Yıkım ekibi resmen tehdide başladı... Yerli savunma sanayii projelerinin hepsi tehlikede!

• Haber7 - ÖZEL

Türkiye'nin yüz akı olan yerli savunma sanayii projeleri büyük tehlikeyle karşı karşıya. Altılı masa paydaşlarından Ali Babacan'ın Baykar Teknoloji firmasını hedef göstererek "Onlara dokunacağız" tehdidi, olası iktidar değişiminde bütün yerli projelerin Hürkuş ve Devrim gibi akamete uğratılacağı tehlikesini gündeme getirdi.

GEÇMİŞTE DURDURDULAR, YİNE DURDURMAK İSTİYORLAR

Türkiye’nin yerli ve milli atılımları geçmişten bu yana engellerle karşılaşıyor. Havacılık mühendisi ve pilot Vecihi Hürkuş’un yerli uçak projesi, sanayici Şakir Zümre’nin yerli denizaltı su bombası ve yerli mühimmat projesi, Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim projesi gibi ülkemizin çağa yön verecek girişimleri hep akamete uğratıldı.

Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği yerli ve milli savunma sanayii ufkuyla bağımsız hamlelerde bulunan Türkiye’nin kamu ve özel sektörleri tarihi projeler üretti. Aselsan, Roketsan, Havelsan, TUSAŞ gibi kurumların yanı sıra Baykar öncülüğündeki özel sektör girişimi, hem güvenlik kuvvetlerinin teçhizat kabiliyetini artırıp yerlileştirdi, hem ihracat yaparak Türkiye’ye ciddi döviz geliri sağladı.

BAĞIMSIZLIĞIMIZIN SEMBOLÜ OLAN KRİTİK PROJELERE KİLİT RİSKİ!

Yerli sanayide en kritik viraj yılı olarak 2023 gösteriliyor. Havada, denizde, karada ve uzayda tarihi projelere imza atan Türkiye’nin 2023 yılında hizmete girmesi veya seri üretime geçmesi planlanan savunma sanayii projelerinin akıbetinin, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinde olası iktidar değişiminde hüsranla sonuçlanabileceği ifade ediliyor.

Buna göre; Milli Muharip Uçak, insansız savaş jeti KIZILELMA, hafif taarruz uçağı HÜRJET, uzun menzilli hava savuma ve füze sistemi SİPER ile TAYFUN, yer gözlem uydusu İMECE, ilk SİHA gemisi TCG ANADOLU’da konuşlandırılacak Bayraktar TB3 SİHA büyük risk altında.

Özgün helikopter GÖKBEY, gemilerin mevki ve rota bilgilerinin elde edilmesini sağlayacak KILIÇSAT, erken radar sistemi ERALP, lazer elektronik harp sistemi NAZAR, taşınabilir elektronik taarruz sistemi MERT, gemilere entegre edilecek yakın hava savunma sistemi GÖKDENİZ’in 2023’te faaliyete geçmesi adeta seçim sonuçlarına bağlı.

Yerli FIRKATEYN, yeni tip denzaltı PİRİ REİS, insansız deniz araçları ULAQ, SALVO, SANCAR, MİR, ALBATROS, MARLİN ve SÜRÜ İDA, yerli füze KARAOK, seri üretime geçmesi beklenen denizaltı torpidosu AKYA,  ana muahrebe tankı ALTAY projeleri, olası iktidar değişiminde yok olma riskiyle karşı karşıya.

Türkiye'nin ilk yerli elektrikli otomobili TOGG'un da önünün kesilebileceği değerlendiriliyor.

TAMAMI TEHLİKEDE

Altılı masa üyesi Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Baykar Tenkoloji firmasını tehdit emesiyle aleniyete dökülen kuşku, uzmanlar tarafından da açıkça dillendiriliyor.Haber7’ye konuşan stratejistler, siyasiler ve yazarlar milli savunma sanayii projelerinin tamamının tehlikeye girebileceğini söylüyor.

CAŞİN: BİRİLERİNDEN EMİR ALMADIYSA...

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Ali Babacan’ın Batkar’ı hedef alan açıklamalarından ötürü millete özür borçlu olduğunu şöyle ifade etti:

Son derece talihsiz açıklamalar olduğunu söyleyebilirim. Bir Hava Kuvvetleri mensubu olarak ve Türk milletinin bir öğretmeni olarak kendisine iade ediyorum. Havacılıktan anlamayan, devlet ufku olmayan, zamanı bir şekilde okuyamayan birinin açıklamalarıydı. Eğer birilerinden emir almadıysa kötü niyetli bir kişinin sözleriydi. Onun çapı yetmez. Ali Babacan’ın Türk savunma sanayiini anlayacak bir ufku yok. Ali Babacan değil kim gelse bunu durduramaz. Türk milleti kararını vermiştir… Yerli ve milli, aynı zamanda bağımsız olan savunma sanayii kurulmuştur. Bunu kimse durduramaz. Her bir İHA ve SİHA, hangi marka olursa olsun Türkiye’nin başarısıdır. Dünyada ilk 5’e girmiş bir silah sistemidir… Her bir SİHA, pek çok pilotumuzu ve sivilleri kurtarabilen dünyanın en son gelişmiş silah sistemleridir. Bunu okuyamayan, bunu anlayamayan siyasi parti liderinin Türkiye’yi yönetmeye aklı ve yüreği yetmez. Eğer emperyalizmden emir aldıysa, bu da onun satılık bir insan olduğunu gösterir. Dolayısıyla ben onun Türk milletinden özür dilemesi gerektiğini, buna aklının yetmediğini itiraf etmesi gerektiğini düşünüyorum.

YAKINCA: PROJELERİ SESSİZCE AKAMETE UĞRATIRLAR

Gazeteci Yazar Gaffar Yakınca, 6’lı masadaki bu zihniyetin iktidara gelmesi halinde projeleri akamete uğratılacağını söyledi. Gaffar Yakınca, "Olası bir iktidar değişikliğinde bunlar projeleri belki durdurmazlar ama akamete uğratırlar. Yani biz projenin ilerlediğini zannederiz. ‘Biz Milli Muharip Uçak’ı iptal ediyoruz’ ya da ‘Milli gemi projemizi iptal ediyoruz’ diyemezler. Buna cesaret edemezler. Halk ayağa kalkar.”  ifadelerini kullandı.

Yakınca, şunları söyledi:

"Türk milleti böyle bir şeye kesinlikle buna müsaade etmez. Onun yerine çeşitli bahaneler getirecekler. ‘Yok motor bulamadık’ diyecekler. ‘Yok kanadının alaşımını yapamadık’ diyecek. ‘Yok filan yerden ruhsatı alamadık’ diyecekler. Bu projelerin tamamını rafa kaldıracaklar. Yani Türkiye şunu bilmeli;  6’lı masanın ya da oradaki partilerin olası bir iktidara gelme halinde Türkiye'nin savunma sanayi hamlelerinin büyük bir çoğunluğu rafa kaldırılır. Tank Palet fabrikasına atılan iftiraları, yalanları düşünün. 'Satıldı' yalanlarını uydurdular. Güya ürünleri biz Katar’dan alacaktık. Yani o bakış açısı değişmiş değil."

TCG ANADOLU'NUN 40 YIL SONRA YAPILABİLMESİNDEKİ SIR SİYASİ İRADEDİR

TCG Anadolu gemisinin yapımına 40 yıl boyunca engel olunduğunu söyleyen Yakınca, şöyle devam etti:

“Şu an TCG Anadolu gemimiz bitmek üzere. TCG Anadolu çok amaçlı yüzen bir tür SİHA gemisi, çıkarma gemisi oldu. Peki bu geminin çalışmaları ne zaman başlamıştı? 1980’li yıllarda başlamıştı. Evet, 1980’li yıllarda donanmamız, 'Bizim böyle bir gemiye ihtiyacımız var' demiş. 80’lerde o zaman İspanyollarla çalışmalar yapılmış, çeşitli ülkelerden uzmanlar gelmiş gitmiş, bir proje başlatılmış. Peki ne olmuş da 40 yılda bitmemiş de bugün bitmiş? Bunun sırrı siyasi iradedir.

Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin Recep Tayyip Erdoğan iktidarı yönetmeye başladıktan sonra özellikle Başkanlık Sistemi’yle beraber savunma sanayi projeleri engellenmeden hedefine ulaşır hale geldi. Yoksa bundan 15 yıl önce de sorduğumuzda bizim bir büyük gemi projemiz vardı. Milli Muharip Uçak projesi de belki 20 yıl önce de var ama onun nihayete erdirecek iradenin olması lazım. Yani Ali Babacan'ın mensup olduğu zihniyet, zaten hep şunu yaptı; biz bir şeylerin yapıldığını zannettik ama onlar çeşitli bahanelerle o projeleri geciktirdi."

MİT: O ŞİRKETLERİN SONUNA KADAR YANINDAYIZ

MHP 26. Dönem Ankara Milletvekili Mustafa Mit, “Baykar ve savunma sanayii şirketilerimizin tamamının devlet desteklese de desteklemese yanındayız. Türkiye için çok hayırlı işler yapıyorlar. Sonuna kadar arkasında ve yanında oluruz. Kimsenin zarar vermesine de izin vermeyiz. Devletle olan ilişkilerinde hukuki davrandıklarına inanıyoruz.” dedi.

“Babacan’ın ne dediği, ne yaptığı belli değil” tepkisini gösteren Mustafa Mit, “Bunların yaptıkları ve söyledikleri kabul edilir gibi değil. Altılı masa da oturup bu söze karşı çıkması gerekenler var. Onların buna ne diyeceğini merak ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK: SAVUNMADA YENİDEN BAĞIMLI HALE GELEBİLİRİZ!

Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Haber7 Yazarı Hasan Öztürk, “Babacan ile Kılıçdaroğlu’nun HDP seçmenini kim kapacak yarışı var ortada. Kılıçdaroğlu, Tank Palet fabrikasını gündeme getirerek tartışma başlatıyor, Babacan ise İHA ve SİHA’lar üzerinden bir tavır sergiliyor.” ifadesinde bulundu.

Savunma sanayimizin yeniden bağımlı hale gelebileceğine vurgu yapan Öztürk, şunları kaydetti:

“Kılıçdaroğlu ve Babacan açısından baktığımız zaman, şöyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Mesela, Kılıçdaroğlu'nun CHP’sinden, 'İHA ve SİHA'ları niye Azerbaycan'a verdik' tartışması yapıldı. Bu perspektifin iz düşümü olarak Babacan tarafından ise 'İHA ve SİHA’ları dokunulmaz, layüsel ilan ediyorlar. Biz dokunacağız, kusura bakmasınlar' deniliyor. Burada bir ima var. Altılı masa direkt Avrupa ve Amerika perspektifinden bakıyor. Türkiye’nin yeniden İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bağımlı hale gelen  savunma sanayiisinin yeniden Amerikan ve Avrupa ekseninde girebileceği endişesi taşıyorum.”

AKGÜL: CİDDİ ŞÜPHE VAR

Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırmalar Derneği (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, altılı masayı oluşturan bileşenlerin Erdoğan’a karşı muhalefet yaparken bazı değerlerinden taviz verebileceklerini, Ali Babacan’ın görüşlerinin kamuoyunda birtakım şüphelere yol açtığını şu sözlerle anlattı:

“Altılı masa çok farklı fraksiyonlardan oluşan bir masa. Her birisinin dış politikada veya iç siyasetteki mantalitesi tamamen farklı. Bir de masa dışında kalıp da dirsek temasında bulunulan farklı siyasi görüşler de mevcut. Bunlar bir konuda ve bu konu sadece Sayın Erdoğan’ı devirmekse, birbirlerinden kopartacakları tavizler ve üzerinde uzlaşacakları birtakım maddeler olacaktır. Sayın Babacan’ın iki farklı zaman diliminde BAYKAR’ı hedef alması, akıllara ister istemez ‘Bu altılı masa adına bir konuşma mıdır?’ ve ‘Altılı masanın iktidara gelmesi halinde bu güzel çalışmalar ortada mı kalacak’ şeklinde sorular soruluyor ve şüpheler oluşuyor. Kamuoyunda bu yönde ciddi şüpheler var.”