Sultan Abdülaziz’in malları nasıl yağmalandı?
Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi sonrası yaşadığı üzüntü, saraydan kovulurken duyduğu acı karşısında çok hafif kalır.
ABONE OLSultan Abdülaziz'in ve ailesinin Feriye Sarayı'na nakledişleri sırasında sultanın eşi Neşerek Kadınefendi'nin, mücevher sakladığı düşünülerek subayların hakaretine uğraması, örtündüğü şalın zorla çekilip alınması ve açık saçık bir halde ortada kalması maalesef tarihimizin hatırlamak istemediğimiz tarafı olarak hafızalardan silinmemiştir.
ASKER RESMEN YAĞMALAMIŞTI
Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilip yerine Sultan V. Murat'ın geçmesinden sonra Mithat Paşa taraftarları üç gün, üç gece eğlence tertip ederken, Genç Osmanlı güruhu da hiç vakit kaybetmeden bundan sonra atacakları adımları hesaplıyordu. Sultan Abdülaziz ise ailesiyle birlikte tam anlamıyla ortada kalmış, kurbanlık koyun gibi akıbetini beklemeye başlamıştı. Sabık padişahın tüm mal varlığına da el konmuş Dolmabahçe Sarayı asker tarafından adeta yağma edilmişti (sarayın avizeleri dâhil). Öyle ki sultanın haremindeki hanımlar üst düzey paşaların konaklarına dağıtılmış, türlü rezaletler yaşanmıştı. Darbeci paşalar zaten zor durumda olan maliyeye bir katkı mahiyetinde Sultan'ın mal varlığına el koymaya karar vermişti vermesine lakin saraya yakın birkaç kendini bilmez, bu hazinenin büyük kısmını bir yolunu bulup şahıslarına geçirmeyi başardı. Bunların en başında da Sultan V. Murat'ın validesi Şevki Efsar Valide Sultan ile Mabeyn Müşiri olan Damat Nuri Paşa gelmekteydi. İlk iş olarak eski valide sultanın Beşiktaş Sarayı'ndaki dairesinde bulunan birbirinden değerli mücevherleri götürülmüştü.
MÜCEVHER KOLEKSİYONU
İddialara göre Sultan Abdülaziz'in 7.5 milyon civarı altın lira miktarında eshamı umumiyesi (devletin, halka borç karşılığı olarak verdiği hisse bedeli), 3 bin civarında demiryolu tahvilatı ve 85 bin Osmanlı Lirası vardı. Ayrıca bunların dışında sultanın mücevheratı ve değerli koleksiyonlarının olduğu da biliniyordu. Önce sabık hükümdarın tüm hisse senetleri ve tahvilatı hiçbir yasal dayanak olmadan Osmanlı Bankası'na teslim edildi. Mücevheratın ise Sultanı tahttan indiren paşalar tarafından kurulan komisyonca devlet için harcanacağı söylense de bunların bir kısmı yukarıda bahsettiğimiz gibi talan edilmiş, bir kısmı da Sultan V. Murat'ın veliahtlık zamanına ait olan kişisel borçları karşılığında Hristaki Efendi'ye (sarraf, ayrıca Sultan Murat'ın bankeri) rehin verilmişti.
AVRUPA'YA KAÇIRILDI
Tahta geçen Sultan Murat'ın bir süre sonra dengesiz davranışlar sergilemesi üzerine gayet akıllı bir adam olan Hristaki Efendi, rehin aldığı tüm mücevherleri Avrupa'ya kaçırdı. Bu mücevherler ancak Sultan II. Abdülhamit devrinde devletin itibarının zedelenmemesi adına Hristaki Efendi ile anlaşma yoluna gidilerek geri getirilebildi. Mücevherlerin karşılığı olarak da padişahlık makamına ait gayrı menkuller gösterildi. Ayrıca Sultan II. Abdülhamit, tahta geçtikten sonra Şevki Efsar Kadınefendi'nin, Abdülaziz'in validesinin mücevherlerini talan ettiğini unutmamış olacak ki ona tahsis edilen ödeneklerde kısıtlamaya gitmiş, rahat bir yaşam sürmesine müsaade etmemişti. Sultan II. Abdülhamit'in bin bir zorluklarla kurtardığı mücevherlerin akıbeti de ne yazık ki kötü oldu. 31 Mart Vakası'nda Yıldız Sarayı yağmalanırken bu mücevherlerin bir kısmı talan edildi bir kısmı da İttihatçılar tarafından Avrupa'da haraç mezat satıldı. İşin ilginç tarafı yaşanan bu üzücü hadiselere hürriyetperver denilen paşaların çoğu da seyirci kaldı.
Murat Kutlu / Star Pazar
-
Ferhat 8 yıl önce Şikayet EtIyiki ataturk gelmis bu rezilligi bitirmisBeğen Toplam 1 beğeni
-
zaza 8 yıl önce Şikayet EtAtatürk ha :))Beğen Toplam 1 beğeni
-
hasan 8 yıl önce Şikayet Etne alakası var atatürkle resmen saçmalamışsın!!!!Beğen
-
Ottoman 8 yıl önce Şikayet Etİslam aleminde tek ve büyük bir güç olması için bu gerekliydi ayrıca ecdadımız hicazı haritalarda bile kendi toprakları olarak göstermemiştir. Sizin düşüncenize göre müslümanlar batı karşısında her daim bölük pörçük kalacak şuanki gibi. Birde Yavuz Sultan Selim Hanın Mısır seferine çıkmadan ve sefer sırasımda neler yaşadığını biliyor olmalısınız. Osmanlının yıkılış süreci liyakattan ve dinden uzaklaşması ordunun siyasete girmesi ve dış mihrakların içeride etkili faaliyetler içine girmesi ve benzerleri sıralanabilir. Bu dediğiniz şey pek akıllıca değil ama yinede görüştür saygı duyarımBeğen Toplam 2 beğeni
-
hakan soyer 8 yıl önce Şikayet EtBelkide bu hazineler helal değildi.Çünkü yavuz hicaza veya ortadoğuya sefer düzenlemiş burdaki müslüman devletlerden vergi almıştı.Osmanlının hicaza ve diğer müslümaan devletlere düzenlediği sefer cihad anlayışına uymaz. Cihad,müslüman bir devletin kafir bir devlete sefer düzenlemesiyle olur. Osmanlının neden mekke medine filistin vs gibi müslüman devletleri boyunduruğu altına alması kabul edilemez. Başka bir müslüman devlet gelse,osmaanlıyı işgal etse vergiye bağlasa,osmanlı on arkdan vurmazmı bağımsızlığı için.Beğen
-
MANAM61 8 yıl önce Şikayet Ethakan söyler ne söylediğini bilmiyorsun önce araştır daha sonra yazmaya başlaBeğen
-
misafir 8 yıl önce Şikayet EtKutsal beldelerden vergi alınmadığını bilmiyorsunuz sanırımBeğen Toplam 2 beğeni