Osmanlı Minyatürü'nün son temsilcisi

Haydar Hatemi, 'Osmanlı Minyatür Tekniği'nin yaşayan son temsilcilerinden… Azeri kökenli sanatçı Katar Kraliyet ailesinin da saray ressamı! Hatemi sanat serüvenini ve projelerini anlattı.

ABONE OL
GİRİŞ 20.09.2012 13:30 GÜNCELLEME 20.09.2012 14:56 RÖPORTAJ
Osmanlı Minyatürü'nün son temsilcisi
Osmanlı Minyatürü'nün son temsilcisi

Haydar Hatemi, ‘Osmanlı minyatür tekniği'nin yaşayan son temsilcilerinden… Azeri kökenli sanatçı Katar Kraliyet ailesinin da saray ressamı! İstanbul'da başlayan, oradan Bursa'ya uzanan sanat serüveni içerisinde çok sayıda atölyeler açtı, öğrenciler yetiştirdi... Sanatı sınırları aştı! Amerika, Katar ve İstanbul arasında birbirinden değerli eserler ortaya koydu. İflah olmaz bir İstanbul aşığı… Hacer Aydın Haydar Hatemi ile e-posta üzerinden söyleşti... 

İstanbul sevginiz nereden geliyor?

Türkiye özellikle İstanbul'u gören herkes için onun büyüsüne kapılmaması mümkün değil. İstanbul, dünya coğrafyasında eşsiz bir nokta... Kendinde Bizans, İslam, Osmanlı kültürünü bir arada taşıyor olması çok nadir bir örnek. İstanbul'da Rokoko, Barok Bizans, Gotik, İslam sanatları (özellikle Osmanlı İslam kültürünü) bir arada görebilirsiniz ve bu dünyanın hiç bir yerinde yok. Bende bu yüzden etkilenenlerden biriyim. Belki bir İstanbullu için her gün gördüğü ve alıştığı bir gözlem pek objektif olmayabilir ama bir yabancı için yaşanan ihtişam her köşeden saçtığı ışıklarla göz kamaştırıyor.

Maalesef son 80 senedir, devlet tarafından zorla bir Batılılaştırma politikası uygulandı. Şu anda artık Türkler mazilerini, Osmanlının ihtişamına geri dönmek istiyorlar. Artık kendi kimlikleri ile dünyaya kendileri tanıtmak istiyorlar.

Osmanlı Padişahlarının portrelerini minyatür olarak devekuşu yumurtasına yapmak fikri nereden çıktı?

Bir sanatçı olarak duygularımı resim olarak tuvale, devekuşu yumurtalarına yansıttım. Devekuşu yumurtasını seçme sebebim üretkenlik sembolü olduğu içindir. Yumurta üzerinde çalışmak çok zor ve zaman alıcı bir istir. Ancak porselen kalitesinde ideal bir yüzey oluşturuyor. Yumurta üzerine çalışmak çok keyifli...

Portresini yaptığınız Padişahlar ile yumurta arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Ve Osmanlı padişahlarını neden seçtiniz?

600 senelik ihtişamı; Osmanlının ihtişamını araştırmak için beni hep dürtüyor. Araştırdıkça daha yeni bir şeyleri keşfediyorsunuz. Su anda Katar Kraliyet ailesine yine İstanbul'u konu alan eserler üretiyorum. Ayrıca Amerika'da devam eden iki değişik resim sergim var.

Yakin gelecekte çok orijinal ve şimdiye kadar başka yerde görmediğiniz büyük boyutlu Osmanlı İmparatorluğu ile ilgi eserlerle İstanbul'da sergileyeceğim.

Eserlerinizi Katar Kraliyet ailesinin alıp koleksiyon yaptığı biliniyor...Aile ile tanışmanız nasıl oldu?

Katar Kraliyet ailesi İstanbul'a tatil için her yaz gelmektedirler. Benim eserlerimi yıllarca satın alıp koleksiyon yapmışlar. 1997 senesinde bir tanıdığım galeri sahibine benimle tanışmak istediğini bildirmişler.

Bu vasıta ile 1997 senesinde Katar Kraliyet ailesi ile İstanbul'da bizzat görüştüm ve son 16 yıldır yalnızca Katar'a eserler üretmekteyim. 1997 yılında Amerika'ya tasındım ve sanat aktivitelerimi Amerika, Türkiye ve Katar üçgeninde devam ettirmekteyim.

İstanbul'a devamlı geçiyorum yalnızca arkadaşlarımı görmek için. Resim Atölyem Kentucky'da bulunmaktadır.

Kraliyet Ailesi'ne, İstanbul ve Osmanlı konulu eserler üretmiş olmanız özel bir istek mi? Yoksa sizin tasarrufunuz mu?

Katar Kraliyet ailesi benim Osmanlı eserlerimi hep talep ettiler. Doha'daki saraylarında hemen her duvarda benim resimlerim var. Osmanlının ihtişamını çok uzaklara böylece taşımış oldum, Resimler genellikle eski İstanbul'u konu alıyor. Ayrıca Osmanlı padişahları konu alan birçok tablom var.

Fransız ressam Paul Cezanne'ın 'Kâğıt Oyuncuları' tablosunu Katar Emiri'nin kızı Prenses Miyase aldı. Katar Ulusal Müzesi adına alınan tabloya ödenen 440 milyon TL bu alandaki en yüksek fiyat oldu. Bu konuda görüşünüz nedir?

Katar, sanata çok ciddi yatırımlar yapan bir ülke. Dünyanın en güzel İslam Sanatları müzesi Doha'dadır. Paul Cezan ne'nin tablosunu almaları prestijlerini arttırdı. Su anda sanat piyasalarında en ciddi müşterileri Katar Kraliyet ailesidir. İslam sanatlarına önümüzdeki yıllarda talebin çok ciddi bir şekilde artacağına inanıyorum. Fakat ailenin sanat yatırımlarını daha çok Ortadoğulu sanatçılara kaydırmaya çalışıyorum.

Gerçek uzmanlık alanınız minyatür; yeni çalışmalarınız konusunda bilgi verir misiniz?

Minyatür alanında "Peygamberlerin Hikâyeleri" isimli bir sergi üzerine çalışıyorum. Bu sergi ile dinler arası diyalog konseptini irdeliyorum. Bu sergi sanat çevrelerinde büyük bir yankı uyandıracak. Son 50 yıldır geliştirdiğim ve üzerine çalıştığım minyatür tekniğinin bas yapıtlarını bu sergide görebilirsiniz.

Bu sergi için Yahudi ve Hıristiyan cemaatinden büyük bir destek var. Bu sergi ile değişik din liderlerini bir araya getireceğim. Su anda birçok saygın din örgütü bu sergiye destek verdi.

Bu sergi ile insanlara minyatürü tanıtacağım. Maalesef Minyatür sanatı unutulmuş bir sanat dalı, son yıllarda Orhan Pamuk'un "Benim Adim Kırmızı" adli eseriyle biraz daha tanindi. Günümüzde minyatür adi altında çok basit ticari eserler üretiliyor. Minyatür sabır isi ve gerçek anlamda minyatür üreten maalesef fazla sanatçı kalmadı.

Minyatürü nasıl tanımlarsınız_ Sanatçı minyatür ile sanatında neyi yakalamak ister ya da neyi arar bulur?

Minyatür belli kuralları olan bir ekol. Yüzyıllarca bir ustadan öğrencisine aktarılmış bir sanat. Maalesef Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması ve batılılaşma nedeniyle son 2 asırdır Minyatür sanatı unutulmuştu. Şimdi yeni olarak hayata geçmeye başladı.

Minyatür ile, tarihimizdeki olayları, Saray manzaralarını, törenleri, geleneklerimizi, tarihimizi insanlara aktarmak gayretimizdeyiz. Her minyatür bir hikayeyi anlatmak ister, bizim amacımız eserlerimizle izleyiciyi tarihteki o noktaya taşımak istiyoruz.

Peki, bu önemli çalışmanızı İstanbul'da da görme imkânımız olacak mı?

İstanbul'da bir aksilik çıkmazsa 2013 yılında bir sergi çalışmamız olacak, şu anda İstanbul Büyük şehir belediyesi ile temastayız Umarım Topkapı sarayında veya Aya Sofya'da bir sergimiz olacak. Şu anda Avrupa'dan ve Orta doğudan büyük bir talep var.

Yeni Projeleriniz nelerdir?

Osmanlı üzerine yeni bir sergi üzerine çalışıyorum. Bu sergiyi organize eden firma, Dünyanın en prestijli müzelerine sergi dizaynı yapmış bir firma. İnşallah, önümüzdeki yıllarda dünyanın en büyük şehirlerinde Osmanlı üzerine çok ihtişamlı sergilerimiz olacak. Bu sergi için çok özel tablolar üzerine çalışıyorum.

Ayrıca İstanbul'da sergilenecek, Topkapı sarayında padişahîn tahta geçiş törenini konu alacak bu tablo üzerine projelerim var. Bu tablo ile insanların beni uzun yıllar hatırlayabilecekleri bir sanat eseri bırakacağım.

Osmanlı ressamları padişahların portrelerini yapmışlar ama sanırım tahta geçiş törenlerini resmeden resimler pek yapılmamış...

Tahta geçiş törenini konu alan hem Türk hem de Avrupalı sanatçılar var. Ama benim üzerinde çalıştığım Yağlı boya ve minyatür karışımı çok büyük bir ebatta eserler. Kimsenin tahmin edemeyeceği çok güzel bir eser olacak. Bu aşamada fazla detay vermek istemiyorum, ama önümüzdeki sene bu eser basında büyük yankılar uyandıracak.

Son olarak Türkiyeli sanatseverlere ve bir mesajınız var mı?

Türkiyeli sanatseverlere Türkiye'nin tarihine ve geleneksel sanatlara sahip çıkmalarını tavsiye ediyorum. Bütün dünya Osmanlı'ya ve Türkiye'ye hayran, her gittiğim ülkede bana Osmanlı'yı soruyorlar.

Resimlerim ve Gelecekteki projelerimden haberdar olmak isteyenler beni Linke din'de eklesinler. Umarım gelecekteki sergileri ilk Haber7 aracılığıyla Türk Halkına duyuracağım.

 

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR