İstanbul'un gerdanlıkları: İki yakayı bir araya getiren köprüler

Kendine has dokusuyla dünyanın en çok merak edilen kentlerden biri olan İstanbul, gerdanlık gibi iki yakayı bir araya getiren köprüleriyle dikkat çekiyor. Uzun yıllardır kent ulaşımına katkı sağlayan köprüleri, özellikle gece ışıklandırılınca İstanbul'un siluetine ayrı bir renk katıyor.

ABONE OL
GİRİŞ 20.11.2019 13:05 GÜNCELLEME 20.11.2019 13:05 SEYAHAT
İstanbul'un gerdanlıkları: İki yakayı bir araya getiren köprüler
İstanbul'un gerdanlıkları: İki yakayı bir araya getiren köprüler

İstanbul, köprüleriyle kendini gösteren dünyanın en güzel kentlerinden biri. iki yakayı bir araya getiren ve tarihi yarım adayı kıyının öbür tarafına bağlayan köprüler İstanbul'un ulaşımına katkı sağladığı kadar dikkatleri de üzerine çekiyor.

 

 

KIYILARIN KUCAKLAŞMASI

 

 

İstanbul Boğazı'nın üç gerdanlığı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak, milyonlarca aracın kıtalar arası geçişini kolaylaştırıyor.

Tarihi, siyasi, ticari ve kültürel değerini yüzyıllardır koruyan İstanbul'un iki yakasını bir araya getirme fikri milattan önceye kadar uzanıyor. Söz konusu coğrafyada hüküm süren medeniyetlerin en büyük hayallerinden biri, iki kıtanın bir araya getirilmesiydi. İstanbul'un 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızlı bir kentleşme sürecine girmesi, yerleşim yerlerinin büyümesi, göç dalgaları ve trafiğin artmasıyla İstanbul Boğazı'nda köprülerin yapılması için ilk adımlar atıldı.

15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ

Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan ilk köprü olan ve yapımı öncesinde büyük tartışmalar yaşanan Boğaziçi Köprüsü, Cumhuriyetin 50. yıl dönümü olan 29 Ekim'den bir gün sonra 30 Ekim 1973'te açıldı. Köprünün resmi adı 26 Temmuz 2016'ya kadar Boğaziçi Köprüsü olarak geçti. 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında burada hayatını kaybedenlerin anısına köprünün adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi.

Yapımını İngiliz ve Alman firmalarının üstlendiği Boğaziçi Köprüsü'nün inşaasına, Şubat 1970'de Beylerbeyi ayak sahasında yapılan törenle başlandı. Köprü, 29 Ekim 1973'de dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından açıldı. Kuleler arası uzunluğu bin 74 metre olan 6 şeritli köprünün inşaası sırasında, 63 bin metreküp kazı yapılırken 71 bin metreküp beton, 4 bin ton betonarme çeliği, 17 bin ton yapı çeliği, 6 bin ton kablo çeliği kullanıldı.

Yaklaşık 3 yıl 8 ayda tamamlanan Boğaziçi Köprüsü, 23 milyon 213 bin 666 dolara (dönemin rakamlarıyla 191 milyon 785 bin 265 liraya) mal oldu. İlk yılında günde ortalama 24 bin araca hizmet veren köprü, 15 yıl boyunca İstanbul'un iki yakası arasında kara ulaşımını sağlayan tek bağlantı yolu olma görevini sürdürdü. Köprü bu görevi, 1988'den itibaren Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 26 Ağustos 2016'dan itibaren de Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile paylaşmaya başladı. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü de kapsayan güzergahta 1979'dan itibaren maraton da düzenleniyor.

FATİH SULTAN MEHMET KÖPRÜSÜ

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden 5 kilometre kuzeyde, Boğaz'ın Rumeli yakasında, Hisarüstü ile Anadolu Yakası'nda Kavacık mevkileri arasında bulunuyor.

Temeli, 29 Mayıs 1985'te atılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapım çalışmalarına 4 Aralık 1985'te başlandı. Köprünün ilk tabliyesi 17 Eylül 1987'de yerine yerleştirilirken 4 Şubat 1988'de tabliyelerin montajı tamamlandı. Yapımı için 1100 iş günü öngörülen köprü, 29 Mayıs 1988'de tamamlanarak, 3 Temmuz 1988'de hizmete girdi. Köprünün hizmete alınmasının üzerinden 31 yıl geçti.

Kule ayakları arasındaki orta açıklığı 1090 metre olan köprünün kule temelleri boğazın iki yakasındaki yamaçlara yerleştirildi, kuleler ise hemen hemen tabliye mesnet seviyesinden başladı. Köprünün iki ucunda, taşıyıcı ana kablolardan gelen çekme yüklerini kaya zemine aktaran planda 50x60 metre boyutunda ve 35 metre kadar derinlikte masif betonarme birer ankraj bloku yer alıyor. Ankraj bloklarının içinde kabloların tespit edildiği birer oda bulunuyor. Kablolar, bu odalara girerken 36 büklüme ayrılıyor ve her bir büklüm ayrı ayrı tespit edilerek daha geniş bir yüzeye yayılıyor.

Boğaz köprüleri, Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlamasının yanı sıra yılın belli gecelerinde kamuoyu oluşturma ve bilinçlendirme çalışmaları için çeşitli renklere bürünürken şampiyonluklar ve kutlamalar için de bayraklarla süsleniyor. 

YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ

Yavuz Sultan Selim Köprüsü Asya ve Avrupa'yı üçüncü kez birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün temeli, İstanbul'un fethinin 560. yıl dönümüne denk gelen 29 Mayıs 2013'te atıldı. Adını 9. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'den alan köprü, birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliği taşıyor. Köprü ayakları, Avrupa Yakası'nda Sarıyer'in Garipçe Mahallesi ile Anadolu Yakasında Beykoz'un Poyrazköy semtinde yer alıyor.

İstanbul Boğazı'na inşa edilen "dünyanın en geniş köprüsü" Yavuz Sultan Selim Köprüsü, başlangıcında öngörülen 36 aya rağmen 27 ayda bitirilerek, 26 Ağustos 2016'da hizmete açıldı. Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında yapılan köprünün yatırım maliyeti 3 milyar dolar. İstanbul'daki transit trafik yükünü hafifletmesi, trafikten kaynaklanan hava kirliliği ve çevre sorunlarını ortadan kaldırması öngörülen köprünün hizmete girmesiyle ağır vasıtalar, geçişlerini buradan yapıyor. Köprü, raylı geçiş sisteminin aynı tabliyede olması dolayısıyla dünyada ilk olma özelliği taşıyor. 

 

 

Genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre olan köprü, 1408 metre açıklığa sahip ve toplam uzunluğu 2 bin 164 metre. Üzerinde raylı sistem olan dünyanın en uzun asma köprüsü özelliğine sahip köprüyü taşıyan sistemler olan eğik askı halatları, ana kablo ve askı halatlarında kullanılan çelik teller uç uca eklendiğinde 124 bin 382 kilometre uzunluğa erişebiliyor. Bu uzunluk, dünyanın etrafını 3 kez dolanmaya eş değer.

GALATA KÖPRÜSÜ

Galata Köprüsü, Cisr-i Cedit Köprüsü (Yeni Köprü) adıyla 1845 yılında 1. Abdülmecit'in annesi Valide Sultan tarafından ahşap olarak inşa ettirildi.

Ahşap olması nedeniyle uzun ömürlü olmayan köprü, Kaptan-ı Derya Hasan Ahmet Paşa tarafından 1863 yılında yeniden inşa ettirilerek hizmete sunuldu.

1800'lü yıllarda artan yaya trafiği nedeniyle çıkan asayiş olaylarını denetim altına almak amacıyla köprünün Galata ucunda, eklektik üsluplu ve süslemeli Aziziye Karakolu inşa edildi.

Bu şekilde 37 yıl hizmet veren köprünün yerine suyun hareketiyle sallanan ağır bir köprü inşa ettirildi ve 1912 yılında Sultan 5. Mehmet Reşat'ın tahta çıkışının üçüncü yıl dönümünde açıldı.

1914 yılında Eminönü-Karaköy elektrikli tramvay bağlantısı, bu köprü üzerinden yapıldı. Köprünün Haliç'e bakan bölümünde, 1987 yılında yeni bir köprünün yapımına başlandı. Bu köprünün yapımı tamamlanmadan 1992 yılının Mayıs ayında tarihi Galata Köprüsü bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın sonucu büyük hasar gördü.

Yangından sonra inşa çalışmaları devam eden köprünün yapımı hızlandırılarak, 1992 yılının Haziran ayında tarihi köprünün yerinde hizmete açıldı.

Uzunluğu 490 metre olan ve 80 metrelik kısmı açılabilen bir baskül köprü olan Galata Köprüsü, 11 parçadan oluşuyor. Tarihi köprünün Karaköy tarafındaki parçaları yerinde bırakıldı ve yanmayan kısımları da taşınarak Atatürk Köprüsü'nün Unkapanı ayağında karaya bağlandı.

Galata Köprüsü, ahşap döşemelerinin yanmaması için eski zamanlarda sıkı bir şekilde korunuyordu. Gündüzleri köprüden geçenlerin tütün içmeleri yasaklandığı gibi geceleri de yaya geçişlerine kapatılıyordu. Köprü yayalara ücretli tarifeyle hizmet ediyordu.

Galata Köprüsü, turistik yaşam alanı olarak da varlığını en etkin şekilde sürdürüyor. Eşsiz bir manzaraya hakim olan köprünün alt bölümünde yer alan restoranlar ve kafeler turistlerin bu bölgedeki uğrak noktalarının başında geliyor.

ATATÜRK KÖPRÜSÜ

İstanbul'da tarihi yarımadayı Beyoğlu'na bağlayan ve halk arasında yaygın olarak "Unkapanı Köprüsü" olarak bilinen Atatürk Köprüsü'nün projesi, 1930 yılında tamamlandı.

TBMM'nin 24 Nisan 1930 tarih ve 411 sayılı kararıyla "Gazi Mustafa Kemal Köprüsü" olarak adlandırılan köprünün ihalesi 1935 yılında gerçekleştirildi.

Yapımı Alman firmalar grubuna verilen ve Atatürk Köprüsü adını taşıyan köprü, 1940 yılından beri hizmet veriyor.

Azapkapı-Unkapanı semtleri arasında ulaşımı sağlayan köprü, 24 adet taşıyıcı yüzer dubanın üzerine kurulu. Uzunluğu 453,5 metre, genişliği 25 metre olan köprü, İstanbul trafiğinde ana arter ulaşım yolu niteliğinde.

HALİÇ METRO KÖPRÜSÜ

M2 metro hattının geçişini sağlayan gergin eğik askılı köprü olarak inşaatına 2 Ocak 2009'da başlanan Haliç Metro Köprüsü, 15 Şubat 2014'te hizmete açıldı.

Üst düzey teknoloji kullanılarak üzerine bir durak yerleştirilerek bir ilke imza atılarak inşa edilen Haliç Metro Köprüsü'nün, pek çok açılıp kapanan köprülerin aksine yatay olarak açılma özelliği de bulunuyor. Bu sayede büyük gemilerin Haliç içerisine geçişi daha kolay sağlanıyor.

 

Yapımı tartışma yaratan Haliç Metro Köprüsü, üzerine yerleştirilen 36 adet 3 boyutlu sensörle günde 24 saat izlenebiliyor. Herhangi olağan dışı bir hareket olduğunda anında merkeze iletiliyor.

Köprü, denizde 2,5 metre çapında, yaklaşık 110 metre derinliğe sahip 27 kazık üzerinde inşa edildi. İki çelik kuleye eğik kablolu sistem ile asılı bölümün uzunluğu 360 metre. Yapımında yaklaşık bin kişi çalıştı.

5 adet, 2,5 metre çapında kazık üzerinde inşa edilen "döner köprü", 12 santimetre yükselerek, tek pivot ayak üzerinde 90 derece dönerek açılıyor. Köprü, 120 metre boyunda, 3 bin 500 ton hidrolik kaldırma kapasitesine sahip.

Beyoğlu ve Unkapanı yaklaşım viyadükleri, metro tüneli portal yapıları ile çelik köprüler arasındaki bağlantıyı sağlıyor.

Döner köprü merkez ayağı ile Unkapanı kıyısı arasında, beton kirişler tarafından taşınan platform ile bu platformu koruma amaçlı 10 kazık ve başlık kirişi bulunuyor.

 

KAYNAK : AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR