İsmet İnönü'den Atatürk'e özür mektubu
‘Lozan’dan Cumhuriyet’e İsmet İnönü Sergisi’nde İsmet İnönü’nün Lozan’da bulunduğu sırada Atatürk’e yazdığı mektuplar yer alıyor.
ABONE OLMert İnan'ın haberi
İçerik bakımından Cumhuriyet tarihinin en önemli sergisi kabul edilen ve Ankara’dan sonra İstanbul’a gelen “Lozan’dan Cumhuriyet’e İsmet İnönü Sergisi” tarihe ışık tutuyor.
İnönü Vakfı tarafından Lozan Antlaşması’nın 90. yılı nedeniyle düzenlenen, küratörlüğünü Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Zafer Toprak üstlendiği sergide İnönü ailesinin ilk kez yayınlanan aile fotoğrafları görülebilir. Sergi, 11 Ekim tarihine kadar Teşvikiye’deki FMV Işık Okulları Sergi Salonu’nda ziyarete açık olacak.
Dijital teknolojinin kullanıldığı serginin ziyaretçileri, dokunmatik ekranlar, video enstalasyonlar aracılığıyla interaktif olarak belge ve fotoğrafları izliyor. “Atatürk ve İnönü”, “Lozan Antlaşması”, “İnönü ve politika”, “İnönü Ailesi” olmak üzere 4 başlıktan oluşan sergide, çocuklar için hazırlanan “Zamanda Yolculuk” başlıklı üç bilgisayar oyunu ve 10 dakikalık bir çizgi film animasyonu yer alıyor.
‘Böyle uzak hissetmemiştim’
Serginin küratörü Prof. Dr. Zafer Toprak, “Cumhuriyeti’in kuruluşunu anlatan en önemli sergi diyebilirim. Eserler ilk kez İnönü Vakfı arşivlerinden gün yüzüne çıkartıldı” diyor.
İsmet Paşa’nın Lozan görüşmelerinin gerçekleştiği 19 Aralık’ta Ankara’da bulunan Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği duygu yüklü mektup da sergileniyor. Mektup özetle şöyle:
“Tahassürümüm (özlemimin) derecesini ifade edemem. Anadolu’da aylarca görüşmediğimiz zamanlar olmuştu. Ama kendimi bu kadar uzak ve istediğim zaman hemen sizi bulamaz görememiştim. İstediği zaman sizinle konuşmak ve buluşmak ihtimali bile bizi insanların en büyük kuvveti olduğunu bir daha tecrübe ediyorum.
‘Laubaliliğimi affet’
Bu mektubu yazıyorum ki saat sabahın dördü oluyor. En uzun çalışmak yorgunluğunda senin bir hatıranı anlatmak yeni bir hayat kudretinde tesiri yapıyor. Benim güzel Paşam bilemezsin bu anda ne kadar tahassür (özlem) ve teessürüm (üzüntüm) vardır. Bana ordudan malumat veriniz. Bir telgraf aldım. Sureti umumiyede (genel olarak) istirahat ve memnuniyetini ifade ediyordu. Bana büyük teselli oldu. Ne kadar tehacüm (saldırı) içinde bulunduğumu ve bundan ne kadar sıkıldığımı mükemmelen tasavvur (hayal) edersin. Fakat senin herhangi bir imzanın derece-i şifasını (iyileştirme derecesini) da bildiğin halde bundan niçin imsak ediyorsun (kaçıyorsun)? Mutmain olman (emin olman) için söyleyeyim ki iyi çalışıyoruz. Ben sana hiç bu kadar silik ve rabıtasız (dağınık) yazmamıştım. Tekrar edeyim ki tahassürümün (özlemimin) şiddetindendir. Neticeden memnun olacak mısın? Bahusus (özellikle) tekrar görüşebilecek miyim? Hayatımdan suret-i umumiyede (genel olarak) memnunum. Heyetimizde ahenk (uyum) ve intizam (düzen) vardır. Ciddiyetle çalışıyoruz. İş hakkında ne yazayım, raporumu okursun.
Benim güzel şefim, sevgili kumandanım. Seni ne vakit göreceğim? Gözlerinden öperim. Çok laubaliliğimi affet, çok tahassürüm (özledim). Kelimeler çok eksik ve içim hiç tatmin edilmemiştir (olmamıştır). İsmet.”
Hasta yatağından mektup
Sergide Atatürk’ün rahatsızlığı sırasında İsmet İnönü’ye iletmek üzere 25 Temmuz 1938’de Rıza Soyak’a yazdırdığı Lozan’ın yıldönümünü kutlama mektubu ile İsmet İnönü’nün Atatürk’e yazdığı 26 Temmuz 1938 tarihli cevap mektubu yer alıyor.
Atatürk’ün hasta yatağında yazdırdığı mektup “Bugün kendime gelince” cümlesiyle başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Lozan günü idi; Kendimizi büyük takdirle, muhabbetle düşünüyorum. Tebrik ederim. O da ben de rahatsız, fena günler geçiriyoruz. O günü hatırlıyorum mukabeleye kalkışmasın, yorulmasın vedit arzetsin.”
İsmet İnönü’nün cevap mektubunun zarfında ise “Büyük Reis-i Cumhur Atatürk Yüce huzuruna” ifadesi yer alıyor. Mektup şöyle: “Büyük sevgili Atatürk Lozan günü vesilesi iltifatınızı söyletmek lütfunda bulundunuz. Kendi ızdırabınızı unutarak bana yeniden sağlık, bahtiyarlık verdiniz. Şükran ve minnetlerimi kabul buyurun (veli nimetim Atatürk) katıyyen eminim ki bu hastalık günlerini geçireceğiz. Siz, bütün afiyet ve neşenizle ve şerefle daha çok uzun seneler millet ve memleketi idare buyuracaksınız (derin tazimle ve dayanılmaz bir özleyişle ellerinizden öperim velinimetim.) “
LATİFE HANIM’IN İNÖNÜ’YE MEKTUBU: ‘Büyük saadetimiz başarınız olacak’
Sergide Atatürk’ün eşi Latife Hanım’ın “Latife Mustafa Kemal” imzasıyla 30 Mayıs 1923 tarihinde Lozan’da bulunan İsmet İnönü’ye gönderdiği mektup da yer alıyor. Mektup şöyle:
“Memleketi sükûn ve saadete isal (eriştirmek) için sarf ettiğiniz himmet (yardım) ve ecr (sevap) eylediğiniz mücadelenin kıymeti çok büyüktür. Sizi sıkan bazı ufak tefek muamelelere ehemmiyet vermeyecek kadar vus’at (güç) ve azamet-i ruha (yüce ruha) malik olduğunuzu bildiğimizden, fazla endişe etmiyoruz. Biz, tahmin buyuracağınız derecede çok ve boğucu meşagilin (meşgalenin) içindeyiz. Fakat Allah netayici müsbet (olumlu sonuçlar) ihsan ediyor. Ancak en büyük zafer ve saadetimiz sizin memleket için ihraz eyleyeceğiniz (kazanacağınız) parlak muvaffakiyet (başarı) olacaktır. Emniyetle buna intizardayız. İki günden beridir misafirimiz olan Fevzi Paşa Hazretleriyle birlikte hep fezailinizi (faziletlerinizi) tezkar etmekteyiz (anmaktayız). Bu sıkıntılı ayrılık günlerinin artık uzamayacağını düşünüyoruz. Tahassürle (Hasretle) sizi yad ederiz. Muhterem refikanız hanımefendinin muhabbet ve samimiyetle gözlerinden öperim. Efendim.”
-
halil soba 10 yıl önce Şikayet EtSEVMEK ZORLAMAYLA OLMAZ.GÖNÜL İŞİDİR.AĞLAMAK TİMSAH GÖZYAŞIYLA OLMAK YÜREK İŞİDİR.. Her kim olursa olsun, kimseye zorla sevdiremessin.İsterse anası babası olsun.Sevmek zorla olmaz,güzellikle olur,doğrusuyla,eğrisiyle,yalanıyla,yanlışıyla,huyuyla,suyuyla ortaya dökersin seven sever,sevmeyen sevmez.Sevmek zorlamayla olmaz gönül işidir.sevmeden yapılan zoraki evlilikler bile evlilik değil zorla birlikteliktir.Ağlamakta yürek işidir timsah gözyaşı dökmek değildir.Onun için geçmiştekileride,gelecekleride biz anlatalım seven sevsin,sevmeyenide dışlamayalım.Ha aklıma geldi Kore devlet başkanının ölüm merasimi sırasında etrAFta duran halka dayak atarak,döverek,söverek gözyaşı dökmesini sağlamışlar,onlarda ühü ühü diyerek gözyaşı dökmüşler.şimdi ağlamışmı oldular devlet başkanlarına.Yoksa içinden hakaretmi ettiler.))))Beğen Toplam 1 beğeni
-
Münir Kusurlukul 10 yıl önce Şikayet EtAsıl millet özür bekliyor!. Lozan'da vatanı sattığı tescil edilenler özür dileseler ne olacak? Kendi kutsal kitabını okuyamayan ve anlayamayan, atalarının yazdığı belgelere ve konuştuğu dile yabancılaştırılmış nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen bir nesil ürettiler.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Firat Boyan 10 yıl önce Şikayet EtBahane. Ağzından çıkanları kulağın duysun, başına iş açılır sonra kendini mahkemelerden alamazsın! Sen sevme zaten. Biz seviyoruz bu yeter! Senin sevgine ihtiyaçları yok ikisinin de ! Onların ihaneti ve üstün çabası ile kurdukları ve satıldığını iddia ettiğin ülke toprakları üzerinde dilediğin gibi yaşıyorsun! Yıkık, dökük, harap ve bitap düşmüş, düşman postalları altında ezilmeye mahkum bırakılmış, toprakları aç köpeklere pay edilmiş bir Osmanlı'nın küllerinden yeni bir ülke kuran bu ülkenin kurucusuna dil uzatmak senin haddin değil! Ülkeyi satan satılık mı arıyorsun? Git Damat Ferit Paşalara!, dönemin (ve günümüzün) İngiliz, Fransız,Amerikan hayranlarına! Hayatında kaç kitap okudun? askerlik bile yapmamışsındır muhtemelen ki ömrünü 17 cephede savaşlarda geçiren ve buna rağmen iyi derecede İngilizce, Fransızca, Almanca, Farsça .. bilen ve 400'ü aşkın kitap okuyan bir ülke kurucusuna laf söyleyebilme hakkını kendinde görüyorsun! Neyin var? ne başardın bu ülke için? Hangi hakla dil uzatıyorsun?!Beğen Toplam 1 beğeni
-
mehmet coşkun 10 yıl önce Şikayet Etatatürk ve inönünün. sizin gibi vatan hainlerinin sevmelerine ihtiyacı yok siz padişahım çok yaşa demeyi bir insana kul olmayı sevdiğiniz için sizlerin bu noktalara gelmesini sağlayan insanları sevmezsiniz tabiki bakın bir komsularınıza Müslüman coğrafyasına islamiyetin ve demokrasinin bu kadar güzel yaşandığı bir ülke var mı....İnönü savaşları yalanmıi lozan hezimetmiş....sizler gidin biraz daha kadir Mısırlıoğlu palavraları dinleyin.....Beğen Toplam 4 beğeni
-
İlyas Denizci 10 yıl önce Şikayet Etdemokrat. neyin halisulasyonunu yaşıyorsun demo krasiyi mısırda sokakta asker kurşunladı sonra kalanını astı insanlar ülkemde yalanı tesbih etmiş parayıda put o mollalar ve müritleri olmasa orduda kim askerdi senin teslim olmuş demokrasi aşıklarınmı sömürgeci kullaların mı bırak bu masalları sen gerçek gün gibi ortada demo krasi dediğin güçlünün tiyatrosu hak batıl savaşı bu 80 sene ne yaptın dünyada hiç osmanlı hükümranlık uyan hayal dünyandanBeğen Toplam 6 beğeni