Salgın tedbirleri azaldı, bulaşıcı hastalıklar arttı!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Pop çocuklarda sık sık enfeksiyona bağlı hastalıkların görüldüğünü ifade ederek koronavirüs salgınında tedbirlerin azalınca son aylarda bulaşıcı hastalıkların artışına dikkat çekti
ABONE OLKorona virus salgınındaki tedbirler azalınca son aylarda bulaşıcı hastalıkların artışına dikkat çeken Büyük Anadolu Hastaneleri Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serdar Pop, "Bu durum hem bizim polikliniklerimize hem de acil servislere yansıdı. Çocuklar bu dönemde sık sık enfeksiyona bağlı hasta oldular. Bu sebeple polikliniğimize başvurular da arttı. Ailelerin akıllarında en önemli soru 'acaba çocuğumun bağışıklığı düşük mü?' Pandemi sonrasında herkes tekrardan şehirlerarası seyahatlere başladı. İş gezileri, tatiller ve akraba ziyaretleri arttı. Bir yıldan fazladır hafta sonu yasakları ve seyahat kısıtlamaları insanları bunaltmıştı. Ayrıca bu sene vatandaşlarımız geçen yılki kadar maske, mesafe ve hijyen kuralına dikkat etmedi. Bunun yanında yazın dışarıda yenen yemekler veya dışarıda bekleyen yiyeceklerin tüketilmesi de hastalıkları arttı. Hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi ve sıcaklar da bakteriler için uygun bir ortam oluşturuldu. Yine hijyen koşullarına uyulmadan girilen havuzlar, dere suları ve denizler de enfeksiyonel hastalıklar için risk oluşturdu. Şu an varlığından haberdar olduğumuz birkaç tane viral enfeksiyon mevcut. Belki tanısını net olarak koyamadığımız onlarca viral enfeksiyon etkeni de şu an çocuklarımızı hasta ediyor" diye konuştu.
Kanser hastalarının aradığı bitki: Yapışkan andız otu
2 YAŞ ALTI BEBEKLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
Dr. Serdar Pop şu bilgileri verdi: “İki yaş altında bebeklerde daha çok görülen ve kendini üst solunum yolu enfeksiyonu bulguları ile gösteren bir hastalıktır. Genelde human herpes virus-6 ve 7 virüsü yapar. Üç beş gün süren ateş şikayeti olur. Ateş düşmesi sonrasında vücudunda ufak ufak kızamık benzeri döküntüler olur. Hastalık kendini ateş, burun akıntısı huysuzluk göz kapağında şişkinlik, kulakta ağrı iştah azalması halsizlik, hafif ishal, boğazda ağrı veya hafif öksürük ile belli eder. Ateş sonrası döküntü tipiktir. Döküntü olduktan sonra ateş olmaz. Hastalığın spesifik bir tahlili ve tedavisi yoktur. Genelde semptoma yönelik tedavi yapılır. El, ayak ve ağız hastalığı enterovirus denilen bir virüs ailesinin sebep olduğu bulaşıcı ve döküntülü bir hastalıktır. Deri ve ağız içinde lezyonlar oluşturan, çoğunlukla çok fazla yandaş hastalık yapmayan sistemik bir enfeksiyondur.
HASTALIĞA KARŞI BAĞIŞIKLIK OLMAZ
Pop konuşmasına şöyle devam etti: "Hastalığı yapan birkaç tane virüs olması sebebiyle hastalığa karşı bağışıklık oluşmaz. Hasta olan birisinin derisine, sümüğüne veya dışkısına direk temasla bulaşıcılık olabildiği gibi hastanın öksürüğü ile yani damlacık yolu ile de bulaşabilir. Bu sebeple bu hastalığa yakalanan çocuklarımızı toplu yaşam alanlarından, anaokulu, okul ve kreş ortamlarından izole etmek gerekir. Eğer ailede bir birey bu hastalığı yakalanmışsa şahsi bardak, kaşık ve havlu kullanılmasına dikkat edilmelidir. Hastalık üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularının yanında, el, ayak ve ağızda döküntü yapar. Bazen döküntüler; popo, diz, dirseklere kadar yayılır. Uzun dönemde el ve ayak derilerinde soyulma ve tırnak düşmesine sebep olabilir. Tedavisi semptomatiktir. Yani ateş varsa ateş düşürücüler, döküntüler için kremler ve ağız yaraları için spreyler kullanılır. Bazen ağız içi yaralar o kadar kötü oluyor ki hasta yemekten içmekten bile kesilebilirler. Bu durumlarda tedavilerine hastane ortamında devam edilmelidir.
ANTİBİYOTİĞİN YERİ YOK
Pop konuşmasını şöyle noktaladı: "Hastalık viral bir enfeksiyon olduğu için tedavide antibiyotiğin yeri yoktur. Tipik soğuk algınlığı sebebi olan virüstür. Rhinovirus, görülen nezle (soğuk algınlığı) vakalarının büyük bir kısmından sorumludur. Bulaşma şekli havada asılı duran damlacıkların solunması veya hasta olan kişinin temas ettiği yüzeylere dokunulması sonucunda gerçekleşir. Virüsün bedene giriş noktaları çoğunlukla burun üzerinden olsa bile ağız ve göz yoluyla da giriş yapabilir. Virüs ortalama 33-35 derece sıcaklıkta bulunan burun içerisindeki, burun mukozasınındaki epitel hücrelerinde kendisini kopyalayarak çoğalmaya başlar. Virüsün bedene giriş yapmasından ortalama iki gün sonra hastalık semptomları görülmeye başlar. Hastalık belirtileri; boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma ve öksürük, kas ağrıları, yorgunluk, halsizlik ve iştahsızlıktır. Hastalığın tedavisi semptomatiktir. Bu gibi hastalıkların olduğu dönemde bol su ve c vitamini tüketimi çocuğumuza iyi gelecektir."