Başsavcı Kuran'ı Kerim'e de karşı!
AKP’nin kapatılması için Mahkeme’ye başvuran Başsavcı Yalçınkaya, Müftülükle ortak Kuran’ı Kerim dağıtan Kocaeli Belediye Başkanı için de 5 yıl yasak istedi. Peki başkan ne dedi?
ABONE OLErsin Çelik'in haberi
Müftülük talebi ile Kuran’ı Kerim dağıtmak, laik devlet ilkesine aykırı eylem olarak değerlendirildi.
Laiklik karşıtı eylem ve söylemleri gerekçesi ile AK Parti’nin kapatılmasını ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı bakan ve milletvekilleri ile belediye başkanlarının bulunduğu 71 kişiye 5 yıl süre ile siyasi yasak isteyen Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya, müftülüğün talebi doğrultusunda Kuran’ı Kerim dağıtılmasını da, AK Parti’nin kapatılmasına gerekçe olarak iddianameye ekledi…
Anayasa Mahkemesi’ne verilen 162 sayfalık iddianamede, AK Partili 11 belediye başkanı için 5 yıl siyasi yasak isteyen Abdurrahman Yalçınkaya, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun 2006 yılından il genelinde müftülüğün talebi ile dağıtılan 5 bin adet Kuran’ı Kerim’i, ‘laik devlet ilkesine aykırı eylem ve demeçler’ olarak değerlendirdi.
Yalçınkaya İddianamedeki, “Adalet ve Kalkınma Partili yerel yöneticiler ile partinin il, ilçe ve belde teşkilatı yöneticilerinin laik devlet ilkesine aykırı eylem ve demeçleri” başlıklı bölümün 11. Maddesinde, Karaosmanoğlu’nun Kuran’ı Kerim dağıtmasına yer verdi.
Konuya iddianamesinde, “AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun, 2006 tarihinde üzerinde kartviziti ve AKP logosu bulunan 5.000 adet Kuran-ı Kerim’i Büyükşehir amblemini taşıyan çantalar içerisinde belediye personeli aracılığıyla kentte dağıttırdığı…” diye değinen Başsavcı, ‘yeryüzünde ne çok okunan ve satılan kitap’ olan Kuran’ı Kerim’in dağıtılmasını laikliğe aykırı eylem olarak değerlendirmiş oldu…
MÜFTÜLÜK İSTEDİ DAĞITTIK
Gündeme gelmesi ile hukukçular tarafından birçok bölümü suçlamaların tartışmalı bulunduğu iddianamede kendisi hakkında yer alan ifadeleri cafesiyaset. com’a değerlendiren Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Kuran’ı Kerim dağıttığımız doğrudur. Bunu devletin bir diğer resmi kurumu olan, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı müftülükle beraber yaptık. Kaldı ki bu talep müftülükten geldi.” diye konuştu.
Böyle bir şey beklemediğini, bu şekilde bir iddiaya çok şaşırdığını belirten Başkan Karaosmanoğlu, hakkındaki suçlama ile ilgili olarak, “Savcı beni tanımaz etmez. Buradaki görevlileri hakkımda dosya hazırlamış. ‘Çocuklara beş bin adet Kuran’ı Kerim dağıtıldı’ diye. Devletin Diyanet İşleri Başkanlığı denilen resmi bir kurumu var. O kurumun bastığı Kuran’ı Kerim’i, dağıtmanın suç olmayacağını herkes bilir. Bunun suç olup olmayacağını ayırt edecek bilgim var benim.” diye konuştu.
'ÇOK ÖNEMSEMİYORUM'
Suçlamaları çok önemsemediğini ifade eden Başkan Karaosmanoğlu, Başsavcı Yalçınkaya’nın iddianamesinde yer alan, “, 2006 tarihinde üzerinde kartviziti ve AKP logosu bulunan 5.000 adet Kuran-ı Kerim’i Büyükşehir amblemini taşıyan çantalar içerisinde belediye personeli aracılığıyla kentte dağıttırdığı…” sözlerini sert bir dille eleştirerek, “Ben belediye başkanı kartvizitime AK Parti logosu bastırmadım. Böyle bir kartım yok. Kuran’ı Kerim’de de AK Parti logosu yok.” dedi.
Karaosmanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Kuran’ı Kerimleri müftülükten aldık. Yaz döneminde Kuran’a geçen çocuklara hediye edilmesi için, devletin diğer bir kurumu ile yapılan ortaklaşa bir olaydı bu. Biz hangi kurumumuz yardım ve destek isterse imkânlarımız el verdikçe cevap vermeye çalışıyoruz. Kocaeli Emniyet Müdürlüğüne belediye olarak 1 trilyon yardım da bulunduk. O da devletimizin bir kurumu, müftülük de. Kuran’ı Kerim dağıtmanın suç olduğuna asla inanmıyorum. Hakkımdaki düşünceler hukuk dışıdır. Ben bu iddianameyi hiç de önemsemedim. Hırsızlık yapmadım. Rüşvet almadım. Edepsizlikten yargılanmıyorum. Kumar oynamıyorum. Yoluma devam ediyorum.”
Haber 7
-
Ahmet Şahin 16 yıl önce Şikayet EtYazık Ki Ne Yazık. acaba sayın başsavcı, meydanlarda alenen yapılan İncil dağıtımlarına, gazetelerde boy boy incil afişlerine ne diyecek? pardon, demokrasi diyecek tabi.nedense bu demokrasi kişiden kişiye değişiyor..Beğen
-
burak bey 16 yıl önce Şikayet Etincil dağıtanları alkışlayın. müslüman ülke tabi incilmi dağıtacaklardıBeğen
-
Mehmet HATİPOĞLU 16 yıl önce Şikayet EtBence işe adını değiştirerek başlasın.. Bu adam şimdiye kadar aslında babasına dava açması gerekiyordu.Çünkü Abdurrahman Rahmanın kulu anlamına gelir.Herhalde yeni ismi şöyle olur.Abdulelin!Ne dersiniz güzel olmaz mı?Beğen
-
ahmet ilker 16 yıl önce Şikayet EtBuket Akalın\'ın Dediği Gibi / Misyonerler Baş Tacı Müslümanlar Baş Ağrısı!. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz inanması zor, Laiklik maskesi altında ört bas edilen dosyalar, Uzanınca pislikler devletin en derinine, Yasaklamaktır en kolayı interneti millete, Gerekçe de hazır, siper et Atatürk\'ü kendi rezilliğine, Dirilseydi keşke, önce Atam tükürürdü sizin o hayasız yüzünüze, Adalet için derler mülkün temelidir, İflas ederse adalet eğer, ne mülk kalır ne de temel, Siyasetin ve tehditlerin gölgesinde 367 diyenler, bugünse yanlış olduğunu söyleyenler, Ülkenin kaderini belirleyeceklBeğen
-
muhammet berke 16 yıl önce Şikayet EtŞEREF SİZİ TANIMIYORSA SİZİN ŞEREFTEN BAHSETMENİZ KİŞİSEL SPEKÜLASYON OLUR = ÇİNGENEYİ VALİ YAPMIŞLAR TUTMUŞ BABASINI ASMIŞ.... Adı her şeref olan şerefli olsaydı her şerefle tanışanda sahiden müşerref olurdu.İnsanın statüsünün Başsavcı olması ideal hukukçu olması için yeterli değildir.Hele diyetle çıkar ilişkileri ile hemde adaletsiz olarak kendinden daha çok oy almış birine rağman diyetle bir yerlere gelmiş birilerinden,deokratik haklardan,adaletten,hukuktan nasip almış olmasını beklemek fantazi olur.Çingeneyi vali yapmışlar tutmuş babasını asmış.Başsavcı 16 milyonuda çoluk çocuğuyla birlikte T.C. vatandaşlığından çıkarttırmalıBeğen