Ne amca, ne hala, ne teyze kalacak
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşen Gürcan, 'bir- iki nesil sonra tek çocuk olan ailelerde ne amca, ne hala, ne teyze kalacak' uyarısında bulundu: Networku koparmış aileler için önlem alınmalı!
ABONE OLTürk aile yapısında anne, baba, baldız, bacanak, dünür, enişte, hala, teyze gibi 41 tane isimlendirme bulunduğunu belirten Gürcan, bunlar arasındaki iletişimi bir çeşit network olarak nitelendiriyor. Türkiye'de azınlık olmakla birlikte 'akraba-i ret' yaparak networku koparmış aileler bulunduğuna dikkat çeken Gürcan, "Bu tür ailelerin sayısı az, ancak şimdiden önlem alınmazsa bu artacak." dedi.
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşen Gürcan, Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na yaptığı açıklamada, toplumumuzda en önemli değerin aile olduğunu, bununla birlikte azınlıkta olan bir grubun da çözülme içinde olduğu tespitinde bulundu. Türklerde, öteden beri geniş aileye ilişkin çekirdek aile modeli olduğunu belirten Gürcan, "Bizim aslında hep çekirdek aile modelinde bir yapımız vardı. Çadırda yaşarken de bu böyleydi, konakta yaşarken de. Konaklarda her odada bir banyo, bir davlumbaz vardır. Yani odanın kapısını kapattığınızda orası da artık bir hanedir. Bir aile her türlü ihtiyacını orada karşılayabilir." dedi.
Bir kültürün varlığının isimlerden çıkartıldığını kaydeden Gürcan, bu kapsamda yaptıkları araştırmada anne, baba, çocuk, yenge, abla, dayı, teyze, bacanak, baldız, dünür, görümce, enişte gibi ailedeki isimlendirmeleri tek tek tespit ettiklerini aktardı. Bu şekilde 41 tane ismin belirlendiğini kaydeden Gürcan, "Bunların karşılığını, (tek bir kavramda var mı diye) 9 dilde aradık. Çoğu kavramı hemen hemen hiçbir dilde bulamadık." diye konuştu. Tüm bu kavramların önemli bir ilişki sistemini ortaya koyduğunu dile getiren Gürcan, şöyle devam etti: "Mesela ben eşim ve çocuklarımla bir dairede yaşıyorum. Ev değiştirirken, kızımı evlendirirken, çocuğuma okul seçerken bu 41 isimin hepsi ile olmasa da en az yarısı ile istişare ediyorum. Ölüm anında, düğünde ya da bir karar anında, aileler bir araya geliyor. Yani toplumumuzda ilişki sistemi güçlü bir aile yapımız var. Ben buna networku kuvvetli, geniş aileyle ilişik çekirdek aile modeli diyorum."
Günümüzde henüz azınlıkta olan bazı ailelerin bu networku kopardığını söyleyen Gürcan, bu durumun ise göç ve kültürel ekonomik travmatik değişmeler gibi farklı nedenleri olduğunu aktardı. Bayramda ailelerini ziyaret yerine, tatile giden bir zihniyetin ürünü ailelerin de networkunun koptuğunu belirten Gürcan, "Veya bir iki nesil sonra tek çocuk olan ailelerde, ne amca, ne hala, ne teyze kalacak. Tek çocuk düşünün, iki jenerasyonda network kopacak." dedi.
Ailenin gücünün, sorun çözme becerisinde olduğunu ifade eden Gürcan, "Sorunu çözmede her zaman anne, baba ve çocuklar yetmez. Bazen büyük ebeveyn tecrübesi gerekir." şeklinde konuştu.
"Reddi akraba yaparak, kendini önceleyen bir zihniyet türedi"
Yaptıkları araştırmalarda, "Paraya ihtiyacınız olduğunda, nereden borç alıyorsunuz?" sorusu yönelttiklerini dile getiren Gürcan, "Networku olan aile, sorunu akrabaları içinde kendisi çözüyor. Networku kopmuş aile ise kredi kartı ve bankalara yöneliyor. Günümüzde kredi kartı borcu olan aileler küçümsenemeyecek kadar fazla." diye konuştu.
Bir tür reddi akraba yaparak, kendini önceleyen bir zihniyet türediğini dile getiren Gürcan, "Bu zihniyet özellikle kent ortamında, bırakın akrabasını kendi ebeveynine bile oda ayıramaya bir ev ortamı oluşturmuş. Çocukların her birine bir oda var, ancak kendi anne babasına ya da kayınvalidesi- kayınpederine ayırabilecek bir odası yok. Onları da misafir geldiğinde yatırabileceği yerde yatırıyor." diye konuştu.
Gürcan, ziyarete gelen akrabasının ne zaman gideceğini merak eden ya da evinin mobilyasını değiştirmeyi kendi akrabasına yardımdan daha önemli gören bir zihniyette yetişen çocuğun da sağlıklı bir aile yaşantısı olamayacağını kaydetti. Gürcan, networku kopan aile sayısının günümüzde az olmakla birlikte, bunun bir tehlike olduğunu ve bugünden önlem alınmazsa bu sayının artacağını belirtti.
"Networku kopmuş ailenin çocukları, ilgi ihtiyaçlarını başka mercilerde arar"
Networku kopmuş ailenin çocuklarının, ilgi ihtiyaçlarını da başka mercilerde aradığını söyleyen Gürcan, "Yani kardeşleri ile bir arada olabilen, kuzenleri-yeğenleri ile sinemaya gidebilen ve sağlıklı arkadaşlık ilişkisi geliştirebilen çocuklar gizli ortamlarda gizli ilişkiler yaşamazlar. Uluorta ailenin onayladığı, ablasının-abisinin bildiği bir ilişkiyi geliştirebilir. Doğrusu da budur." dedi. Çözülmeye başlamış ailelerin bir arada kalmasını sağlayacak değerlere dönüşün gerektiğini dile getiren Gürcan, "Kendi huzurlarını istiyorlarsa, rahat yaşlılık ve rahat ölüm istiyorlarsa, bireyler kendi ailelerindeki o değeri öncelemek durumundadır." diye konuştu.
"Aile mutluluğunun her şeyden önemli olduğunu çocuklarımıza öğretmemiz lazım"
Geleceğe dönük politikalar geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Gürcan, bu kapsamda aile eğitimini çok önemsediğini aktardı. Bunun toplum eliyle yapılması gerektiğini belirten Gürcan, "Mesela, bugün kadın çalışma hayatına girdi, eğitim düzeyi arttı. Çocukların okula gitme oranları arttı, ki doğrusu da budur ama bunlardan dolayı kadınların üzerlerine binen ve geçmişten getirdiği yüklerin paylaşılması lazım. Bir şekilde bu ilişki sisteminin kendi değer sistemimizde yeniden üretilmesi gerekir. Yani, yük olan değil, yükü alan insanlar yetiştirmeliyiz. Fedakar insanlar yetiştirmeliyiz. Bu, aynı zamanda huzur da getirir." şeklinde konuştu.
Huzuru iyi olmayan aileden başarı da çıkmayacağını vurgulayan Gürcan, "Aile mutluluğunun paradan, kariyerden, statüden çok daha önemli olduğunu çocuklarımıza öğretmeliyiz. Aile kaybedilmeyecek en büyük değerimiz olmalı. Bu değerler ise öğretilemez, çocuğa sizin haliniz geçer. Armut dibine düşer, diye bir söz vardır. Anne baba olarak sizde bir fedakarlık yoksa, ötekiler de onu alacaktır. Ne kadar verirsen o kadar alırsın." dedi. Gürcan, ailedeki networkun gücünün de doğru bir şekilde anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
MİLLİ GAZETE -Ajanslar