Yaşam kalitesini düşürüyor! Çocuklarda omurga eğriliğine dikkat

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Kubilay Ersin hareket kısıtlamalarına neden olan, yaşam kalitesini düşüren skolyoz hastalığının çocuklarda da sıklıkla görüldüğünü ve erken fark edilmesinin tedavi süreci için önemli olduğunu söyledi

ABONE OL
GİRİŞ 26.08.2021 17:41 GÜNCELLEME 26.08.2021 17:41 SAĞLIK
Yaşam kalitesini düşürüyor! Çocuklarda omurga eğriliğine dikkat
Yaşam kalitesini düşürüyor! Çocuklarda omurga eğriliğine dikkat

Günlük hayatta hareket kısıtlamalarına neden olan, yaşam kalitesini düşüren skolyoz hastalığı hakkında bilgi veren Büyük Anadolu Hastaneleri Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Kubilay Ersin, "Halk arasında kamburluk veya omurga eğriliğini oluşturan ortopedik probleme skolyoz ya da kifolyoz hastalığı denilmektedir. Omurgayı oluşturan 33 kemiğin dizilimi karşıdan bakıldığında dümdüz görülmektedir. Fakat yandan bakıldığında belirli eğriliklere sahiptir. Özellikle sırt bölgesinde hafif yükselti ve bel oyuntusu vardır” diye konuştu.

Bilinçsiz yapılan sıkı diyetler saçları vuruyor!Bilinçsiz yapılan sıkı diyetler saçları vuruyor!

PEK ÇOK SEBEBE BAĞLI OLABİLİR

Skolyoz hakkında bilgi veren Opr. Dr. Ersin, şöyle devam etti:  “İnsana yandan bakıldığında da omurgalar S şeklinde görülmektedir. Bazı nedenlerden dolayı omurgada eğrilikler oluşabilir. Özellikle büyüme ve gelişme döneminde yanlış yatak seçimi veya ağır çanta taşınması bu gibi sebepler çocuklarda ilerde bazı sıkıntılara neden olabilmektedir. Diğer bir durum ise doğumsal skolyozlar veya kamburluklardır. Doğumdan itibaren var olan ve çocuk büyümeye başlaması ile boy uzadığı için eğrilik gözle görülür hale gelebilmektedir. Hastalık genellikle çocuklarda görülebilmektedir. Ergenlik döneminde eğrilikler hızla artmaktadır. Omurganın eğriliğinin erken fark edilmesi önemlidir. Çünkü ileride eğer önlem alınmaz ise korse, fizik tedavi, cerrahi ile önüne geçilmezse bu eğriliğin derecesi artmaktadır.” 


 
ÇOCUKLARDA SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR 

Skolyozun çocuklarda sıklıkla görüldüğünü belirten Dr. Ersin, “Eğrilik artarsa uygulanacak tedavinin şiddeti de artmaktadır. Skolyozu olan kişilerde skolyozu ileri düzeyde ise idrar ve dışkıyı kontrol edemez duruma gelebilmektedir. Akciğerlerde nefes alıp verme sıkıntıları gelişebilmektedir. Burada önemli olan skolyozun derecesini belirlemek ve tedavisini ona göre uygulamak çok önemlidir. Bel ve sırt kasları güçlü olan kişilerde de omurgada duruş bozuklukları ve eğrilikler olabilir. Genelde bakıldığı zaman toplumda yüzde 2 veya 4 oranında, kızlarda erkeklere oranla 8 kat daha fazla görülmektedir. Görülen skolyozların yüzde 10'u genelde tedavi edilecek durumdadır. Hastalara öncelikle skolyoz filmi çekiliyor, omurgadaki eğrilik ve asimetri, beldeki asimetrik çıkıntıları gözlemlenmektedir. Skolyozların belli tipleri bulunmaktadır. En sık görülen skolyoz tipi nedeni bilinmeyen skolyoz yani kas dengesizliği ile oluşan omurgadan yana doğru eğilme şeklinde veya C şeklinde olabilmektedir. Erken yaşlarda belirlenen skolyoz da ise röntgen dışında emar(MR) da çekilmesi gerekiyor. Skolyoz da kemikler eğri olabilir ve sinirler de etkilenebilir. Sinirlerde herhangi bir sıkıntı olup olmadığını MR ile görebilmekteyiz. Tedavi aşamasında skolyozun tipine göre ya korse, fizik tedavi ya da cerrahi tedavi önermekteyiz” şeklinde konuştu.  
 
AİLELER ÇOK DİKKATLİ OLMALI

Ailelere uyarılarda bulunan Opr. Dr. Ersin şu bilgileri verdi: “Ailelerin çocukları için dikkat etmesi gereken konu, çocuklar ergenliğe girdikleri zaman hızlı boy uzaması görülmekte, bu zamanla birlikte çocuklarda eklem ağrıları olabilmektedir. Aileler bu ağrıları boy uzaması olarak söyleyebilmektedir. Önemli olan hızlı boy uzamalarında bu evrim daha da belirginleşiyor. Çocuğun boyu bir anda uzamaya başlayınca eğrilik fark edilir düzeyde olunca aileler bu şekilde hastaneye başvuruyorlar. Düzenli kontroller ve izlem süreçleri, röntgenler ile tespit edilmektedir. Bazı skolyozlar durmakta, eğrilik var ama duruyor fakat izlenmesi gerekmekte tedavide erken tanı çok önemlidir. Erken tanı ile bazı durumların önüne geçilebilmektedir. Erken tanı ile kişilerin ileriki hayatlarını daha düzgün yaşamalarına neden olabilmekteyiz."

KAYNAK : İHA