'Alkol' iddiasına bakanlık el koydu
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, bazı gazozlarda alkol bulunduğu haberleri üzerine söz konusu ürünlerle ilgili inceleme başlattıklarını açıkladı.
ABONE OLEker, fakat işlenmiş bazı gıda ürünlerinde bekleme safhasında kendiliğinden alkol oluşabildiğini, doğal olarak oluşmuş bu kimyasal reaksiyonun da denetimleri dışında bulunduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Abdellatif Tabet ile Dünya Gıda Günü etkinlerine konusunda basın toplantısı düzenleyen Bakan Eker, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin bugün bazı gazetelerde çıkan “Tüketiciler Birliğinin TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezine inceletmesi sonucunda gazozlarda litre başına 1,56 ile 0,20 gram arasında değişen oranlarda alkol tespit edildiği” yönünde haberlerin yer aldığının hatırlatılması üzerine Eker, konuyu incelettiklerini, fakat bazı gıda maddelerinde kendiliğinden alkol oluşabileceğini ifade etti.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının her ürünle ilgili gıda kodeksi bulunduğunu belirten Eker, bu çerçevede ürünün muhteviyatının eksiksiz bir şekilde ürün etiketine yazıldığını kaydeden Eker, şöyle konuştu: “Bazı ürünler, son kullanma tarihi içerisinde doğal olarak, kendi içeriğinden dolayı bekleme...vs gibi sebeplerle kimyasal reaksiyon oluşturur. Sonradan belli miktarla alkol oluşabiliyor. Ama bu oluşan oran, bunun içinde alkol bulunduğu anlamına taşımıyor. Fakat bu da hiçbir şekilde yüzde 1,2'yi geçmiyor. Yani ilave olarak alkol katılmamış bir ürün bu. Alkol katıldığı zaman ise bunun mutlaka deklare edilmesi gerekiyor. Etil alkol sonradan katılıyorsa, kaçak varsa o ayrı bir şey. Ona bir şey dememiz mümkün değil, yasak zaten. Dışarıdan katılan her şey etikete eklenmek zorunda. Bu konuda bize herhangi bir şikayet intikal ettiğinde, biz onu muhakkak değerlendiririz.”
DİYANETİN KASTETTİĞİ ALKOL
Bir gazetecinin “Ama Diyanet alkolün bir damlası da bir, bin damlası da” diyor şeklindeki sözleri üzerine Bakan Eker, “Bahsettiğim şeye biz alkol diyoruz, ama Diyanetin bahsettiği dışarıdan özel olarak belli bir prosedürle, belli bir kimyasal işlemle elde edilmiş ürünler. Benim söylediğim kendiliğinden oluşan hususu bilemezsiniz. Bu bir meyve suyunun içinde de oluşabiliyor, vücudumuz kendiliğinden de üretebiliyor. Ama bizim bildiğimiz alkol değil. Dolayısıyla bunu bu şekilde değerlendirmek lazım” diye konuştu.
Eker, bakanlık olarak tüketici hakları ve sağlığı açısından her türlü gıda ürünün içeriğinin etiketle yazılmasına önem verdiklerini vurgularken, “Bu kuralı ihlal eden, bozan bir durum varsa, her türlü incelemeyi, soruşturmayı yaparız” dedi.
YENİ TOHUMCULUK YASASI
Halen Meclis'te görüşülen Tohumculuk Yasasıyla ilgili olarak, “Bu yasa dışa bağımlılığı artıracak, üreticinin de kendi tohumunu kullanamayacak” şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Bakan Eker, söz konusu iddiaların doğru olmadığını söyledi.
AK Parti iktidarı olarak tohumculuğun gelişmesine büyük önem verdiklerini anlatan Eker, 2003 yılında TİGEM'in 3 bin ton çoğaltım materyali bulunurken, 2005 yılında bu miktarın 13 bin tona çıktığını, 2002 yılında 70 bin olan genel tohum miktarının ise 2006 yılında 314 bin tona çıktığını ifade etti.
Mecliste görüşülen tasarı ile Türkiye'de tohumculuk alanında yatırım yapmak şartıyla tohumculuk faaliyetlerinin destekleneceğini anlatan Eker, şunları söyledi: “Bunun dışında Türkiye'ye özgü endemik bitki türleri var. Şimdiye kadar bunun yurt dışına götürülmesine kimse ses çıkartmıyordu, bunlara sahip çıkılmıyordu. Şimdi endemik bitkilerimiz kayıt altına alınacak, yurt dışına çıkışları takip edilecek. Yeni Tohumculuk Yasası ile çiftçi kendi ihtiyacı için kendi ürününden kullanabilecek. Pazarlarda, sokaklarda el arabaları ile satılan, sertifikasız ve ürün rekoltesini olumsuz etkileyecek kalitesiz tohumlar satılıyordu. Bu kontrol dışı satışların önüne geçiyoruz.”
Eker, Tohumculuk Yasasını Türk çiftçisini korumak için çıkaracaklarına değinerek, söz konusu tasarının Tarım Komisyonunun tam oy ile geçtiğini, muhalefetin de bu tasarıya onay verdiğini belirtti.