Çözüm Süreci
Şırnak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde araştırma görevlisi Bekir Gündoğmuş, Çözüm Sürecinde muhatap alınan kesimlerin sayısının arttırılması gerektiğini ve algı yönetiminde devletin bölge insanına birebir iletişime geçerek konuyu anlatması gerektiğini söyledi.
ABONE OLGündoğmuş yaptığı açıklamada, bölgede yaptıkları tüm saha araştırmalarında halkının sorunların çözümünü siyasetten beklediği şeklinde sonuçla karşılaştıklarını ifade etti.
"Siyasetten bekliyorsa, siyasetçilerimize, devlet idarecilerimize düşen en önemli vazife Çözüm Sürecini en hızlı şekliyle ve en donanımlı şekliyle devam ettirmekten geçmektedir" diyen Gündoğmuş, Çözüm Sürecinin devamı için bazı eksiklikler varsa, bunların tamamlanmasında fayda olacağını dile getirdi.
Eksiklikleri yöntem ve içerikle alakalı olduğunu bildiren Gündoğmuş, "Çözüm Sürecinin içeriği adeta sosyokültürel haklarla sınırlandırılmış gözükmektedir. Halbuki bölgenin tek sorunu sosyokültürel sorunlar değildir. Bölgenin geri kalmışlığıyla ilgili çok ciddi sorunları vardır. Nüfusu çok önemli bir kısmı gençlerden oluşan Şırnak'ta işsizlik diye kocaman bir sorunumuz var. Gençlerin çalışacağı bir fabrikamız yoktur. Dolayısıyla bölgenin ekonomik altyapısını da ele alarak, sosyokültürel haklarla sınırlamadan, bütün yönleriyle ele alarak, çalışma yapılmasında fayda vardır" dedi.
- "Çözüm Sürecinden beklentimiz, süreçle ilgisinin olduğunu düşündüğümüz tarafların konuya dahil edilmesidir"
Gündoğmuş, şöyle konuştu:
"Bununla birlikte yöntem itibariyle bölgede çok fazla dile getirilen hususlardan biri olan tek tarafın muhatap alınması. Çözüm Süreci yalnızca tek tarafın muhatap alınarak yürütülmesi nedeniyle kesintiye uğramıştır denilmektedir. Bu doğrudur, bunun çözümü siyasi anlamda muhatap alınan kesimlerin sayısını arttırmaktan geçmemektedir. Çözüm Sürecinden beklentimiz, süreçle ilgisinin olduğunu düşündüğümüz tarafların konuya dahil edilmesidir. Buna örnek olarak ticaret odaları, sanayi odaları, ziraat odalarını, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarını düşünebiliriz. Meseleyi yalnızca siyasi partilerin meselesiymiş gibi algılayarak, siyasi partileri muhatap almak, meseleyi yalnızca politik düzlemde ele almak soruna neden olmaktadır. Bölgenin meselesi sadece siyasi değildir. Bölgede yaşanan sosyokültürel sorunlar neticesinde siyasi sorunlar çıkmıştır. Bunu göz ardı etmeden, sebep sonuç ilişkisini göz ardı ederek, yapılan her bir değerlendirme ve uygulama, ne yazık ki beklenen sonuçları verememektedir."
Çözüm Sürecindeki önemli hususlardan birinin algı yönetimi olduğuna dikkati çeken Gündoğmuş, siyasi iradenin devlet ile devleti temsil eden yönü ile bizzat insan odaklı bölgede çalışma yapması gerektiğini sözlerine ekledi.