'20 metrelik yata gemi diyor, cezayı basıyor'

Bunun Bodrum ekonomisi için önemli bir kayıp yaratacağını belirten Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Türk ve Yunan makamları arasında 11 Ekim'de bir görüşme yapılacağı öğrenildi. Turizmciler bu görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmasını umuyor.

Yunanistan'ın arka arkaya Türk bayraklı ticari yatları 'tutuklaması' ve bunun arkasından Türk hükümetinin aldığı ticari yatların Yunanistan'a geçişinin yasaklanması kararı tartışılmaya devam ediyor. Yunanistan tarafından yapılan 'tutuklamaların' keyfi ve haksız olduğu konusunda sektör kaynakları hemfikir olsalar da konunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtiyor.

Bu nedenle ticari yatların ardından feribotlara da yasak getirileceği tarih olan 12 Ekim'den bir gün önce, yani 11 Ekim'de Türk ve Yunan makamları arasında yapılacak görüşme son derece önem taşıyor. Sektörde tüm gözler bu toplantıya çevrilmiş durumda. 

GEMİ MUAMELESİ YAPIP CEZA KESİYORLAR

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Yunan tarafının son dönemde çok keyfi hareket ettiğini ve haksız cezalar kestiğini söyledi. Artık savaşların topla tüfekle değil ekonomik yaptırımlarla gerçekleştiğinin altını çizen Kocadon, "Son yapılan uygulamalar bizim üzerimize geldiklerinin en önemli göstergesi" dedi.

Kocadon, şöyle devam etti:

"Tüm ticari yatlara gemi muamelesi yapıp büyük cezalar kesiyorlar, kaptanları hapse atıyorlar. Adam 20 metrelik yata bakıp 'bu gemi' diyor ve 50 bin euroluk yata 100 bin euro ceza kesiyor. Bu işin arkasında sadece Yunanistan yok. Amaç Türk yatlarını zor duruma sokmak."

HÜKÜMET HAKLI

Yapılan tutuklamaların ardından Türk gemilerinin gri listeye düşme tehlikesinin ortaya çıktığını ve bu durumun Türk gemi sektörü açısından kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydeden Kocadon, "Hükümet burada haklı, çünkü birkaç kere daha ceza yersek alt listeye düşeceğiz" diye konuştu.

Kararın doğru olmasına karşın ekonomik açıdan iki tarafı da zor duruma düşüreceğini belirten Kocadon, bir an evvel bir çözüm yolu bulunması gerektiğini söyledi. Çözüm konusunda umutlu olduğunu ve düzeleceğine inandığını ifade eden Kocadon, kararın ekonomik etkileri ile ilgili olarak şunları anlattı:

DENİZ YOLU İLE GELENLER NE OLACAK?

"Avrupalı turistler son zamanlarda direk buraya gelmek yerine önce Yunanistan'daki adalara gidiyor ve tatillerine oradan başlıyordu. Bizim yatlar da onları oradan alıp Bodrum'a ve çevre beldelere getiriyordu. Bu yıl şimdiye kadar sadece denizden Bodrum'a gelen turist sayısı 285 bin kişi. Havaalanı ile gelen sayısı ise 364 bin. Gördüğünüz gibi denizden gelme oranı çok yüksek. Yasaklar nedeniyle burada önemli bir düşüş yaşanabilir.

Bizim denizdeki yatak sayımız yaklaşık 20 bin. Mavi yolculuğa da en çok çıkanlar Hollandalılar. Almanlar ve Ruslar da geliyor, üstelik onların en zenginleri geliyor, düşük bütçeli turist bu yolla gelmiyor. Şu anda çok zor bir sürece girdik fakat ben düzeleceğine kesin inanıyorum."

YUNANLAR ÇOK MUTSUZ

Yasak kararının Yunanistan'daki adaları da çok kötü etkileyeceğini kaydeden Kocadon, Kos adasının ekonomisinin Türk turizmine bağlı olduğunu kaydetti. 

Kocadon, "Yunanlar çok mutsuz. Bizden daha fazla üzgün ve mağdurlar, çünkü paraları yok. Mesela orada Germe diye bir Türk mahallesi var, biz olmasak geçinemezler. Esnaf şu anda ne yapacağını şaşırmış durumda, bize soruyorlar ne olacak diye. Mykonos'tan bile arayanlar var, herkes bir çözüm yolu bulunmasını istiyor. Biz onlar için çok önemliyiz. Hatta Kos'taki hastanenin yatağını çarşafını bile ben yolluyorum buradan" dedi.

TOPLANTIDAN UMUTLUYUZ

Bodrum Denizciler Dermeği Başkanı Mustafa Demiröz de 11 Ekim'de yapılacak toplantıdan olumlu bir sonuç çıkmasını umut ettiklerini belirterek, "Bu olayların nedeni Yunan tarafının yaptığı keyfi tutuklamalar. Tüm detayları bilmiyoruz, sonuçta bu bir siyasi karar ve çok sorgulama imkanımız yok" dedi.

Yasağın sezon sonuna denk gelmesinin sektör üzerindeki etkiyi hafiflettiğini belirten Demiröz, şöyle konuştu:

"Aslında bu durum sezon ortasında da olmuştu, bir gün yaptılar ama gelen tepkilerin ardından uygulama mümkün olmadı, ertesi gün kaldırıldı. Mevcut durumda alınan karara çok da fazla bir şey diyemiyoruz çünkü eğer gri listeye düşecek isek bu denizcileri çok zorlar. Ülke denizciliği olarak prestij kaybına neden olur.

Yasak kararından bize yakın Yunan adaları da büyük kayba uğrayacak. Onların yerel yönetimleri kendi yetkilileri üzerinden itirazlarını dile getiriyor fakat anlaşılan yatlara yapılan uygulamalar merkezi yönetimin kararı. Bu tutuklamaların ve cezaların durup dururken başlaması ilginç."

"YATLARIMIZI YENİ KURALLARDAN MUAF HALE GETİRMELİYDİK"

Yatlara kesilen cezalar konusunda kendilerinin de kusurlu olduğunu çünkü kuralların değiştiğini hatırlatan Demiröz, "Aslında yeni kurallara göre davranıyorlar. Fakat bu kuralları gemi sınıfına girmeyen yatlara uygulamarı iyi niyet olmadığını gösteriyor. Biz burada kendi geleneksel yatlarımızı yeni uluslarası kurallardan muaf hale getirmeliydik. Çünkü o kuralları bu tekneler karşılayamaz. Ufacık bir açıkta onların insiyatifine kalırsınız.

Gerekenleri kendimiz yapmalıydık, 'Bunlar gelenekseller teknelerimiz' demeliydik, o zaman yeni mevzuatın dışında kalırdık. Gerçi onlar da ticari yat olduğunu göre göre ellerindeki mevzuatı çalıştırıyor" dedi.

YUNANİSTAN'DAN NASIL GETİRECEĞİZ?

Yunan adalarına gelen turistlerin kimi zaman günübirlik kimi zaman kalmalı olarak Bodrum'a geçtiğini belirten Demiröz, "Son dönemde turistler mavi tura buradan başlamak istemiyor, biz de onları gidip Yunanistan'dan alıp getiriyorduk. Şu anda onların teknelerine bir engelleme yok, bize turist getirebilirler fakat bizim teknelerimiz gidemiyor. Dolayısıyla sorun çözülmezse buradan ciddi bir kayba uğrayacağız" dedi.