65 yaşındaki Kosovalı sesini kaybetti, şifayı Türkiye'de buldu
Kosova'da yaşayan ve tromboz şikayetiyle hastaneye giden 65 yaşındaki Agim Poroshtica hastanede yattıktan sonra nefes darlığı yaşamaya başladı. Gırtlağında darlık gelişen adam sesini kaybedince Türkiye'ye gelerek burada sesine kavuştu.
ABONE OLKosova'da tromboz şikayetiyle hastaneye giden 65 yaşındaki Agim Poroshtica, bir süre hastanede yattıktan sonra nefes darlığı yaşamaya başladı. Gırtlağında darlık gelişen yaşlı adam, sesini kaybetti. Nefes alamayan, konuşamayan Poroshtica, Türkiye’de gerçekleşen ameliyat sonucu yeniden sesine kavuştu.
Eskişehir'de 2 çocuk annesi obezite merkezine giderek 6 ayda 30 kilo verdi
SESİNE TÜRKİYE'DE KAVUŞTU
Kosova'da yaşayan 65 yaşındaki Agim Poroshtica, 4,5 ay önce halk arasında toplardamarda pıhtı oluşması olarak bilinen tromboz şikayetiyle ülkesinde hastaneye başvurdu. Yoğun bakımda yaklaşık bir ay entübe şekilde kalan yaşlı adamın tüpü çıkarıldıktan sonra gırtlağında darlık gelişti. Poroshtica'nın nefes alması için doktorlar, nefes borusunda delik açtı. Yapılan bu işlemin ardından Poroshtica, sesini de kaybetti. Yapılan tüm müdahalelere rağmen ülkesinde sesine kavuşamayan yaşlı adam, Türk hekimlerinin başarılı ameliyatı sonucu yeniden sesine ve sağlığına kavuştu. Yaşadığı sürecin zorluğunu anlatan Poroshtica, "Konuşamamak, nefes alamamak çok kötü. Kendimi çok kötü hissettim. Ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Şu an eskisi gibi çok iyiyim, rahatım" dedi.
TÜRKİYE’DE İYİLEŞTİM, ÇOK İYİ HİSSEDİYORUM
Yaşadığı sürecin çok kötü olduğunu ve Türkiye’de iyileştiği için yaşadığı mutluluğu anlatan Agim Poroshtica, "Doktorlar gereken işlemleri orada yapmaya çalıştılar ama imkanlar kısıtlı olduğu için bizi yurt dışına göndermeyi istediler. Buranın arayışına başladık ve buraya geldik. Oradaki doktorlar Türkiye’yi tavsiye ettiler ve Türkiye daha iyi dediler. O yüzden buraya geldik" dedi.
DOKTORLAR ÇIKIŞ YOLU BULAMADI
Babasının yaşadığı sürece birebir tanıklık eden oğlu Jetmir Poroshtica, "4,5 ay öncesine kadar ayağında tromboz şikayetiyle doktora gittik. O süreçte kalın bağırsağından da iç kanama geçirdi. Bu sorunlar ardı ardına gelmeye başladı. 1 ay kadar önce bizim Türkiye’ye gelmemizi söylediler çünkü durum ciddiyete binmeye başladı. Orada doktorlar hiçbir çıkış yolu bulamadılar ama ellerinden geleni de yaptılar. Kosova'da yapacak hiçbir şey kalmamıştı" ifadelerini kullandı.
AİLECEK ÇOK KORKTUK, UMUDUMUZ KALMAMIŞTI
Babasını nefes darlığı yaşarken gören ve o sürede ailecek çok korktuklarını ifade eden Jetmir Poroshtica, "Nefes darlığı ve konuşması gittikten sonra ailecek çok korktuk. Hiçbir umudumuz kalmamıştı. Oradaki doktorların çıkış yolu bulamaması bizi çok korkuttu" dedi. Türkiye’ye geldiklerinde bile hala umutlarının olmadığını söyleyen Poroshtica, "Bir daha hiç konuşamayacak gibi düşüncelere kapıldık. Ameliyat olduktan sonra ve başarılı geçtiğini gördükten sonra çok sevindik. Tekrar konuşup nefes alması çok güzel bir duygu. Türkiye’de aldığımız tedaviler ve yaptıkları işlemler bizi çok memnun etti. Konuşabilir olması bizi çok sevindiriyor" diye konuştu.
GIRTLAK TAMA YAKIN ŞEKİLDE KAPANMIŞTI
Poroshtica’nın ameliyatını gerçekleştiren Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Tolga Kandoğan, şöyle konuştu: "Hasta bize geldiğinde boynunda nefes alıp vermesi için gereken bir kanül vardı ve hasta konuşamıyordu. Yaptığımız değerlendirmede hastanın gırtlağını tama yakın kapatan bir darlık tespit ettik. Sonrasında yaptığımız ameliyatla bu darlık ortadan kaldırıldı ve hasta tekrar eskisi gibi normal yollarla nefes alır ve konuşur hale geldi."
AMELİYAT OLMASAYDI BİR DAHA KONUŞAMAYACAKTI
Yaklaşık 3,5 saat süren bir ameliyatla hastanın yeniden sağlığına kavuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Kandoğan, "Hasta ameliyat olmasaydı sadece boynundan nefes alır, verir ve konuşamaz halde sürdüreceği bir hayatı olacaktı. Şu anda eskisi gibi konuşabiliyor. Bu hava yolu darlığı olarak biliniyor. Biz bunu genellikle erişkinlerde entübasyon sonrasında daha sık görüyoruz. Çeşitli derecelerde olabiliyor ama ileri seviyelerde hasta hayati riske giriyor çünkü nefes alıp vermesinde de çok zorlanma olabiliyor. Konuşma ikinci planda yer alıyor. Hava geçişi olmadığı için de hasta konuşamaz hale geliyor. Böyle durumlarda da zaten acil olarak hastaya nefes alıp verebilmesi için bir hava yolu sağlanmak zorunda kalınabiliyor" ifadelerini kullandı.
UZUN ENTÜBE SONRASI GÖRÜLME OLASILIĞI YÜKSEK"
Hastalığın yarım saatlik bir apandist ameliyatı olmasından sonra dahi görülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kandoğan, "Ne kadar uzun entübe kalırsa o kadar görülme sıklığı fazla olur. Yarım saatlik basit bir ameliyattan sonra da darlık gelişen hastalar da mevcut. Bundan sonra eskisi gibi konuşacak, yemek yiyecek, hiçbir kısıtlaması yok" dedi.
-
ali.k 3 yıl önce Şikayet Etelleriniz dert görmesin beyler, Allah razi olsun sizlerden. sizleri yani doktorlarimizi hemşerilerimizi ve insan derdiyle uğraşan herkesi ben seviyorum. asıl sizler değerlisiniz, ama maalesef , yok futbolcuymus , yok sanatciymis, yok bilmem neymiş hepsi benim yanimda fasa fiso kazandiklari paraya göre diyorum.Beğen Toplam 1 beğeni