Bakan Akar: Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar diyalog olmadan çözülemez

Bakan Akar, "Türkiye olarak, Yunanistan ile olan tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı saygı, ittifak ve diyalog ruhuyla barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulmasını içtenlikle diliyoruz" dedi.

ABONE OL
GİRİŞ 14.06.2022 14:07 GÜNCELLEME 15.06.2022 10:03 SİYASET
Bakan Akar: Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar diyalog olmadan çözülemez
Bakan Akar: Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar diyalog olmadan çözülemez

NATO Parlamenter Asamblesi (NATOPA) Siyasi Komisyon ile Akdeniz ve Orta Doğu Özel Grubu ortak toplantısı İstanbul'da başladı.

Bakan Akar, Akdeniz ve Orta Doğu Özel Grubu Raporu'nun görüşülmesinin ardından açılış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin savunma ve güvenlik konularındaki yaklaşımlarını paylaştı.

Her zamankinden daha istikrarsız küresel güvenlik ortamından geçildiğini belirten Akar, geleneksel tehditlere ek olarak yeni hibrit tehditlerle güvenlik ortamının test edildiğini söyledi.

Türkiye'nin Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içinde egemenliğine ve toprak bütünlüğüne olan desteğinin devam ettiğini belirten Akar, "Kırım'ın yasa dışı ilhakını tanımıyoruz. Cumhurbaşkanımızın da altını çizdiği gibi 2014 yılında Kırım'ın hukuksuz bir şekilde ilhak edilmesine dünya sert tepki gösterseydi, bugün bulunduğumuz konumda olmazdık. Türkiye, Rusya'nın askeri saldırısını reddediyor. Bu, uluslararası hukukun ciddi bir ihlalidir." diye konuştu.

Ukrayna'da kötüleşen insani durumu endişe verici olarak nitelendiren Akar, masum sivillerin hedef alınmasının hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.

Saldırıların durdurulmasına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Ukrayna ve Rusya liderleriyle görüşmelerini sürdürdüğünü, kendisinin de Ukrayna ve Rusya savunma bakanları ile temas halinde olduğunu aktaran Akar, "Şu anda, tahıl ihracatı için güvenli bir koridor açmanın yollarını araştırmak için BM, Ukrayna ve Rusya ile yakın bir şekilde çalışıyoruz." sözlerini sarf etti.

Karadeniz'deki mevcut hassas güvenlik dengesinin, bölgesel sahiplik ilkesi ile korunmasının önemine değinen Akar, "Montrö Sözleşmesi'nin hayati rolünü hatırlatmak istiyorum. Bu sözleşme, bölgede uzun süredir denge ve istikrarı korumuştur. Zaman içinde test edilmiş dengeye saygı duyulmaya devam edilmesi önemlidir. Bu, tüm tarafların yararınadır. Türkiye sözleşmeyi her zaman dikkatli, sorumlu ve tarafsız bir şekilde uygulamıştır ve bundan sonra da uygulamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Akar, Ukrayna'daki mevcut krizin ortak savunma anlayışının önemini belirgin hale getirdiğine değindiği konuşmasında, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in kriz dönemlerinde önemli liderlik gösterdiğini belirterek, Stoltenberg'i "zor zamanların kaptanı" olarak nitelendirdi.

TERÖRLE KESİNTİSİZ MÜCADELE

İttifak içindeki en büyük ikinci orduya sahip Türkiye'nin, NATO'nun misyon ve operasyonlarına en çok asker katkısında bulunan ilk üç ülke arasında bulunduğunu, finansal katkı anlamında ise ilk sekiz ülke içinde yer aldığını aktaran Akar, NATO'nun 70 yıldır güvenilir bir müttefiki olan Türkiye'nin riskler ve tehditler karşısında her zaman kendine düşen görevleri yerine getirdiğini vurguladı.

"Üyeler ne kadar güçlüyse ittifak da o kadar güçlüdür" diyen Akar, bazı müttefiklerin Türkiye'ye yönelik savunma sanayisi alanındaki kısıtlamalarının kaldırılmasının önemine değindi.

NATO'nun önemli bir ittifak olduğunu aktaran Akar, şunları kaydetti:

"Bu ruhla hareket ederek, Finlandiya ve İsveç'in Türkiye'nin terör örgütleri, özellikle PKK/YPG ve FETÖ ile ilgili meşru güvenlik kaygılarını daha anlayışla karşılayacaklarına ve bunlara karşı hem söylemsel hem de aksiyon olarak sağlam bir duruş sergileyeceklerine inanıyoruz. NATO ve AB'nin ve diğer müttefiklerin, terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'nın örgütlenmesi, kaynak sağlaması ve propaganda faaliyetleri yapmasını engellemelerini beklemek hakkımızdır. Büyük bir küresel tehdit olmaya devam eden teröre karşı tetikte olmalıyız. Türkiye olarak, DEAŞ, El Kaide, PKK/YPG/PYD, FETÖ ve diğer terör örgütleri ile kesintisiz bir şekilde hepsiyle aynı anda mücadele ediyoruz."

"TEK HEDEFİMİZ DE TERÖRİSTLER"

Akar, 40 binden fazla masum insanı katleden terör örgütü PKK'nın, uluslararası toplumu yanıltmak için farklı isimler altında faaliyet gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:

"PKK eşittir YPG. Onlar, aynı madalyonun farklı yüzleri. İstihbarat raporları ve açık kaynaklarda da yer aldığı gibi aynı hiyerarşi altında çalışırlar, aynı radikal, ayrılıkçı ideolojiye sahipler, aynı liderliği, hedefleri paylaşıyorlar ve aynı şiddet yöntemlerini kullanıyorlar. Ayrıca insan, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, etnik zulüm, zorunlu göç faaliyetlerinin tümü İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü gibi bağımsız kurumların raporlarında da ayrı ayrı belgelenmiştir. Bir terör örgütünü diğerine karşı ticari, stratejik ve geçici bir ortaklık adı altında desteklemenin hiçbir koşulda kabul edilemez olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Tek düşmanımız terör, tek hedefimiz de teröristlerdir. Bunu yaparken de komşularımızın sınırlarına ve toprak bütünlüğüne her zaman saygı duyuyoruz.​​​​​​"

Türkiye'nin Kürt halkı ya da başka bir etnik kökenle sorunu olmadığını vurgulayan Akar, "Nasıl DEAŞ, İslamiyet'i temsil etmiyorsa aynı şekilde PKK/YPG de Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor. Bölgedeki Kürtleri PKK/YPG ile özdeşleştirmek Kürt kardeşlerimize hakarettir." görüşünü paylaştı.

FETÖ ile mücadelenin de önemine değinen Akar, "Bu terör örgütü nerede olursa olsun Türkiye ve diğer tüm ülkeler için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır." ifadesini kullandı.

"DİYALOG OLMADAN ÇÖZÜLEMEZ"

Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunlara işaret eden Akar, "Türkiye olarak, Yunanistan ile olan tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı saygı, ittifak ve diyalog ruhuyla barışçıl bir şekilde çözüme kavuşturulmasını içtenlikle diliyoruz. İki ülke arasındaki sorunlar görüşmeler, toplantılar, ziyaretler kısacası diyalog olmadan çözülemez." diye konuştu.

Bölgenin zenginliğini adil bir şekilde paylaşmaktan ve birlikte barışçıl bir gelecek inşa etmekten yana olduklarını belirten Akar, şunları söyledi:

"Ne yazık ki bazı belli Yunan politikacılar, kendi siyasi ve kişisel hırsları için sanki Yunan halkının bile aleyhine olan olumlu çabaları baltalamak istercesine, gerilimi tırmandıran kışkırtıcı eylemler ve söylemler peşinde koşuyorlar. NATO üyeleri olarak, ittifak içindeki yapay silah programlarına ve ittifak içerisinde ittifaklara ihtiyacımız yok. Bazı Yunan akademisyenler, emekli diplomatlar ve generaller de gerçekçi ve olumlu çabaları görmekte, desteklemektedir. Şunun da altını çizmeliyim ki Yunan dostlarımız ikili meseleleri doğrudan ve iyi niyetle ele almak yerine AB ile konuşuyorlar. İkili meseleleri AB'nin, ABD'nin veya NATO'nun sorunlarıymış gibi çerçeveliyorlar. Üçüncü tarafları ikili meselelere dahil etmek yardımcı olmaz. Bu sadece sorunları daha da zorlaştıracaktır."

Türkiye'nin büyüyen bazı ülkelerin aksine, hiçbir zaman yayılmacı olmadığının altını çizen Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan'a mesajımız, Türkiye'nin Yunanistan veya başka bir ülke için bir tehdit olmadığıdır. Kimsenin toprakları ve hakları üzerinde hiçbir iddiamız yok. Aksine Türkiye güvenilir, güçlü ve inandırıcı bir müttefiktir. Tek amacımızın uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde hak ve menfaatlerimizi korumak olduğunun altını çizelim. Türkiye ise bu önemli meseleleri çözmek için ikili görüşmeleri vurgulamaktadır. Bu bağlamda, istişare görüşmeleri, ayrıştırma usulleri toplantıları ve Güven Artırıcı Önlemler Toplantıları aktif çalışmalarımız sayesinde günümüze kadar devam etmiştir. Örneğin, Yunanistan ile askeri Güven Artırıcı Önlemler konulu 4. tur müzakereleri düzenlemeye yönelik uzun süredir devam eden davetimize hala olumlu bir yanıt bekliyoruz. Yunanistan'dan henüz bir yanıt gelmedi."

Milli Savunma Bakanı Akar, yarım saati aşan İngilizce konuşmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinin faaliyetleri ile uluslararası barışa katkılarını içeren videoyu izlettirdi, parlamenterlerden gelen soruları yanıtladı.

KAYNAK : AA
Ayşe Tan Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ayşe Tan

Editör Hakkında

1990 yılında İstanbul’da doğdu. Meslek hayatına Aydın Doğan Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nde Gazetecilik bölümü okuyarak başladı. İlk stajını Hürriyet Gazetesi’nde yaptı. Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi Radyo Televizyon Yayımcılığı bölümünde tamamladı. 2009 yılında Milliyet Gazetesi’nde internet haberciliğine başladı. 15 senelik kariyerinde çok sayıda gazete, haber portalı ve televizyon bulunmaktadır. Meslek hayatına Haber7.com’da “Gündem Editörü” olarak devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk annesidir.
YORUMLAR 27 TÜMÜ
  • tsk 2 yıl önce Şikayet Et
    Nehrimizden Münbiç ve Rakka’da PYD’nin hakim olduğu 3 baraja SU veriliyor. PKK ile mücadele yapacaksak bunları da göz önünde bulundurmalıyız. Bu suyu keselim, PYD ve PKK’ye yarıyor.
    Cevapla
  • Garip Garbi 2 yıl önce Şikayet Et
    Lozanda bu adaları korumak çok zor diyen Rıza Nur ve İsmet Paşa. Nasıl yatıyorsunuz? Hele 1945 İtalyan teklifi meraklılar incelesin... Sanki Yunan çok zengindi. İsmet paşa adaları istemedi bike. Buyurun burdan yakın? Yapabilecekleri çok şeyi YAPMADILAR. Kendi kariyerini düşündü paşalarımız....
    Cevapla
  • Vatansever 2 yıl önce Şikayet Et
    Köpek balığı korkusu ile Ege'nin serin sularında epey zamandır yüzmüyorlar herhalde.
    Cevapla
  • çilingir 2 yıl önce Şikayet Et
    keçinin boynuzu kaşınıca çobanın ekmeyini yermiş
    Cevapla
  • çilingir 2 yıl önce Şikayet Et
    keçinin boynuzu kaşınıca çobanın ekmeyini yermiş
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR