Fatih Erbakan rüzgarı tersine çevirdi

Saadet Partisi’nde şimdi de Fatih Erbakan krizi baş gösterdi. Akşam Gazetesi’ne tatilini yaptığı Altınoluk’tan verdiği röportajda Saadet Partisi’nin olaylı kongresini değerlendiren ve Numan Kurtulmuş için ağır ifadeler kullanan Fatih Erbakan parti teşkilatların büyük tepkisini çekti.

Ayrıca Haber 7'ye ve milli görüşe yakın sitelere de yorum yazan parti tabanından yüzlerce üye Fatih Erbakan'ı adeta topa tuttu.

“Tasfiyecilerin” olağanüstü kongre çalışmalarını yürütürken, Fatih Erbakan’ın Saadet Partisi’ni “babasının malı” gibi görmesi parti teşkilatlarındaki rüzgârı terse çevirdi.

Numan Kurtulmuş ile Erbakan arasında kalanların, Fatih Erbakan için “Partiyi babasının malı, partilileri de kapıkulu gibi görüyormuş” şeklinde yorumlar yaptıkları ve olağanüstü kongre için imza vermeyecekleri öğrenildi.

Fatih Erbakan’ın özellikle şu sözleri teşkilatın gündemine bomba gibi düşmüş durumda:

PARTİDEN KOVACAK

“…Bundan sonra yapılacak yeni kongreyle yönetim ellerinden alınacak.” diyerek teşkilatların büyük bölümünün desteğini alan Genel Başkan Numan Kurtulmuş’u ve ekibini “babasının partisinden” kovacağını beyan etmesi…

MAKAM TESTİ

“Numan Bey özür dilese bile ben aday göstermem. Çünkü, güven problemi oldu. Böyle devam etmek ileride sıkıntı doğurabilir. Ama o babamın ve YİK üyelerinin bileceği bir iş. Ama bir insan tekrardan Milli Görüş prensiplerine bağlı kaldığını söylüyorsa, bunun için illa genel başkan olmasına gerek yok. Numan Bey, Genel İdare Kurulu'nda da, İstanbul İl Teşkilatı'nda da hizmet edebilir.” Yorumuyla Kurtulmuş’u meydan okuyup, “bağlılık için” makam testine tabii tutmak istemesi…

"PARTİ KURSUN"

Saadet Partisi’nin babasının partisi gibi görürcesine “Onun elini öperek geliyorsunuz, delege o yüzden size oy veriyor. Eğer Erbakan Hoca isminden rahatsızsanız o zaman kendinize bir parti kurardınız. Millet onu değerlendirir. Erbakan Hoca'yı istemiyorsa, size oy verir.” demesi…

İHANETTEN DE AŞAĞIDA GÖSTERDİ

“Tayyip Erdoğan'da şöyle bir durum vardı. Onlar belirli bir noktada en azından açıkça söylediler. Dediler ki, 'Biz Milli Görüşcü değiliz, gömleğimizi de çıkarttık. Erbakan Hoca'ya da itaat etmiyoruz.' Burada durum, Erbakan Hoca'nın tamamen yanındaymış gibi yaparak ve 'SP, Milli Görüş biziz' diyerek yapılan bir yanlış var. Bunu delegelerimizin görmesi lazım.” diyen Fatih Erbakan’ın, Numan Kurtulmuş’u daha düne kadar babasına ihanet etmekle suçladığı Tayyip Erdoğan ve ekibinden daha da aşağıda göstermesi…

HOCA’DAN TELE BASKI

Haber 7’nin Ankara kulislerinden elde ettiği bilgilere göre, Erbakan kanadı 1250 delegeye imza baskı yaptığı ve birçok il teşkilatından ret cevabı aldığı da öğrenildi.

Erbakan Hoca’nın önceki akşam İzmir delegelerine tele bağlantı yapıp, “Yeşil liste benim” diyerek ona göre hareket etmeleri mesajını verdiği ve kendisine yakın olan il başkanlarını da bizzat arayarak olağanüstü kongre için imza atmalarını istediği öğrenildi.

160’dan fazla delegesi olan İstanbul’un büyük bir bölümünün Numan Kurtulmuş’un yanından olduğu, Kocaeli, Balıkesir, Antalya, Siirt, Diyarbakır ve Batman gibi illerdeki delegelerin çok az bir bölümünün ise Hoca kanadından gelen çağrıya “evet imza atarım” şeklinde yanıt verdiği ifade ediliyor.

KURTULMUŞ NE YAPAR?

Tüm be gelişmelere karşı Numan Kurtulmuş tarafı da boş durmuyor. Delegelere, “tasfiyecilerin” talebiyle gidilecek olağanüstü kongrenin Saadet Partisi, Milli Görüş Hareketi ve Necmettin Erbakan’ın sonunu getireceğini, yüzde 6’ları geçmiş olan partiyi seçim öncesinde yüzde birlere kadar düşürebileceği şeklinde tembihte bulunan Kurtulmuş kanadının, olası olağanüstü kongrede ne yapacağı ise netleşmiş değil.

Böyle bir durum karşısında kazananın Numan Kurtulmuş’un aday olmayarak partiyi “ak saçlılara” teslim ederek, vesayet altına girip kazanmaktansa kenara çekilerek kendi yol haritasını çizerek halkın gözünde “kazanan” olmayı tercih edeceği şeklindeki yorumlar ağırlıkta.

“TAVŞAN ATLET” TAKTİĞİ Mİ?

Numan Kurtulmuş’a karşı teşkilatın gözündeki potansiyel lider adaylarından Mete Gündoğan kozunu süren Erbakan kanadının, asıl amacının ise farklı bir genel başkan olduğu da kaydediliyor. 2005 kongresinden önce genel başkanlığı gündeme gelen ama hayal kırıklığına uğrayan Gündoğan’ın olağanüstü kongre sürecinde “tavşan atlet” olarak kullanılacağı ama olası “ikinci Numan Kurtulmuş depremi” göze alınarak, Saadet Partisi’ni “küçük olsun, izim olsun” mantığıyla yönetecek birine teslim edileceği de konuşuluyor.

KUTAN DA “NUMAN” DİYOR

Saadet Partisi’nde “ak saçlılar” olarak adlandırılan olağanüstü kongrecilere direnen en ilginç ismin ise eski genel başkan ve teşkilatların “Recai Ağabey” dedikleri Recai Kutan olduğu öğrenildi. Olağanüstü kongrenin partiye ve harekete büyük zarar vereceği görüşünde olan Recai Kutan’ın, kongrede yaşananları unutup, Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un etrafında kenetlenilmesine yönünden görüş bildirdiği söyleniyor.

"EVET" RAHATSIZLIĞI

Saadet Partisi’ndeki karışıkla ilgili ortaya atılan bir iddia daha var ki bir hayli tartışılacak cinsten. Numan Kurtulmuş’un özellikle dış politika ve Ortadoğu konusunda Başbakan Erdoğan ve Hükümeti’ne destek vermesinden rahatsız olan kanadın son olarak,  Saadet Partisi’nin hiçbir pazarlığa dahi girişmeden Anayasa referandumunda “evet” diyeceğinin olmasının da gelinen sürecin oluşmasına katkı yaptığı öne sürülüyor.