Gökçek Çankaya adayı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek Çankaya’ya belediye başkan adayı olmak istiyor.
ABONE OLNursel Dilek'in röportajı
İsmi kimi zaman kavgalarla gündeme geliyor kimi zaman polemiklerle. Kimileri onun için ‘boynuz kulağı geçiyor’ deyimini kullanıyor, kimileri erken yaşta siyasete girmesinin zararından bahsediyor. Keçiören Belediye Başkanlığı’na aday olması beklenirken şimdilerde Çankaya’dan aday olacağı söyleniyor. Kimden mi bahsediyoruz? Genç yaşına rağmen adı siyasi polemiklerden eksik olmayan Osman Gökçek’ten.
Osman Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in en küçük oğlu. İlkokulu Bahçelievler, ortaokulu TED, liseyi de Samanyolu Koleji’nde okumuş. Şu anda Başkent Üniversitesi Uluslararası Ticaret bölümü son sınıf öğrencisi. Henüz 23 yaşında. Melih Gökçek gibi bir babanın yanında büyüdüğü için daha 15 yaşındayken kendini siyasetin içinde bulmuş. Fakat her fırsatta babasının isteği ile siyasete girmediğine değiniyor.
Oğul Gökçek’in siyasete ilk girişi 2002 yılında Keçiören Gençlik Derneği’ni kurması ile başlamış. Amacı gençleri tek çatı altında toplamakmış o zamanlar. Sonrasında Ankara’da bulunan 15 gençlik derneğini birleştirip Başkent Gençlik Federasyonu’nu kurmuş. Şimdilerde 7 bin üyeli Türkiye Gençlik Federasyonu başkanlığı görevini yürütüyor. Onun kaderi biraz da olsa babasınınkine benziyor. Siyaset hayatına babası gibi genç yaşta ve Keçiören’de başlaması benzer yanlarından sadece biri. Her konuda olduğu gibi siyasette de babasını örnek alıyor. Hatta babasının kavgalı olduğu Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’ı ise ‘belediye başkanlığı’ anlamında eleştiriyor. Osmanlı tarihinde Fatih Sultan Mehmet’i Türk siyasi tarihinde de Turgut Özal’ı örnek alıyor. Kendisi daha çok polemikleriyle hatırlansa da bunu kabul etmiyor ve ısrarla hiçbir vukuatının olmadığını söylüyor. Siyasete kendi isteğiyle girdiğini belirten Gökçek, Melih Gökçek’e çamur atmak isteyenlerin kendisini kullandığına inanıyor. Biz de Osman Gökçek’e siyaseti, Çankaya belediye başkan adaylığını, projelerini ve polemiklerini sorduk.
OSMAN GÖKÇEK SİYASETE GİRERSE BAŞIMIZA BİR MELİH GÖKÇEK Mİ GELİR?
-Babanız gibi siz de siyasete Keçiören’de başlamışsınız. Baba ile oğulun Keçiören sevdası neye dayanıyor. Babanızın yolunu mu takip ediyorsunuz?
Tabii ki babamı örnek alıyorum. Bizim siyasete başlangıç noktamız Keçiören’dir. Ailecek Keçiörenli vatandaşlara karşı bir vefa borcumuz var.
-Neler öğrendiniz siyasette babanızdan?
Ne olursa olsun sorunun tatlı dille çözülebileceğini, insanlara birebir anlatıldığında problemlerin üstesinden gelinebileceğini öğrendim. Bazıları kavga ve dövüşle olayları halletmeye çalışıyor, ama ben babamdan her şeyi sükûnetle halletmeyi öğrendim.
-Böyle söylüyorsunuz ama genellikle saldırgan tavırlarınız ve polemiklerinizle gündeme geliyorsunuz?
Mesela!?
-Sivaslı gazeteci Sirer Doğan ile eşi Gülşen Doğan’ı darp etme meselesi. Ağabeyiniz 10, siz de yedi gün iş göremez raporu almışsınız...
O hadise biliyorsunuz ki şu anda mahkemede. Mahkeme bittikten sonra konuşabilme hakkına sahibim. Şimdi konuşursam mahkemeyi etkileyebilirim.
-Neden sürekli Osman Gökçek ve adamları diye anılıyorsunuz. Sürekli adamlarınızla birlikte mi dolaşıyorsunuz?
Birincisi medya. Yaklaşık iki yıl önce Başbakanımızla bir organizasyon yaptık. Televizyon kanallarından biri benden röportaj istedi. Röportajı yaparken arkadaşlarım da organizasyona geldikleri için takım elbiseli ve kravatlıydılar. Akşam televizyonu izlerken bir anda şoke oldum. “Osman Gökçek’in arkasında duran siyah kıyafetli adamlar kimlerdi? Yoksa mafya mıydı?” denildi. Yaptığım iyi işler medyada yer almıyor, fakat bu tür yalan haberler çıkıyor. Bunun nedeni şu düşüncedir: “Osman Gökçek siyasete girerse başımıza bir Melih Gökçek mi gelir?” Yani benim üstümden babamı vurmaktır. Osman Gökçek saldırgan olarak gösterilirse Melih Gökçek’i vurmak daha kolay olur. Benim önümü kesebilecekleri tek nokta var. O da her genç gibi kanım kaynıyor.
AŞTİ’deki taksicileri tehdit ettiğiniz doğru mu?
Vallahi bu hadise ile hiçbir alakam yok. Hadisenin sebebi oradaki taksiciler 20 gün önce bana bir haber gönderdi. Başkanım bizi filanca kişiler yönlendirdi ve senin üstüne leke atmak için bize bunu yaptırdı dediler. Hadi bu olaylar siyasi. Keçiören’de bir olay olduğu zaman da benim adım geçiyor. Turgut Altınok beyanat veriyor, ‘Keçiören’de birilerine bir şey olmuş, gidin araştırın!’ diye resmen yönlendirme yapıyor. Bu siyasette belden aşağı vurmaktır.
-Bütün bu olaylar arka arkaya gelince de böyle bir portre oluşması gayet normal değil mi?
3-5 aydır benimle ilgili bir durum yok. Dedikoduların hepsi zaten Melih Gökçek’e zarar verme amaçlı. Madem bu kadar suç işliyorum da niye kimse bana ceza kesmiyor? Bunlar tamamen dedikodu.
-Hiç vukuatınız yok mu yani?
Yok. Tekrar söylüyorum, Melih Gökçek’e çamur atmak için beni kullanıyorlar. Bizim bir tartışma olayına katılmamız baştan sona hatadır. Ben bunu kabul ediyorum. Ama bunun dışında bana çamur atılan hadiseler tamamen dedikodu. 800 ya da 900 faaliyete imza attım, ama bunların ne kadarı basında yer alıyor? Bunun tek sebebi yükselmemi istemiyorlar.
-Bunu kimler yapıyor peki sadece medya mı?
Hayır, sadece medya değil.
-Turgut Altınok mu peki?
O bir açıklama yapmıyor ama benimle ilgili söylediği sözler de var.
-Baba ve annenizin tepkisi ne oluyor bu tür haberlerde adınızın geçmesine?
İkisi de biliyor bunların yalan haber olduğunu. “Sana çamur atmak isteyen çok insan olacaktır, çünkü sen siyasetle uğraşıyorsun. Bundan dolayı sana bunu yapmak isteyenlere elinden geldiği kadar dikkat et” diyorlar.
-Onları üzdüğünüzü düşünüyor musunuz?
Hayır düşünmüyorum.
ÇANKAYA’DAKİ CHP KOTASINI AŞACAĞIM
-Keçiören Belediye Başkanlığı adaylığınızdan bahsedilirken babanız sürpriz bir açıklama yaptı ve Çankaya’dan aday olacağınızı söyledi. Hangisi doğru? Keçiören halkına hiçbir zaman vefa borcumuzu ödeyemeyiz. Ama Çankaya’da 20 yıllık bir süreç içerisinde CHP’li yöneticilerin bir şey yapmadığını görüyoruz. Ben Çankaya’daki bu eksikliği giderebilecek donanıma sahibim. Yani en azından şu andaki CHP’li yöneticilerden çok daha iyi işler yapabileceğime inanıyorum. Aslında babam o açıklamayı şakayla karışık yapmıştı. Fakat sonrasında Çankaya halkından sayısız e-mail ve telefon aldım. Ben de Çankaya’da bir kamuoyu yoklaması yaptım. Eğer halkımız uygun görürse, Başbakanımız layık görürse ve partimiz izin verirse Çankaya’da CHP ile bir yarışa girişebilirsem onları bu yarışta geçebileceğimize inanıyorum.
-Keçiören Belediye Başkanlığı adaylığından neden vazgeçtiniz?
Ben hiçbir zaman Keçiören Belediye Başkanı adayıyım demedim. Keçiören’deki vatandaşlardan aldığımız istek buydu. Keçiörenliler benimle gurur duyacaklarını, beni destekleyeceklerini söylüyorlardı. Ben de bunun için vakit çok erken ama seçim dönemi geldiğinde neden olmasın diyordum. Keçiören’de çok ciddi bir oy potansiyelimizin olduğunu düşünüyorum.
-Sizin gönlünüz hangisinden yana?
Ben Çankaya gibi bir ilçenin hizmet alamamasından yana ciddi rahatsızlık duyuyorum. Şu anda gönlüm Çankaya’dan yana.
Turgut Altınok’u ve Muzaffer Eryılmaz’ı nasıl buluyorsunuz?
Turgut Altınok hakkında yorum yapmak istemiyorum. Muzaffer Eryılmaz’ı ise kişilik olarak çok iyi tanımam. Ancak gençliğin önünün açılması gerektiğini düşünen biri. Biz de aday olursak önümüzün açılmasında yardımcı olacaktır. Fakat Çankaya Belediye Başkanı olarak değerlendirildiğinde bence hiçbir şey yapmayan bir belediye başkanı. Çankaya’yı sadece Tunalı ve Gaziosmanpaşa olarak gören bir belediye başkanının ne yapabileceğini çok merak ediyorum. 20 sene boyunca CHP’li başkanlar gelmiş ve Ahlatlıbel haricinde hiçbir şey yapılmamış. Çankaya’da çöpler doğru düzgün toplanmıyor, sokaklar yapılmıyor.
VATANDAŞ BABAMI POLEMİKLERİNDE HAKLI BULUYOR
-Fakat Çankaya halkı buna rağmen 20 yıldır CHP’yi destekliyor. Siz bu kotayı aşacağınıza inanıyor musunuz?
Bunun sebebi ideolojik bir seçim olması. Ben Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamış olduğu bir Çankaya hayal ediyorum. Ben bu kotayı aşacağıma inanıyorum. Çünkü CHP’li vatandaşların büyük bir kısmının bana oy vereceği inancındayım.
-Muzaffer Eryılmaz’ın gençlerin önünü açacağını söylüyorsunuz ama kendisi ve CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş sizin genç yaşta olduğunuzu söyleyerek siyasete girmenizin erken ve zararlı olduğu görüşündeler.
Bir kere bu milletin gençlere emanet edildiği ortada. İkincisi 21 yaşında İstanbul’u fetheden bir padişahın torunlarıyız. Üçüncüsü siyasi partilerin tüm çalışmalarını yürüten ekip gençlik ekibidir. Yılmaz Ateş’in acaba seçim zamanlarında çalışırken bayraklarını ihtiyar heyeti mi dikti çok merak ediyorum.
-Hedefinizde babanızı geçmek var mı?
Onu geçebilmek için on fırın ekmek yemem lazım. Bilgisini okyanus olarak düşünürsek ben sadece bir damlayım. Tecrübelerinden yararlanıp kendi enerjimi de ortaya koyduğum zaman yararlı faaliyetler yapabileceğime inanıyorum.
Melih Bey sizi nasıl buluyor siyasette? Şunu yap veya yapma dediği noktalar var mı?
Babamın söylediği tek bir şey vardır: ‘İnsanlarla kesinlikle tartışmaya girme, onlara saygı ve sevgi çerçevesi içinde konuş.’
-Fakat bunun tam aksine Melih Bey de polemikçi olarak anılıyor.
Bugüne kadar polemiğe içine girdiği kişileri vatandaş desteğiyle yendi. Vatandaş da babamın polemiklerini haklı buluyor ki tekrar belediye başkanı seçiyor.
-Babanızla aynı kaderi mi yaşıyorsunuz?
Melih Gökçek’in oğlu olmak 1-0 geride, 1-0 da ilerde başlamaktır. Yanınızda senelerin siyasetçisi var ve ondan ister istemez birçok şey öğrenebilirsiniz. Fakat Melih Gökçek’in oğlu olduğum için babama rakip olan herkes bana da rakip. Sıfırdan başlasaydım rakibim olmazdı. Bu kadar polemikler de bundan dolayı çıkıyor.
-Melih Gökçek’in oğlu olmasaydınız belki siyasetle de uğraşmazdınız ama?
Ondan aldığım tecrübe olmasaydı yapamazdım. Babanız sizi bir yere kadar iter ve bir yerden sonra o eli çeker. Çektikten sonra oraya babanızın itmesiyle geldiyseniz o anda yıkılırsınız. Melih Gökçek’in oğlu olmasam da siyasete girerdim.
-Hz. Ömer’in şöyle bir lafı vardır. Oğlunun da halife seçilmesi istendiği zaman ‘Bir evden bir kurban yeter’ der.
Amerika’ya baktığınız zaman baba Bush, oğul Bush var. Kıbrıs’ta baba Denktaş, oğul Denktaş. Ankara’da da baba Gökçek olur, oğul Gökçek olur. Bizi halk seçecek. Beni Melih Gökçek belediye başkanı yapmayacak ki. Melih Gökçek’in oğlu olmak siyaset yapmak anlamında suç mu? Onun yanında yetişmekten daha iyi bir okul mu var?
-Fakat baba ve oğulların her ikisinin de başarılı olduğu az görülür.
Ben kendime kötü örnekleri baz almıyorum. Baba bir yere kadar itiyorsa bitmiştir. Babamın elinin benim arkamda olduğunu düşünen varsa babam elini çektiğinde düşer miyim düşmez miyim o zaman anlayacağız.
-Anneniz sizi kime benzetiyor?
Babama.
-Siyasette babanızdan başka örnek aldığınız kimse var mı peki?
Herkesin siyasette iyi yaptığı şeyler vardır. Ama bugüne kadar en iyilerini Turgut Özal yapmıştır.
(aksiyon)