Şarkıcıların yüzde doksanı ikiyüzlü, riyakâr

Müzik piyasasına onlarca isim kazandıran ünlü prodüktör İskender Ulus, 'sanatçıyım' diyenleri yerden yere vurdu. 'Maneviyatı kaybettiler' dediği sanatçıları 'nankörlükle' suçladı

ABONE OL
GİRİŞ 13.05.2011 11:25 GÜNCELLEME 13.05.2011 11:25 RÖPORTAJ
Şarkıcıların yüzde doksanı ikiyüzlü, riyakâr
Şarkıcıların yüzde doksanı ikiyüzlü, riyakâr

Nursel Tozkoporan'ın röportajı

THY’nin 139. hattı olan İstanbul-Malaga arasındaki ilk uçuşta ben de vardım…
Uçak kalktıktan yaklaşık bir saat sonra gayri ihtiyari arkama döndüm.
Bir de ne göreyim…
Oldukça kilolu, saçları uzun ve kıvır kıvır bir adam yerde bağdaş kurmuş oturuyor. Önünde soda şişesi, bardağı, yiyecekleri… Bulunduğu yer acil güvenlik kapısı olduğu için mesafede oldukça müsait. Bir yandan da sanatçı Sinan Özenle tatlı tatlı sohbet ediyor… Dayanamadım “Bu ne keyif böyle” diye sohbetlerine daldım. O keyifli adam “Beni tanımadın değil mi, ben İskender Ulus” dedi…
Ağzım açık kaldı. İnsan bu kadar mı değişir, bu kadar mı kilo alır! Bambaşka bir İskender Ulus gördüm… İlk sorum “bir rahatsızlığın yok değil mi?” oldu. Çok şükür yokmuş…
Birçok ismi müzik sektörüne kazandırmış bir isim İskender Ulus…
Zara, Orhan Hakalmaz, Doğuş, İbrahim Erkal, Gökhan Tepe ilk aklıma gelen isimler…
Ama son dönemlerde albüm yapmaktan imtina ediyor… Müzik Sektörünün adını koyuyorum diyor; Nankör Sektör…  Sanatçılarından büyük paralar kazanırken paranın esiri olmamalarını istediğini ama sözünü dinletemediğini de ekliyor…
Ve artık kültürel projelere yöneldiğini söylüyor. THY isteği üzerine 7 bölgemiz ile ilgili bir albüm yapıyor: “THY sadece yolcu değil, kültürümüzü de uçuracak”
Diğer taraftan TRT’nin müzik ve belgesel arşivini halka açıyorlar. Artık Türkiye’nin hafızası tüm dünyaya yayılmış olacak.

BEKÂRLIK DÜZENSİZLİK GETİRDİ

Çok kilo almışsınız. Bekârlığın sefasından mı, cefasından mı?
Bekârlık düzensizlik meydana getirdi. Düzensizlikte de insanlar abur cubur şeyler yer ve dolayısıyla benim gibi genişlerler.

Ne kadar kilo aldınız?
20 kilo fazlalığım var.

Peki, evlilik hayatı bitti mi tamamen?
O konulara girmiyorum. O benim için girilmemesi gereken bir konu.

Özel hayatınızı konuşamayacak mıyız yani?
Hiç bu konulara girdirmiyorum.

Tamam, tamam öfkelenmeyin, hemen konuyu değiştiriyorum… Siz birçok ismi müzik sektörüne kazandırdınız, çok ciddi albümler yaptınız. Ama son dönemlerde İskender Ulus’u bir albüm çalışmasında görmüyoruz. Artık popüler albüm yapma devri bitti mi?
Bu devir hiçbir zaman bitmez.

PARA HEPSİNİ BOZDU

O zaman siz neden yapmıyorsunuz?
Dört yıldır hiçbir şarkıcı ile çalışmıyorum. Daha önce de popüler şarkıcıları Türk müzik sektörüne kazandırırken, aslında bu kültüre hizmet eden projeler de yapıyordum. Bunun en büyük örneği; 81 il 81 CD türküler ile Türkiye. İkincisi; 120 CD’lik İslam Musikisi külliyatıdır. 1980 yılından beri, aradan 30 yıl geçmiş hep birilerini meşhur ettim, birilerini star yaptım, hep müzisyenlerle çalıştım müziği bilmeyenlerle hiçbir zaman çalışmadım çok insanı müzik sektörüne kazandırdım. Bu insanların müzik sektörüne girdikten sonra müzik ile ilgili, kültür ile ilgili her türlü olaydan koptuklarını ve tamamen paraya taptıklarını gördüm. Yani para hepsini bozdu.

İstisnası yok mu?
Hepsi için geçerli. Kimisi hatadan kimisi hileden. Kimisi hata yaptı bozulmak istemese de çevresi bozdu onu. Kimisi de hile yaptı seni beni kandırdı. Oraya gelene kadar basamak olarak kullandı. Kullandıktan sonra da tanımadı kimseyi. Bizim gibi duygusal prodüktörler için üzücü bir durum. Dedim ki; maddiyat kazanacaksınız eyvallah size yatırım yapıyoruz ama siz maneviyat olarak bu topluma ne vereceksiniz? Sanat olarak, giyim olarak, insan olarak, duruş olarak ne vereceksiniz?

ŞİRKETTE YATIP KALKIYORUM, BİR KURUŞ MAL VARLIĞIM YOK

Elbette çıkartıyorsunuz 50 bin kişiyi hop oturtup hop kaldırıyorsunuz bu gençler sizden ne alacak. Dün tanınmayan bu simalar gençlerimizi doğru mesajlar vermemeye başladılar ben de bu işi bıraktım. Benim asıl gönlümde yatan iş, riyasız hizmet. Bugün şirkette yatıp kalkıyorum, bir kuruş mal varlığım yok, dün de yoktu.

Sanatçılarınızdan beklentileriniz neydi?
Ben net söylemişimdir;” arkadaşlar dün sizin birinizi bardan aldım, birinizi üniversiteden aldım, birinizi sokaktan aldım, birinizi bilmem nereden aldım. Hepinizin geldiği yer müzisyenlik adına popüler olmayan yerlerdi. Lütfen büyük paralar kazanırken paranın esiri olmayın. Bu halka maneviyatla ilgili doğru dürüst yaşam tarzınızı sunun. Benim istediğim buydu. Olmadı. Bunu beceremediler.

ŞARKICILARIN YÜZDE DOKSANI İKİYÜZLÜ, RİYAKÂR

Peki, onlar ne yaptılar? 
Tamamen maneviyatlarından koptular. Yani perdenin önünde benim halkım maneviyatı sever onu kullanayım, perdenin arkasında istediğimi yapayım. Bu riyakârlıktır, iki yüzlülüktür. Bu şarkıcıların yüzde doksanında var.

MÜZİK SEKTÖRÜ NANKÖR SEKTÖR

Müzik sektörü nankör müdür?
Adını koyuyorum nankör sektör. Herkes mesleğinden aldığını başka yerlere yatırıyor. Sen mesleğine hizmet etmezsen mesleğin de sana hizmet etmez. Nankörlük yapar. Biri gidiyor biri geliyor. Neden eskiler gibi gerçek anlamda sanatçılar yetişmiyor bu ülkede. Çünkü bir belediye tutuyor bir şarkıcıya bir buçuk iki saate 50 bin 100 bin lira para ödüyor. Bunu da yargılıyorum.

KÜLTÜR FESTİVALLERİNİ ŞARKICI FESTİVALİNE ÇEVİRDİLER

Aaa… Neden?
Rakamlar çok yüksek. Bu ülkede 500 lira 700 lira ile insanlar doymazken bir şarkıcıya 50 bin lira 100 bin lira verilmesini kınıyorum. Kültür festivallerini şarkıcı festivaline çevirdiler. Festival olmasa kıyameti koparıyorlar Başbakan’a kadar ulaşıyorlar. Ülkemizin bu yalakalıktan kurtulması lazım. Şimdiki şarkıcılar 40 milyarı beğenmiyor. Ben diyorum ki Allah’tan korkun. Sen dün şöhret olmadan önce kaç sene çalışıyordun o 40 milyara. Köle oluyordun. Bu mu insanlık? Hayır, insanlık değil bunların yaptığı, riyakârlık

Prodüktör olduğunuza pişman mısınız?
Değilim. Allah bunu lütfetmiş bu lütuftan hizmet ettiğim çok yerler oldu. Okullar, camiler yaptırıldı. Çocuklar okutuldu ve hala da devam edilmekte… Maneviyattır insanları diri tutan, maneviyattır insanları özgür tutan. Her insanın başına bir bekçi tutamazsınız, her insanın başına bir polis tutamazsınız. Ama insanın polisi ve bekçisi kendi içerisindeyse,  Allah içinse o insandan korkmayın. Ben kendim için konuşuyorum. İştir kişinin aynası lafa bakılmaz.

MÜZİK SEKTÖRÜNDE PRODÜKTÖR YOK Kİ

Peki, hiç prodüktörlerin yanlışları olmadı mı?
Müzik sektöründe prodüktör yok ki… 2–3 tane prodüktör var diğerleri hiçbir zaman prodüktör olmamışlar ki. Şarkıcıya veriyorlar parayı, aranjöre veriyorlar parayı yap getir dağıtalım. Böyle bir sektör yok. Dünyada milyar dolarlık sektör bizim ülkemizde 50 milyon. Kültür sektörüne kimse bakmıyor. Müzik bir kültürdür kardeşim. Bir takım sanatçılar kültür sanatçısı olarak çıkıyor sonra eğlencenin ortasında kaybolup gidiyor. Bunlar şikâyet değil bunlar gerçekler. Türkiye’de müzik sektörü diye bir sektör yok kardeşim.
 
TÜRKİYE’DE SANATÇI BİR ELİN PARMAKLARINI GEÇMEZ

Sanatçılar “müzik sektörü batıyor” diye şikâyet ediyorlar. Haklılar mı?
Ne yatırmışlar da neyi şikâyet ediyorlar. Türkiye’de sanatçı bir elin parmaklarını geçmez. Onlara sanatçı diyemem. Kimse kusura bakmasın.

BANA DİNCİ MİNCİ NE DERSELER UMURUMDA DEĞİL

Siz ne diyorsunuz onlara?
Şarkıcı. Bazıları şarkıcı bile değil. Bazılarının sesleri güzel, şarkıcılık yapıyor. Niye Ahmet’in, Mehmet’in türkülerini, şarkılarını alıp okuyorlar, lay lay lom iki kıvırıyorlar şarkı okuyorlar. Ahmet ölmüş gitmiş oradan bir lira para kazanamamış o şarkının üzerinden her gittiği yerde para kazanıyor. Bazıları şarkıcı bile değil, sesi yok fiziği güzel sergile sergileyebildiğin kadar. Son dönemde yapmış olduğum bir tespit var bunun altını çizerek söylüyorum; bizim bütün işlemlerimizi, bütün öğrenimlerimizi Allah vermiyor mu? Elhamdulillahi rabbil alemin değil mi? Alemleri terbiye eden Allah değil mi? Bana dinci minci ne derseler umurumda değil. Bismillahirrahmanirrahim diye başlıyoruz. Ne demek esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla. Burada Allah bize mesaj veriyor” kulum esirge, bağışla, merhamet et, koruyup kolla” diyor eğitiyor bizi Allah. Ondan sonra da Elhamdulillahi rabbil alemin. Birbirimizi Allah için terbiye edeceğiz.

SANATÇI SANATINI SERGİLEDİĞİ MÜDDETÇE SANATÇIDIR

Biz ne yapıyoruz? Vücudumuzu sergiliyoruz, paramız varsa paramızı sergiliyoruz, dünyalık ne varsa onu sergiliyoruz, onlarla övünüyoruz. Hayır kardeşim. Sanatçı sanatını sergilediği müddetçe sanatçıdır. Ben şöyle bir şeyden tefekkür ettim kendi kendime; Rabbil alemin olan Allah diyor ki;” bütün nereye bakarsınız benim eserimi, benim ayetimi görürsünüz.” Görmüyor musunuz? İdrak etmiyor musunuz?  O görsellik Allah’ın sanatıdır. Çiçek de, hayvan da, insan da, taş da, toprak da, güneş de ay da… Allah hep sanatını yansıtmış. Bak Allah sanatını teşhir etmiş. Onun için diyor ki Allah’ı bulun. Bizimkiler ne yapıyor. Göğsü varsa göğsünü, af edersiniz poposunu, vücudunu teşhir ediyorlar. Şimdi nerede sanat. Nerede Münir Nurettin Selçuk, nerede Âşık Daimi…

Mesleğinizden nefret ettiğinizi hatta tiksindiğinizi görüyorum...
Yok. Ben mesleğimden tiksinmem. Ben mesleğimi doğru yerlere kanalize ediyorum.

THY SADECE YOLCU UÇURMUYOR, KÜLTÜRÜNÜ DE UÇURUYOR

Evet, son dönemlerde daha çok kültürel projelerle uğraşıyorsunuz. Devletin iki büyük kurumu THY VE TRT ile ortaklaşa projeleriniz var… Biraz da bu projelerden bahsedelim…
Türk Hava Yollarından aradılar “biz yedi bölgemizle ilgili bir albüm yapmak istiyoruz ve 7 bölgemizi bir CD içerisinde toplayıp müşterilerimize vermek istiyoruz” dediler. Biz de çok şık, çok ince, çok narin Türkiye’nin en popüler türkülerini 7 bölgesini Türk halk kültürü ile ilgili stüdyoda sanatçılarımızla, bu işe emek vermiş gerçek sanatçılarımızla, popüler olmayan sanatçılarımızla güzel bir şekilde organize ettik, şu anda onu hazırlıyoruz.

Bu görüşmeyi THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ile mi yaptınız?
Hamdi Bey direkt kendisi aradı beni zaten.

Bu projenin fikir babası Hamdi Topçu mu?
Evet…”Dünyanın her yerine uçuyoruz, biz kendi kültürümüze, değerimize yatırım yapmalıyız ve bu değeri de doğru sunan insanlarla çalışmalıyız” dedi. Gerçekten de müthiş bir albüm hazırlıyoruz. İkincisi Ahmet Özhan ve Emel Sayın ile Üsküp’te, Yunanistan’da, Türkiye’de ve Priştine’de Türk Hava Yolları ile 4 konser verdik. İlgi çok büyüktü… Dolayısıyla Türk Hava Yolları sadece yolcu uçurmuyor, kültürünü de uçuruyor.

Peki, bu dört ülkeyi seçmenizin nedeni nedir? 
Hamdi Bey öncelik olarak Balkanları seçti. Çünkü oralara uçuşlar var ve oralarda büyük bir ilgi göreceğine ve bu kültürün oralarda çok özlendiğine şahit olmuş kendisi.
Bugün popüler şarkıcıyı nereye götürürsen götür popülerdir. Los Angeles’da bizim popüler şarkıcılarımız da konser verdi. Funda Dündar Los Angeles’da daha önce organizatörlük yapmış. Diyor ki ben Emel Hanım kadar orayı dolduran başka bir popüler sanatçı görmedim. Demek ki bu kültürü taşırsan onun da alıcısı bulunuyor. Biz taşımadığımız için bizim kültürümüz dünyada yabancılaşıyor. Biz taşımaya niyetliyiz Allah’ın izni ile.

PROJENİN ADI TÜRKİYE’NİN HAFIZASI

Şimdi gelelim TRT arşivleri ile ilgili bir projenize.
O müthiş bir proje. O Türkiye’nin hafızası.

Projenin adı Türkiye’nin Hafızası mı?
Evet. Çünkü orada belgeseller ve geçmişimiz var. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin Bey arşivin neden saklı tutulduğunu sorgulamış.”Bu kültür neden burada yatıyor. Bunu halka arz edelim en azından arşivlensin. Çeşitli firmalara duyuru yaptılar bunun içerisinde biz de vardık. İhaleye girdik ihalede Kalan Müzik ve Ulus Müziği uygun gördüler.

Kalan müzik ile beraber mi çalışıyorsunuz?
Hayır… Kalan müzik ayrı bir şey yapıyor Ulus müzik ayrı bir şey yapıyor.

TRT arşivleri derken neyi kastediyorsunuz?
Türk sanat müziğini, geçmişte orada eser yapmış, albüm yapmış bütün sanatçıları popüler olan olmayan gerçek o zamanki kayıtlarını… Ayrıca TRT’nin yeni sanatçılarının da kayıtlarını kayıt altına alıp onları da piyasaya arz ediyoruz.

Bestekârlar olarak mı, sanatçılar olarak mı?
Hepsi var. Çok geniş bir proje. Bestekârlar serisi, solistler serisi, Türk Halk Müziği serisi, Tasavvuf Müziği serisi, çok sesli çocuk korosu, taş plak serisi, mum plak serisi olarak.

Mum plak serisi mi?
Mum plak varmış taş plaktan önce. Ona kayıt alınırmış. Ben bile yeni öğrendim.

Mum plak kayıtları da duruyor mu hala?
Gördüm hepsini, duruyorlar. Mum plaklar 40’lar ve 50’lerden önceki kayıtlar.
Bir de belgeseller var. Kuzine sobanın öyküsünü çıkarttım mesela… Bizim çocuklarımız Kuzine sobasının ne olduğun bilmiyorlar. Ama Kuzine sobasının öyküsünü TRT yapmış. Bir diğeri Asya’nın Kandilleri. 13 bölümlük belgesel. 13 tane bilim adamımızı, İslam’ın bilim adamlarını Ali Kuşcu’sundan Ahmet Yesevi’sine kadar onların belgeselleri. TRT bunları yayınlıyor ama yayınlanan arşivde kalıyor. TRT bizimle beraber piyasaya üstelik dünyanın her tarafına pazarlıyor. Artık her evde bir arşiv olacak. Bu bizim hafızamız işte. Bizim insanlığımızın, bizim Anadolumuzun, bizim geçmişimizin hafızası TRT’dir. TRT Genel Müdürü’ne bunun için binlerce teşekkür ediyorum.

Talep var mı?
Talep de çok iyi. Satışlarımız da çok iyi. Allah’a binlerce şükürler olsun. Bu tür projeler iki yılda iki buçuk yılda oturur. Bir CD kütüphanesi yaptım müthiş bir şey.

Şimdi siz geçmişte popüler albümler yaptınız ve paralar kazandınız. Bu projelerden de kazanabilecek misiniz?
Tabi ki olacak. Amme hizmeti yapmıyoruz ama önce yatıracaksın sonra bekleyeceksin. Bir şarkıcıya diyorlar daha dün çıktı hemen meşhur oldu. Oysa ben o şarkıcıya 500 milyar ile 1 trilyon arası yatırım yapıyorum. Şimdi biz 40 tane şarkıcıya albüm yapmışız bunların içerisinden 20 tanesini tutturmuşuz, 20 tanesinin parası nereden gelecek. Bu bir yatırım meselesidir. Bu da öyle. Ben şimdi TRT’nin bu işine iki sene boyunca yatırım yaptım. 220 CD çıkarttık şimdi bu saatten sonra kütüphaneler alıyor. 444 30 35 diye de bir hat kurduk oradan direkt kütüphaneler satın alacak. Yani bu bir gönül işi hem de keyif işi. Ben çok keyif alıyorum.

YENİ İSİMLERE BİRŞEY YAPMAK İSTEMİYORUM

Peki, tekrar yeni isimler çıkartmayı düşünüyor musunuz?
Yeni isimler değil de, benim vazgeçemediğim sanatçılarla çalışmak istiyorum. Yeniler çok zor. Bir yere getiriyorsun hemen şımarıyorlar, kendilerinden geçiyorlar. Ama eskiler kendilerini ispatlamış, rüştünü ispatlamış, işin her yönünü biliyor, oturmuş, bu seni rahatlatıyor. Yeniler çok yoruyor bizi. Yenilere bir şey yapmak istemiyorum.

MUHSİN YAZICIOĞLU ALBÜMÜ YAPTIK

Eskilerden kime düşünüyorsunuz şu anda albüm yapmayı?
Emel Sayın Hanım’a şu anda başladık. Muhsin Yazıcıoğlu albümü nü yaptık bitti. Kendi şiirlerini 12 tane insan yorumladı. Uğur Işılak, İkbal Gülpınar, Bedirhan Gökçe, Yavuz Bülent Bakiler, kendi sesinden ‘üşüyorum’,  Serdar Uygun gibi isimler okudu.

Eşi de okudu mu şiirlerinden?
Yok. Eşi bize çok destek oldu. Onun bir şiir kitabı çıkartma niyeti varmış. Biz şiirlerin okunanların haricini de kitap halinde o CD’ye koyduk.

Hem CD hem de kitap mı olacak?
Evet. Ben şunu söyleyeyim. Bu insanı Türkiye tanımamış. Müthiş bir halk dostuymuş. Şiirlerini okuyunca, dinleyince insan anlıyor. İnsan bazen kendisini anlatamaz ya O’da kendisini anlatamamış Türkiye’ye.

Kaç şiiri var?
13 biz okuduk. 30 tane de öyle var.  45 falan şiir var.

DOĞUŞ’A BİR ŞANS VERMEK İSTİYORUM

Bunların dışında başka sanatçı var mı?
Doğuş var. Doğuş benim manevi evladım. 8 yıldır benden ayrı. Dedi ki “babacığım senin laflarını dinlemedim bir boşluğa düştüm beni tekrar ele alır mısın?” Bunu diyen insan eğer bir de manevi oğlunsa başka bir şey bekleyemezsin. Ben onun şu anda bir albümünü çıkarıyorum, O’na bir şans vermek istiyorum.

Doğuş’un ilk çıkışı Ulus’tan mı oldu?
Tabi.

Ondan sonra sizi terk mi etti?
Terk etmedi. Sözleşmesi bitti, başka firma ile anlaştı. İstikrarlı davranmadı. “Kiminle çalışırsan çalış istikrarlı ol oğlum” dedim. Şimdi de geldi dedi ki babacığım lütfen beni bir daha ele al dedi. Doğuş’uma bir güzellik yapmak istiyorum. Bu bir gönül borcu.

SANATÇILARIMDAN ÖZELLİKLE BİRKAÇ KİŞİYE ÇOK KIRGINIM

Sanatçılarınıza karşı bir kırgınlığınız var mı?
Var tabi. Birkaç kişiye özellikle çok kırgınım. Çok kırdılar beni. Hiçbir zaman varlığımla övünmedim. Yaptığımla da övünmedim. Eserlerimle övündüm. Ama o eserlerle şarkıcılık peşine düştükleri için üzüldüm. Oysa onların birkaç tanesi sanatçı olma yolunda çok önemli insanlardı. Fakat dediğim gibi para bozdu onları, döneceklerdir. Çünkü iyi insanlar. Mutlaka insan aslına rücu eder. Hata yaptıklarına inanıyorum. İnşallah sanatçılığa dönerler, şarkıcılığa değil.

Bir gün geri dönerlerse affeder misiniz?
Başımın üzerinde yerleri var. Bismillahirrahmanirrahim, biz Allah’tan öğreniyoruz bunu. Esirgemek ve bağışlamak Allah’ın şanındandır. Allah diyor ki; kulum ne kadar bağışlarsa ben de onu o kadar bağışlarım. Hiç kimseye kırgınlığım ve incinmişliğim o konuda olamaz.

HAKKIMI HELAL EDİYORUM

Hakkınızı helal ediyor musunuz?
Tabii ki… Bir insanı sevmişsiniz maddi bir şeyler paylaşmışsınız manevi bir şeyler paylaşmışsınız… Bu günden affedeyim ki hesap gününde girdaba girmeyim, o yük bende kalmasın. Gerçekten madde maneviyatın taşıyıcısıdır. Bizi ayakta tutun   içimizdeki nefes. Aldık nefesi veremedik bitti gitti işte. Bunu taşıyan maneviyatı istiyorum.

Haber 7

YORUMLAR 2
  • abdullah konak 13 yıl önce Şikayet Et
    gonlunuze saglik. sizin gibi 10 produktorumuz olsaydi su an kultur caginida yasardik san atin.. san at musuki nerdeyse yok olma durumunda kalmazdi kesinlikle ... memleket arabesk e teslim edilmezdi... sanat adina....Tesekkurler size .. gecikmiste olsa...gonlunuze saglik yar ve yardimciniz olsun Allah ...
    Cevapla
  • Bahadır Bosnevi 13 yıl önce Şikayet Et
    boş bir yazı. yazı boş başlık boş içeriği sıkılmadan okudum onca uzun bir yazı ama boş bence hayli boş... Bir ik isatırda verilebilecek bir açıklama için bu kadar söz israfına gerek yoktur. Çok boş bir yazı... haber değeri ise asla taşımıyor besbelli.
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR