Yöresel tatlar üniversiteli aşçılara emanet

UNESCO'nun "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan, 13 bin 500 yıllık mutfağıyla köklü geçmişe sahip Şanlıurfa'nın yöresel yemeklerinin yapımı, HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Bölümü'nde okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor

ABONE OL
GİRİŞ 20.12.2015 13:30 GÜNCELLEME 20.12.2015 14:37 KÜLTÜR
Yöresel tatlar üniversiteli aşçılara emanet
Yöresel tatlar üniversiteli aşçılara emanet

MEHMET AKİF PARLAK - Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) "Dünya Gastronomi Şehri" unvanına aday adayı olan Şanlıurfa'nın 13 bin 500 yıllık köklü mutfağına ait yöresel yemeklerin hazırlanışı, Harran Üniversitesi (HRÜ) Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programı'nda okuyan genç aşçı adaylarına titizlikle öğretiliyor.

Tepsi kebabından bostana, tiritten ciğer kebabı ve şıllık tatlısına kadar kente has yemek ve tatlıların ilk sınıfta teorik olarak öğretildiği HRÜ Aşçılık Programı'nda, öğrenciler 2. sınıfta tezgah başına geçerek 13 bin 500 yıl öncesine dayanan yemekleri hazırlıyor. 

HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı öğretim görevlisi Şükran Taşkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yıl önce açılan aşçılık bölümünde 40 öğrencilerinin bulunduğunu söyledi.

Kentteki yöresel yemeklerin hızla büyüyen dünya mutfağından kendini koruduğunu belirten Taşkın, bu durumun Şanlıurfa için büyük başarı olduğunu vurguladı.

Yöresel yemekleri öğrencilerine öğretirken aslına dokunmadan farklı lezzetler eklediklerini kaydeden Taşkın, "Yöresel yemeklerin özüne sadık kalarak yemeklerin yapımını öğretiyoruz. Hatta yemekleri hazırladığımızda reçeteleri mutlaka Urfa halkı ve yaşlılardan olması gerektiği gibi alıyoruz. Nasıl hazırlanmışsa o şekilde hazırlanmasına dikkat ediyoruz. İnşallah ilerleyen zamanlarda Urfa mutfağı Türkiye'de ve dünyada hak ettiği yeri bulur" diye konuştu.

HRÜ öğretim görevlisi ve şef aşçı Hafize Özburun da okulda yöresel yemeklerin yanı sıra dünya mutfağından örnekleri de öğrencileriyle paylaştıklarını söyledi. 

Katıldıkları uluslararası yarışmalarda yöresel yemekleri de tanıttıklarını belirten Özburun, "Yaklaşık 2 yıl önce İstanbul'da Uluslararası Gastronomi yarışmasına gittiğimiz zaman yörenin en çok kullanılan ürünü olan kurutulmuş kabak, biber ve patlıcan ile başlangıç tabağı hazırladık. Tabii ki aslına bağlı kalarak bunu yaptık ve madalyalarla döndük" dedi.   

- "İlk gördüğümde şaşırmıştım

Kahramanmaraş'tan okumak için Şanlıurfa'ya gelen 2. sınıf öğrencisi Yaşar Demir de aşçılık eğitimini Şanlıurfa'da almanın kendileri için avantaj olduğunu ifade etti.

Hocaların yöresel mutfak derslerine çok önem verdiğini, bu alanda kendilerini geliştirdiklerini belirten Demir, genç aşçı adayları olarak gittikleri işletmelerde öğrendikleri yemekleri yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Şanlıurfa mutfağının çok zengin olduğunu kaydeden Demir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yöresel meze olarak bostana, lebeni, fındık lahmacun tarzı ağzı açık diye tabir ettiğimiz ara sıcaklarımız var. Bunlar ilk gördüğümde şaşırmıştım. Yani bunları öğrendikçe bize daha fazla öz güven geliyor. Ben memleketim Kahramanmaraş'a gittiğim de bunları yaptığımızda ailem ve çevredeki insanlar bunu tattıkları zaman çok lezzetli oldukları söylüyorlar ve çok değişik diyorlar. Hafta sonları bazı işletmelere gidiyoruz. O gittiğimiz işletmelerde yöresel lezzetler yöresel sunumlar görüyoruz ve kendimize kaynak olarak alıyoruz. Yani bu tür avantajlara sahibiz."

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR