devam etti, Malatya'da bitirdi. Ortaokul ve liseyi Malatya'da okudu. Daha sonra hukuk fakültesinde okudu.
12 EYLÜL'DE İLK YARGILANAN YAZAR
1975 yılında Akbaba mizah dergisinde yazmaya başladı. Ortadoğu, Güneş, Aydınlık, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet gazetelerinde yazar ve Sabah gazete grubunda başyazar olarak çalıştı. 12 Eylül askeri darbesinden sonra yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanan ilk yazar oldu.
Holding medyasındaki yozlaşmaya, çürümeye tekelleşmeye karşı tepki göstererek başyazarlığı bırakıp sine-i medyadan, sine-i millete döndü. Ve bağımsız Leman dergisinde yazmaya başladı. "Bir Mahkum" adlı anı romanıyla Akademi Kitabevi Ödülü'nü aldı. Çeşitli gazetecilik ödülleri de olan Lütfü Oflaz'ın "Sözün Özü" adlı bir şiir kitabı ve "Yazıkatür", "LO", "Vicdanlar İktidara" adlı deneme kitapları ile sohbetlerinden oluşan "Sohbet Vakitleri" adlı bir kitabı var.
İŞKENCELERE DİRENDİ
Lütfü Oflaz kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle de dikkati çekti. Örneğin askeri darbeye karşı ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. Her türlü zulme, sömürüye kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Bu yüzden hapislere atıldı. İşkence gördü. Çok uzun süreler işsiz bıraktırıldı. Bazen de dokuz köyden kovulmak, tek başına kalmak gibi bedeller ödedi. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep.
Lütfü Oflaz, farklı siyasi görüşlere mensup sivil toplum kuruluşları ve aydınlarca 2000 yılındaki seçimlerde "Cumhurbaşkanını Meclis değil millet seçsin, adayımız Lütfü Oflaz" denilerek cumhurbaşkanlığına aday gösterildi.
LÜTFÜ OFLAZ TOPLUMUN HER KESİMİ İÇİN BİR DUAYENDİR
Lütfü Oflaz, ideolojiler üstü, düşünceler üstü bir insan. Her kesimden hayranları var. O, kahhar ekseriyetin ağabeyi. Hepimiz onunla gurur duyuyoruz. Ahmet Kekeç / Star Gazetesi
Lütfü Oflaz, kubbesi çoktan yıkılmış bir hamamın namusunu kurtarmak için çalışanlardandır. Ama inanıyorum ki, çabaları havaya savrulup gitmeyecek. Lütfü Oflaz'ın şahsında geleceğe yönelik umutların kanat çırpışı toplumun yüreğine su serpiyor. Gönüllerin tahtında oturan Lütfü Oflaz, her türlü övgüyü hak ediyor. İlhan Selçuk / Cumhuriyet Gazetesi
YAŞAYAN EFSANE OFLAZ
Nobel’li yazar Orhan Pamuk, komedyen Cem Yılmaz gibi her biri kendi alanında efsane olan yazarlar, sanatçılar, aydınlar için Lütfü Oflaz yaşayan bir efsane. Efsane mizahçı Aziz Nesin'in "Güneşi görmek için göğe bakacaksın, yaşayan efsaneyi görmek için de Lütfü Oflaz'a bakacaksın" dediği gibi Lütfü Oflaz efsane isimlerin gözünde de bir efsane. O efsanelerin efsanesi. Sabah Gazetesi
NAZIM'LA NECİP FAZIL'IN BİLEŞKESİ
Lütfü Oflaz’ı yakından tanımak bahtına sahip olan herkes, vicdan felci geçirmeyen hassas bir adamla konuştuğunu hemen anlıyor. Oflaz, bir derviş gibi yaşıyor. Güçlülerin ve güçlüklerin karşısında geri adım atmıyor. O, yaşayan bir Che… Necip Fazıl'la Nazım Hikmet'in bileşkesi olan Lütfü Oflaz, "Susma, sustukça sıra sana gelecek", "Yılgınlık yok, direniş var" gibi bir çok efsane sloganın da yazarı. Ahmet Can Karahasanoğlu / Vakit Gazetesi
MÜTEVAZİ BİR YAŞAMI SEÇTİ
Lütfü Oflaz'ın insani, vicdani duruşundan çok etkilendik. Güçlülere ve güçlüklere karşı boyun eğmeyen tavrını çok sevdik. Haksızlıklara, zulümlere karşı kalemiyle ve eylemleriyle hep baş kaldırdı. Tek başına kalsa da zalimin karşısında, mazlumun yanındaydı hep. İsteseydi her dönemde önüne serilen dünya nimetlerine teslim olabilir, çok lüks bir yaşam sürebilirdi. Ama o mütevazı bir yaşamı seçti. Lütfü Oflaz, hep gönlümüzün cumhurbaşkanı olarak kalacak. Leman Dergisi
ERDOĞAN: BENİM GÖNLÜMDEKİ CUMHURBAŞKANI OFLAZ'DIR
Lütfü Oflaz’ın cumhurbaşkanı adaylığı toplumda çok geniş bir destek gördü. Hatta bugün Hürriyet’te yazan Ahmet Hakan, o günlerde yönettiği Kanal 7 Haber’de Lütfü Oflaz’ı sivil toplumun cumhurbaşkanı adayı olarak tanıttı. Bakın o günlerde Tayyip Erdoğan, Lütfü Oflaz için ne diyordu: “Lütfü Oflaz benim de gönlümdeki cumhurbaşkanı adayı.” Mahmut Övür / Sabah Gazetesi
OFLAZ'IN NEŞESİNİ TANIMAK
Lütfü Oflaz, sabrı, uzun yılların tecrübesinin verdiği sakin bir güleryüzlülükle havasız günlerimizde bize, yorgunluk bilmeyen atının rüzgârıyla nefes veriyor. O’nu yakından tanımanızı çok isterdim. O’nun gizli bir belge gibi sakladığı ahlakını ve bu ahlakın tutuşturduğu derin neşeyi tanımanızı çok isterdim. Nihat Genç / Odatv
Emin Ç’ın 'Cumhurbaşkanı adayım Lütfü Oflaz' yazısını hatırladınız, biliyorum... Tereddütsüz, benim için de öyleydi... O, ne bir Donkişot, ne bir Robin Hood, ne bir Köroğlu, ne bir Battal Gazi. Belki de, her birinden bir parça. Hakkın ve halkın yolunda, dimdik duran ve savaşan bir beyin ve kalem o. Yalçın Turgut / Akit Gazetesi
Lütfü Oflaz'ın inançları doğrultusunda verdiği mücadeleyi tebrik etmemek mümkün değildir. İnançları dışında tüm dünya nimetlerinden fedakârlıkta bulunmaya kendisini zaten alıştırmıştı. İnandığını yaşamak, söylemek ve yazmaktan vazgeçmedi. Zeki Ceyhan / Milli Gazete
HER KESİMİN HAYRAN OLDUĞU İSİM
"Muhafazakâr Vakit gazetesinde bile düpedüz devrimcilik propagandası yapıyor" diyordu Radyo Sol O'nun için… Evet Lütfü Oflaz'ın muhafazakâr kesimin söylemi en sert olan gazetelerinden olan Vakit'te her hafta görüşlerine başvuruluyor. Muhafazakar kesimin bütün yazarları, aydınları, kanaat önderleri her fırsatta Oflaz'a olan hayranlıklarını dile getiriyorlar. Göksan Göktaş / Aktüel Dergisi
Lütfü Oflaz, yazarlık yaşamında ağır bedeller ödedi. Ama hiçbir zaman yazı macerasındaki onurlu mücadelesinden taviz vermedi.Mehmet Ali Birand / Posta Gazetesi
Lütfü Oflaz'ın yazıları mizahın eleştiri geleneğini sürdüren ve "Kısa çöp uzundan hakkını alacak" dizesini hatırlatan yazılar. Dayanışmanın, paylaşmanın, toplumsal adaletin özlemini yansıtan satırlar. Lütfü Oflaz iyi ki var. Zülfü Livaneli / Vatan Gazetesi
DÜNYANIN TEK YAZIKATÜRİSTİ
Bir tek cümleyle, sayfalarca yazının anlatabileceklerini anlatan bir usta Lütfü Oflaz. Onun “yazıkatür” denilen yazılarını okuduğunuzda, ciltler okumuş kadar olabilirsiniz. O, iki üç fırça darbesiyle ortaya bir resim çıkaran ustalar gibi bir kalem ustası. Doğan Hızlan - Hürriyet Gazetesi
Lütfü Oflaz, çok uzun düşünceleri çok kısa yazılarla anlatabiliyor. O’nun yarattığı bu yazı türüne yazıkatür deniyor. Hıncal Uluç / Sabah Gazetesi
Dünyada pek çok karikatürist var; ama bir tane yazıkatürist var. Bu yazıkatürist Lütfü Oflaz’dır. Hasan Kaçan / Aksiyon Dergisi
Lütfü Oflaz, kalemlerin şövalyesidir. Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit Gazetesi"
Lütfü Oflaz gibi bir değerle oturup hasbihal etmenin zevki hiç şüphesiz dünyada bulunan ender değerlerden biri. Oflaz'la yaptığımız sohbet havasındaki röportajda şunu bir kez daha anlıyoruz ki, Oflaz, enerjisinden ve emperyalizmle mücadeleden zerre yorulmamış. İşte emperyalizm yıkılana kadar mücadeleye devam diyen Oflaz'la yaptığımız röportaj
- Halkın ortak Cumhurbaşkanı adayı olma sürecinizi anlatır mısınız?
2000 yılında en sağdan en sola siyasi fikirlere birbirlerinden çok farklı kesimlerce cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğim zaman, bu aynı zamanda Türkiye’de cumhurbaşkanını halkın seçmesi fikriyle birlikte önerilmişti.
"TAYYİP ERDOĞAN'A NASİP OLDU"
Fakat o dönemin hükümeti cumhurbaşkanını mecliste seçmek istediği için bu öneri gerçekleşmemişti. Fakat Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi fikri zihinlerde yerleşmişti ve nitekim bu Recep Tayyip Erdoğan Bey’e nasip oldu, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Eğer 2000 yılında bu gerçekleşmiş olsaydı bu öneri, halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı biz olacaktık. Şimdi tabi bu halkçı cumhurbaşkanı, yoksul dostu cumhurbaşkanı, fikri özellikle Latin Amerika ülkelerinde de yaygındı. Yine o dönemlerde yoksul dostu emperyalizme karşı olan halkçı siyasetçiler peş peşe Latin Amerika ülkelerinin devlet başkanları cumhurbaşkanları oldular.
LATİN AMERİKADA'DAKİ ANTİEMPERYALİST RÜZGAR
İşte Venezuela’da Chavéz, Bolivia’da Evo Morales, Uruguay’da Jose Mujica, Brezilya’da Dilma Rousseff ve birçok bir sürü Latin Amerika ülkesinin halkçı emperyalizm karşıtı ve yoksul dostu siyasetçisi cumhurbaşkanı oldu.
Dolayısıyla bunlarla bizim aramızda bir bağ kuruldu emperyalizme karşı, bizde o dönemlerde gönüllerin cumhurbaşkanı ilan edilmiştik. Emperyalizme karşı, yoksul dostu cumhurbaşkanlarının veya cumhurbaşkanı adaylarının bir dayanışması doğdu. Buna Küba lideri Castro da dahildi ve o zaman ki İran cumhurbaşkanı Ahmedinejad da dahil oldu ve hatta Latin Amerika ülkeleriyle Ahmedinejad arasında çok güzel bir dayanışma kuruldu.
HALKÇI DEVLET BAŞKANLARI
Şimdi bu dayanışma benimle Latin Amerikalı ülkelerinin cumhurbaşkanları, devlet başkanları arasında da vardı. Nitekim geçen yıl Uruguay Cumhurbaşkanı José Mujica ki, yoksul dostu cumhurbaşkanı olarak tanınır. Dünyada Türkiye’ye gelmişti. Hem yoksul dostu ama aynı zamanda kendisi de yoksul yaşayan ve cumhurbaşkanlığı maaşının bir kısmını yoksullarla paylaşan bir cumhurbaşkanı.
O Türkiye’ye geldiğinde benimle de görüşmek istedi, görüştük. O zaman bana “Dünyadaki yoksul dostları bizimde dostlarımızdır, size bütün dünyadaki başta Latin Amerika olmak üzere, yoksul dostu, emperyalizm karşıtı, halkçı cumhurbaşkanlarının selamlarını getirdim” demişti.
CHAVEZ PETROLLERİ KAMULAŞTIRDI
Venezuela devlet başkanı yine aynı anti emperyalist, yani emperyalizm karşıtı Hugo Chaves, Venezuela’nın başına geçtiği zaman, petrolleri ki Venezuela bugün dünyadaki petrol rezervindeki en büyük rezervlere sahiptir. Yani şu anda Suudi Arabistan’dan daha iyi daha büyük bir petrol rezervine sahip dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülkesi.
Bu ülkenin devlet başkanı olduğu zaman Hugo Chaves, Amerikan şirketleri sömürüyordu bu petrolü ve Amerikan emperyalizmi ile iş birliği yapan Venezuela da ki şirketler sömürüyordu. Chaves bunları kamulaştırdı bu şirketleri bu şirketlerin ve dedi ki bugüne kadar Amerikan işbirlikçisi şirketler Venezuela petrollerini sömürdü , zenginliklerini onlar paylaştı bundan sonra petrollerimizin geliri Venezuela petrollerinin geliri doğrudan doğruya yoksulların olacaktır, halka akıtılacaktır ve nitekim bu petrol şirketlerini kamulaştırdıktan sonra gelirlerini sosyal yardımlar, sosyal konutlar gibi projelerle doğrudan doğruya başta yoksullar olmak üzere halka akıttı.
VENEZUELA'DA DA AYNI OYUN TERTİPLENDİ
- Darbeler emperyalizmin vazgeçemediği en başlıca oyun mu?
Bu tabi ABD nin emperyalizmin, onlarla işbirliği içinde olan şirketlerin hiç işine gelmedi, Chaves’i devirmek için bir darbe yaptılar. Aynı bizim 15 Temmuza benzeyen bir darbe gibi, fakat bu darbe anca 2 gün dayanabildi. Halk sokaklara çıktı, Chaves’in arkasında durdu ve darbeciler bu halkın direnişine dayanamadılar ve yeniden Chaves cumhurbaşkanlığı devlet başkanlığı makamına oturdu. Madura bunun Türkiye’yle bağlantılandırıp bu aklı bir tutmamız gerektiğini de söylemişti.
EMPERYALİST ÇAKALLARIN DARBESİ BİTER Mİ?
Chavez'in ölümünden sonra yerine geçen Nicolas Maduro, Venezuela devlet başkanı olarak birkaç gün önce İstanbul’da ki enerji zirvesine katıldı ve bizimle de görüşmesi oldu. Bu arada ve bu görüşmede Venezuela’da da Tayyip Erdoğan’a 15 temmuzda yapılan darbe benzeri bir darbeyi beklediğini belirtti ve bu bence çok önemliydi ve bu görüşmede de zaten söze ABD emperyalizminin doymak bilmeyen sömürüsüne karşı birlikte direnmeliyiz, birlikte karşı çıkmalıyız, birlikte mücadele etmeliyiz diye girmişti ve bu emperyalist darbelerin bitmeyeceğini o bakımdan her an tetikte olunması gerektiğini zaten hep birlikte değerlendirmiştik.
O bakımdan şunun altını çizmeliyim: Hiç emperyalist çakalların darbesi biter mi?
Maduro’yla, emperyalizmi karşı çıkan ülke liderlerine yoksullardan yana millici ülke liderleri ülkesinden yana, yani emperyalizm iş birlikçisi olmayan önce ülkesinin çıkarlarını düşünen millici, emperyalizm karşıtı, yoksul dostu, halkçı liderlere karşı darbelerin bitmeyeceğini, biri başarısız olsa bile bir başkasına girişeceklerini bu görüşme sırasında değerlendirdik.
ERDOĞAN EMPERYALİZM KARŞITI CUMHURBAŞKANI
Sizin enerji konferansıyla ilgili görüşünüzü almak açısından soruyorum bu bir yandan emperyalist karşıtı petrol üzerinden veya emperyalist yaklaşımları üzerinden dünyaya hakimiyet kurmak isteyen bu gruba karşı bir rest miydi bu buluşma bir yandan böyle gibi algılandı?
Şimdi tabi Venezuela demek en büyük petrol rezervine sahip ülkesi, Rusya da öyle. Enerji dediğiniz zaman petrol ilk akla gelen. Zaten bu enerji zirvesinde katılanlara bakın Venezuela, Rusya, hepsi dünyanın en önde gelen petrol ülkeleri. Onları birleştiren şeyler: Birincisi emperyalizm karşıtı olmaları, iki yoksul dostu olmaları, 3 halkçı politikaları izlemeleri.
Sonuçta Tayyip Erdoğan da Amerikan emperyalizmine, yani daha doğrusu ABD’ye ve AB’ye onların emperyalist girişimlerine onların emperyalist düşüncelerine karşı bir tavır geliştiriyor yani diyor ki “Dünya 5’ten büyüktür” dünyadaki yani dünyanın bir avuç azınlık ülke tarafından sömürülmesine karşı çıkıyor. Dolayısıyla Tayyip Beyle de onları birleştiren çok şey var çünkü sonuçta aynı saftalar. (Tayyip bey bir sosyalist değil emperyalist karşıtı) zaten onları birleştiren şey bütün bu şeyler emperyalizm karşıtı olmaları yoksullardan yana halkçı politikaları izlemeleri işte bizde de zaten Venezuela da ben bunu bilmiyordum mesela bana Nicolas Maduro söyledi TOKİ orda konutlar yapmış Venezuela da sosyal konutlar yapmış bir iş birliği yapılmış (geçen senede Tayyip beyin Venezuela ziyaretinde o konutları ziyaret etmişti) yani ben onu mesela kaçırmışım dolayısıyla böyle bir iş birliğini hatırlatmak adına söyledim.
Uruguay Cumhurbaşkanı Jose Mujica ile Lütfü Oflaz İstanbul'da buluşup görüşmüştü.
-
murat 8 yıl önce Şikayet EtKahhar ekseriyet olmaz HAŞA,KAHİR ekseriyetin olurBeğen Toplam 1 beğeni
-
osman 8 yıl önce Şikayet Etmuhteremi akitten tanırım mükemmel yazar taktir ettigim insandırBeğen Toplam 5 beğeni
-
Erzincalı 8 yıl önce Şikayet EtGüzel abimiz varolasın.Keşke her muhalif senin gibi güzel yürekli olsa, Eyvallah.Beğen Toplam 14 beğeni
-
misafir-1 8 yıl önce Şikayet Etyazıyı hazırlayanları tebrik ediyorum. güzel bir yazı olmuş. Adama hakkını teslim etmeye çalışmışlar.Beğen Toplam 10 beğeni