Türkiye'nin sırtındaki kambur: Parlamenter sistem

Millet İttifakı'nın ısrarla dönmek istediği parlamenter sistemin getirdiği istikrarsızlık Türkiye'nin sırtında yıllarca "kambur" oldu. Doların bir gecede ikiye katlandığı krizler, 25 gün dayanamayan hükümetler dönemini kısaca özetledik.

ABONE OL
GİRİŞ 11.10.2021 10:19 GÜNCELLEME 11.10.2021 10:20 SİYASET
Türkiye'nin sırtındaki kambur: Parlamenter sistem
Türkiye'nin sırtındaki kambur: Parlamenter sistem

Haber7 - Özel

Türkiye, 2023 seçimlerine hazırlanıyor. Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Millet İttifakı'nda ise adaylık bilmecesi devam ediyor. 

Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki eksikleri tamamlayarak yeni sistemin güçlendirilmesinden yanayken, Millet İttifakı ise parlamenter sisteme dönüşü savunuyor. Millet İttifakı'nın savunduğu parlamenter sistem, Türkiye'ye uzun yıllar istikrarsızlık getirdi. Tek parti iktidarları hayal bile olmuşken, koalisyon hükümetleri ülkeyi ekonomik buhranlara sürükledi. Özellikle 1970-80 ve 1990-99 arası yıllar Türkiye siyasi tarihinin en buhranlı geçtiği yıllar oldu.

10 YIL İÇİNDE 13 HÜKÜMET!

Gelin o yıllara kısaca göz atalım. 1970'ten 1980'e kadar; ülkeyi 12 Eylül darbesine götüren süreçte kurulan hükümetler şöyle: 

31. HÜKÜMET | 3 Kasım 1969 - 6 Mart 1970, 123 gün. 

32. HÜKÜMET | 6 Mart 1970 - 26 Mart 1971, 1 yıl 20 gün. 

33. HÜKÜMET | 26 Mart 1971 - 11 Aralık 1971, 260 gün. 

34. HÜKÜMET | 11 Aralık 1971 - 22 Mayıs 1972, 163 gün. 

35. HÜKÜMET | 22 Mayıs 1972 - 15 Nisan 1973, 328 gün. 

36. HÜKÜMET | 15 Nisan 1973 - 26 Ocak 1974, 286 gün. 

37. HÜKÜMET | 26 Ocak 1974 - 17 Kasım 1974, 295 gün. 

38. HÜKÜMET | 17 Kasım 1974 - 31 Mart 1975, 134 gün. 

39. HÜKÜMET | 31 Mart 1975 - 21 Haziran 1977 2 yıl 82 gün. 

40. HÜKÜMET | 21 Haziran 1977 - 21 Temmuz 1977, 30 gün. 

41. HÜKÜMET | 21 Temmuz 1977 - 5 Ocak 1978, 168 gün. 

42. HÜKÜMET | 5 Ocak 1978 - 12 Kasım 1979, 1 yıl 311 gün. 

43. HÜKÜMET | 12 Kasım 1979 - 12 Eylül 1980, 305 gün. 

12 Eylül öncesi yaşanan sağ-sol kavgasının oluşturduğu atmosfer yüzünden sokaklar savaş alanına dönmüştü.

Levent Kırca'nın bile tiplemelerine konu olmuştu! Çaycı'nın 'unutulan' intiharı (!)Levent Kırca'nın bile tiplemelerine konu olmuştu! Çaycı'nın "unutulan" intiharı (!)

KAOS, SAĞ-SOL ÇATIŞMASI, ÖLÜMLE SONUÇLANAN SALDIRILAR VE 12 EYLÜL DARBESİ

Burada bir parantez açmamız gerekiyor. Türkiye siyasetinin en kara günlerinden biri 12 Eylül 1980'de yaşandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in başkanlığında kurulan Milli Güvenlik Konseyi askeri darbeyle tüm siyasi partilerin kapısına kilit verdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi kapatıldı. 650 bin kişi gözaltına alındı, binlerce kişi işkence gördü, onlarca kişi idam edildi. 

Darbe öncesi sokaklar sağ-sol kavgasıyla çalkalanıyor, her gün onlarca kişi öldürülüyordu. Sonrasında gelen kanlı darbe de yüz binlerce insanı mağdur etti. 

Türkiye siyasetinin simge fotoğraflarından biri: Bülent Ecevit, Süleyman Demirel ve Kenan Evren 12 Eylül darbesinden 13 gün önceki 30 Ağustos törenlerinde.

12 Eylül'den sonra ilk hükümet 21 Eylül 1980'de Bülent Ulusu'nun başbakanlığında kuruldu. Daha sonra Turgut Özal 1983'te Başbakanlık koltuğuna oturdu. Kurduğu ilk hükümet 4 yıl 8 gün, ikinci hükümet 1 yıl 314 gün görev yaptı. 

9 Kasım 1989'da Yıldırım Akbulut Başbakan oldu. 47. Hükümet 1 yıl 226 gün görev yaptı. 

Ve 90'lı yıllar. Bin liralarla ifade edilen dövizin milyon liralara tırmanışı, enflasyonun yüzde 300'lere yükseldiği, her gün faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bu karanlık 10 yılın arkasındaki en büyük sebeplerden biri siyasetteki istikrarsızlık oldu.

KARANLIK 10 YIL İÇİNDE 10 HÜKÜMET

1991 ile 2002 yılları arasında kurulan hükümetlerin görevde bulunduğu süre şöyle: 

48. HÜKÜMET | 23 Haziran 1991 - 20 Kasım 1991, 150 gün. 

49. HÜKÜMET | 20 Kasım 1991 - 16 Mayıs 1993, 1 yıl 177 gün. 

50. HÜKÜMET | 25 Haziran 1993 - 5 Ekim 1995, 2 yıl 102 gün. 

51. HÜKÜMET | 5 Ekim 1995 - 30 Ekim 1995, 25 gün. (Güvenoyu alamadı.)

52. HÜKÜMET | 30 Ekim 1995 - 6 Mart 1996, 128 gün. 

53. HÜKÜMET | 6 Mart 1996 - 28 Haziran 1996, 114 gün. 

54. HÜKÜMET | 28 Haziran 1996 - 30 Haziran 1997, 1 yıl 2 gün. 

55. HÜKÜMET | 30 Haziran 1997 - 11 Ocak 1999, 1 yıl 195 gün. 

56. HÜKÜMET | 11 Ocak 1999 - 28 Mayıs 1999, 137 gün. 

57. HÜKÜMET | 28 Mayıs 1999 - 18 Kasım 2002, 3 yıl 174 gün. 

CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN'A ANAYASA KİTAPÇIĞI FIRLATTI, EKONOMİ TEPETAKLAK OLDU

İstikrarsız hükümetler ekonomiyi yönetemiyorken; siyasetteki gerginlik de ekonominin daha da bozulmasına sebep oluyordu. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri 19 Şubat 2001'deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e Türkiye Cumhuriyeti Anayasa kitapçığını fırlatması oldu. 

Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden biri olarak yorumlanan bu olay sonrası aynı gün İstanbul Borsası yüzde 14, ertesi gün yüzde 18 değer kaybetti. Gecelik faizler yüzde 760'a, Hazine borçlanma faizi ise yüzde 144'e kadar yükseldi. 680 bin lira seviyesinde olan Amerikan doları bir hafta içinde 1 milyon lirayı geçti. Kriz yüzünden çok sayıda iş yeri kapandı. Boğazına kadar borca batan esnaf, başbakanın önüne yazar kasa fırlattı. 

Esnaf Ahmet Çakmak, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e yazar kısa fırlatmıştı.

CHP, PKK'nın açıklamasına sessiz kaldıCHP, PKK'nın açıklamasına sessiz kaldı

KAYNAK : Haber7
YORUMLAR 42 TÜMÜ
  • sezayi 3 yıl önce Şikayet Et
    TÜRKİYE nin sırtındaki kanburlar chp-iyi-hdp=abd-pkk dır.bu noterdamın kanburları cumhurbaşkanlığı sistemi olmasa parlementer sistemle emellerine ulaşacaklardı.bunlar cumhurbaşkanlığı sistemi ile ifşa oldular .katırlar üreyemezler.
    Cevapla
  • canı66 3 yıl önce Şikayet Et
    Haniler sürüsü, AKIL hocaları da HAİN ğül bunları perde arkasından oynatıyor
    Cevapla
  • CANDEDE 3 yıl önce Şikayet Et
    İyi parti ve chp nin belediyelerinden, Babacanın ekonomi bakanlığından, Davutoğlu nun da dış işleri ve başbakanlığından anlaşılacağı üzere ; bu karede bulunanların hiçbirisi bu memleketi yönetecek kapasiteye sahip değil.
    Cevapla
  • Gereçekler 3 yıl önce Şikayet Et
    90 lı yılların hayali ve umudu içinde yaşayanlar , şuanda yine istikrarsiz, çözüm üretemeyen , günü kurtarma derdine düşmüş ve milletin derdini çözümsüzlük batağında debelenen ülkeyi hergün biraz daha eriyen bir yapıda görmek isteyen muhalefet millete ilgisiz ve gerçeklere gözünü kapatıyor. Gerçeklere gözünü kapatan dünyayı kendine karanlık eder.
    Cevapla
  • Harbi 3 yıl önce Şikayet Et
    Canım ÜLKEMİN en büyük problemi TEMİZ MUHALEFETİN OLMAYIŞIDIR NOKTA
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR