Doksanlı yılların unutulmazları
Doksanlarda çocuk olmak her şeyiyle bir ayrıcalıktı. Doksanların çocukları, günümüz çocuklarının asla anlayamayacakları kendilerine has bir dünya yaratmışlardı. İşte sizleri o yıllara götürecek hatırladığınızda gözlerinizi yaşartacak doksanların unutulmaz anıları...
ABONE OL
Çocukluk ve gençlik yılları doksanlara rastlayanlar çok iyi bilir ki doksanlı yılların ne seksenli yıllara ne de iki binli yıllara benzemeyen bir atmosferi vardır. Renkli makyaj modası, yeni yeni açılmaya başlayan özel televizyon kanalları ve sokaklarda oynanan oyunları ile doksanlı yıllar....
PAZAR SABAHLARI YAYINLANAN ÇİZGİ FİLMLER
Günümüzdeki gibi bilgisayar oyunlarının ve farklı eğlencelerin olmadığı dönemlerde çocukları mutlu eden etkinliklerden biri çizgi filmlerdi. Özellikle pazar sabahları izlenen çizgi filmler, çocukların en keyifli anlarıydı. Voltron'dan Ninja Kaplumbağalara Tom ve Jerry'den Şirinlere kadar sırayla verilen tüm çizgi filmler kahvaltı saatine kadar izlenirdi.
BARIŞ MANÇO İLE 7'DEN 77'YE
Peki, sabah kahvaltılarından sonra ne izlenirdi? Tabi ki tüm Türkiye'nin sevgilisi olan usta sanatçı Barış Manço'nun sunduğu 7'den 77'ye programı. Neredeyse tüm aileyi televizyon ekranına kilitleyen program uzun yıllar yayında kalarak doksanları yılların en sevilen televizyon programlarından oldu.
ATARİ OYUNLARI
Televizyona bağlanan bir cihaz sayesinde oynanan atari oyunları neredeyse tüm evlerde bulunurdu. Çok fazla oyun çeşitliliği olmasa da atari oyunları o yılların çocukları için vazgeçilmez bir oyuncaktı.
ŞOFBEN
Doksanlı yıllarda banyo yapma işlemi şofbenler tarafından gerçekleştirilirdi. Şofbenler kimi zamanlar bozulur istenilen sıcaklığa ulaşamayınca banyoda geçirilen dakikalar biraz eziyete dönüşebilirdi. Buna rağmen şofbenle yıkanmak hatırlandığında gülümseten anılardan biridir.
TEMEL BRITANNICA ANSİKLOPEDİSİ
İnternetin olmadığı zamanlarda ödevlerin en büyük yardımcılarından biri Temel Brıtannıca Ansiklopedileriydi. Bu ansiklopediler her nedense kimsenin evinde A'dan Z'ye bulunmazdı. Bu nedenle arkadaşlardan yardım alınırdı.
FOTOĞRAF MAKİNESİNE FİLM DOLDURMAK
Doksanlı yıllarda fotoğraf çekmek günümüzdeki gibi telefonun tek tuşuna basarak olmuyordu. Fotoğraf makinesinin içine önceden fotoğrafçıya gidilerek film doldurulurdu. Sonra fotoğraflar çekilir, film bitince tekrar fotoğrafçıdan fotoğraflar çıkarılırdı.
