İslam ve terör: Bir kurt masalı

'Bizi öksüz Müslümanlar durumuna düşürüp, asırlık suçlarını birkaç gözü dönmüş üzerinden bize yıkmaya çalışıyorlar. Bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz.'

ABONE OL
GİRİŞ 28.07.2005 07:16 GÜNCELLEME 28.07.2005 07:16 SİYASET
İslam ve terör: Bir kurt masalı
İslam ve terör: Bir kurt masalı

Yıllar önce, Türkiye'de, İslam ve demokrasi konusundaki tartışmalarda, İslam'ın bu konuda günah keçisi haline getirildiğine işaret etmeye çalıştığım yazılarımı, 'İslam ve Demokrasi: Bir Kurt Masalı' başlığı altında yayımlamıştım. Şimdi, olay küresel bir mahiyet kazandı. İçinde bulunduğumuz savaş-terör cehenneminin nedeni İslami referanslı terörle açıklanıyor. Birtakım adamlar İslam'ı, sivil-asker, erkek-kadın, çoluk-çocuk dinlemeden öldürmek ve buna da 'cihat' adını vermek şeklinde algılayıp, terör eylemlerine girişmişler, tüm olanların sebebi buymuş. Buna karşı hepimiz terörü lanetlersek mesele hallolacakmış! Birileri, 'Acaba olan biten bu kadar basit mi? Gelin biraz üzerinde düşünelim' derse, bu adamlar cesaret alıp, işlerine devam edeceklermiş.
Sanki, adamlar eylem planlamadan, gazetelere göz atıp, 'Bakalım kim ne yazmış, ona göre moral bulalım' diyecek adamlar. Biz düşünelim derken, bu adamlara hitaben yazmıyoruz. Ha, bir de herkes üzerine alınmasın, ben şahsen, düşünelim derken, düşünme yeteneği olanları kastediyorum, gazete köşelerinde laf ebeliğiyle hokkabazlık yapanları değil. İkincisi, bu adamlar İslam'ı böyle yorumluyormuş, İslam'ın barış yanlısı, insancıl yorumlarını öne çıkarırsak ıslah olacaklarmış, o nedenle bu öncelikle Müslümanlara düşen bir görevmiş. Mesele, Müslümanlar arası bir mücadele olarak algılanmalıymış. Yine, sanki, bu işlere bulaşmış adamlar, uzun uzun İslam düşüncesini inceleyip, tartışıp, karar veriyor. Veya, İbni Arabi'yi okuma fırsatı bulamamışlar, bir okusalar, derviş olacaklar, boş bulunup terörist olmuşlar.
Defalarca yazdım, bırakın bu sözde terör lanetçiliğini, samimi olarak olanların önüne geçmek için bir şey yapmak istiyorsanız, neden düşünelim, soru soralım denildiğinde bu kadar öfkeleniyorsunuz? Daha önce de sordum, nereden çıktı bu adamlar? Neden İslam tam da tarihin bu noktasında bu şekilde yorumlanmaya başlandı? 'Hep böyleydi, bunlar Hasan Sabbah'ın torunları' demek kolay, Hassan Sabbah'tan bu yana kaç yüz yıl geçti, torunlarının aklına yeni mi düştü? Neden bu soruları soran adam, teröre kılıf bulmaya çalışıyor olsun? Ne demek istiyorsunuz? Gizli terörist mi demeye getiriyorsunuz? Sakın siz başka bir şeye kılıf bulmaya çalışıyor olmayasınız?
Sorular net ve açık. Bunca zaman köktendinci İslam'ı politik bir araç olarak kim destekleyip besledi? Önce, Vahhabileri kim destekleyip Suudi rejimini kurdurdu, bugüne kadar can ciğer kuzu sarması ilişkiler kurdu, Arap yarımadasının servetini bu yolla ve birlikte paylaştı? Sonra, dış politikada Sovyetler'e, iç politikada sol siyasetlere karşı dini kurum ve söylemleri kim destekledi? İslam coğrafyasında bir yandan Sovyet nüfuzu, diğer taraftan, anti-emperyalist politikalara karşı, köktendinci akımları kim besleyip, büyüttü? İslamcıların Afganistan'da kullanılması bu zincirin son halkası. Dünya hegemonyası ve bu arada sola, antiemperyalizme geçit vermemek için, besle büyüt, sonra at Müslümanların kucağına, 'Bu sizin sorununuz, siz hesaplaşın' de. Öyle yağma yok.
Üst üste iki bombalama ve onlarca ölüye rağmen, İngiltere'de bile, 'Durun bakalım, biz kendimize Hıristiyan cemmati deyip, tüm olan bitenin sorumluluğunu yüklenebiliyormuyuz ki, aynı şeyi Müslümanların üzerine yıkalım' diyen çıkıyor.
(Peter Peterson, The Guardian, 18 Temmuz 2005) Ama bizim taş kafalılar hâlâ buna benzer şeyler söyleyenleri mazeretçi diye yaftalamaya çalışıyor.
Yine The Guardian'da, Madelaine Bunting, geçen hafta katıldığı bir toplantıda, bu oyuna gelen Müslümanların nasıl çaresizce İslam'ın barış dini olduğunu, bu sorunun kendi sorunları olduğunu söyleyerek, hayatımda hiç bu şekilde 'dövünen/kendini dövdüren' başka bir topluluk görmedim, diyor (18 Temmuz). Yazısının başlığı, 'Öksüz Müslümanlar' (Orphans of Islam). Gerçekten de, bizi öksüz Müslümanlar durumuna düşürüp, asırlık suçlarını birkaç gözü dönmüş üzerinden bize yıkmaya çalışıyorlar. Bunu hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Hem, bu sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın meselesi.


NURAY MERT - 28 Temmuz 2005 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR