700 yıllık Osmanlı köyü Cumalıkızık
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 700 yıllık Osmanlı sivil mimarisini bozulmadan günümüze taşıyan Cumalıkızık, dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğruyor.
ABONE OLUNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2014 yılında alınan Cumalıkızık Köyü, tarihi, kültürel ve doğal değerlerini koruyarak günümüzde de yaşatmaya devam ediyor. Erken Osmanlı Dönemi mimari yapısına sahip köy, geleneksel taş döşeli yolları, ahşap ve kerpiç evleriyle Osmanlı yaşam tarzını en iyi gösteren önemli örneklerden biri.
Uludağ’ın eteklerinde yer alan köyde meydanda ilk olarak yöresel ürünlerin ve hediyelik eşyaların satıldığı tezgahlar, ziyaretçileri karşılıyor. Meydan yukarı köy içine doğru geziye çıkıldığında ise Uludağ’dan köy sokaklarına akan sular, köyün o renkli sokaklarına farklı bir hava katmaktadır. Köyde yaklaşık 250 ev bulunuyor ve evlerin hemen hemen yarısı kullanılabilir durumda. Bu evlerden bazıları ise müzeye dönüştürülerek turistlerin ziyaretine açılmıştır. Bu evlerin demir tokmaklı, ahşap kapıları aralandığında girişte evin avlusu yer alıyor.. Geleneksel Osmanlı evi iç mimarisi olan sedirler Cumalıkızık evlerinde de bulunuyor. Ziyarete açılan evlerden “Küpeli Ev”, köyün en popüler ve yoğun ilgi gören evi. UNESCO tarafından Proje Uygulama Evi olarak sergilenen Küpeli Ev, 350 yıldır ayakta duruyor. Köyde yaşayan yerli halkın kullandığı eşyaları ve eski zamanlardaki ev dekorasyonun sunulduğu ev, otantik havasıyla misafirlerini 250 yıl öncesine götürüyor.
Dünyanın en dar sokaklarından biri: Cin aralığı
Genişliği sadece 80 santimetre olan Cin aralığı, ancak bir kişinin geçebileceği bir sokak olarak Cumalıkızık’a gelenlerin mutlaka uğradıkları yerlerden biri. Rivayete göre köy, Rumlar tarafından işgale uğradığı sırada Türkler, bu aralıktan geçerek Rumların ellerinden kurtulmuşlar. Türk köylülerin geçtikleri bu yol sokağın başından bakıldığında çıkmaz sokak gibi görünmektedir bu yüzden Rum askerleri, buradan insan geçemeyeceğini bunun olsa olsa cin işi olabileceğini söylerler. O günden sonra Türklerin hayatını kurtaran bu geçit Cin aralığı olarak anılmaya başlamış. Hikayenin ne gerçek olduğunu bilemeyiz fakat Cin aralığı gerçekten yalnıza bir kişinin geçebileceği ilginç bir sokak olarak meraklılarını bekliyor.
Cumalıkızık Etnografya Müzesi
Cumalıkızık’ın geleneksel değerlerini, kültür oluşumunu evleri dışında özel olarak da gelecek nesillere aktarmak için Cumalıkızık Etnografya Müzesi, 2015 yılında yenilenerek açıldı. 700 yıllık bu Osmanlı Köyü’nde tarihte kullanılmış olan tarımsal aletler ve ev eşyaları gibi yerel halkın bağışladığı yaşam içinden öğeler sergilenmektedir. Tarımsal alet olarak eski at arabaları, dibek taşı, üzüm çiğneme teknesi gibi nesneleri görücüye sunulmaktadır. Müzede Osmanlı Devleti ikinci padişahı Orhan Bey’in köye verdiği bir nişan da bulunmaktadır.
Cumalıkızık’ın diğer önemli değerlerinden biri de 6 yıldır düzenlenmekte olan “Cumalıkızık Ahududu Festivali”, ünü uluslararası sınırları aşmış bir etkinliktir. Yıldırım Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde köy meydanında konserler düzenleniyor. Festival kapsamında köy halkı ahududularını yarıştırıyor ve “En Güzel Ahududu Yarışması” düzenleniyor. Yarışma kazananı cumhuriyet altınla ödüllendiriliyor.
Cumalıkızık’ta ne yenir?
Cumalıkızık’ın dillere destan otantik kahvaltısı, yerli yabancı tüm turistlerin köye gelir gelmez denediği ilklerden olarak biliniyor. Kahvaltı yanında meşhur patatesli, peynirli gözlemesi de tavsiye ediliyor.