Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu'dan 'uyku' uyarısı: 8 saate dikkat!
Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, ideal uyku süresi olan 8 saatten az ya da fazla uyunduğunda yaşam süresinin azaldığını belirtti.
ABONE OLMedipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Uyku Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, ideal uyku süresi olan 8 saatten az ya da fazla uyunduğunda yaşam süresinin azaldığını, ek rahatsızlıkların ortaya çıktığını belirterek, "Çok uyuduğunuzda, az uyuduğunuz zaman var olan ölüm riskinden daha fazla risk ortaya çıkıyor." dedi.
Az ya da fazla uyumanın insan sağlığına etkileri ve sağlıklı bir uyku için dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akkoyunlu, uykuda zamanın, derinliğin ve kalitenin önemli olduğunu, bunun 1930'ların başından bu yana kanıtlandığını söyledi.
UYKU EVRELERİ
Prof. Dr. Akkoyunlu, evre 1, evre 2, evre 3 ve REM olarak çeşitli evrelere ayrılan uykuda, evre 3 ve REM'in derinliğinde azalma varsa ve kişi derin uyuyamıyorsa uyku kalitesinde de değişiklikler meydana geldiğini belirtti.
Bu değişiklikleri "hafıza sorunları, duygusal bozukluklar, koroner arter gibi hastalıklar, tansiyon ile şekerin kontrol altına alınamaması" şeklinde sıralayan, uykunun kalitesinin, derinliğinin, saatinin ve bölünmemesinin oldukça önemli olduğunu anlatan Akkoyunlu, şu uyarılarda bulundu:
"8 saat olan ideal uyku süresinde 7 saatten az ya da 9 saatten fazla uyunduğunda patolojik durum söz konusu hale geliyor. Uyku süresi 7 saatten az olduğunda yaşam süresi ciddi şekilde azalıyor, kalp hastalıkları gibi ek rahatsızlıklar ortaya çıkıyor, 9 saatin üzerine çıktığında da ölüm riski artıyor. Yani 'Çok uyudum, bu daha iyi.' düşüncesi yanlış. Çok uyuduğunuzda, az uyuduğunuz zaman var olan ölüm riskinden daha fazla risk ortaya çıkıyor."
UYKU BOZUKLUĞU HAFIZA BOZULMASINA NEDEN OLUYOR
İnsan psikolojisinin sağlıklı olması için beynin iki türlü çalıştığını dile getiren Akkoyunlu, duyguların beynin bazal kısmı denilen çekirdekler tarafından kontrol edildiğini, bunların daha heyecanlı tepkiler verilmesini, kızma, ağlama, üzülme ve sevinme gibi eylemleri sağladığını, beynin ön bölgesindeki "frontal lob" denilen prefrontal bölgesinin de "Sakin ol, şimdi değil." şeklinde uyarılar yolladığını ifade etti.
Prof. Dr. Akkoyunlu, bunlar arasındaki dengenin uykunun sağladığı entegrasyonla olgunlaştığını, uyku az ya da kalitesiz olduğunda ya da uyunamadığında beynin prefrontal korteksindeki baskılayıcı tavrın duygusal coşku üzerinde ortadan kalktığına dikkati çekti. Akkoyunlu, bu nedenle duygusal patlamalar yaşanan ve kızarken sevinilen dengesizlik durumunun yaşandığını vurguladı.
Uyku bozukluğunun hafızada bozulmalara da neden olduğunu, kişinin anlama ve yorumlama kabiliyetini azalttığını aktaran Akkoyunlu, bunların depresyon, ajitasyon bazen de önü alınamayan toplumsal kaoslara yol açtığını kaydetti. Akkoyunlu, uyku probleminin, hesaplamalarda sorunlar oluşturduğunun, kaza riskini mesela vinç operatörlüğü gibi dikkat gerektiren işlerde ciddi şekilde kaza oranlarını artırdığının altını çizdi.
UYKU RUH SAĞLIĞININ KORUNMASINI SAĞLIYOR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Akkoyunlu, uykunun, beyinde kısa hafızanın uzun hafızaya aktarılmasını ve kısa hafızanın yeniden boşaltılmasını sağladığını, ön belleği boşaltarak uzun belleğe aldığını anlatarak, "Eğer ders çalışmak için uyumuyorsanız yanlış yapıyorsunuz çünkü bilgiler ön bellekte kalacak. Alt belleğe aktarılamayacağı için de çok kısa sürede bilgiler unutulacaktır." ifadelerini kullandı.
Uykusuz kalındığında motor kompleksin birlikte çalışması gereken işlerin yapılmasının engelleneceğini belirten Akkoyunlu, "Bilişsel fonksiyon denilen kısımda, gece uyku esnasında gün içindeki streslerin atıldığı, dinlenme durumunun yaşandığı bir ana geçilir. Ayrıca, kalp damar sisteminin biraz daha sakinleşmesi ve tansiyonun düşmesi sağlanır, böylece tansiyon dengelenir. Uyku alınmazsa bunlar bozulur." diye konuştu.
Prof. Dr. Akkoyunlu, düzgün bir uyku gerçekleşmediğinde, buna başlamadan önce salgılanan ve "mutluluk hormonu" diye bilinen melatoninin salgılanamadığını, bunun da kanser dahil birçok hastalığı tetiklediğini ifade etti.
Büyüme hormonunun sadece uykuda salgılandığına dikkati çeken Akkoyunlu, gelişimini tamamlamış birisi için bunun ciddi önemi olduğunu anlattı.
"CİLDİN GÜZELLEŞMESİ UYKUYA BAĞLI"
Prof. Dr. Akkoyunlu, bu hormonun erişkinlerde vücudun yenilenmesini, yıpranmış veya eskimiş dokuların yıkılarak oraya yeni dokuların gelmesini sağladığına değinerek, şunları kaydetti:
"Bu sistemi bozduğunuzda erken yaşlanmalar, kırışıklıklar, saç ağarması gibi birçok duruma neden olur. Cildin güzelleşmesi bile uykuya bağlıdır. Öğlen ekstradan bir saat uyuduğunuzda, cildinizdeki nemin dahi dengelendiğini görürsünüz. Uyku sırasında leptin ghrelin hormonları aktif salgılanır. Bunlar gece boyunca bizi tok tutar. Bu hormonlar karaciğerde gün boyunca biriken gıdanın fazlalıklarını, kaloriyi kana vererek gece yemek yemenizi engeller ve çok daha yüksek miktarda kalori harcarsınız. Bunlar sizin kilonuzu dengeler. Uyku bozukluğu olanlarda en sık gördüğümüz şey, karaciğer yağlanmasıdır. Özetle kilonun düzenlenmesi, erken yaşlanmanın önlenmesi, karaciğer, beyin, kalp ve ruh sağlığı açısından uyku oldukça değerlidir."
-
tornacı 2 yıl önce Şikayet EtHaliyle aylık 1000-2000 TL'lik sigara içerlerse pazar alışverişi ve sağlık koşulları uyumaya pek elverişli omamaya başlar. Son olarak bu iş takviye ile yapılacaksa bir bilen eşliğinde yapılmalıdır, yoksa bir zamanlar antibiyotiğe yaptığımız muamele gibi olur.Beğen
-
Nizami Alemci Ali 2 yıl önce Şikayet Etbu tez yanlış 2 saat ile 12 saat arası olabiliyor bu vücud ile alakalı insanın beden ruh dengesine kilo ve alışkanlıklara göre değişiklik gösteriyor ideal uyku bedenin dinlenmesidirBeğen Toplam 1 beğeni
-
Zonguldaklı 2 yıl önce Şikayet EtTeheccüd var sabah namazı var vird var e salavat İhlas derken en fazla 6 saat ölünce uyutacaklar zaten adamıBeğen Toplam 2 beğeni
-
antikor 2 yıl önce Şikayet Ettabiiki tüm gidalari dogal olarak almanin en etkili oldugunu tavsiye etmeliyiz fakat takdir erdersinizki bu gerekli gidalari alamiyoruz yiyecekler ile.. magnezium eksikligi nedeniyle bir sürü agrisi olanlar var.. depresyonda olanlar var.. sarimsak bile insanin sabahleyin piskosolojisi bozuk uyanmasina sebeb olabiliyor..Beğen Toplam 2 beğeni
-
antikor 2 yıl önce Şikayet Etuyumadan hemen önce magnesium takviyesi yapilinca daha cabuk uykuya girmeye yardimci oluyor.. ayrica sabahlari kalkdiginizda moral bozuklugu veya depresion bulunmuyor.. uyku sorunu yasayanlar, bedeninde agrilari olan, depresyonda olan kisiler mutlaka magnesium takviyesi yaparak yatarsa uykulari daha güzel olur.. takviye hapi depolama fonksiyonlu olmasi gerekiyor, yani hemen erimiyor ve bu yüzden dozaji saatlere yayiyor.. ve yüksek dozajda magnesium icermesi gerekiyor..Beğen Toplam 2 beğeni
-
tornacı 2 yıl önce Şikayet EtKısmen doğru kısmen de yanlışsınız, illa gece yatmadan önce yemek yenilecek diye bir kaide yok, kendinizde belirtmişsiniz, sıkıntı meydana getirecek bir durum, sindirim işinin ise uzun süren bir süreç. İkincisi bu takveyelerin adam akıllı olanları tahmini 200-250 TL bandında olduğunu düşünüyorum, onu zaten sebzeye ve meyveye harcarsa tahmini (ilden ile değişir) 20kg ile 10kg arasında sebze alır ki o da baya bir yeterli olacaktır. Ayrıca insanlarımız geçim sıkıntısından bahsediyor evet sıkıntı var, lakin günde 1-2 paket sigara içip geçinemiyoruz diyen bir çok kişi görüyorum.Beğen Toplam 1 beğeni
-
antikor 2 yıl önce Şikayet Etsayin tornaci.. zaten yazimda belirtmisim.. uyku sorunu yasayanlar, bedeninde agrilari olan, depresyonda olan kisiler mutlaka magnesium takviyesi yaparak yatarsa uykulari daha güzel olur.. yani bunu kimlere önermisim ? magnezium eksikligi bulunan kisiler.. demekki yiyeceklerden yeterli magnesium alamayanlar varki bunu öneride bulunduk.. birgünlük tüm gerekli vitaminleri ve mineralleri alabilmek icin cok cesitli ve bol gidali yemekler yemek gerekiyor.. bunu kim yapabiliyor ?!Beğen
-
antikor 2 yıl önce Şikayet EtSayin tornaci.. genel olarak haklisiniz.. fakat yataga yatmadan önce bu magnesiumu karsilamak icin tekrar yemek yemeniz gerekecek.. yatarken yemek yemenin pek faydali oldugunu düsünmüyorum.. örnegin sarimsak.. magnesium iceriyor.. yatarken bir dis yiyipde yattiginizda faydasi vardir mutlak.. fakat sabahleyin uyandiginizda pekde iyi uyanmiyorsunuz.. cünkü gece uyurken bedenin dinlenmesi gerekirken tam tersine o beden haril haril calismaya basliyor.. bedeni toksinlerden temizlemye basliyor.. buda uykunuzu kalitesizlestiriyor..Beğen Toplam 1 beğeni
-
tornacı 2 yıl önce Şikayet EtSayın antikor, magnezyum takviyesi güzel ama; bunları doğal olarak almak daha sıhhatli değil mi? İlla ilaç-takviye demenin bir manası pek yok, yediğimiz pişirilen-pişirilmeyen yiyeceklerden alınırsa sindirimi ve emilimi daha rahat olacaktır, insanlara yanlış teşviklerle akıllarını karıştırmayalım. Mantalite doğru, malesef yöntem yanlış.Beğen Toplam 1 beğeni