Kanser tedavisinde yeni umut!

Malign tümörler diğer tabirle kanser bir çoğumuzun belki en çok korktuğu rahatsızlıklardan birisi. Bunun için her ne kadar yaşam tarzımızda köklü değişikliklere gidip kendimize dikkat etmeye çalışsak da bu duruma yakalanılabiliyor. Tedavisi bir hayli güç olan bu rahatsızlık için bilim adamları son yıllarda hummalı bir çalışma içerisinde. Son yapılan çalışma da bunların bir meyvesi.

Bilim adamları yaptıkları son araştırmada kanser tedavisi için bir aşı geliştirilmesine odaklanmış. Tıpkı normal bir aşının ilgili antijenlere karşı bağışıklık sisteminin hazırlıklı olmasını sağladığı gibi yeni aşı da immün sistemi kanserli hücreleri parçalaması için stimüle ediyor.
 
HER2 proteini 

Hali hazırda klinik denemelerde faz 1’den başarıyla geçen yeni aşı temelde malign tümör hücrelerinde anormal düzeyde eksprese edilen HER2 proteini hedefleniyor. HER2 proteinin son zamanlarda yeni keşfedilen bir protein ve başlıca meme kanseri olmak üzere agresif büyüyen tümörlerde bulunduğunu ufak bir not olarak ekleyelim.

Yan etki en aza indirilebilir 

Önceki çalışmalara baktığımızda daha önce HER2 proteinin sentezlenmesini inhibe eden ilaçlar geliştirilmiş. Buna karşın bilim adamları bu çalışmayla ilaç gibi yan etkilerin de bulunduğu bir çözüm yerine kanseri bizzat vücudun kendi savunma sistemiyle ortadan kaldırarak tedavi sürecindeki zararı en aza indirgemeyi başarmışlar.

Bunu hastadan alınan immün sistem hücrelerindeki HER2 proteini üzerinde değişikliğe gidildikten sonra adenovirüslere yükleyerek gerçekleştiren uzmanlar bu sayede bağışıklık sistemini bu proteine karşı uyarmayı başarmışlar.
 
2 yıla varan etki süresi 

Yapılan ilk denemelerde 5 milyon dentrik hücrenin intradermal yolla enjekte edildiği hastalarda herhangi bir olumsuz durum gelişmeyince doz yavaş yavaş 10 milyon ve 20 milyon seviyesinde çekilmiş. Araştırmacıların raporuna göre %50 üzerinde olumlu cevap alınan deneyde over kanserine yakalanmış bir hastada neredeyse 2 yıla varan bir etki gözlemlenmiş. Üstelik enjeksiyonun gerçekleştirildiği bölgede gelişen kızarıklık dışında herhangi bir olumsuz semptrom da gözlemlenmemiş.

Ufak bir hasta grubu üzerinde olumlu sonuçlarla yüzü gülen bilim adamları şimdi ümitle daha büyük gruplar üzerinde çalışmanın hazırlıklarını yapıyor. Hatta meme kanseri bireylerde doz 40 milyona yükseltilerek ilk çalışma yapılmaya başlanmış bile. Umarız ilerleyen günlerde sizlere güzel haberleri aktarmaya devam ederiz