Çinli mimarın ilginç öngörüsü
Yapı-Endüstri Merkezi’nin konuğu, Pekin merkezli yenilikçi mimarlık ofisi MAD’in kurucu ortağı, mimarlığı Çin’den dünyaya ihraç etmeyi başaran, genç ve yükselen isim mimar Ma Yansong oldu.
ABONE OL
Yapı dünyasının bilgi merkezi olarak 42 yıldır faaliyet gösteren Yapı-Endüstri Merkezi, sektördeki mesleki iletişim ortamı kalitesinin yükseltilmesini ve dünya tasarım pratiği bileşenlerinin Türkiye’de de eş zamanlı olarak tartışılabileceği ortamlar yaratmak amacıyla; dünyaca ünlü mimar ve tasarımcıları sektör ilgilileriyle buluşturuyor. Bu kapsamda Yapı-Endüstri Merkezi’nin konuğu, Pekin merkezli yenilikçi mimarlık ofisi MAD’in kurucu ortağı, mimarlığı Çin’den dünyaya ihraç etmeyi başaran, genç ve yükselen isim mimar Ma Yansong oldu.
Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda dün gerçekleştirilen “MAD in China” başlıklı konferansta, gerçekleşen projelerinin yanı sıra ütopik projelerinden de örnekler sunan Yansong, metropol yaşamının insanları doğadan izole ettiğinden dem vurarak, yüksek yoğunluklu yapı üretmenin tek yolunun gökdelen tasarlamaktan geçmediğini savundu ve kendisi gibi genç bir ofis olan MAD'in 6 yıllık tasarım serüvenini dinleyicilerle paylaştı.
Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Barış Onay, konferans öncesinde yaptığı açılış konuşmasında, çoğunluğu gençlerden oluşan bir dinleyici grubunu ağırlamaktan duyduğu sevinci dile getirerek, sürekli yeni fikirler yaratma ve yeni perspektifler sunmayı hedefleyen YEM'in son konuğu genç mimar Ma Yansong'un da bu bağlamda anlamlı bir isim olduğunu vurguladı. Onay ayrıca, dünya nüfusunun büyük bölümünü oluşturan Çin'in, önümüzdeki dönemde daha da dikkatle izlenmesi gereken bir aktör olduğunun altını çizdi.
Etkinliğin ana sponsorluğunu üstlenen Siemens Ev Aletleri'nin Pazarlama Müdürü Ayşe Özkaya ise Onay'ın ardından yaptığı açılış konuşmasında, YEM çatısı altında gerçekleşen etkinliklere iki yıldır düzenli destek sağlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, tasarım ve teknolojiyi birleştiren bir marka olan Siemens'in, Türkiye ile yabancı ülkeler arasında tasarım köprüsü oluşturmaya devam edeceğini belirtti.
Konuşmasında, MAD’in gerçekleştirdiği projelerinin yanı sıra sergilere katıldıkları ütopik projelerden de örnekler sunan Yansong, metropol yaşamının insanları doğadan izole ettiğinden dem vurarak, yüksek yoğunluklu yapı üretmenin tek yolunun gökdelen tasarlamaktan geçmediğini savundu. Doğayı ve organik formları projelerinin merkezine oturtan Ma Yansong, Pekin ve İstanbul'un önemli tarihi kentler olduğunu, burada üretim yapan genç mimarların baş etmesi gerek ana noktanın ise, "tarihin geleceğe nasıl taşınacağının” düşünülmesi olduğunu ifade etti.
Kentlerin diğer kentlerle rekabet etme adına simge yapılarında kıstas olarak yüksekliği ön plana aldıklarını belirten Çinli mimar, yüksek yapıların genellikle güç ve para ile ilintili olduğunu, yakın gelecekte ise bu ikilinin yerini insanlık ve doğanın alacağı öngörüsünde bulundu.
Yansong tasarladığı binaları yapay doğa olarak ele aldıklarını aktardı ve buradan hareketle de, doğal ile yapayın karma birlikteliğinin söz konusu olduğu durumlarda, insanların kendilerini doğadan kopuk hissetmedikleri saptamasında bulundu. İstanbul’a ilk kez gelen Ma Yansong, kenti ve mimarisini görmekten de büyük heyecan duyduğunu belirtti.
Habertürk