Cüneyd Zapsu'nun 'derin' portresi

Haftalardır tartışılan Başbakan Erdoğan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu üzerine derinlemesine bir analiz. Aile kökleri, ilişkileri, çalışma temposu, hobileri, vazgeçemedikleri...

ABONE OL
GİRİŞ 30.07.2006 15:11 GÜNCELLEME 30.07.2006 15:11 SİYASET
Cüneyd Zapsu'nun 'derin' portresi
Cüneyd Zapsu'nun 'derin' portresi

Başbakan Erdoğan'ın sağ kolu Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü. Türkiye haftalardır Cüneyd Zapsu'yu ve derin ilişkilerini konuşuyor.
BM'nin 'terör destekçisi' saydığı Yasin El Kadı'nın hesabına para aktarmakla suçlanıyor. Dışişlerini devre dışı bırakıp dört ülkenin büyükelçileriyle yaptığı görüşmeler skandal üstüne skandal yaratıyor. İşte haftanın en çok konuşulan ve yazılan adamının portresi...

Başbakan'ın kulağına ne yapması gerektiğini fısıldayan gizemli adam... Cüneyd Zapsu deyince akla gelen ilk fotoğraf buydu... Ailesinin Islami' köklerine rağmen 'gayet Batılı' bir görüntü çizdiğinden ve elbette zengin biri oluşu sebebiyle AKP'de görev almasına kuşkuyla yaklaşıldı. 'Derin' aile bağları ve 'ilişkileriyle' uzun süre şüphe merkeziydi.

Öyle ki hakkındaki söylentiler efsane boyutlarına ulaştı. 'Başbakanın gizli finansörü' olduğu, Amerika'yla ilişkileri onun götürdüğü, hatta CIA ve MOSSAD'la ilişkisi olduğu bile konuşulur oldu.

Fehmi Koru bu durumu şöyle tahlil ediyor: 'Kategorize etmeye alışmış olanlar kategorize edilemeyenden çekinirler, Cüneyd Zap-su'dan duyulan çekingenliğin altında bu gerçek yaüyor.'

Peki Zapsu'yu 'kategorize edilemeyen' yapan özellikler ne? Bu sorunun yanıti için biraz gerilere gitmek gerek.

Bir yanda Kürtlük bir yanda İslam


Zapsular, doğunun en köklü ailelerinden. Kürt aşireti Bedirhanlar sülalesine mensuplar. Prof. Yalçın Küçük ailenin yahudi kökenli olduğunu öne sürüyor. Aşiret mensubu çok sayıda şöhretli isim var. İlk akla gelenler, Menderes kabinesinin ünlü Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Çiller hükümetinin Dışişleri Bakanı Emre Gönensay, Milli Eğitim eski bakanlarından Vasıf Çınar, tarihçi Cemal Kutay, Cenap Şahabeddin... Dede Abdurrahim Zapsu 1890 yılında Van-Başkale'de doğuyor Baba tarafından Abdülkadir Geylani soyuna, ana tarafından Abbasi sülalesine dayanıyor.

Kürt Talebe Ümit Cemiyeti ve Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucusu. Osmanlı dönemi son ilahiyat mezunlarından, ayrıca maliye de okumuş. Kürtçe tiyatro eserlerinden tutun da 'Büyük İslam Tarihi' adlı üç ciltlik önemli bir tarihi esere kadar yazdığı pek çok kitap var.

Said-i Nursi'nin hem talebesi, hem silah arkadaşı... (Birinci Dünya Savaşı'nda Said-i Nursi ve Abdurrahim Zapsu Doğu Cephesi'ne gitti. Ruslar'a esir düştüler...)

Dedesi Şeyh Sait Isyanı'yla hapse düşüyor
Abrurrahim Zapsu'nun Şeyh Sait îsyanı'nın iki numaralı ismi olduğu belirtiliyor. Bu yüzden sürgün yemiş, hapis yatmış.

Cüneyd Zapsu 2004 yılında Zaman'dan Nuriye Akman'a verdiği röportajda dedesini, 'Hayatı boyunca islam'ın hizmetinde bulunmaya çalışmış ve ayrılıkçı Kürtçülüğe karşı çıkmış bir insan' olarak tanımlıyor ve Akman'ın 'Dedenizin Şeyh Sait İsyanı'nda yer aldığı bilgisi var mı elinizde?' sorusunu ' Yok, olsa da söylemezdim herhalde. Şeyh Sait isyanı dediğiniz hadisenin tam ne olduğunu bilen var mı? Cumhuriyet tarihini, baştan aşağı bir daha iyice okumakta, hatta belki bir daha yazmakta fayda var' diyor.

Abdurrahim Zapsu, Bedirhan Aşireti lideri Bedirhan Paşa'nın torunlarından Arusî Şeyhi M. Aziz Çınar'ın kızı Hidayet Hanımla evleniyor. Bu evlilikten üç çocuğu oluyor. Cüneyd Zapsu'nun babası Mustafa Pertev, Hale ve Jale... Dede Zapsu, Necip Fazıl Kısakürek'in öncülüğünde kurulan Büyük Doğu Cemiyeti'ninin de kurucu üyesi, istanbul'da, Dicle Talebe Yurdu'nun yöneticiliğini de yapıyor. Yurt, üniversite öğrenimi için istanbul'a gelen 'Kürt gençle-ri'nin kaldığı ve 'eğitildiği' bir yer.

Marksist- ateist damat: Musa Anter


Zapsu dedesi için, 'Ayrılıkçı Kürtçülüğe her zaman karşı çıkmıştır' diyor ama Abdurrahim Bey kızı Hale'yi Kürtçülük faaliyetlerinin tam ortasında olan Musa Anter'le evlendirmekte bir sakınca görmüyor. Din alimi bir babaya Marksist ve ateist damat...

Abdurrahim Zapsu son derece ilginç bir Müslüman portresi çiziyor. O yıllarda bir din aliminden beklenecek en son şeyi yapıyor ve çocuklarının hepsini yabancı okullarda okutuyor. Oğlu Mustafa Pertev ve kızı Hale'yi bir papaz okulu olan Saint George'a, Jale'yi Dame de Sion'a gönderiyor. Mustafa Pertev 'Masey Ferguson' traktörlerinin Türkiye'deki imalatçısı Uzel ailesinin kızı Gaye Uzel ile hayatını birleştiriyor. Üsküp kökenli burjuva bir aile. îş hayatında hızla ilerleyen ibrahim Uzel, kızını adı Kürtçülük ve İslamcılıkla anılan Şeyh Said İsyanı'nda gözaltına alınmış birinin oğluna veriyor. Bu evlilik Azizler Holding'in kuruluş sürecine ilk çimentoyu atiyor. (Soner Yalçın'ın 'Efendi 2- Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı' kitabında Zapsu ailesiyle ilgili epey ayrıntılı bilgiler var...)

60 İhtilali'yle Almanya'ya kaçış


Mustafa Pertev ile Gaye Uzel'in iki çocukları oluyor. Aziz ve Cüneyd...

1960 Ihtilali'nden sonra Mustafa Pertev Zapsu, Cüneyd Zapsu'nun ifadesiyle 'soyadından dolayı nasıl olsa baskı göreceğini' bildiği için Türkiye'yi terk ediyor. Almanya'da iplik ticaretine başlıyor. Cüneyd Zapsu henüz 4 yaşında. Münih'te Katolik Kilisesi'nin anaokuluna veriliyor. Sadece iki hafta kaldığı okulu, 'Korku filmi gibiydi'diye anlatıyor Nuriye Akman'a: 'Rahibeler ve Alman disiplini. Taş gibi bir yerde yatırıyor sizi. Verdiği yiyecekler o kadar berbat şeyler ki, çıkarıyorduk. Bir daha yedirirlerdi. Bunu babama söyleyince aldılar beni. 'Yaşımı büyüttüler, okula başladım.'

Zapsu böyle bir ailede büyümek size ne öğretti sorunu ise 'Önyargılı olmamayı öğrendim' diye yanıtlıyor ve kendisini 'Günahkar bir Müslümanım' diye tanımlıyor. Aile, 1966'da Türkiye'ye dönüyor. Aziz ve Cüneyd Alman Lisesi'ne devam ediyorlar. Cüneyd Zapsu istanbul Üniversitesi ve Münih Ludwig Maximillian Üniversitesi'nde işletme ve iktisat eğitimi alıyor. 1977'de Azizler Holding kuruluyor. Ortaklar Aziz ve Cüneyd Zapsu kardeşler ile anneleri Gaye Zapsu ve K.ismail Öktener..

TÜSİAD'ınen genç üyesi oluyor


Cüneyd Zapsu 1986'ya kadar Almanya'da yaşıyor, işlerini orada büyütüyor. Beyza Hanımla olan evliliğinden üç kızı oluyor. Üçünün de doğumu, Almanya'da yaşamalarına rağmen istanbul'da gerçekleşiyor.

Türkiye'ye dönüşünde artık zengin bir adam. Fındık ihracatı işinde büyük basan kazanıyor. En genç üye sıfatıyla TÜSİAD'a giriyor. Siyasete 9(Th yılların başında ısınıyor Zapsu. Yeni Demokrasi Hareke-ti'nde Cem Boyner'le çalışıyor. Korkut Özal Demokrat Parti'nin başına geçince il başkanı, sonra da genel başkan vekili oluyor.
Korkut Özal ve Topbaş ailesinden Mustafa Latif Topbaş'la yakın ilişki halinde. Topbaş ve Zapsu, 1995 yılında BM mağazalarını kuruyor.

Hayatının dönüm noktası: Erdoğan'la tanışma


O tarihlerde Refah'ın istanbul 11 Başkanı olan Tayyip Erdoğan'la bir araya geliyor. Kısa sürede yakınlaşmış ve birbirlerine güvenmiş olmalılar ki 1994 yerel seçimleri öncesi istanbul Belediye Başkanlığı'na aday olan Erdoğan'a en büyük destek Zapsu'dan geliyor.

Erdoğan'ı 'zenginler kulübü' TÜSlAD'ın üyeleriyle tanıştırıyor. Tayyip Erdoğan AKP'yi kurarken yanına Zapsu'yu da alıyor. Fındık alanında dünya çapında bir ihracatçı, Dünya Fındık Konseyi ve Uluslararası Sert Kabuklu Meyveler Konseyi Başkanı, Türk-Amerikan iş Konse-yi'nin, Dünya Ekonomik Forumu'nun üyesi olan Zapsu, tüm işlerini bir kenara itip, AKP ve Tayyip Erdoğan için çalışmaya başlıyor. Hem de ne çalışma... AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu üyesi, AKP Genel Başkan Danışmanı ve Veri Koordinatörü olarak Tayyip Erdoğan'ın en yakınındaki kişi.

Çiçeği burnunda Başbakan'ı Washington'a, Davos'a taşıyan da o, italya Başbakanı Berlus-coni ile meşhur dostluğunun temelini atan da...

Ve skandallar üst üste geliyor


Tartışma çıkaran ilk hadisesi Irak Savaşı sırasında oluyor. Ankara-Washington arasında adeta köprü olan Zapsu tezkerenin çıkmasından yana... Dışişlerini devre dışı bırakarak, yetkisini aşan temaslar yaptığı gerekçesiyle eleştirilmeye başlıyor. ABD temasları sırasında Neo-conların merkezi olarak bilinen American Enterprise Institue'de sarf ettiği, 'Erdoğan'ı devirmeye çalışacağınıza kullanın' sözleri ise tam bir skandala yol açıyor. 'Karanlıklar prensi' lakaplı, 'şahin' politikacı Richard Perle'nin, Zapsu'ya, tartışma yaratan sözlerin 'çarpıtıldığını' söyleyen bir mektup göndererek destek vermesi de o günlerde siyasi çevrelerde 'Şıracının şahidi, bozacı' yorumlarına neden oluyor.

Perle, Zapsu'ya Cüneyd diye hitap edecek kadar samimi, ikinci büyük hadise, Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu eşi Beyza Zapsu'nun Üsküdar Subaşı Cami'inde cuma namazında erkeklerle aynı safta başı açık namaz kılması oluyor. Üçüncü bomba fındık.. Fındık piyasasına müdahale ettiği, kendi çıkarına kararlar aldırdığı iddiaları ortalığı birbirine katıyor. Ardından El Kadı skandali patiıyor. BM'nin 'terör destekçisi' saydığı Yasin El Kadı'nın hesabına para aktarmakla suçlanıyor. Başbakan'ın 'Kendim kadar eminim' diyerek kefil olduğu El Kadı için Em-niyet'in 'Türkiye'ye giriş yasağı var' diye açıklama yapmasıyla kriz daha da büyüyor.

Dışişlerini devre dışı bırakıp 4 ülkenin büyükelçileriyle yaptığı görüşmeler yine adını manşetlere çıkarıyor... Büyük tartışma koparan tüm bu olaylarda Erdoğan, danışmanına yönelen eleştiri oklarını cansiperane göğüslüyor. Peki Zapsu ismi etrafında dolaşan bunca spekülasyonu nasıl yorumluyor? Yine Akman'a söylediği şu sözler belki bir fikir verir: 'Korkularımın üzerine gittim hep. Küçükken çok içine kapanık bir çocuktum. Her şeyden çekinirdim. Başkasından beklemeyip, kendim yapmasını öğrendim bazı şeyleri. 11-12 yaşından sonra hep sınıf mümessilliği gibi ön plandaydım. Hiç çekinmeden herhangi birine telefon açıyorsunuz, randevu istiyorsunuz. Gidiyorsunuz, tıkır tıkır konuşuyorsunuz. Ne masonum, ne dönmeyim. Ne CIA'im, ne MOSSAD'ım. Dünya Ekonomik Forumu'na üye olmam çok işe yaradı. Çünkü orada çok insan tanıdım. Tanıdığım kişilerin kanallarını iyi kullandım. Bu kadar basit işte...'

3 kızıda ABD'de okuyor


Zapsu'nun üç kızı da ABD'de okuyor. Ne eşi Beyza Hanım, ne de kızları başörtülü değil. Cüneyd Zapsu kızlarına hayli düşkün bir baba olarak tanınıyor. Özellikle büyük kızı Hande'ye adeta hayran. Hande babasının siyasete girmesine itiraz etmiş, Zapsu onu ikna etmek için hayli dil dökmüş. ABD'de üniversite eğitimini tamamlayan 22 yaşındaki Hande G. Zapsu yazarlıkta emin adımlarla ilerliyor.


İngilizce 'Kalbimin Prensesi' aldı bir roman yazdı. 2004 Ekim'inde ABD'deki Publish America yayınlan arasından çıkan kitap 3'üncü baskısını yaptı. Kitapta büyükannesinin ani ölümünden sonra, tek başına kalan Unda Reiana'nın ilginç öyküsü anlatılıyor. Ortanca kızı Ayşe Zapsu ise ABD'de üniversite eğitimine devam ediyor. Ailenin en küçük kızı Elif Zapsu lise son sınıfta.

Sabaha karşı 3'te uyanıyor


AKP'den siyasete girdiği dönemde o da ağabeyi Aziz gibi uzun saçlıydı. 'Saçlarını kes' diyen çok oldu ancak inatla uzun tutmaya devam etti. Ta ki büyükelçilerle görüşme öncesine kadar. Altı yıl sonra saçlarını kısalttı. Güncel tartışmanın içinde kısa saçlı hali dikkatlerden kaçtı.
Gazeteleri 03:00'te okuyor:Zapsu'nun 24 saati, çalışma anlayışı çok farklı. Haftanın her günü olmasa bile genelde 03:00'te uyanıyor ve bilgisayarından gazete başlıklarını, önemli haberleri okuyor. Yardımcılarına 04:30'da mail atıyor. Onunla çalışanlar sabah bilgisayarlarını açtıklarında günün ilk işini mail kutusunda görüyorlar.


Ortalama 4-5 saat uyuyor


Son teknoloji laptopu hep açık: Teknolojik ürünleri kullanmayı seviyor. Sony'nin çıkardığı küçük Vaıo modellerinin en son ürünlerini kullanıyor. Uçakta seyahat ederken koltuğuna oturur oturmaz bilgisayarını açıp çalışmaya başlıyor. Cep telefonunun markası Palmone Treo. Maillerini de okuyabilmek için bu telefonu kullanıyor.


Mini Coouper'ini çok seviyor: Ankara'daki işlerinde 7.40 - 2001 model BMVV'sini kullanıyor. Geçen ay Mer-cedes'in Vaneo modelinden kendine küçük bir ofis yaptı ve İstanbul'da kullanmaya başladı. Ancak direksiyon koltuğuna oturduğu tek arabası var; Mini Coouper. Mavi Coouper'ı ile tek başına İstanbul sokaklarında gezmeyi çok seviyor.
3 Polis koruyor:Ciddi tehditler almasına rağmen koruma önerisini hep geri çevirdi. Ta ki Atabeyler çetesinin listesinde adı geçene kadar... Şimdi 3 polis tarafından korunuyor. Korumayla dolaşmaktan hiç hoşlanmıyor...
Gs taraftarı,Cansun akrabası:Cimbom taraftarı. En çok sevdiği spor futbol. GS'nin bir dönem başkanlığını da yapan Mehmet Cansun akrabası. Eşi Beyza Hanım, Cansun'un ablasının kızı...


Mickey Mouse tutkusu: Uzun süre Mickey Mouse rozeti kullandı.Kot pantolan ve Mickey Mouse'lu kravatları meşhurdu. Ancak AKP'nin iktidara gelmesinden sonra Türk bayrağı rozetini takmaya başladı. Artık sevmese de takım elbise giyiyor.
En yakın arkadaşları:Alman Lisesi'nden birkaç yakın arkadaşıyla sürekli görüşüyor... İş dünyasından en çok irtibat halinde olduğu isimler; Can Paker, Tuncay Özilhan ve Bülent Eczacı başı.


İsim hafızası zayıf:Birlikte çalıştığı insanlara karşı çok kibar. Misafiri varsa mutlaka 'hanım, bey' takıları ile hitap ediyor, yalnız olduğu zamanlarda ise personeline isimlerini kullanarak hitap ediyor. İsim hafızası zayıf. Bu yüzden 'Dün akşam ne yediniz?' veya 'Saat 9:30'da kiminle görüşecektiniz?' sorularına cevap vermekte zorlanıyor.


AKP'li arkadaşları:Genel Merkez'de Erdoğan'ın makamının hemen yanında özel odası var. Erdoğan'a ait bölüm içinde odası olan tek AKP'li. AKP'de en çok sohbet ettiği, yakın durduğu isimler arasında Şaban Dişli (Genel Başkan Yardımcısı), Mücahit Arslan (Erdoğan'ın Özel Danışmanı), Reha Denemeç (Genel Başkan Yardımcısı), Egemen Bağış (İstanbul Milletvekili), Ömer Çelik (Adana Milletvekili) öne çıkıyor.
En son 'Leyla'nın Evi'ni okudu:Geçen hafta sonu 'ortalıkta' gözükmeyen Zapsu, Almanya'ya gitti. Hafta içinde Türkiye'ye döndü. En son okuduğu kitap ise Zülfi Livaneli'nin, 25'inci baskısını yapan sevilen romanı 'Leyla'nın Evi' oldu.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR