Bakan Suat Kılıç 2013'teki dev projeleri anlattı

Ömer Süt'ün röportajı...

Mersin'de 20 Haziran tarihinde açılışı yapılacak olan 2013 Akdeniz Oyunları için net konuşan Bakan Suat Kılıç, planladığımız tüm tesisleri oyunlara hazır hale getirmiş olacağız, Hiç kuşkunuz olmasın, dedi ve ekledi: Mersin, Cumhuriyet tarihi boyunca elde edemediği spor tesislerine tek hamlede kavuşmuş olacak... 

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Haber7.com'a gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu. Türk sporundaki en büyük eksikliğin alt yapı sorunu olduğunu savunan Bakan Kılıç, bu sorunu ortadan kaldırmak için Türkiye'nin genelinde dev alt yapı projelerini hayata geçireceklerini dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı illerimize verdiği stadyum projelerinin biteceğinin sözünü veren Bakan Kılıç, ayrıca stadyumların bittikten sonra 7 gün 24 saat sporseverlerin hizmetinde olacağını söyledi. 2013 yılının Türkiye için tesisleşme yılı olduğunu sözlerine ekleyen Kılıç, bu sene yapılacak 718 tesisle ilgili olarak da bilgi verdi. 

STADYUMLARLA İLGİLİ DEV PROJE 

Bakan Kılıç konuyla ilgili olarak ise, stadyumlar kullanımına tahsis edileceği kulüpler açısından sürekli ekonomik gelir kaynağı oluşturabilecek yapılar olarak da planlandı. Yani içerisinde alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeteryalar, dinlenme alanları, çay bahçeleri, sosyal donatıları var. Yani sadece 15 günde bir maçtan maça gidilen beton bloklar değil, 7/24 esasına göre, yılın 365 günü çalışabilecek sporla iç içe yaşam merkezleri oluşturuyoruz, açıklamasında bulundu. Spor Bakanı'nın stadyum ve 2013 yılında yapılacak projelerler ilgili söyledikleri bunlarla sınırlı değil... 

SUAT KILIÇ ‘ERTUĞRUL SAĞLAM'LA İLGİLİ NEDEN YORUM YAPMADI? 

Milyonlarca insanı etkileyecek stadyum projelerinde son durum ne? Yapımına başlanan stadyumlar hangisi? Hangi projeler ihale için bekliyor? Gençlik ve Spor Bakanlığı, stat yapımı konusunda Beşiktaş'a ayrıcalık mı yaptı? Kendi stadını kendi yapan Kayserispor ve Fenerbahçe'ye devlet, bir haksızlık mı yaptı? 2013 Akdeniz Oyunları'nın ana kompleksi olan Yeni Mersin Stadyumu 20 Haziran'da yapılacak açılışa yetişecek mi? Ve en önemlisi işlerin çok da iyi gitmediği Milli Takım'da Abdullah Avcı'nın yerine adı geçen Ertuğrul Sağlam Milli Takım'ın başına geçecek mi? Spor Bakanı Suat Kılıç, Abdullah Avcı için neler düşünüyor? 

İŞTE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ İLE YAPTIĞIMIZ O RÖPORTAJ:   

-Türkiye'de yıllardır dile getirilen, sizin de özellikle üzerinde durduğunuz ‘Spor'da ‘altyapı' ile ilgili bir sıkıntı var. Özellikle futbol takımlarının altyapılarına verilen önemi biliyorsunuz. Spor Bakanlığı olarak sizin bu duruma bir müdahalede bulunmanız ya da desteğiniz söz konusu olabilir mi? 

Türk sporunun altyapı eksikliğinin farkındayız. Biz Bakanlık olarak Türk futbolunun tesisleşme yolundaki altyapı eksikliğini gidermek için çok ciddi bir hamle başlattık. Bu çerçevede, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Haziran seçimlerinde stadyum sözü verdiği illerimiz başta olmak üzere, 25 stadyum projesini gündemimize aldık. Bunlardan Afyon Stadyumu'nun temelini attık. Mersin Stadyumu'nu 20 Haziran'da yapılacak 17. Akdeniz Oyunları'na yetiştirecek şekilde hazırlıyoruz. Malatya ve Konya stadyumlarımızın da temellerini attık. Samsun, Sivas, Antalya, Adana ihaleleri yapıldı. 14 Şubat'ta Trabzon Akyazı Stadyumu'nun ihalesine çıkıldı. Diğer stadyumlar ya ihale edilmek üzere veya yer tahsisi aşamasında. Stadyumları temeli atıldıktan sonra 700 iş günü içinde hizmete açacağız. Tek hamlede 25 stadyum Türk futbolunun ihtiyaç duyduğu altyapı ihtiyacını büyük oranda karşılamış olacak. Üstelik bu stadyumların tribün altlarında 8'er 10'ar adet salonlar oluşturarak amatör branşlarda da tesis altyapısına önemli bir katkı sağlamış olacağız.  

"STADYUM 2013 AKDENİZ OYUNLARINA YETİŞECEK" 

-2013 Akdeniz Oyunları'nın ana kompleksi olan Yeni Mersin Stadyumu'nun inşaatı henüz tamamlanmadı. 20 Haziran'da yapılacak açılışa yetişecek mi? 

Hiç kuşkunuz olmasın ki 20-30 Haziran tarihlerinde yapılacak Akdeniz Oyunları için planladığımız tüm tesisleri oyunlara hazır hale getirmiş olacağız. Mersin Stadyumu'nun inşasında müteahhit firmadan kaynaklanan bazı sıkıntılar yaşanmış olsa da mart ayından itibaren 1200 işçi ile üç vardiya çalışma başlayacak. Stadyum, mevsim koşulları dikkate alınmaksızın, 24 saat esasına göre kuvvetli bir şantiye mantığıyla Akdeniz Oyunları'nda kullanılır hale getirilecek. 20 Haziran'da Akdeniz Oyunları'nın açılış seremonisini, 30 Haziran'daki kapanış seremonisini yeni stadyumda yapmaya inşallah muvaffak olacağız. 

MERSİN SPOR TESİSLERİNE DOYACAK 

-Diğer tesislerin durumu hakkında da bilgi alabilir miyiz? 

Mersin'de 500 milyon liralık bir yatırım gerçekleştiriliyor. Bu yatırımlarla Mersin'i spor kenti, olimpiyatlara sporcu yetiştirme merkezine dönüştürüyoruz. Mersin, Cumhuriyet tarihi boyunca elde edemediği spor tesislerine tek hamlede kavuşmuş olacak.

25 bin seyirci kapasiteli stadyum, 10 bin seyirci kapasiteli Servet Tazegül Spor Salonu, 1000 seyirci kapasiteli jimnastik salonu, Erdemli Atış Poligonu, 1000 seyirci kapasiteli olimpik yüzme havuzu, 1000 seyirci kapasiteli spor salonu, 3000 seyirci kapasiteli tenis kompleksi ve 4 bin 500 yatak kapasiteli Akdeniz Köyü inşaatlarını her ay düzenli olarak ziyaret ediyor, çalışmaları yerinde denetliyoruz. Türkiye, 18 ay gibi kısa bir sürede Mersin'de büyük bir mucizeye imza atmış olacak. Bu dev organizasyondan da alnımızın akıyla çıkarak 2020 Olimpiyatları'na giden yolda çok önemli bir sınavı geride bırakmış olacağız. 

2020 İÇİN STRAJETİK HATA MI YAPTIK?

-2020 Olimpiyatları'na aday olmasaydık, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı "kesin alırdık" diyebiliyor musunuz? Bu açıdan bakarsak ikisini de kaybetme ihtimalimiz var. Bir adaylık hatası yaptığımızı düşünüyor musunuz? 

Türkiye'nin 2020 Olimpiyat adaylığı ile Avrupa Futbol Şampiyonası adaylığı birbirine paralel adaylıklar değildir. Olimpiyat adaylığımızın altında Başbakanımızın imzası var. Özerk Futbol Federasyonu ise Avrupa Futbol Şampiyonası'na talip oldu. Ancak son güne kadar Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapması neredeyse kesin gibiydi. Çünkü bu şampiyonaya ev sahipliği yapmak için tek istekli Türkiye idi. Başka aday çıkmaması halinde şampiyona Türkiye'ye verilecekti. Ancak son dakikada iki ülke bu şampiyonaya talip oldu. Arada ne konuşuldu, neden son dakikada bu başvurular alındı bilmiyoruz. Daha sonra UEFA Başkanı Sayın Platini şampiyonayı tek bir ülkeye değil, Avrupa'daki birçok kente yayma kararında olduklarını açıkladı. Biz başından beri İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapmasını arzu ediyoruz ve aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Tek hedefimiz olimpiyat. 

-İstanbul'un olimpiyat yolunda güçlü yanları sizce neler? 

İstanbul, aynı anda iki kıtada olimpiyat vaat eden tek şehir. Biz adaylık sürecinde rakiplerimizin dezavantajlarını öne çıkaran bir strateji yerine, İstanbul'un artılarını ve farkını anlatmaya çalıştık. Çünkü İstanbul medeniyetlerin beşiği, kültürlerin başkenti bir şehir. Rakiplerimizi kötüleme yolunu seçmedik. 

İstanbul'un en önemli avantajı adaylık başvurusunun Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmış olması. Bildiğiniz gibi Roma, hükümet desteğini arkasına alamadığı için yarıştan çekilmek zorunda kaldı. İstanbul'un olimpiyatlara ev sahipliği yapması için halk desteği %90'lara ulaşmış durumda. Ocak başında İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda yaptığımız toplantıda adaylık başvurumuzun çok önemli bir sacayağını daha tamamladık. Adaylık başvurumuza güçlü bir destek de iş dünyamızdan geldi. Doğuş, Koç, Sabancı, Ülker gruplarının yanı sıra Türkcell ve Digitürk, olimpiyat adaylığımız için 15 milyon Euro'luk çok önemli bir destek sağladı. İş dünyamızdan aldığımız bu güçlü destekle İstanbul rakiplerinin bir adım önüne geçmiş oldu. 

2020 İÇİN TÜRKİYE'YE BÜYÜK ÖVGÜ VAR

-Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için İstanbul'un şansını nasıl görüyorsunuz? 

Türkiye, son yıllarda 600'dan fazla uluslararası büyük spor organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Avrupa Futbol Şampiyonası ve olimpiyatlar dışında yapmadığımız büyük spor organizasyonu neredeyse kalmadı. Mersin'de yapacağımız Akdeniz Oyunları, yarı olimpiyat ölçeğinde bir organizasyon olduğu için spor organizasyonları konusundaki tecrübemizi, tesisleşme yolundaki becerimizi olimpiyatlara aktarmak istiyoruz. Bu güne kadar Türkiye 4 kez olimpiyatlara aday oldu. Ancak o başvurularda ciddi eksikliklerimiz olduğu herkes kabul ediyor. İlk kez dört başı mamur, tüm ayakları ile tamamlanmış bir adaylık söz konusu. Türkiye'nin bu işi gerçekten hak ettiği, çok esaslı, 'helal olsun' dedirtecek bir hazırlık yaptığını herkes teyit ediyor. İnşallah 7 Eylül'de yapılacak oylamalarda da hakkımız teslim edilir ve olimpiyatları iki kıtanın buluşma noktasına getirmiş oluruz.

SPOR PROGRAMLARINA ‘AYAR' VERİLDİ

-Geçtiğimiz günlerde RTÜK Başkanı, TFF Başkanı ve sizin de katıldığınız toplantıdan sonra TV'lerdeki spor programlarında ‘eskisi gibi' seviye düşük değil ve futbola zarar vermiyor! Tabiri caizse bu programlarda bir seviye yükselmesi oldu. Böyle olmasında bu toplantının etkisi var mı? 

İstanbul'daki toplantı, Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun spor programlarına yönelik şikâyetlerin artması üzerine koordine edildi. Bizim spor programları ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunma hakkımız ve yetkimiz yok. Ancak son dönemde bu programlardan duyulan rahatsızlık RTÜK'ü da rahatsız etmiş görünüyor. Spor programlarına yönelik şikâyetlerde 2012 yılında 2011 yılına göre üç kata varan bir artış olduğunu tespit etmişler. Süper Lig'deki kulüplerin oluşturduğu Kulüpler Birliği'nden, Türkiye Futbol Federasyonundan gelen şikâyetler vardı. Onların Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı'yla görüşmelerini sağladık. RTÜK Başkanı'yla yaptığımız görüşmelerde empati kanalını da açık tutmak gerektiği konusunda hemfikir olduk. Eleştirilen veya eleştirilmeyen televizyon yayınlarının yayıncılarını bir araya getirdik. Yaptığımız toplantıda tüm tarafların temsilcilerinden oluşan bir kurul oluşturuldu. Bu kurul çalışmalarına devam ediyor. 

Spor sahalarında, salonlarında olaylar yaşanırsa, bu olaylar sokaklara taşar, masum insanlarında can ve mal güvenliği risk altında demektir. Bu yayınlar nedeniyle psikolojisi bozulan insanlar eğer saldıracak yer aramaya başlarlarsa, hiç kabahati olmayan insanlar da sonuçlarından olumsuz etkileyecek demektir. Biz de buna karşı bir duyarlılık oluşturmak istedik. 

-Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın stat projeleri ne aşamada? Buradan illerimize bir müjde verebilecek misiniz? 

Stadyum projelerimiz tam gaz devam ediyor. Adeta havaalanındaki uçakların pist başında kalkış sırasında kuyruğa girmeleri gibi, ihale için kuyruğa girmiş durumda. Bizden kaynaklanan bir gecikme söz konusu değil. TOKİ'nin ihale öncelikleri sebebiyle bazı rötarlar yaşanıyor o kadar.

Türkiye genelinde yapımına karar verdiğimiz stadyumları iki yöntemle yapıyoruz. İlk olarak yerel yönetimlerle yaptığımız stadyum projelerimizden bahsedeyim. Bakanlığımıza ait arsaların değerlendirilmesi suretiyle Bursa, Çorum, Konya, Akhisar ve Turgutlu'da stadyum projelerimiz devam ediyor. Bursa'daki Timsah Arena Stadyumu %70 oranında tamamlandı. 42 bin seyirci kapasiteli Konya Stadyumunun temelini attık ve inşası hızla devam ediyor. Diğer üç stadyumla ilgili proje çalışmaları tamamlanmış durumda.

İkinci yöntem olarak Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile imzaladığımız protokolle 19 stadyum daha yapıyoruz. Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Batman, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İzmir(2 adet) Kocaeli, Malatya, Mersin, Sakarya, Samsun, Sivas ve Trabzon stadyumları konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Afyon, Mersin, Malatya stadyumlarının temelini attık ve hızla tamamlanıyor. Adana, Antalya, Eskişehir, Sivas, Samsun ve Trabzon stadyumlarının ihalelerini gerçekleştirdik. Sırada diğerleri var.

DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

Sivas'ın ekolojik akıllı stadyumu ile Trabzon'un deniz dolgusu üzerine inşaat edilen stadyumlarının ise dünyada eşi benzeri yok. 

BEŞİKTAŞ İÇİN FEDAKARLIK YAPTIK

25'inci stadyumumuzu ise Beşiktaş Kulübü kenti yapıyor. Mülkiyeti bakanlığımıza ait olmakla birlikte Beşiktaş Kulübüne devredilen İnönü Stadyumu ile ilgili devlete bakan yönüyle biz gereken bütün kolaylıkları sağladık. Arsanın genişletilmesi yönünde bakanlık olarak büyük bir fedakârlık yaptık. İstinye'de Bakanlığımıza ait arsayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne devrederek, İnönü Stadyumu'nun arkasındaki İETT Garajına ait 8 bin metrekarelik alanı da Beşiktaş Kulübü için yapılacak olan bu stadyumun arazisine dâhil etmeyi başardık. Bu stadyumun inşasını ise Beşiktaş Kulübümüz üstlendi. Bildiğim kadarı ile en kısa sürede inşasına başlanacak. 

HİÇBİR STAT BİRBİRİNE BENZEMİYOR 

-Açıkladığınız stadyum projelerinin içeriği de çok farklı. Hiç biri bir diğerine benzemiyormuş. Bu doğru mu?

Yeni inşa ettiğimiz stadyumları 15 günde bir ev sahibi takımın maçlarını oynayacağı mekân olmaktan çıkarıyoruz. Stadyumlar tribün altlarında oluşturulacak bireysel sporlara yönelik salonlar ve aktivite alanlarıyla o ildeki bütün amatör branşların spor salonu ihtiyacına 7/24 esasına göre cevap veren mekanlar olacak. Doğrudur bu stadyumların hiç biri birine benzemeyecek. Yapılacağı ilin karakteristik özelliklerini yansıtacak. Hiçbir şehirde birbirinin kopyası veya benzeri bir stadyum görülmeyecek. İlk görüştü o stadyumun hangi ile ait olduğu anlaşılabilecek. 

365 GÜN SPORLA İÇ İÇE 

Stadyumlar kullanımına tahsis edileceği kulüpler açısından sürekli ekonomik gelir kaynağı oluşturabilecek yapılar olarak da planlandı. Yani içerisinde alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeteryalar, dinlenme alanları, çay bahçeleri, sosyal donatıları var. Yani sadece 15 günde bir maçtan maça gidilen beton bloklar değil, 7/24 esasına göre, yılın 365 günü çalışabilecek sporla iç içe yaşam merkezleri oluşturuyoruz. 

718 SPOR TESİSİ YAPIYORUZ

-2013 yılındaki hedefleriniz ve programlarınız nedir? 

2012 yılında büyük bir spor yatırım hamlesi ile 405 spor tesisinin inşasına başladık. Yatırım programında yer alan 78 adet gençlik merkezi, 30 adet yüzme havuzu, 129 adet spor salonu, 13 adet sentetik yüzeyli atletizm pisti, 125 adet sentetik ve doğal yüzeyli futbol sahası ve 31 adet diğer spor tesisi olmak üzere toplam 405 adet proje birden yürütüyorduk. Yüzme havuzu olmayan ilk bırakmıyoruz. Bu projelerden 212 adedinin yapımı devam ediyor. 150 tanesinin toplu açılışını ise Mart ayında gerçekleştireceğiz. Yani geri ölü yatırım olacak eserler bırakmıyoruz.

Buna ilaveten 2013 yılında 288 yeni spor tesisini daha projelendirdik. 25 stadyum projemizi de buna ilave ettiğiniz zaman toplamda 718 spor tesisinin inşasına başlamış durumdayız. İki yılda 718 spor tesisisin inşasına başlamış olmak gerçekten çok büyük bir hamle. Bu Türkiye'nin gücünü ortaya koyması açısından önemli. Bir çok ülke ekonomik krizle boğuşurken biz cumhuriyet tarihinin en büyük spor yatırım hamlesini gerçekleştiriyor. Bu tesisler bir veya iki yıl içinde hizmete girdiğinde Türk sporunun alt yapı ihtiyacı büyük oranda çözülmüş olacak.

BAKANLIK KAYSERİSPOR VE FENERBAHÇE İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI

-Kayserispor ve Fenerbahçe gibi takımlar kendi imkânlarıyla statları inşa ettiler. Ancak stat yapımında devletin diğer spor kulüplerine büyük bir desteği var. Siz bu konuda bir haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz? 

Kayseri Kadir Has ve Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumları ile ilgili bir bilgi yanlışlığı olduğu kanısındayım. Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile imzalanan protokolle bakanlığımıza ait eski stadyum arazisi değerlendirilerek UEFA standartlarında Kayseri Kadir Has Stadyumu inşa edildi. Yani o modern eser de yerel yönetimlerle kurduğumuz yaptığımız güçlü işbirliği yöntemi ile Kayserililerin hizmetine sunuldu. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nun da mülkiyeti bize aitti ve imzalanan bir protokolle Fenerbahçe kulübüne devredilmişti. Fenerbahçe kulübü de stadyumda bazı tadilatlar yaptı. Yerel yönetimlerle işbirliği projelerimizi anlattım. Bu projelere devam edeceğiz. 

ABDULLAH AVCI'YA TAM DESTEK 

-İşlerin hiç de iyi gitmediği Milli Takım'da Abdullah Avcı ve teknik ekibinin performansını nasıl buluyorsunuz? Şu anda hiç bir takımı çalıştırmayan Ertuğrul Sağlam adının Milli Takım ile anılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türk Milli Takımının futbolcularımızla aynı dili konuşan bir hoca tarafından çalıştırılması konusunda kamuoyunda yaygın bir kanaat olduğunu ilk söyleyenlerden biriyim. Aynı dili konuşmaktan kastımın sadece Türkçeyi konuşmaları değildi. Aynı kalbi bağların da kurulmuş olmasını kastettim. Şu anda milli takımın başında takımımızdaki futbolcularla aynı dili konuşan bir hoca var. Ancak milli takımımızın futbolcu kaynağı kulüplerimiz. O kulüplerin birçok mevki de yabancı futbolcuyu tercih etmeleri sebebiyle Abdullah Hoca'nın sınırlı sayıda bir seçme yapmak zorunda kaldığını herkes görüyor. En başından beri Abdullah Avcı tercihinin doğru bir tercih olduğu söyledim ama Abdullah Hoca'dan da mucize beklenmemesi uyarısını yaptım. Çünkü yapısal bazı sorunların aşılması kısa sürede mümkün olmayabilir. Bu nedenle Abdullah Avcı'yı da milli takımımıza da zaman tanımak lazım. Ben bu aşamada milli takımımızda bir hoca sorunu olduğunu düşünmüyorum. 

-Ekrana çıktığınızda ya da katıldığınız bir programda, deyim yerindeyse, teklemeden konuşabiliyorsunuz. Bu doğuştan gelen bir özellik mi yoksa bu özelliğinizi sonradan mı kazandınız? 

Özel bir eğitim almadım. Teveccühünüz. Maalesef gençlerimiz 300 ila 500 kelime dağarcığına sahip. Kelime dağarcığı sınırlı bir insanın güzel ve etkili konuşabileceğine inanmıyorum. Kelime dağarcığını büyütmenin yolu ise çok okumaktan geçiyor. Yurt ziyaretlerinde gençlere çok okumaları ve en az bir yabancı dili ana dili gibi konuşmalarını tavsiye ediyorum. Bir kelimenin birden fazla telaffuzu ve anlamını bilmeden kendinizi de anlatamazsınız, etkili de konuşamazsınız.

omer.sut@haber7.com

Haber7