DYP Genel Başkanı: İyi ki Doğu'da Ak Parti var
DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, Haber 7'ye nezaket ziyaretinde bulundu. Özaçıkgöz ziyaret sırasında gündeme ilişkin partisinin görüşlerini de açıkladı.
ABONE OLOsman Ateşli'nin haberi
Ziyarette DYP İstanbul İl Başkanı Tuncay Anlı da hazır bulundu.
Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan ile Yayın Koordinatörü Osman Ateşli'nin sorularını cevaplayan Özaçıkgöz, Haber7'nin her kesime söz hakkı tanıyan yayıncılık anlayışı için de teşekkür etti.
28 Şubat'ın darbe olmadığını savunan Özaçıkgöz, İmralı sürecinin de başarılı olamayacağını savundu. Bu görüşünün gerekçelerini tek tek sıralayan Özaçıkgöz, Ak Parti'nin Doğu ve Güneydoğu'da en güçlü parti olmasından neden memnuniyet duymak zorunda olduğunu da ilk kez açıkladı.
"İMRALI İLE İLGİLİ GÖRÜŞMELER SONUÇ VERMEZ"
İmralı ile ilgili yapılan görüşmeleri ve Kürt sorununun çözümüne yönelik yürütülen çalışmaları değerlendiren Özaçıkgöz, "Öncelikle meselenin neden bu noktalara geldiğinin çok iyi tespit edilmesi lazım. Bunun askeri mücadele kısmı var, ekonomik boyutu var, stratejik ve dış politikaya dayanan boyutu vardır. Bir kere 2002 yılında sıfır denilebilecek bir terör vardı. 1 Mart tezkeresiyle işin boyutu değişti. Sayın Demirel o dönemde "Amerika'nın Irak'a girmemesi lazım" demişti. Girdi. İş değişti. Bu görüşün hükmü kalmadı. Bu kez, "Türkiye mutlaka Kuzey Irak'a girip PKK'nın hareketlerini ve sınırlarımızı kontrol altına almalı" diyordu. Biz bugün de aynı görüşteyiz. Bir kere bunu yapmak lazım. PKK'nın kullandığı teçhizat, silah ve mühimmat, İtalyan ve Avusturya menşeili... Bu sebeple önce, yabancı devletlerin PKK'ya lojistik desteğinin önce kesilmesi lazım. Bu hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün bunu engellemeye yönelik çok girişimi oldu. Ama olmadı. Bunun önü alınamadı. Bunun yanında sınır güvenliğimiz sağlanamadı. Gelen geçiyor. PKK'nın uyuşturucudan elde ettiği ciddi gelir var. Bunu kesmeden, yabancı devletlerin lojistik desteğini önlemeden Türkiye, İmralı ile sarmaş dolaş olarak bu meseleyi halledemez. Başbakan'ın da dile getirdiği gibi askeri mücadele devam etmesi lazım. Bir kere karşınızda görüştüğünün kim olduğu belli olması lazım." şeklinde konuştu.
Kürt sorunu ile ilgili görüşme yapılan tarafları da değerlendiren Özaçıkgöz, Güneydoğu ile ilgili de ilginç bir tespitte bulundu: "Geçtiğimiz günlerde yaptığım açıklamada, "İmralı'da Vatikan benzeri bir devlet kurulmak üzere" demiştim. Bugün de aynı sözümde ısrar ediyorum. Sanki ayrı bir devlet gibi adam. Terör örgütü beş başlı yapı içinde; İmralı var, Kandil var, Meclis içindeki PKK'ya yakın görüşteki milletvekilleri var, milletvekilleri kendi içinde kavga ediyor. 'İmralı'ya sen mi gideceksin ben mi gideceğim' diye... Bu milletvekilleri kendi aralarında anlaşamamış sen kiminle anlaşacaksın. Bir de Avrupa'daki terörün abileri var. Bunları tatmin etmek mümkün değil. Bunlar dünyayı isterler. Dünyayı verseniz ayı isterler, ayı verseniz güneşi isterler, güneşi verin yıldızları isterler... Nerde neyle anlaşacaksınız? Mümkün değil. Bu konuda anlaşılacak tek bir yer var. O da bölgedeki halkla iyi anlaşacaksın. Oraya yatırımlar yapılmalı. Halka terörün verdiği tahribat bir ders gibi anlatılmalı. Allah'a şükürler olsun o bölgenin halkının yarısı Ak Partili... İyi ki Ak Parti oralarda güçlü... Bu oralardaki oyun kaybedilmediğini gösteriyor. Ak Parti'ye verilen oyu bugün bizim partilerimize verilen oy gibi düşünüyorum ben. Bakın Ak Parti'ye oy verdikleri için seviniyorum ben. Oranın halkını kaybetmemek lazım. Düşünebiliyor musunuz? Böyle bir muhalefet partisiyiz. Biz buyuz yani..."
Bölgeye yaptığı bir ziyaretten de bahseden Özaçıkgöz, "Biz 4 yıl önce partimizi kurduğumuz zaman Batman'da açılışa gitmiştik. O gün Batman'da 9 tane yerel gazete "DYP Genel Başkanı 500 araçlık konvoyla karşılandı" diye manşet atmıştı. Ben gitsem 1 araç bile karşılamaya gelmez. Orada DYP idi karşılanan... Doğru Yol Partisi oralarda bile özlenmişti. Milli, birlik ve bütünlüğün teminatı olan DYP oralara bile ciddi hizmetler götürmüştür." dedi.
"28 ŞUBAT DARBE DEĞİLDİR. ASKER YANLIŞ YAPTI, DEMİREL OLASI DARBEYİ ÖNLEDİ"
28 Şubat'ın bir darbe olmadığını savunan Özaçıkgöz, "Bunun bir darbe olduğunu söyleyemeyiz. Darbeyi bize kimse öğretemez. Darbe ise darbe deriz. 12 Eylül, 12 Mart ve 27 Mayıs'ı yaşadıktan sonra buna darbe demek mümkün değil. Hükümet yetkilileri zaman zaman 28 Şubat'tan darbe olarak bahsediyor. Allah aşkına bir Cumhurbaşkanı kendisine karşı darbe mi yapar? Darbeyi yapanlar terfi ederler Cumhurbaşkanlığı'nın üstünde bir makam yok ki. Askerin hatası vardı ama darbe değildi. Darbeyi yapan gelir asar, keser, parlamentoyu fesheder. Böyle olsaydı ona darbe diyebilirdik. Askerin Refahyol hükümetine karşı ciddi rahatsızlığı vardı. Sayın Süleyman Demirel bu durumun farkındaydı. Türkiye bir kez daha darbe süreci ile karşı karşıya kalacaktı. Sayın Demirel o dönemde darbeyi önleyen isim olmuştur. Asker görevi kötüye kullandı. Bundan yargılansın diyorsanız ben alkışlarım. Asker görevini kötüye kullanmıştır. Bunda mutakız. 28 Şubat'tan üç buçuk ay sonra Başbakan istifa etmiştir. Böyle darbe mi olurmuş. Demirel gibi tecrübeli bir siyaset adamı Türkiye'nin daha kötüye gidişini önlemiştir." iddiasında bulundu.
Askerin siyasetle iç içe olmasının büyük bir hata olduğunu ifade eden Özaçıkgöz, "Asker görevi kötüye kullanmıştır. Hükümetin tecrübeli isimleri zaman zaman Sayın Demirel için 'şapkayı alıp gitti. Şapkayı alıp gitti' gibi ifadeler kullanıyor. 28 Şunbat bir darbeyse, 28 Şubat'ta pabuçlarını bırakıp gidenler, gerçek bir darbe olan 12 Eylül'de Demirel'i 'şapkayı alıp gitti' diye eleştiremez. Ya ne yapacaktı? Geldi asker gece saat iki de polisleri gelip topladılar Güniz Sokak'tan. Kapıya askeri diktiler. Radyoevi'ne de bir manga askeri gönderdiler oldu, bitti. Böyle bir zaafı vardı Türkiye'nin... Darbeci kafalı askerin büyük suçu vardır. 12 Mart, 27 Mayıs ve 12 Eylül'de büyük suçu vardır. Bu darbelerden yargılanıp cezaya çarptırılmaları gerekir. 28 Şubat olayında darbeden değil görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaları lazım. 2002'den sonraki süreçte de yine görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaları lazım. Milletin serbest ve hür iradesi ile seçilenlere, onun başbakanına güvenmek durumundadır. Milli Güvenlik Kurulu'na geldiği zaman arkasını dönmeleri, elini sıkmamaları, "karının başındakini çıkart" demeleri affedilebilecek hatalar değildir. Askerin hatalarını ve suçlarını da görüyor ve biliyoruz." açıklaması yaptı.
"MEDYA BİZİ DE GÖRMELİ"
10 yıldır muhalefette olan partilerin başarısız olduğunu da vurgulayan Özaçıkgöz, medyanın parlamentonun dışındaki partilere de yer vermesi gerektiğini de dile getirdi. Özaçıkgöz, "Türkiye'yi parlamentodaki dört partiye mahkum edemezsiniz" dedi.
"ÇİLLER'İN ELİNDEKİ İMKAN BENDE OLSA AK PARTİ İKTİDARDA KALAMAZ"
Tansu Çiller'in iktidar olduğu dönemde elindeki imkanları iyi kullanmadığını da aktaran Özaçıkgöz," Biz partiyi yeniden kurarken bizin kibrit çöpümüz yoktu. Parti benim avukatlık büromda kuruldu. Buna rağmen biz beş kuruş parasız aç susuz 62 parti arasından seçime giren 15 parti arasına soktuk partimizi... Seçimde de 8'inci olduk. Bana Tansu Hanım'ın elindeki imkanları verin bakalım Ak Parti kalabiliyor mu iktidar da?" diyerek iddialı bir çıkış yaptı.
"AK PARTİ DANIŞMANLIK MEKANİZMANI ÇOK İYİ İŞLETİYOR"
Çiller döneminde yapılan hataları sıralayan ve eski Başbakan Çiller'in gaflarını sıralayan Özaçıkgöz, geçmişte yapılan en büyük hatalardan birinin de danışman kullanılmaması olduğunu belirtti. Özaçıkgöz, "Tayyip Bey'e kadar kimse danışman kullanmamıştır. Bunu iddia ile söylüyorum. Eskiler 'sakın danışma' anlamında kabul etmişler. Danışmanları öylesine oturtmuşlar. Yiğidi öldür hakkını ver. Gerçek anlamda danışman kullanan şimdiki iktidardır. Danışmanlık mekanizmasını mükemmel işletiyorlar. Danışmanlar da mükemmel... Bu çalışma başarıyı da beraberinde getiriyor. Algıyı bu bugüne kadar bu kadar iyi yöneten bir iktidar olmadı." sözleriye Ak Parti'nin bu yönünden övgüyle bahsetti.
"TÜRKİYE, DEMİREL'İN YATIRIMLARINI YİYİP İÇİYOR"
Türkiye'nin hâlâ Sayın Süleyman Demirel'in yaptığını yiyip içtiğini savunan Özaçıkgöz, Ak Parti ilktidarının ciddi bir yatırımı olmadığını, merhum Turgut Özal'ın da ülkeye kayda değer bir hizmeti geçmediğini iddia etti.
-
Yıldıray Barak 11 yıl önce Şikayet Etbaşbakan çetin bey, yaşasın dyp... yorum yazanlar evvela tarih okusun. akp ve yandaşlığı yapıp çamur attt izi kalsın yapmasın.. dyp lideri sayın çetin özaçıkgöz'ü saygıyla selamlıyor. bu çetin yolda başarılar diliyorum. damla bulut.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Yıldıray Barak 11 yıl önce Şikayet Etdyp genel başkanını tanımayana çok ayıp !. yıllardır siyasetin içinde olan, süleyman demirel döneminin gençlik kolları genel başkanlığı yapan bir siyasisini tanımayan burada saçma sapan yorum yapmasın bence.. yılların birikiminin şimdilerde yendiğini bilenler tabi ki dyp genel başkanına çamur atacaktır.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Mustafa 11 yıl önce Şikayet Etbu adam kim ya?. adını ilk defa duydum. demirelin yalakasına benziyor. hangi locadan acaba?Beğen Toplam 9 beğeni
-
mcan__ 11 yıl önce Şikayet Ethe he yedik bizde. sayın özaçıkgöz sanırım türkiye de yaşamıyor? yada adam memlekette değildi yeni geledi:) yahu daha fazla değil 10 küsür yıl önce millet krizden yoksulluktan boğuluyordu. demirel'in yatırımları neredeydi o zaman? bir yerle remi gitmişti.sizinki çamur at izi kalsın misali.hem size danışman tutmayacaksınız diye bir yasamı vardı.bu durumda eski kafa deyimini doğruluyorsunuz.Beğen Toplam 8 beğeni
-
mcan__ 11 yıl önce Şikayet Ethe he yedik bizde. sayın özaçıkgöz sanırım türkiye de yaşamıyor? yada adam memlekette değildi yeni geledi:) yahu daha fazla değil 10 küsür yıl önce millet krizden yoksulluktan boğuluyordu. demirel'in yatırımları neredeydi o zaman? bir yerle remi gitmişti.sizinki çamur at izi kalsın misali.hem size danışman tutmayacaksınız diye bir yasamı vardı.bu durumda eski kafa deyimini doğruluyorsunuz.Beğen Toplam 7 beğeni