AK Parti'nin 22 yılını Haber7'ye değerlendirdiler: Dünya siyasi tarihinde benzeri yok

• Haber7 – ÖZEL

Erdemliler Hareketi’nin liderliğini yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bugünden sonra Türkiye'de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." ifadesiyle siyaset sahnesine çıkan AK Parti 22. yaşını kutluyor. 14 Ağustos 2001'de Türkiye'nin 39. partisi olarak Türk siyasetine giren AK Parti, girdiği tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başararak 21 yılı geride bıraktı.

Konuyla ilgili Haber7’ye konuşan siyasetçiler ve gazeteciler, önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti'den 22 yılda 22 destan

ATABEK: 80 YILDA YAPILAMAYAN ATILIMLAR GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Cumhuriyet tarihinde yapılamayan atılımların AK Parti iktidarında yapıldığını kaydeden AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' sözleriyle AK Parti’mizin hikayesi başladı. Partimiz, kurulduğu günden bu yana girdiği tüm seçimleri kazanarak milletimizin gönlünde taht kurmuş eşi benzeri olmayan bir siyasi oluşumdur. Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarlarımız, bu ülkenin çözülemez denilen birçok sorununu çözdü. Askerî vesayeti bitirdi. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan milli savunmaya tüm alanlarda 80 yılda yapılamayan atılımları gerçekleştirdi. Millete hizmetle geçen 22. yılda AK Parti’nin neferleri olarak mutluyuz; ülkemizin geleceği adına da umutluyuz. Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya koyan ve bu doğrultuda çalışan kadrolarımızla ülkemiz dünya arenasında çok daha önemli noktalara gelecektir. AK Parti’mizin 22. kuruluş yılını kutluyor, nice yıllar diliyorum." dedi.

MEHMET ACET: BU BAŞARININ RASTGELE GELİŞMEDİĞİ ORTADA

AK Parti’nin örneği olmayan bir başarı hikayesi yazdığını belirten Gazeteci Yazar Mehmet Acet, “Girdiği seçimlerde birinci parti olasının arkasında, yaptığı hizmet ve uyguladığı politikalar bakımından seçmenin gözünde bıraktığı başarılı bir imaj var. Bu başarının rastgele gelişmediği ortada. ‘Bu başarının arkasın ne var’ diye muhalefet partileri sorgulamalı. Birincisi; hizmet siyaseti, ikincisi; Erdoğan’ın güçlü liderlik sergilemesi… Erdoğan'ın dış politikada Türkiye'yi saygın bir ülke haline getirmesi en önemli faktörlerden biri. Üçüncüsü, tabi ki istikrar meselesi… Bu 21 yılı film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirdiğimiz takdirde; muhtıralar ve darbe girişimlerine karşı direnç sergilemesi, cesur ve kararlı bir şekilde vesayet rejiminin bertaraf edilmesi bu başarı hikayesinin önemli parçasıdır. Yine Erdoğan’ın güçlü performansı ile son seçimde de AK Parti Türkiye’de en güçlü parti konumunda.” ifadelerinde bulundu.

EKREM KIZILTAŞ: DÜNYA SİYASİ TARİHİNDE BENZERİ YOK

Erdoğan liderliğinden AK Parti'nin Türkiye'yi her alanda ileri taşıdığına vurgu yapan Gazeteci Yazar Ekrem Kızıltaş, "22’nci yaşında geriye doğru baktığımızda AK Parti'nin Türkiye'de ve dünya siyasi tarihinde eşi benzeri görülmeyen bir serüven yaşadığını görüyorum. Çünkü AK Parti, 22 yıl öne kurulan ve kurulduktan kısa bir süre sonra iktidara gelen bir parti. Girdiği her seçimi kazanmış ve her alanda Türkiye’yi 4, 5, 8 misli ileriye götürmüş. Bazı alanlarda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan işlerin katbekat fazlasını yapmış. AK Parti, Karşı karşıya kaldığı bütün badireleri ve saldırıların üstesinden gelmiş, bütün sıkıntılı süreçlere rağmen ayakta durabilmiş ve Türkiye ile özdeşleşen bir harekettir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vesayet odaklarını tek tek tespit edip etkisiz hale getirmiştir.” dedi.

Son dönemde yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı enflasyona ezdirmeme gayretine ve Türkiye’nin köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığına değinen Kızıltaş, “Meydana gelen gelişmelere baktığımızda 2023 Türkiye’sinin ileriye gittiğini gösteren emareler var. Enerji hariç ithalat-ihracat dengesini başa baş getirmek, 2002’ler vergi gelirinin yüzde 85’i faiz ödemelerine giderken bu faiz yükünü yüzde 13-14’de indirmek… Göstergeler açısından bir takım olumsuzluklar var gibi görünse de son derece iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Sıkıntılar tabii ki var ama refah payını artırmaya çalışan bir yönetim var. Kendi otomobilini, uçağını, helikopterini, uydusunu yapan bir ülke haline gelmişiz. Bu ülkeyi arzu ettiği gibi yönlendiren ve istedikleri olmayınca fena halde kızan dış mihrakların içimizdeki uzantılarıyla saldırıda bulunduklarını, özellikle 2018’de ABD Başkanı Trump’ın sosyal medya üzerinden açık savaş ilanıyla köşeye sıkıştırılmaya çalışılan bir ülke olduğumuzun farkındayız. Buna rağmen ülkemizin ileriye doğru gittiğini ve hem de sıkıntıda olan kesimlerin standartlarının mümkün olduğu kadar korunmaya çalışıldığını da biliyoruz.” ifadelerinde bulundu.

MAHMUT ÖVÜR: AK PARTİ BÜYÜK DEĞİŞİME İMZA ATTI

AK Parti’nin 21 yıllık başarısının arkasında statükoya karşı verdiği mücadelenin bulunduğunu belirten Gazeteci Yazar Mahmut Övür, “AK Parti’nin tek başarısı, seçimlerden namağlup çıkması değil. AK Parti öyle bir değişime imza attı ki, statükonun etkili olduğu her şeyi değiştirmeyi sağlayan bir parti oldu. Bu ülkenin en temel konularından biri olan Kürt ve Alevi açılım yaptığı için, darbelere karşı dik durduğu ve bertaraf ettiği için halk desteğini kazanmıştır. Galip gelmesinin arkasında böyle bir gerçeklik vardır.” dedi.

Erdoğan’ın liderliğinin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Övür, “AK Parti halk ile iç içedir. Kadroları güçlü ve başarılıdır. Hakkını teslim etmek gerekiyor. Sahici ve samimi bir siyasi lider olan Başkan Erdoğan’ın bu konudaki yürüyüşü, siyasi gücü ve pozisyonuyla AK Parti 21 yıldır başarıyla hayatını devam ettiriyor. Sayın Erdoğan Türkiye için büyük bir şans diyorum. AK Parti sadece Türkiye’de değil dünya siyasi tarihinde de üzerinde durulması gereken örnek bir siyasi partidir.” diye konuştu.

MURAT ÖZER: AK PARTİ DOĞRUDAN MİLLETİN KENDİSİNİ TEMSİL EDİYOR

AK Parti’nin doğrudan milleti temsil ettiğini kaydeden Gazeteci Yazar Murat Özer, “AK Parti’nin Cumhuriyet tarihi boyunca kurulmuş olan partilerden temel bir farkı var; doğrudan milletin kendisini temsil ediyor. Tüm ideolojilerden bağımsız olarak Orta Doğu’daki kuşatmaya, Türkiye’deki vesayet odaklarına ve emperyalist odaklara karşı Türk milletinin iradesini temsil ediyor.” dedi.

Demokrat Parti’ye yaptıkları gibi AK Parti’ye de muhtıra ve darbelerle müdahale etmeye çalıştıklarına ancak başaramadıklarına değinen Özer, “AK Parti’yi darbe yoluyla devirmeye çalıştılar. Muhtıralar verdiler. Ancak millet hiçbir zaman AK Parti’yi yalnız bırakmadı. Sağcılar da solcular da kendilerini AK Parti’de görüyor.” dedi.

HİLMİ DAŞDEMİR: ERDOĞAN’IN VİZYONU ETKİLİ

AK Parti’nin son seçimde oy oranları düşse de ekonomik gelişmelere göre yükselebileceğini kaydeden  kamuoyu araştırmacısı Hilmi Daşdemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinin de önemli olduğunu belirtti. Daşdemir, “Erdoğan'la AK Parti'yle  biraz ayrı tutmak gerekiyor. Çünkü Erdoğan her ne kadar AK Parti'nin genel başkanı olarak da bir pozisyonu olmuş olsa da 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimiyle  28  Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimi arasında neredeyse hiç oy farkı yok. Bu toplumda Erdoğan’ın partinin daha da üzerinden konumlandırıldığını gösteriyor. Biz yapmış olduğumuz araştırmalarda Erdoğan'ın vizyonunu ve geleceğe ilişkin ortaya koyduğu hedeflerin çok etkili olduğunu gördük. Rakibinin sadece bir değişimden dolayı oy alabildiği bir süreç var.  Erdoğan'ın da yenilmezlik süreci  ilk kurulduğu tarihten beri devam ediyor. Oldukça  önemli bir  sonuç. Yerel seçimlerde ise ekonominin biraz toparlaması belirleyici olacaktır.” dedi.

KABAKTEPE: ULU BİR ÇINAR GİBİ GELECEK ASIRLARA DAMGASINI VURACAK

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, AK Parti'nin kuruluşunun 22. yıldönümüyle ilgili şunları söyledi:

"Takvim yaprakları 14 Ağustos 2001 tarihini gösterdiğinde vesayetçiler ve dünya siyasetine yön verdiğini zannedenler, Türkiye ve dünya siyaset tarihi açısından büyük bir dönüşümün başladığının farkında bile değildi.

Bir grup inanmış ve adanmış yürek, bütün engellemelere, bütün yasaklara ve baskılara rağmen tarihi bir irade göstererek yaklaşık çeyrek asra damgasını vuracak olan AK Parti’yi kurdu.

Bu adım öylesine derin ve öylesine anlamlı bir sosyolojinin vücuda gelmiş haliydi ki, kurulduğu günden bugüne bu derin sosyoloji ve derin bağ AK Parti’yi zaferden zafere taşıdı.

AK Parti’nin dayandığı derin sosyoloji, bir yandan bin yıllık tarihe dayanırken, diğer yandan son yüzyılda bir şekilde kenarda bırakılmış, ötekileştirilmiş ve vesayet odakları tarafından dışlanmış, kabul edilmemiş vatandaşlarımızla bir arada olmaya dayanıyordu.

Aynı şekilde kopması mümkün olmayan derin bağın bir ucunda milletimizin ta kendisi bulunurken, diğer ucunda milletimizin bağrından neşet etmiş, milletimizin has evlatları tarafından kurulmuş ve yönetilmiş, milletimizin hizmetkarı olmayı kendisine şiar edinmiş bir liderin yol göstericiliğinde yol almış AK Parti bulunmaktaydı.

Dünya gerçekliğinden kopmadan, her şart ve ahvalde haklıdan yana duran, gerekirse bu uğurda her türlü bedel ödemeyi göze alan AK Parti, bu dirayetli duruşu ile ülke sınırlarını aşan ve milyonlarca insanı umutla yeniden buluşturan bir başarı ortaya koydu.

Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kuşatılamayan siyasi öngörü ve hamleleri, devletimizi yeniden dünya siyaset sahnesine taşımıştır.

Başta özgürlükler olmak üzere, milletimizin refah seviyesinin yükselmesi, sağlık alanında ortaya konulan başarılar, alt yapı ve üst yapı çalışmalarında yakalanan ivme AK Parti’ye duyulan güvenin ne kadar yerinde olduğunu göstermiştir.

Özellikle askeri ve savunma sanayisinde yakalanan başarı, yerlilik ve millilik ekseninde gerçekleştirilen projeler AK Parti’nin milletimizin her kesiminin teveccühünü kazanmasına neden olmuştur.

Enerji konusunda ortaya konulan başarılar ve keşfi sağlanan yeni enerji kaynakları halkımızın geleceğe daha umutla bakmasına vesile olmuştur.

Unutulmamalıdır ki, AK Parti kurulduğu ilk günkü heyecanı kendi içerisinde barındırmakta ve siyasi olarak yenilenmenin, kuşaktan kuşağa geçmenin en güzel örnekliğini göstermektedir. Bu cihetle AK Parti’nin dinamik yapısı bütün siyasi yapılara örnek teşkil etmektedir.

Kurulduğu günden bu yana ülke ve dünya siyaset tarihine damga vuran AK Parti, bundan sonra da ulu bir çınar gibi gelecek asırlara damgasını vuracak ve Türkiye Yüzyılı'nı elbette kuracaktır."