Ayrılmak zorunda kaldığı üniversitenin genel sekreteri oldu

EMRE AYVAZ - Sakarya Üniversitesinde (SAÜ) akademik kariyerine 28 Şubat sürecinde gördüğü baskılar nedeniyle devam edemeyen Prof. Dr. Kadir Ardıç, yıllar sonra döndüğü üniversitenin genel sekreterliği görevini yürütüyor.

ABONE OL
GİRİŞ 27.02.2016 12:20 GÜNCELLEME 27.02.2016 12:20 GÜNCEL
Ayrılmak zorunda kaldığı üniversitenin genel sekreteri oldu
Ayrılmak zorunda kaldığı üniversitenin genel sekreteri oldu

İmam hatip liseli Ardıç, 28 Şubat sürecinde SAÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalıştığı sırada "sakıncalı" görüldüğü gerekçesiyle kadro alamadı.

Daha sonra genel sekreterlik emrine verilen Ardıç, dönemin yöneticileri tarafından gördüğü baskılara en fazla 3 yıl daha dayanarak SAÜ'den 2001 yılında istifa edip Gaziosmanpaşa Üniversitesinde çalışmaya başladı.

Yaşadığı zor günlerin ardından SAÜ'ye 2011'de geri dönerek genel sekreter olarak atanan Prof. Dr. Ardıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, imam hatip çıkışlı olması ve eşinin de başörtüsünden dolayı 28 Şubat sürecinde çok büyük sıkıntılarla karşılaştıklarını söyledi.

Ardıç, doktorasını tamamlamasının ardından sözleşmeli görev yaptığı üniversitenin kendisini yardımcı doçent kadrosuna almadığını, akademik kariyer yapmasının engellendiğini söyledi.

Üniversitenin kadro için ilana çıktığını ancak kendisinin buna başvurmasına da izin verilmediğini anlatan Ardıç, "Dönemin genel sekreterinin odasına gittim. Bana, 'Kadir Bey o kadro sizin için değil, o kadroya müracaat etmeyeceksiniz, başkası müracaat edecek' dedi. Başvuru yapmam durumunda da sonuçlarına katlanacağımı belirterek beni tehdit etti. Bir süre sonra sarı bir zarf aldım ve genel sekreterlik emrine sürüldüm" diye konuştu.

- "Tuvalete giderken de izin alacaksın' dediler"

Ardıç, genel sekreterlik emrinde çalışırken de baskıların devam ettiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Genel sekreterlikte bana "Rektörlüğün giriş kapısında dikileceksin, tuvalete giderken bile izin alacaksın' dediler. O dönem selam verilmesi bile sakıncalı hale geldim, benimle bir arada görünmek vebalı hastayla beraber olmak gibiydi. Kimse selam vermiyor, herhangi bir baskıya maruz kalmamak için insanlar da benimle konuşmuyordu. Büyüklerime danıştım ve istifa dilekçemi verdim. SAÜ'den ayrıldıktan sonra bir süre sıkıntılar yaşadıktan sonra Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde uzun yıllar çalıştım."

Eşinin rahatsızlığı nedeniyle Tokat'tan tekrar Sakarya'ya dönme kararı aldıklarını anlatan Ardıç, "Eşim 2011'de kente geldikten 3 ay sonra yaşamını yitirdi. SAÜ'de göreve başladıktan kısa bir süre sonra genel sekreterliğe getirildim. Şimdi her gün geçmişte zorluklar yaşadığı odada çalışıyorum, beni buradan kopartan kişilerden birinin koltuğunda oturuyorum. Bunlar Allah'ın takdiri" ifadesini kullandı.

Ardıç, o dönemde yaşadıkları psikolojik baskıları hiçbir zaman unutmadığını, artık o günlerin geride kalmasının mutluluğunu yaşadığını kaydetti.

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR