Salgına dönüşen virüsler laboratuar işi mi?
Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Mehmet Alkan, gündeme damgasını vuran H1N1 virüsünün laboratuarda üretilebileceği iddialarına cevap verdi.
ABONE OLTürkiye Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Mehmet Alkan, ''İnsanoğlunun, kendi soyunu yok etmek için böyle suni virüsler yaratıp ortaya salabileceğine ihtimal vermiyorum.'' dedi.
TVHB ile İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Taksim'deki Lamartin Otel'de hayvan hastalıklarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Alkan, özelikle 3-4 yıldır dünya gündemini meşgul eden brusella, kuş gribi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ve domuz gribi gibi hayvansal hastalıkların Türkiye'nin de gündemine oturduğunu ve ciddi bir biçimde halk sağlığını ilgilendirdiğini kaydetti. Alkan, bu hastalıkların ticarette de endişelere ve kısıtlamalara yol açtığını ifade etti.
Bugün dünyada veteriner hekimliğin rolünün çok değiştiğini, ilerlediğini ve farklı boyutlara ulaştığını dile getiren Alkan, şöyle devam etti:
''İnsan enfeksiyonlarının yüzde 60'tan fazlası hayvansal kaynaklıdır. Gıda kökenli hastalıkların yüzde 90'ı hayvansal gıdalardan gelmektedir. Dolayısıyla, hayvanlar ve hayvansal gıdaların sorumluluğu veteriner hekimlerin elinde olduğuna göre, hayvansal hastalıklarla mücadelede beşeri hekimlerin ve diğer disiplinlerin yanında veteriner hekimlerin önemli bir rolü olduğu yadsınamaz.''
Bir gazetecinin, ''Söz konusu hastalıkların bir anda ortaya çıkmasını neye bağlıyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine de Alkan, şu karşılığı verdi:
''Belki bir ihtimal laboratuvardan bir virüs kaçabilir. Onun dışında ben insanoğlunun, kendi soyunu yok etmek için böyle suni virüsler yaratıp ortaya salabileceğine ihtimal vermiyorum. Ama 2005 yılı sonlarında kuş gribi ciddi olarak ülkemizi etkiledi. Domuz gribi ülkemizde hala ciddi bir tehdit teşkil etmiyor. Burada bir art niyet, bir sabotaj ihtimalini düşünmüyorum.''
-''GENETİK DEĞİŞİME YATKIN VİRÜSLERDİR''-
Çiftlik Hayvanları Sağlığı ve Hayvan Refahı Komitesi Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz da doğal olarak bakıldığında hayvansal enfeksiyonların yüzde 61'inin hayvansal kökenli olduğunu söyledi.
Doğası gereği bu virüslerde zaman zaman değişiklikler olabildiğini ifade eden Yılmaz, çevrenin değişimiyle virüslerde de değişim olabileceğini söyledi. Yılmaz, ''Acaba insanlar mı bunu bir yere bırakıyor veya laboratuvardan mı kaçıyor? Biyolojik silah olarak kullanılabileceği şüphesinden bahsediliyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu virüslerle çalışılırken dikkat edilmiyor'' dedi.
Bunun için özel üçüncü kategori laboratuvarlar gerektiğine işaret eden Yılmaz, ''Acaba bilim adamları bilimsel amaçlı olarak bu genetikleri değiştirirken mi bu virüs kaçıyor? Olabilir. Doğası gereği bu virüsler genetik değişime yatkın virüslerdir'' diye konuştu.
Yılmaz, 2003'ten önceki virüslerle bugünkü virüsler arasında genetik değişiklikler saptandığını kaydederek, ''Eskiden öldürmeyen virüsler, bu genetik değişiklikle öldürmeye başlıyor. Eski bir virüse karşı toplumda bağışıklık varken, yeni çıkan bir virüse karşı bağışıklık hemen oturmuyor. Domuz gribinde de ilk çıktığında ölümler çoktu. Ama dışarıya yayıldığında virüsün etkisi azalıyor. Meksika hazır değildi, ama daha sonra dünya hazır hale geldi ve ölümler azaldı'' şeklinde konuştu.
Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Prof. Dr. Şakir Doğan Tuncer de Türkiye'de en önemli konulardan biri olan koruyucu hekimliğin geri planda tutulduğunu, tedavi hekimliği sisteminin olduğunu ve bunun kırılması gerektiğini söyledi.
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ise veteriner hekimlik mesleğinin il ve ilçeler bazında örgütlenememesinin ve hekimlik olarak görülmemesinin hastalıklarla mücadelede çok büyük bir engel olduğunu kaydetti.
Koruyucu hekimliğin çok önemli olduğunu ifade eden Yeşildere, virüsler sürekli olarak yapı değiştirdiği için daha değişik hastalıklarla karşı karşıya kalınabileceğini sözlerine ekledi
-
mustafa topak 15 yıl önce Şikayet EtBİYOLOJİK RANT MAFYASI İŞ BAŞINDA !. Her sene ayrı bir virüs sahneye çıkıyor ve devletler milyarlarca dolar harcayarak ilaç sanayi devlerini mutlu ediyorlar. Bunların arkasında malum odaklar muhtemeldir ki sionistler iş başındadır! Mafya zaten siparişe amade. İstihbaratlara ve adam gibi devletlere büyük görev düşüyor. Bu işler masum virüs işi görünmüyor. İnsan kanının ve acılarının ticaretini yapan savaş sanayii patronları, elbette daha ucuz ve akıllarınca daha karlı yolu hiç ihmal ederler mi sanıyoruz ? İşte yeni alanları: BİYOLOJİK SÖMÜRÜ.Beğen
-
vatan sever 15 yıl önce Şikayet Etgarip. bırakın da tıp içinde zaten var olan koruyucu hekimlik işini yapsın. siz gidin hayvanlarınızın koruyucu hekimliğini yapın lütfen. bu veterinerler de çok garip ya, her işe el atacaklar illaki. el atmadıkları alan kalmadı. tarım, gıda, tıp, eczacılık :D maşallah. yakında sınıf öğretmenliğini de veterinerler yapsın derlerse şaşırmayacağım :D avrupada animal science mezunları suni tohumlama yaparken türkiyede ziraat mühendisi zooteknistler yapamıyor, neymiş veteriner yaparmış, hadi ordan, dünyaya bi bak....Beğen
-
kenan korkmaz 15 yıl önce Şikayet Etlabaratuvar virüsleri. bence bu virüsler labaratuvar ortamında üretilen soğuk savaş unsurlarıdır. tek kurşun harcamadan hem insanları öldür hemde ekonomileri alt üst etBeğen