TBMM'de yine Genç ve AK Partililer polemiği

Genel Kurulda, Tarım ve Köyişleri ile Çevre ve Orman Bakanlıklarının 2008 yılı bütçelerinin kabul edilmesinin ardından, Sporda Dopinge Karşı Uluslararası Sözleşmeye Katılmanın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısının görüşmelerine geçildi.

Tasarı üzerinde konuşan MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy, ilk dopingin, 1860 yılında Amsterdam'da yüzücüler tarafından kullanıldığını ifade etti. Türkiye'de, dopingin sporcu Süreyya Ayhan Kop ile tekrar gündeme geldiğini belirten Özensoy, "Sporcuların ilaç kullanımlarındaki artışı durdurmak için gençlerimizi eğitmeliyiz. Genç sporcular, ilacı kullanmadan önce eğitilmelidir. Gençlerimiz, kısa yoldan başarılı olamayacaklarını bilmelidir" dedi.

Özensoy, sözleşmenin, sporcuların daha sağlıklı ve başarılı olmaları için önemli olduğunu bildirdi. CHP Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan, gençlerin spora yönelmelerini sağlamanın temel amaçları olduğunu söyledi. Dopingin, insan sağlığını tehdit eden bir unsur olduğunu ifade eden Aydoğan, 21. yüzyılda giderek büyüyen bir sorun haline gelen dopingle mücadelenin öneminin kavrandığını kaydetti. AK Parti Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya ise sözleşmenin, sporcuların sağlığını koruma amacıyla hazırlandığını dile getirdi.

"SİZİ ALLAH'A HAVALE EDİYORUM"

Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç de kürsüye gelirken kendisine laf atan AK Parti'li milletvekillerine, "Sayın başkan bana söz vermiyor, siz ise alkışlıyorsunuz" dedi.

AK Parti'lilere, "Sizi Allah'a havale ediyorum. Bize karşı keyfi bu işi yapanların belasını verir. Yerimden söz istiyorum, başkan söz vermiyor. Bugün bu kadarsınız, ama yarın yerinizde yeller eser" diye seslendi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın, bakanlığının bütçe görüşmelerinde, kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermediğini ve yazılı cevap vereceğini söylediğini belirten Genç, "Yiğitliği varsa burada cevap versin, niye yazılı veriyor?" dedi.

Görüşmelerin ardından tasarı kabul edildi.

"HUKUKİ BİR ÇERÇEVE OLUŞTURMAK"

 Tasarının gerekçesinde, sözleşmenin, UNESCO'nun 33. Genel Konferansı sırasında 19 Ekim 2005 yılında oy birliğiyle kabul edildiği belirtildi. Sporda dopingin önlenmesi konusunda evrensel ve bağlayıcı ilk hukuki belge olması bakımından önem taşıyan sözleşmenin, ülkelerin anti-doping konusunda yürüttükleri çalışmaları uyumlu hale getirmek ve hukuki bir çerçeve oluşturmak amacıyla hazırlandığı bildirildi. Gerekçede, halen 13 ülke tarafından onaylanan sözleşmenin yürürlüğe girebilmesi için, 17 ülkenin daha taraf olması gerektiği kaydedildi.