Memurun 1 ay sürecek zam pazarlığı başladı

Kamu görevlilerinin 2014-2015 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere yürütülecek toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısı başladı. Kamu İşveren Heyeti'ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti'ne ise Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu başkanlık yapıyor.

Memur sendikaları ile Hükümet arasında ilk kez yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda başladı.

Toplu sözleşme masasında, Kamu İşveren Heyeti'ne, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetine ise Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu başkanlık yapıyor.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de yer alacağı heyette bulunacak diğer isimler şöyle:

''Kültür Sanat-Sen temsilcisi Yavuz Demirkaya, Bem-Bir-Sen temsilcisi Mürsel Turbay, Sağlık-Sen temsilcisi Metin Memiş, Eğitim Bir-Sen temsilcisi Ahmet Özer, Bayındır Memur-Sen temsilcisi Abdulhadi Karasapan, Toç-Bir-Sen temsilcisi Günay Kaya, Enerji Bir-Sen temsilcisi Zahit Borak, Diyanet-Sen temsilcisi Mehmet Bayraktutar, Büro Memur-Sen temsilcisi Yusuf Yazgan, Birlik Haber-Sen temsilcisi Şinasi Gülcüoğlu, Ulaştırma Memur-Sen temsilcisi Can Cankesen.''

 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Devletimizin imkanları çerçevesinde kamu çalışanlarımızın beklentilerini karşılama çabası içerisinde olacağımızı belirtmek isterim" dedi.

Kamu görevlilerinin 2014-2015 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu görevlileri sendikaları ile Hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu Bakanlıktaki Reşat Moralı Toplantı Salonu'nda başladı.

Toplantının açılışında konuşan Bakan Çelik, geçen yıl ilk kez kamu görevlilerini ilgilendiren toplu sözleşmenin imzalandığını anımsatarak, sözleşme sayesinde maaş zammının yanında mahalli idarelerde sosyal denge tazminatı ödenmesi, emekli memurlara verilen maktu tazminatın artırılması, 4/C'lilerin çalışma süresinin 11 ay 28 güne çıkartılması, öğretim yılına hazırlık ödeneğinin 700 liraya çıkarılması dini bayramlarda çalışan personele ilave ödeme yapılması gibi kazanımların elde edildiğini söyledi.

Geçen ay içerisinde 100 bin sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi başta olmak üzere çalışma hayatıyla ilgili yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirten Bakan Çelik, "Sözleşmeli personelin izin haklarının devlet memurlarıyla paralel hale getirilmesi, açıktan vekil olarak atananlara izin hakkı tanınması, doğum yapan memurlarımıza gece vardiyası ve nöbet görevi verilmesine ilişkin 1 yıllık sürenin 2 yıla çıkartılması gibi toplu sözleşme süreçlerinde gündeme getirilen sendikal talepleri yasalaştı" dedi.

Maaşlara yapılan artışlar önemli

Görüşme sürecinde 2 milyon 650 bin kamu çalışanı ve 1 milyon 900 bin kamu emeklisinin 2014-2015 dönemine ilişkin mali ve sosyal haklarını ele alacaklarını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Küresel ekonomik krizin tüm dünyayı etkilemeye devam ettiği bazı Batı ülkelerin maaş ve ücretlerin dondurulduğu, işten çıkartmaların yaşandığı bir ortamda, Hükümet olarak emeklimizi ve çalışanımız enflasyona ezdirmeyen 10 yılı geride bıraktık. Bu süreçte özellikle memur maaşlarındaki artışı dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Aile yardımı dahil en düşük memur aylığı 2002 yılında 392 lira iken Temmuz 2013'te bin 887 liraya yükseldi. En düşük memur maaşında artış oranı yüzde 381'dir. Aile yardımı dahil ortalama memur aylığı 2002'de 578 lira iken Temmuz 2013'te 2 bin 190 liraya yükseldi. Buradaki artış oranı yüzde 279'dur. En düşük memur emekli aylığı 2002'de 376 lira iken Temmuz 2013'te bin 162 liraya yükseldi. Artış oranı yüzde 208 oldu. Aynı dönemde kümülatif enflasyon oranı ise yüzde 152'dir. Bu dönemde ortalama memur aylığında enflasyondan arındırılmış şekilde, reel olarak yüzde 50, en düşük memur aylığında ise reel olarak yüzde 91 oranında artış sağlanmıştır."

Çelik, zaman içerisinde düşük maaş alan memur ile yüksek maaş alan memur arasında makasın daraldığına dikkkati çekerek, 2002'de en yüksek memur aylığının en düşük memur aylığının 7 katı olduğunu bu oranın bugün 3,7 katına kadar gerilediğini söyledi.

Toplu sözleşme sürecinin en fazla bir ay süreceğini dile getiren Çelik, "Bu bir aylık maratonun ilk toplantısını yapıyoruz. Sendikaların talepleri bir hafta önce Devlet Personel Başkanlığına iletildi. Bu talepleri esas alarak, kamu görevlileri sendikaları heyeti başkanıyla genel ve hizmet koluna ilişkin görüşme gündemini ve çalışma tavimini belirleyeceğiz. Bu takvim çerçevesinde devletimizin imkanları çerçevesinde kamu çalışanlarımızın beklentilerini karşılama çabası içerisinde olacağımızı belirtmek isterim" diye konuştu.

Görüşmelerin takvimi belli oldu

Hükümet ile memur sendikaları temsilcileri arasında bugün başlayan ve bir ay sürecek görüşmelerin takvimi belirlendi.

Buna göre, yarın hizmet kollarına ilişkin sunumlar yapılacak, 5 Ağustos'a kadar hizmet kollarının taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin komisyon çalışmaları sürecek, 6 Ağustos'ta hizmet kollarının tekliflerinin değerlendirmesi ve kamu işveren heyetinin teklifini verilecek, 13-14 Agustos'ta ihtiyaç duyulması halinde komisyon çalışmalarına devam edilecek, 15-20 Ağustos'ta kamu görevlilerinin geneline ve hizmet kollarına ilişkin teklifler değerlendirilecek ve 21 Ağustos'ta toplu sözleşme ve toplantı tutanaklarının imzalanacak.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 4/C statüsünde çalışanların kadroya geçirilmesi gerektiğini belirterek, kamu kesimi toplu sözleşmesi görüşmelerinde kadro kararının çıkmasını istediklerini söyledi.

Gündoğdu, yaklaşık 2,6 milyon memur ile 1 milyon 900 bin memur emeklisini ilgilendiren ve memur sendikaları ile Hükümet arasında başlayan toplu sözleşme görüşmelerine katıldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Toplantı Salonu'ndaki görüşmelerde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Kamu İşveren Heyeti'ne başkanlık yaptı.

Bakan Çelik'in açılış konuşmasının ardından Gündoğdu, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin başkanı olarak söz aldı. Görüşmelerde taleplerine taban aylığa 100 lira zam belirleyerek başladıklarını belirten Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Bu toplu sözleşme görüşmelerinin en önemli maddelerinden biri taban aylığa zam. Ek ödeme, maaşlarının tamamının emekliye yansıtılması. Kişinin çalışırken aldığı maaşının yüzde 45'i emekliye ayrıldığında kesiliyor."

AK Parti'nin iktidar geldiği dönemde bütçesinin ne olduğunu, aradan geçen zaman içerisinde ekonominin ne kadar büyüdüğünü ve bu büyümeden sermaye sahiplerinin ne kadar yararlandığını soran Gündoğdu, "Kriz dönemlerinde işçiye, memura, emekliye 'sabredin' dendi. Krizlere rağmen büyük sermayeye teşvikler verildi. Bu sefer de 'enflasyona ezdirmedik, ezdirmiyoruz' dendi. Memurlar, 10 yıldır enflasyonu ezen zamları bekliyor. Onun için büyüme, büyümeden pay, artı refah payı gibi çağdaş dünyanın kavramlarını da bu toplu sözleşmeye eklememiz lazım" diye konuştu.

"Memur emeklisi de promosyondan yararlansın"

Gündoğdu, gelecek yıl için 6+6, 2015 yılı için 6+6 olmak üzere toplam yüzde 12'şer zam talebinde bulunduklarını bildirerek, başlıca diğer taleplerini şu şekilde sıraladı:

"4/C'lilerin artık kadroya geçmeye zamanı geldi. Bu masadan 4/C'nin dışında iş güvencesini kapsayacak bir kadro kararı çıkmasını istiyoruz. 163 lira olan eş yardımının 234 liraya çıkartılmasını önemsiyoruz. Emekliler eş yardımından mahrum, hiç değilse 234 liralık eş yardımının yarısının çalışmayan eşler dolayısıyla bütün emeklilere verilmesini istiyoruz."

Bütün memurların promosyon ücreti aldığını, bu imkanın memur emeklilerine de sağlanması gerektiğini savunan Gündoğdu, bankalarla anlaşılarak memur emeklilerine 2 ya da 2,5 yılda promosyon ücreti olarak 1'er maaş kaynak sağlanabileceğini dile getirdi.

"Dayanışma aidatı ödensin"

İşçi sendikacılığında 3 ayda bir toplu sözleşme ikramiyesinin olduğunu anımsatan Gündoğdu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunun en düşüğü 300 lira. İşçi sendikacılığında toplu sözleşmesinden yararlanmak için yetkili sendikaya yetkisiz sendika üyeleri ve sendikasızlar ve 2/3 oranında dayanışma aidatı ödemek zorunda. Bunun memur sendikalarında da uygulanması için Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen olarak talepte bulunmuştuk. Yetkili sendika ile yetkisiz sendikalı arasında bir fark yok. Bunun dünyada karşılığı bulunmuyor. Sahada dayağı yetkili sendikalar yiyor, alınan hakları başkaları sahipleniyor."

Gündoğdu, kamu işveren heyetinden yarın ki görüşmeye öneriyle gelmelerini isteyerek, öneriler arasında yüzdelik zam dışında taban aylığı ve 4/C'liler ile ilgili düzenlemenin de olması gerektiğini kaydetti.

Koncuk:"Milli gelirden ayrılan pay 6,2'ye düştü"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise toplu sözleşme görüşmelerinin oturma düzenini eleştirerek, "Böyle bir sözleşme düzeni ve oturma olmaz. Bunu kınıyorum. Geçen yıl ki oturma düzenine dönülmesi toplu sözleşmenin ruhuna uygun olacak" diye sözlerine başladı.

Çalışanlara enflasyon oranında zam yapılmasının aslında zam yapılmaması anlamına geldiğini ifade eden Koncuk, hükümetin kişi başı milli geliri 3 bin 500 dolardan 10 bin doların üzerine çıkarmakla övündüğünü ama emeklilere sadece enflasyon oranında zam yaptığını söyledi.

Türkiye ekonomisinin reel olarak yüzde 77 büyüdüğünü, buna karşın kamu çalışanlarının alım gücünün yüzde 24,6 oranında azaldığını dile getiren Koncuk, şöyle konuştu:"2002'de milli gelirden kamu çalışanlarına ayrılan pay 6,6 idi, bugün bu pay 6,2'ye düşmüştür. Bu 5 milyar 84 milyon liranın kamu çalışanlarının cebinden alınıp başka kesimlere verilmesi anlamına gelir onun için bu rakamları bileceğiz."

Koncuk, toplu sözleşme görüşmelerinde 23 bin 4/C'li için kadro müjdesinin çıkması gerektiğini belirterek, "Bu insanları hukuk ve insalık dışı çalışma koşullarında çalıştırırsak, insan haklarından bahsetmek doğru olmaz. 4/C ortadan kalkmadıkça, 'çalışanlarımızı biz insanca yaşatıyoruz' iddiasında bulunmasın" dedi.

Konuşmasında, sendika kurdukları gerekçesiyle 6 polisin meslekten atıldığını da gündeme getiren Koncuk, sendika kurma hakkının yasal olduğunu, yapılan yanlışın düzeltilmesi gerektiğini savundu.

Özgen:"Yüzdelik zammı kabul etmeyiz"

KESK Genel Başkanı Lami Özgen de Koncuk gibi toplu sözleşme masasının düzenini eleştirdi.

Toplu sözleşme sürecinin çalışanlar, emekliler ve aileleri olmak üzere yaklaşık 15 milyon insanı ilgilendirdiğini belirten Özgen, "Aslında bu görüşmeler sadece onları da değil tüm vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Bu yüzden toplu sözleşme talepleri bu çerçevede olmalı" dedi.

Geçen yıl yapılan toplu sözleşmede birçok taleplerinin istemeden de olsa Kamu Personeli Danışma Kuruluna havale ettiklerini anımsatan Özgen, şöyle devam etti:

"Toplu sözleşme masasında konuşulması gereken 161 talep, Kamu Personeli Danışma Kuruluna gitti. Ne yazık ki bu taleplerimiz orada da yeterince ele alınmadı ve yasal düzenlemeler yapılmadı. Bu durumda aslında yaptığımız toplu sözleşme olmadı. Kamu çalışanlarının ekonomik taleplerinin öne çıktığı ve bunu da yüzdelik zamma indirgendiği bir sözleşme oldu. Bu doğru bir toplu sözleşme sistemi değil."

Özgen, hükümet 10 yıldır "çalışanları enflasyona ezdirmeyiz" söylemi ve "devletin imkanları" ifadeleriyle kamu çalışanlarının taleplerinin önünü kestiği iddiasında bulunarak, "Geçen yıl verilen yüzdelik zammı kabul etmedik, bu yıl da aynı şekildeki niyeti kabul etmeyeceğiz. Geçen günlerde kamu işçileriyle yapılan 4+4 sözleşmesinin birkaç gün sonra bizim için emsal olarak dayatılmayacağını umuyorum. Bu niyet varsa kusura bakmasınlar toplu sözleşme masasına oturmaya hiç gerek yok" diye konuştu.