Fındıkçılıktan banka patronluğuna

Türkiye'nin ilk fındık ihracatçısı Başaran ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Hüseyin Başaran, Bahreyn'de banka satın alıyor. Resmi işlemler tamamlanmak üzere.

ABONE OL
GİRİŞ 07.02.2017 11:54 GÜNCELLEME 07.02.2017 11:54 Şirketler
Fındıkçılıktan banka patronluğuna
Fındıkçılıktan banka patronluğuna

Trabzon’da aile işi fındıktan doğan, bugün inşaattan tekne yapımına ve turizme kadar birçok sektörde yatırım yapan Başaran Yatırım Holding, havacılık ve finans sektöründe yeni yatırımları hayata geçirmeye hazırlanıyor. Volkan Akı'nın Dünya'daki haberi şöyle:

“Ben üçüncü nesilim, babamın dedesinden kalma bir iş fındık ihracatı. Aile işi olduğundan bu işi devam ettirme kararı aldık. Sadece ihracat yapan bir şirket ki hala da öyle. Dedem, Türkiye’nin ilk ihracatçılarından. Fabrikamız eskiydi. Sonra Trabzon’da Organize Sanayi Bölgesi açıldı. Ben bir atılım yaptım oradan bir yer aldık ve bir entegre tesis kurduk. Bu da benim önderliğimde oldu onlar da destek verdi. 1995 senesiydi yeni fabrikayı kurduğumuzda”. Türkiye’nin ilk ihracatçılarından olan Başaran Ailesi’nin, bugün işlerin başındaki ismi Hüseyin Başaran öykülerini kısaca böyle özetliyor. Bugün Türkiye’nin fındık ihracatında ilk 10 şirket arasında yer alıyor. Bunun dışında finanstan turizme, inşaattan tekne yapımına pek çok yatırıma giren ve bugün Başaran Yatırım Holding altında faaliyet gösteren grupta işlerin başında Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Başaran var.

Başaran öncelikle fındık işindeki son durumu şöyle özetliyor: “Fındıkta ilk 10’dayız… Allahtan fındığımız var diyoruz bugünlerde. 50-60 milyon dolarlık bir ciromuz var. Fakat en büyük üretici Oltan Gıda’ydı biliyorsunuz. İtalyanlara satıldı… Onların 400-500 milyon dolarlık üretimleri var. Bizim fabrikalarımız yan yana… Tabii onların İtalyanlara satılması, yerli üretici olarak bizlere fırsatlar yaratabilir. Türkiye’de yabancıların gelip fındık işini yönetmelerinin de zor olacağını düşünüyorum. Daha önce başarılı olamayan şirketler oldu.”

Başaran Yatırım Holding’in başka alanlara girmesinde ve büyümesinde bazı tesadüfler ve fırsatları değerlendirmesi rol oynamış. Bugün de ekonomiye katkı yapacak fırsatları değerlendirmeyi planlıyor. Hüseyin Başaran mevcut özellikle finans, servis ve üretim alanlarında büyümek istediklerini söylüyor. Bu kapsamda turizm ve inşaat gibi alanlarda mevcut projelere yenileri eklemeyi düşünmüyor.

Finansta önümüzdeki dönem için önemli olacak bir haberi ise şöyle anlatıyor: “Bahreyn’de bir banka almanın adımlarını attık. Halka açık olan bankanın hisse çağrı işlemleri şu anda devam ediyor. Amacımız yine Türkiye ekonomisine fayda yaratmak. Türkiye’yi ve buradaki projeleri fonlamak. Son sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Oradaki çok köklü, kraliyet mensubu bir aileye ait 38 yıllık bir banka… Bizim kafamız, kalbimiz Türkiye’ye çalışıyor. Bankanın 60 milyon dolar ödenmiş sermayesi var. 40 milyon dolar sermaye artırımı yapacağız. Her türlü bankacılık işlemini yapma yetkisine sahip. Bölgede ofisleri var. Ticari işlemlere aracılık edeceğiz, dediğim gibi Türkiye’ye yönelik yatırımları fonlamak istiyoruz. Aldığımız bankanın adı, Bahreyn Middle East Bank – BMB… Türkiye’deki yatırımcılara, sanayiye kaynak yaratabilmek. Uzun vadeli fonlama imkanlarını, kanallarını açmak istiyoruz. Tabii riski iyi yönetmek gerekiyor."

Yeni bir sektör daha

Hüseyin Başaran, MC Havacılık şirketiyle, 2012 yılından bu yana özel jet işletmeciliği yaptıklarını hatırlatıyor. Bu konuda farklı bir yatırımı daha hayata geçirdiklerini böylece farklı bir alana girdiklerini söylüyor: “Havacılık sektöründe jet işletmeciliğine devam ediyoruz… Orada farklı kalıcı bir yatırım yapıyoruz. Atatürk Havalimanı’nda özel jetlerin olduğu yerde 7 bin metrekare yeri Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nden kiraladık. Atatürk Hava Limanı’nda özel jetlerin bulunduğu yeri yıkmayacaklar ve ana pist de duracak. Özel jetler, bakım ve kargo terminalleri olacak bu bölgede… Avrupa’nın özel jetler için en iyi ve en büyük bakım onarım tesisini buraya açıyoruz. Tüm lisansları aldık… Tüm Avrupa jetlerinin bakımını burada yapabileceğiz. VIP lounge’lar yaptık. Servis verecek, otel ve konaklama tesislerini kurduk. Bu alanda önemli bir potansiyel olduğunu düşünerek girdik. Haziran ayında burada hizmet vermeyi başlamayı planlıyoruz.”

İnşaatta mevcut projeler

Turizm ve inşaatta da projelerin devam ettiğini belirten Hüseyin Başaran şu bilgileri veriyor: “Wyndham Hotel Group’un üst segmenti olan 'Ramada Plaza' yı satın alarak Bodrum’dan sonra Trabzon’da yer alan ikinci otelimiz Ramada Plaza Trabzon’u 1 yıl önce faaliyete geçirdik. 

İkinci otel fikri ise Ramada’nın Amerikalı yetkilileri tarafından geldi. Kendileriyle bir araya geldik. Orada 5 yıldızlı otel eksiği olduğunu ve böyle bir yatırımın karlı bir yatırım olacağı fikrini konuştuk. Arap turistin de ilgi gösterdiği bir destinasyon, bir Trabzonlu olarak baktık önemli de bir potansiyel var. Yazın haftada 120 uçak kışın 50 uçak hatta hafta sonları 70 uçak iniyor… Şu anda Bodrum’a bu kadar uçak inmiyor. Hemen konumlandırmayı planladığımız arsayı satın aldık. 11 katlı ve 351 odalı Karadeniz’in hatta Anadolu’nun en yüksek yatak kapasitesine sahip 5 yıldızlı otellerinden birini inşa ettik.

Mina Towers projesinde Eren Talu ile birlikte çalıştık. 2 ada, 6 blok, 1500 konut 95 dükkan olmak üzere 26 bin m2’lik arsa üzerinde konumlandırıldı. Yeni projemiz de yolda. Yine aynı bölgede Mina Home & Office. Ayrıca Göktürk’te yerimiz var. Orada yeni bir proje planlıyoruz, henüz ismi belli değil. Projelerimizin iç mimari çözümleri ve uygulamaları ise eşim Beril Başaran ve kurucusu olduğu Artebel Design tarafından tasarlanıyor.”

GÜNEŞ’TE POTANSİYEL BÜYÜK

Hüseyin Başaran güneş enerjisindeki potansiyele dikkat çekiyor. Ancak bu kadar güçlü ve ucuz bir kaynağımız olduğu halde, bu alanın yeterli desteği görmediğini söylüyor. Başaran şöyle diyor: “Güneş enerjisi alanında faaliyet gösteriyoruz. 6-7 sene önce Konya Karaman’da aşağı yukarı 250-300 dönümlük çok büyük bir yer aldık. 1.800.000 Watt kurulu güç ile güneş enerjisinden elektrik üretimi gerçekleştirilmesi için gerekli bütün izinler alındı, tesis hayata geçirildi. Lisans vermiyorlar, verseler 20-30 trafo düşünüyorduk şu an yapabildiğimiz 4 trafo. Çok düşük. O kadarlık trafoyu karşılayabilecek bir arazimiz var. HES düşünmüyoruz. Doğaya karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve HES’lere karşıyım.”

KAYNAK : Dünya
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR