Afrika'da yürüyen Osmanlı toprağı Erdoğan

İşte Esra Elönü'nün o yazısı;

Eğer gücünüzü görmek istiyorsanız kimlerin duasından geçtiğinize bakın.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleşen Afrika Ziyaretine kurumum adına ben de iştirak ettim. Cezayir Gambiya Senegal’de tazelenen barış dostluk ve ticari temaslardan oluşan muhteşem birliğe şahit oldum. Şahitlik, iç sesinizi bile yanıltmayan büyük senkronun son aşamasıdır. Şahit olmak sadece gördüklerinizi değil kalbinizle tarttığınız bütün iyiliklerin ağırlığını taşımaktır. Düşündüğüm lakin taşınmadığım ve o topraklara sabitlendiğim müthiş yolculukta hissettim tek şey “Uzun Adamın o topraklardaki insanlara verdiği bir selam, esarete verilmiş özgürlük müjdesi.”

Hani demiştim ya “Asla bir uzun adam olamayacaksınız, çünkü siz, sizi elinizden tutup evine çeke çeke götürecek bir çocuğun kahramanı olamadınız.” Cezayir’de Gambiya’da Senegal’de o çocuğun hislerini giyinmiş o kahramanı bekleyen nice güzel insanlar gördüm. Sebebi ne diye sordum kendime.. Sebep bu toprakların geçmiş zaman içinde özgürlüklerine marşlarına acılarına emeklerine kadar sömürülmüş olmalarını dert edinen başka ecdat yadigarının bulunmayışı.

Erdoğan, bir hatıraydı onlar için. 1516 1830 yılları arasında Osmanlı’nın merhamet saltanatını tatmış, bu süreçten sonra Fransız İşgali, sonra bağımsızlık mücadeleleri, ellerinde kalan yorulmuş coğrafyalarıyla kendilerinden kopan parçaların arkasından bakakalmış medeniyet. “Cezayir.” İşte bu yüzden bir hatıraydı Erdoğan. Oruç Reis’e, Yavuz Sultan Selim’e verdikleri zafer selamının adıydı.

1999 yılından bu yana Cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Buteflika’dan sonra seçilen Abdulmecid Tebbun’la, görev sonrası ilk resmi ziyaret gerçekleşmiş oldu. 2006 yılında imzalanan “Dostluk işbirliği Anlaşması” Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi seviyesine çıkarıldı, ekonomi, ticaret, savunma, sanayi, güvenlik, altyapı, turizm ve diğer alanlarda geliştirme imkanı da sağlanarak Bu çerçevede, Karma Ekonomik Komisyon toplantısının da en kısa sürede yapılmasına karar verildi. 

En önemlisi de Cezayir ve Türkiye’nin Libya meselesinde beraber hareket edecek oluşu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kazanımlarının korunması ve sürdürülebilmesi açısından stratejik öneme sahip olan bu görüşmeler, Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel gelişmeler karşısında proaktif siyaset tarzıyla yaşanan siyasal gelişimlerde rol oynadığını fazlasıyla ıspatlıyor.

Türkiye’nin son dönemdeki en stratejik gücü “Lider Diplomasisi.”

Oyun kurucu olması, hamle dizayn ederken oyunu alacağına dair güvenin tam olması, evdeki hesabı çarşıya uydurmaya çalışanlara karşı hesap edilmeyen işlemi çözüp bitirmiş olması. 

Türkiye, Afrika kıtasında güçlü bir marka halinde gelmiş durumda. Bu yapılan ziyaretler Afrika ülkelerinde Türkiye’nin etkinliğini arttırıyor.

Eğer gücünüzü görmek istiyorsanız hangi duadan geçtiğinize bakın demiştim. Erdoğan, yürüyen Osmanlı toprağı, haykıran bayrak, o zeytin ağacı altında donmuş zeytin tanesi Ervaların yaşayamadığı güzel günleri, onların kelime-i şehadetini, kelime i rehavet içinde olanlara anlatan kahraman…

Ben bu ziyarette bir dua gördüm, Tenzile Erdoğan’ın duasıydı bu. O duayı Sahra’ya bıraksan kervanını bulur..