Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sedef Kabaş'a tazminat davası

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine hakaret eden Sedef Kabaş ve ve programın yayınlandığı televizyon kanalına 250 bin liralık tazminat davası açtı.

ABONE OL
GİRİŞ 08.02.2022 17:53 GÜNCELLEME 08.02.2022 19:53 SİYASET
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sedef Kabaş'a tazminat davası
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sedef Kabaş'a tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sedef Kabaş ile ABC Radyo, Televizyon ve Dijital Yayıncılık AŞ'nin Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Sakar'a, kişilik haklarına haksız saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne verilen dilekçede, davalı Sedef Kabaş'ın, televizyon programında kullandığı ifadelerle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik ağır hakaret ve iftirada bulunduğu belirtildi.

Kabaş'ın, Erdoğan'a yönelik sözlerinin mesnetsiz olduğu vurgulanan dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Davalı, süreklilik arz eden ifadelerinde, müvekkile yönelik hakaret ve iftira içeren ifadelere yer vermiş, bunları canlı yayında dile getirmiştir. Bu şekilde davalı, müvekkili hedef alan ağır, tahammül edilmesi imkansız, hakaret ve ithamları içerir birtakım ifadeler ile müvekkili kamuoyu önünde toplumun yapısını bozan ayrıştırıcı, zarar veren bir kişi konumunda tutup, bunu, çıkmış olduğu televizyon programında geniş kitlelere duyuracak şekilde yapmak suretiyle müvekkilin aşağılanmasına, toplum önünde küçük düşürülmesine ve yıpratılmasına sebep olmuştur."

Dilekçede, Kabaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ağır hakaretiyle kamuoyunun huzurunu bozacak, toplumu kin ve nefrete sürükleyecek olayların meydana gelmesine neden olduğu ve tepkiye yol açtığı kaydedildi.

"İFADELER, ÖZGÜRLÜĞÜN SINIRLARINI AŞMAKTADIR"

Kabaş'ın, düşüncelerini ifade etme, eleştiri hak ve görev sınırlarının ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı, gerçek dışı ifadelerle Erdoğan'ı karalamaya yönelik mesnetsiz ithamlarının kabul edilmesinin ve hoş görülmesinin hukuken mümkün olmadığı vurgulanan dilekçede, Erdoğan'ın, kendisini yıpratmaya yönelik bu paylaşımlarla toplumun kin ve nefret duygularına maruz bırakıldığı kaydedildi.

Kabaş'ın TV programında sarf ettiği sözlerinin, gerek düşünce özgürlüğü gerekse Basın Konseyi İlkelerini ihlal ettiği belirtilen dilekçede, "Her ne kadar demokratik toplumun bir gereksinimi olan ifade özgürlüğü, kanunlarla teminat altına alınmış olsa da müvekkilimin kişilik hakkını zedeleyen bahse konu televizyon programındaki ifadeler özgürlüğün sınırlarını aşmaktadır" ifadeleri yer aldı.

"HABER VE ELEŞTİRİCİ, AŞAĞILAYICI, KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜYSE HUKUKA AYKIRI OLABİLİR"

Yargıtay kararında, görüş bildirerek yapılan haberlerin yazılış şeklinin, üslup ve tarzının kişilik haklarını ihlal etmemesi gerektiğinin vurgulandığı belirtilen dilekçede, "Haber ve eleştiri doğru olsa ve bunda kamu yararı bulunca bile üslup, uygun ve nazik değilse ve özellikle aşağılayıcı, küçük düşürücü, amaç dışı veya amacı aşan ya da abartıcı nitelikte ise haber ve eleştiri salt bu yönüyle hukuka aykırı olabilir." denildi.

Basın Konseyi ilkelerine, Anayasa'nın basın özgürlüğünü düzenleyen maddeleri ile Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümüne yer verilen dilekçede, Fırat Sakar'ın da Basın Kanununa göre hukuki olarak sorumlu bulunduğu kaydedildi.

Dilekçede, davanın kabulüne karar verilerek, 250 bin liralık manevi tazminatın, programın yayınlandığı 14 Ocak'tan itibaren yasal faizi ile Kabaş ve Sakar'dan tazmin edilmesi istendi.

ÜSKÜDAR'DA GÖZALTINA ALINMIŞTI

İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir televizyon programında yaptığı konuşmasıyla ilgili "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında Sedef Kabaş'ı Üsküdar'daki otelde alındı.

Ekiplerce, savcılığın ifadesinin alınması yönünde verdiği talimat üzerine emniyete götürülen Kabaş'ın buradaki işlemleri tamamlandı.

Kabaş, polis eşliğinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine götürüldü. Sedef Kabaş, tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.

SAVCILIĞIN SEVK YAZISI

Savcılığın hakimliğe gönderdiği sevk yazısında, şüphelinin katıldığı televizyon programında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na yönelik sarf etmiş olduğu söz ve beyanların; içeriği, niteliği, vasıf ve mahiyetinin Cumhurbaşkanı'nın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici mahiyette olduğu kaydedildi.

Bu suretle şüphelinin üzerine atılı "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunduğu ifade edilen yazıda, Kabaş'ın sarf ettiği söz ve beyanlarının niteliği, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak tutuklanmasına karar verilmesi istendi.

KABAŞ'IN İFADESİ

İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Kabaş, ifadesinde, "Sözün orijinali bir atasözüdür. Hatta sözün orijinalini de değiştirerek sarf ettim. Bundan da anlaşılacağı üzere hakaret etme gibi bir kastım yoktur. Kastetmek istediğim, toplumu kucaklayan, birleştirici bir üslup olması gerektiğidir. Bunu vurgulamak istedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest bırakılmayı talep ederim." dedi.

Kabaş'ın avukatlarının da beyanlarının alınmasının ardından kararını açıklayan hakimlik, şüpheli "Sayın Cumhurbaşkanı'nı hedef alarak kullanmadım..." şeklinde savunmada bulunmuşsa da dosyadaki video kaydına göre hakimlikçe aksi yönde kanaat oluştuğunu, eylemin TV programında gerçekleşmiş olması nedeniyle suçun "nitelikli hali" kapsamına girdiğini belirtti.

TUTUKLANDI

Şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, öngörülen cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında, kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olması ve adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı hususlarını göz önünde bulunduran hakimlik, Kabaş'ın "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan tutuklanmasına hükmetti.

KABAŞ'IN TELEVİZYON PROGRAMINDAKİ SÖZLERİNE SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Kabaş'ın televizyon programında yaptığı konuşmalarla ilgili "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan soruşturma başlatmıştı.

Kabaş'ın suça konu konuşmayı yaptığı kanalın merkezi Sarıyer'de olduğu için dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Savcılıkça Kabaş hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Sedef Kabaş, sosyal medyadan dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını "terör örgütlerine hedef gösterme ve tehdit" ettiği gerekçesiyle yargılandığı dava ile bu konuya ilişkin evinde arama yapan polislere direndiği ve hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davadan beraat etmişti.

Sedef Kabaş, 30 Aralık 2014'te, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na sosyal medyada hakaret ettiği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle gözaltına alınmış, sevk edildiği İstanbul nöbetçi sulh ceza hakimliğince serbest bırakılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca yürütülen soruşturma kapsamında Kabaş hakkında, Twitter hesabından yazdıklarıyla Başsavcısı Salihoğlu'na yönelik "terör örgütlerine hedef gösterme ve tehdit" suçunu işlediği iddiasıyla 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle 16 Ocak 2015'te dava açılmıştı.

Kabaş'ın İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava, suçun vasfı gereği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti. Bu mahkemede 6 Ekim 2015'te görülen ilk duruşmada Kabaş'ın beraatine karar verilmişti.

ARAMA YAPAN POLİSLERE HAKARET VE DİRENME DAVASI

Kabaş hakkındaki ikinci iddianame ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na yönelik attığı tweet nedeniyle evine arama yapmaya gelen polislere hakaret ettiği ve direndiği gerekçesiyle 2015'te hazırlanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kabaş'ın "hakaret" ve "polise direnme" suçlarından 1 yıl 8 ay ila 5 yıl 4 ay arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istenmişti. 

Kabaş'ın, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 26 Mayıs 2015'te yapılan ilk duruşmasında "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret" ve "kamu görevlisine karşı görevini yaptırmamak için direnme" suçlarının unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmişti.

"CUMHURBAŞKANINA HAKARETTEN" DAHA ÖNCE CEZA ALMIŞ

Sedef Kabaş hakkında, 7 Mayıs 2018 yılında sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret içere paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan dava açıldı.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda 30 Mayıs 2019'da Sedef Kabaş'ı "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca Sedef Kabaş'ın yargılama sürecinde pişmanlık gösterdiği ve tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluştuğu gerekçesiyle hapis cezasının ertelenmesine karar verdi.

Mahkeme hazırladığı gerekçeli kararında, Sedef Kabaş'ın paylaşımında sarf ettiği sözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediğinin açık olduğunu ve hakaret içerdiğinin anlaşıldığını gerekçesiyle cezalandırıldığını açıkladı.

Sedef Kabaş'ın aldığı cezaya yaptığı itiraz ise reddedildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi Kabaş'a verilen 11 ay 20 günlük hapis cezasını uygun buldu. Dava dosyası Kabaş'ın temyiz başvurusu üzerine Yargıtay'a gönderildi.

Öte yandan Sedef Kabaş hakkında, yine sosyal medya hesabı Twitter üzerinden 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında yaptığı paylaşımlarında, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu işlediği gerekçesiyle ayrı bir soruşturma daha yürütülüyor.

KAYNAK : AA
YORUMLAR 69 TÜMÜ
  • Gurbetci 2 yıl önce Şikayet Et
    Bu tazminat çok AZ sozde gazeteci TC Düşmanları beslemesi ve tv kanalina 1 er molyonluk tazminat dava etmek lazimdı
    Cevapla
  • Mert 2 yıl önce Şikayet Et
    Maalesef çok az 250.000 TL! En az 2 Milyon olmalı !!!
    Cevapla
  • Müslüman türk 2 yıl önce Şikayet Et
    Ifade özgürlüğü demek hakaret özgürlüğü degil.birileri su taş kapalılara anlatsın.yok oyle sizler Reis-i Cumhura küçük düşürücü alaycı hakaret içerikli seyler diyeceksiniz.sonra bedel ödemeyeceksiniz.birde buba ifade özgürlüğümüz yok deyip üstte diktatör diyeceksiniz.haddinizi bilin..
    Cevapla
  • Cemal Serbest 2 yıl önce Şikayet Et
    Reis bu hainlere hiç acıma.
    Cevapla
  • Diyarbakırlı 2 yıl önce Şikayet Et
    Ee bu İngiltere doğumlu kalbi İngiliz kadın bu kadar berat alırsa şımarır ve yapmaya devam eder. Reisten nefret efen çok savcı ve hakim var.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR