Sancaktar Hocayı ağlatan namaz
Yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu mülkiyetinde kalan ve 1912'de İtalyanların işgal ettiği Rodos adasında yaşayan Müslümanlar bir ilke şahit oldu...
ABONE OLNursel Tozkoporan'ın röportajı
Bu bayram rotamı Rodos’a çevirdim…
Hazır vizen var, git bir ata toprağını ziyaret et dedim kendi kendime…
Marmaris’e geldim… Buradan tam bir saat sürüyor Rodos…
Normal yurt dışına gider gibi pasaport kontrolü için kuyruğa girdim. Bir yazı gördüm duvara asılı. ‘KKTC ye giriş çıkış yapanların seyahatlerini iptal etmeleri tavsiye edilir’ …KKTC vatandaşı olanlar demiyor, oraya günü birlik dahi olsa giriş çıkış yapanlar Rodos’a giremiyor…
Allah Allah dedim… O zaman Güney Kıbrıs’a giriş çıkış yapanlarda Türkiye’ye gelmesinler diye düşünmedim değil ama demokrat ve özgürlükçü bir düşünce yapısına bu uymaz…
Öfkelendim… Eyvah dedim tatil böyle sinir harbi ile başladı, umarım devamı böyle gelmez…
Adaya inip minareleri görünce bambaşka bir ruh haline büründüm…
Osmanlıyı hissettim…
Kanuni Sultan Süleyman’ı bir kez daha rahmetle andım…
Ve benim koptuğum an, gözyaşlarımı tutamadığım an Rodos ta Bayram sabahı ve Bayram namazı…
Bir gün önce müze olarak gezilmesine izin verilen Süleymaniye Cami’inin avlusu Müslümanlarla doldu…
Cami yolu Mersin ağacının yaprakları ile süslendi…
Herkes kadınlı çocuklu bayramlıklarını giymiş, hatta kadınlar makyajlarını yapmış, başlarında iğne oyalı mevlit başörtüleriyle geldiler… Üşenmedim saydım, benimle beraber kadın cemaat 49 kişi idi. Erkeklerde yaklaşık 300 kişi vardı…
Fakat bayram namazını kadınlardan benden başka kimse kılmadı… Sadece dinlediler…
Artık etrafı izleme, takip etme modundaydım…
Sonrasında hemen caminin yanında bulunan Ahmet Ağa Kütüphanesine bayramlaşmaya geçildi.
O coşkuyu ben de hissettim…
Bayramlaşıp çıkanlara kurabiye ve meyve suyu ikram edildi…
Ben de bu ritüelin içinde buldum kendimi… Bayramlaştığım kadınlardan biri ile sohbete daldım…Kanal7 de çalıştığımı söyleyince bana daha bir yakınlık gösterdi. Ramazan boyunca kanalın ramazan programlarını takip ettiklerini ve dini birçok bilgiyi ekrandan öğrendiklerini söyledi. Müslüman’ız ama dini hiçbir bilgimiz yok dedi. “Ada’da Rumlarla sorun yaşıyor musunuz?” diye sordum… Cevabı çok anlamlıydı ‘Gerek Rum halkının gerekse Türk halkının birbirleriyle sorunları yok, ne zamanki siyasiler ortamı geriyorlar, o zaman ister istemez bir soğukluk oluyor” dedi.
Öğrendim ki vazifelerimiz çok büyük, buraları ihmal etmememiz gerekiyor…
Müftü vekili İsmail Çakıroğlu ile sohbet etmek istedim ama bir türlü konuşmakta karar veremedi. Rodos’taki Müslüman Türklerin hayatını merak ettim, öğrenmek istedim…
Öğlen namazı için İbrahim paşa camiine gittim. Cami müezzini ve imam vekili Mustafa Sancaktar hoca ile karşılaştım… Cemaati yoktu.
Yine benim gibi Türkiye’den gelen iki beyefendi ile imama uyduk…
Namaz sonrası hocayla camide oturduk, bol bol sohbet ettik… Kendisi 70 yaşında doğma büyüme Rodoslu Türk…
17 senedir İbrahim paşa camiinde görevli…
Öğrendim ki adada ilk defa bu bayram iki camide bayram namazı kılınmış. Mustafa Sancaktar hocanın değmeyin keyfine…
Üç saatliğine de olsa Süleymaniye camiinin ibadete açılmasını görmek onu çok duygulandırmış olmalı ki anlatırken gözyaşları tutamadı.
Cemaatin yokluğundan şikâyetçi Sancaktar Hoca…
Tavsiyem bir tatil planınızı Rodos’a yapın… İbrahim paşa camiine gidin ve Sancaktar Hocaya cemaat olun….
İbrahim paşa Cami müezzin ve imam vekilisiniz… Cami kaç yıldır ibadete açık?
1800’lerde yapılmış bu camii. O zamandan beri açık olan tek cami, hiç kapanmadı.
PARKALI İBRAHİM YAPTIRMIŞ
Cami kim tarafından yaptırıldı?
Parkalı İbrahim yaptırmış… Yani Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşinin eşi.
Rodos’ta toplam kaç tane cami var?
Genel olarak bu kale içerisinde Osmanlı yapısı veya kiliseden dönme 22’nin üzerinde cami var. Bazı köylerimizde de vardı. Uzgur Köyü dediğimiz köyümüzde Muradiye camisi vardı. O da kiliseden dönme idi. Şimdi yine kilise olduı. Hem minare var hem haç var. Yine Girit mahallesinde Sultan Hamit’in yaptırdığı Hamidiye Camisi vardı. Lindos’da, Katavya Köyünde, Çayır’da da vardı camiler…
Hepsi yıkıldı mı?
Çoğu yıkıldı. Bilhassa Lindos’daki tamamen kayıp, Katavya Köyündeki kahve oldu. Burada Ali Paşa camisi var O da restore oldu sonra sattılar Kafeterya oldu. Hepsi allem kallem oldu.
SÜLEYMANİYE CAMİ, UNESCO TARAFINDAN DÜNYA HARİKALARI KAPSAMINDA
Kale içindeki camiler kaç tane?
Süleymaniye, İbrahim Paşa, Recep Paşa, Sultan Mustafa, Ağa Camisi, Hamza Bey Camisi, Çarşı Cami. Bunlar mevcut şu anda. Sadece Süleymaniye Cami UNESCO tarafından dünya harikaları kapsamında aslına uygun olarak restore edildi ve müze haline getirildi. Diğer camilerin kapıları kilitlenmiş halde öylece duruyor.
Hocam camii cemaatiniz var mı?
Yerli cemaatimiz kesintili, yoğun bir cemaatimiz yok. Yerliler sadece cumaları gelirler. En fazla 20 kişi oluyorlar. Fakat dışarıdan çalışmak için gelen Pakistanlılar ile cemaat biraz daha arttı… Bu gün mesela yerli olarak 12 kişi vardı, diğerleri Pakistan, Bangladeş gibi dışarıdan gelenler idi.
KORKUYU ATAMADIK DAHA
Peki, yerli Müslüman Rodoslu halk neden camiye gelmiyor? Çekinceleri nedir?
Bir korku icat oldu, o korkuyu atamadık daha. Bu iki yıl içerisinde insanlar biraz heveslenmeye başladı. Kendilerinin Müslüman olduğunu, doğrunun ne olduğunu anlamaya başladılar.
İki yılda bu özgüvenlerinin gelişmesini neye bağlıyorsunuz?
İskeçe Müftülüğünün gönderdiği genç hocamızın çok hizmetleri var. Çocuklara ders veriyor, çeşitli faaliyetler, etkinlikler yapıyor. Yine Müftü vekilimiz İsmail Hoca ile beraber çocuk okutuyoruz. Bazen can sıkıcı olaylar da olmuyor değil. Mesela bir taş atıyorlar pencereden çocuklar korkuyor birer birer hemen dağılıyorlar.
Kim atıyor? Rumlar mı?
Burası zor bir yer.
Siz doğma büyüme buralı mısınız? Kökünüz nereye dayanıyor?
Evet, ben doğma büyüme Rodosluyum. İlk gelen Kanuni Sultan Süleyman’ın sancaktarı Trabzonluymuş. Dedelerimizin dediğine göre kökümüz Trabzonlu. Kanuni Sultan Süleyman’ın sancaktarına kadar dayanıyor. Harp esnasında iki bayrak vardı o zaman, birisi üç hilaldi o zaman birisi de ‘’İnnafetehnalekefethenmübina’’ ‘fethiniz mübarek olsun’ yazan o yeşil sancağı tutan şansın torunlarıyız biz.
ÇOCUKLUĞUMDA ÇARŞIDA TÜRKTEN BAŞKA KİMSE GÖRMEZDİM
Hocam çocukluğunuzdaki Rodos nasıldı? Bize anlatır mısınız?
Bizim çocukluğumuzda burası cıvıl cıvıldı. Çok nüfus vardı, bu gördüğünüz camilerin her tarafı doluydu. Mesela cumaları cemaat çıktığı vakitte çarşıda Türk’ten başka kimse görmezdin. O kadar coşkuluydu. Bir mevlit olurdu camilerimizde en azından on tane hafız müezzin bulunurdu.
Ne zaman değişti hocam?
İtalya hükümeti 1912’de geldi buraya. Onların buradaki Müslümanlara pek ziyanı olmadı. Onlarla bir sorunumuz yoktu desek yerinde olur. Dedelerimizin dediğine göre İtalyanlar buradan ayrıldığında ben 6 yaşındaydım. Hatta İtalyancayı o kadar temiz konuşuyordum ki kendi lisanımı o kadar bilmiyordum. Sonra 1947’den sonra Yunanistan’a bırakıldı.
Adanın Yunanistan’a geçmesiyle bir baskı gördünüz mü?
Yok, sistemli bir baskı yoktu da, kimisinde kuyruk acısı kimisinde evlat acısı o yüzden tepkiler oldu. 1947’de buranın Yunanistan’a devredilmesiyle birlikte çoğu insan İzmir’e göç etti. Mesela teyzelerim, halalarım, eniştelerim hep gittiler. Yalnız İzmir’de 40 bin nüfusumuz vardır.
O zaman baskı oldu ki insanlar evini yurdunu bırakıp gittiler.
Evet.
Siz hiç gitmeyi düşündünüz mü hocam?
Biz de ailecek 1956'da Antalya’ya göç ettik. Sonra Rahmetli Peder Bey rahatsız olunca, memlekete dönmek istedi. Ve 1960’larda döndük. Sonra vefat etti. Tekrar İzmir’e gittim bir yıl orada çalıştım. Bu seferde annem temelli olarak dönmek, yerleşmek istedi. Rodos’a döner dönmez askere alma kanunu çıktı ve askere gittim. Daha önceleri 1939’lara kadar askere almıyorlardı, bedel veriyorduk. 1940’dan bu tarafa askere alıyorlar. Askerlik bittikten sonra evlendim ve burada kaldım…
O dönemlerde ibadetlerinizi yapabiliyor muydunuz?
1974’e kadar buralar cıvıl cıvıldı. 1974 hadisesi Rodos’u bitirdi. 1950’lerden bu yana bir huzursuzluk var ama asıl 1974’den sonra başladı.
Peki, baskı gördünüz mü?
Baskı değil de korku vardı. Öyle öldürme falan bir şey yoktu. Hepimizin evlatları vardı endişeleniyorduk.
Can korkusu işte…
1974 Kıbrıs harekâtının buraya etkisi nasıl oldu?
Garazı olanlar, yol kesip dayak atıyorlardı. Dayak yiyenler çok oldu, şiddet uyguladılar. Bir şey diyemiyorsun adam sana dur diyor, duruyorsun hiç lamı cimi yok başlıyor vurmaya.
Sonra ne zaman sükûnete erildi?
1974 çıkartması bittikten sonra. Avrupa Birliğine girişte bitti.
RODOSLU RUMLARLA HİÇBİR SORUNUMUZ YOKTUR
Şu anda bir sıkıntı yok değil mi?
Hayır. Şu anda hiçbir şey yok. Bizim buranın yerli Rodoslu Rumlarla hiçbir sorunumuz yoktur. Kıbrıs’tan gelenlerle olabilir. Bunlar bizi cani görüyor. Hâlbuki Müslüman en merhametlidir, en doğrudur. Böyle bir şey yok ama bizleri nasıl tanıtmışlarsa dış kaynaklar, bizi kötü görüyorlar.
3 BİN 500'ÜN ÜZERİNDE RODOSLU MÜSLÜMAN VAR
Hocam ne kadar Müslüman var Rodos’ta?
3 bin 500’ün üzerinde yerli yani Rodoslu Müslüman var. Fakat Afganistan’dan, Pakistan’dan gelenler var onlarla 5 bini buluyoruz.
Buradaki Müslüman Rodoslu Türkler İslamı ne kadar biliyorlar?
Elimizden geldiği kadar anlatmaya çalışıyoruz. Benim yaşımdakiler daha iyi, 40 yaşından yukarısı biraz iyi ama yeni nesil çok berbat. Okulların kapanması ve gençlerimizin aynı okulda öbür kültürü takip etmesi sonucu yeni nesil çok berbat.
1972 DE TÜRK OKULLARI KAPANDI
Eskiden Türk okulları var mıydı?
Vardı tabi. 1972’de kapandı. Medreseyi Süleymaniye 1972’de kapandı. Ben oradan mezun oldum.
Peki hocam Türkiye’den Diyanet ile bir işbirliğiniz var mı? Diyanet buraya hoca gönderiyor mu?
Son iki üç yıldan beri Diyanet yalnız ramazanları hoca gönderiyor. Çokta faydalı oldu… İnşallah devamı olur…
DİNİ VE MEDENİ NİKÂHIN AYNI ANDA YAPILDIĞI TEK YERDİR RODOS
Peki Hocam, adada Türk ve Müslüman gelenekleri devam ediyor mu? Sünnet ve nikâh merasimleri yapıyor musunuz?
Tabi yapılıyor. Çocuklarımızı Türkiye’ye götürüyoruz orada sünnetini yapıyoruz buraya gelip mevlidini okuyoruz. Dini ve medeni nikâhın aynı anda yapıldığı tek yerdir Rodos. Başka yerde bulunmaz böyle.
Aaaa…. İki nikâhı birlikte mi yapıyorsunuz?
Evet… Türkiye’de nikâhı belediye memuru kıyar. Bizim burada tüm evraklar hazırlanır masaya oturulur, önce duası yapılır, sonra da imzalar atılır. Hem dini nikâh hem medeni nikâh ikisi bir olmuş olur. Bu sadece Rodos’ta yapılıyor.
Peki, hocam dua kısmını siz yapıyorsunuz, diğer medeni nikâh için resmi daireden kimse yok mudur?
Hayır. Konsoloslukta çalışan birisi var o gelir gelinin isimlerini yazar. Fakat kâğıtlar hepsi belediyeden çıkmış hazırdır.
İLK DEFA BU BAYRAM İKİ CAMİDENAMAZ KILINDI
Hocam Bayram Namazını Süleymaniye Camiinde kıldık… Süleymaniye Camii’nin ibadete açılması nasıl oldu? İlk defa mı ibadete açıldı?
İkinci. Geçen sene ramazan bayramında Süleymaniye Camiinin avlusunda kılındı bayram namazı. Kurban Bayramında da İbrahim paşa Cami kapalı olduğu için Süleymaniye de kılındı. Bu sene Türk Kültür Ve Dayanışma Derneği tarafından sağa sola gidildi, koşturuldu ve sadece bayram sabahına mahsus olarak üç saatlikte olsa izin alındı.
Yani ilk defa Rodos’ta bu bayram iki camide bayram namazı kılındı?
Evet.
Peki, ezanı dışarıya verebiliyor musunuz?
Yalnız Cuma ve ramazanda teravihte veriyoruz. Bir de bayram namazında…
Caminin etrafında barlar var. Mesela ezanı verdiğinizde müzik duruyor mu?
Hayır. Her şey normal. Zaten dışarıda konsantre olamadığım için cami içerisinde okuyorum.
Normalde sesi dışarıya vermeniz yasak değil öyle mi?
Hayır, yasak yok. Serbest ama biz konsantre olamıyoruz. Şimdi burada sen ezan okuyorsun adam orada kafayı çekmiş nara atabilir, onun için bu şekilde daha doğru gördük.
Ramazanda katılım nasıldı?
Güzeldi.
Kadınların da talebi var mı?
Var tabi geliyorlar. Ramazanda şikâyetimiz yoktur. Fakat vakit namazlarında ilgi yok.
Gördüğüm kadarıyla sizden başka imam yok, yerinize bir imam yetiştiriyor musunuz?
Rodos’ta zor. Dernek tarafından İskeçe den genç bir imam getirildi. Ama onun da cami açma salahiyetti yok. Vakıf onu tanımıyor. Keşke anlaşsalar da çocuk buraya yerleşse, aydın bir çocuk ilahiyat fakültesi mezunu, Arapçası iyi.
HER BAYRAM, MERSİN AĞACI YAPRAKLARI CAMİ AVLUSUNA SERPİLİR
Sabah Bayram namazına gelince dikkatimi çekti. Caminin avlusunda ağaç dalları serpilmişti. Bu dalların bir anlamı var mı?
Yeşil murattır. Öyle adet olmuş. Mersin ağacının yapraklarından her bayram cami avlusuna serperler. Dedelerimizden beri bu âdetimiz var. Bir de gelinlerin evlerinin avlusuna atılır.
Rumlarda da var mı aynı gelenek?
Evet var. Onlar da kiliselerine atarlar. Gelenek olmuştur ama nereden olmuştur doğrusu bilmiyorum..
Süleymaniye Camii’nin karşısında Ahmet Ağa Kütüphanesi var. Bu kütüphaneyi Fethi Paşa mı yaptırdı?
Evet. Fethi Paşa bu kütüphaneyi babası Ahmet Ağa için yaptırdı. Saat kulesini de Fethi paşa yaptırdı.
Saat kulesi çalışıyor mu?
Çalışıyor.
Peki, kim bunlara sahip çıkıyor, devlete mi bağlı bu kütüphane, saat kulesi?
Fethi Paşanın İstanbul’da torunları var, her bayram gelirler. Çünkü onun vasiyetnamesi var. Bayramlarda, Kadir Gecesinde, burada onun 99’luk bir tesbihi var o günlerde Lailaheillalah ve tevhidimi, aşure gününde aşuremi, kurbanda kurbanım kesilip tasadduk edilecek ilelebet diye vasiyetnamesi var. Onun için kadir gecesi sabah 11’de orada kelimeyi tevhid yaparız. Burada Peygamberimizin Sakal-ı Şerifi var, ikindi namazından sonra ziyarete açarız.Sonra akşam yatsı arası mevlit okuruz. Teravihten sonra kelimeyi tevhid getiririz. Hemen hemen bir buçuk saat sürer. Bu sene çok coşkulu oldu. Allah bana lütfetti bunu.
RODOS’UN ESAS İSMİ 'DENİZ HAPİSHANESİ'DİR
Limanın orada cami ve mezarlıklar var. O caminin adı nedir?
Murat Reis Camii.
O mezarlar kime ait?
Orası Murat Reis’in külliyesi. Orada halktan defin olan kimse yoktur. Sancaktarlar, vezirler, paşalar, mahkeme adamları, kadılar, yüksek seviyedeki adamların mezarlarıdır. Zaten Rodos’un esas ismi Bahri Sefit yani ‘Deniz Hapishanesi’ dir. Padişahlık devrinde baş kaldıranlar buraya gönderiyorlarmış. Sürgün yeriymiş burası…
O cami de boş duruyor, mezarlarda bakımsız?
Buraları kiralamışlar belediyeye. Belediye ne yapacak. Taşlar duruyor ama bütün o gördüğünüz kabirlerin hepsi İstanbul’dan gelme mermerler. Burada yapılma değil.
Ölen kişilerin cenaze namazını camide kılabiliyor musunuz?
Müslümanlara ait mezarlık var. Ve aynı yerde gasil hane ve küçük bir mescit var. Cenaze orada yıkanıyor orada namazı kılınıyor ve defnediliyor. Yani bütün işlemler mezarlıkta yapılıyor.
Haber 7
-
İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet EtRODOS ADASINDA/ EVLAD-I FATİHAN da N.TOZKOPARAN!!-1. Kıymetli yazar!Nursel TOZKOPARAN!..Bu çok güzel ,kıymetli zamandaki ziyaretiniz ve yazınız için çok teşekkürler size!Evlad-ı Fatihan a yapılan OSMANLI akıncıları misali tozkopardınız!..Ziyaretlerinizin devamını bekliyoruz!VesSELAMBeğen
-
Soner Özcan 13 yıl önce Şikayet EtYORUMCULAR, Burası Yunanistan Değil.... Heralde ata toprağımız. Osmanlı 4 kıtada hükümsürmüş devlettir. Yunanistanda ata toprağı bizim için Rodosta, Anadoluda. Daha 1800 yıllardaki Osmanlı sınırlarına bir bakıverin lütfen. Osmanlı yakıp yıkmadı gittiği yerleri sizin gibi. Osmanlı medeniyet götürdü, Adalet götürdü istersen üşenmede araştır. Eserleri domuzlar tarafından yıkılıp tahrip edilmişsede 4 kıtada hala izleri duruyor.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Haluk 13 yıl önce Şikayet EtDeğildir!. Yerlisi Lidyalılar Frigyalılar Dardanel Diyarbakır Van civarında yaşayanların adını unuttum ama Kürt ve Ermeni değiller. Grekler de M.Ö. Anadoluya çıkıp işgal etmişlerdir. Sonra Romalılar gelmiştir sonra müslüman araplar sonra Müslüman Türkler. Taliplisi çok! :-)Beğen
-
ahmet akpinar 13 yıl önce Şikayet EtGÜZEL YAZI. Çok duygulu bir yazı bu gün tarihim ve atalarımla tekrar gurur duydum ALLAH TEALA CEDDİMİZE RAHMET ETSİN..AMİN.Beğen
-
Orhan Kurtaran 13 yıl önce Şikayet EtMirza Yunandan FAzla Yunanlı olmanın tek ortak amacı olur oda Türk Düşmanı olmak. Ortak PAyda uzerınde hareket edın.Amma adına layık yasa cunku ben bır turk mıllıyetcısı olarak adına saygı duyuyorum.Adada Pakıstandan gelenlerde varmıs onlarda musluman ve sayı 5000 ne ulsaıyormus.400 yıl kontrolumde olan bır yer bızler muslumanız sahıplenmelıyız.Tabı bunu anlayana.Pakıstanlıya afgaa arap acem turk musluman olanın bulunduğu toprak banada aıttır.Beğen Toplam 2 beğeni