Babasını öldürdüler, kendisi felç kaldı

İdlib'de evlerine döndükleri sırada Esed'e bağlı keskin nişancıların açtığı ateş sonucu babası gözleri önünde ölen 12 yaşındaki Meysa, beline isabet eden kurşunun omuriliğine zarar vermesi nedeniyle felç kaldı.

ABONE OL
GİRİŞ 28.01.2013 11:31 GÜNCELLEME 28.01.2013 17:26 YAŞAM
Babasını öldürdüler, kendisi felç kaldı
Babasını öldürdüler, kendisi felç kaldı

Suriye'de yaklaşık 2 yıldır devam eden iç savaş sırasında binlerce kişi hayatını kaybetti, on binlerce kişi de yaralandı. Savaşın getirdiği olumsuzluklardan en fazla etkilenenler ise kadın ve çocuklar oldu.

İç savaşta tarafsız acılar yaşayan minik çocuklardan bazıları tüm yakınlarını kaybetti, bazıları yetim kaldı, bazıları kardeşlerini kaybetti, bazıları ise bedensel engelli hale geldi.

Gözü yaşlı, çaresiz Suriyeli çocuklardan biri de Reyhanlı ilçesinde tedavisi süren 12 yaşındaki Meysa Ziyade...

Yaklaşık 2 ay önce babasıyla yolda yürüdüğü sırada Esed'e bağlı keskin nişancıların açtığı ateş sonucu küçük Meysa, babasının gözleri önünde ölümüne tanıklık etti.

Kendisi de beline kurşun isabet etmesi sonucu yaralanan Meysa, annesi ve ağabeyi tarafından getirildiği Türkiye'de tedavi görüyor ancak bir daha yürüyemeyecek...

Kurşunun omuriliğine zarar vermesi nedeniyle felç kalan küçük kız, Türkiye'de tedavisi tamamlandıktan sonra İdlib'e dönerek babasının mezarını ziyaret edeceği günün hayalini kuruyor.

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli hayırseverler tarafından bir hastanede tedavi ettirilen Ziyade, AA muhabirine, yaşadığı olayın gözünün önünden hiç gitmediğini, hatırladıkça acısının daha da arttığını söyledi.

Tedavisine Türkiye'de devam edildiğini ancak artık yürüyemeyeceğini anlatan küçük kız, ''Ülkemdeki olaylar sona erdikten sonra İdlib'e dönmek istiyorum. Kendi şehrime döndüğüm zaman yapacağım ilk şey babamın mezarını ziyaret etmek olacak. Şimdi bunun hayalini kuruyorum'' diye konuştu.

Anne Fatma Ziyade (40) ise haberi alır almaz vakit kaybetmeden olay yerine koştuğunu belirterek, kanlar içinde yerde yatan eşi ve kızını gördüğü anın, ''hayatımın en kötü anı'' olduğunu belirtti.

Eşini kaybettiği olayda kızının da ağır yaralanmasının kendisine kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük bir acı verdiğini belirten Ziyade, ''Kızımın tekrar sağlığına kavuşması için akrabalarımın yardımıyla Türkiye'ye geldik. Ancak kızımın belden aşağısı felç oldu. Burada düzenli olarak fizik tedavi görüyor ama artık yürüyemiyor'' şeklinde konuştu.

İki çocuğuyla Reyhanlı'da olmalarına rağmen diğer 6 çocuğunun Suriye'de kaldığını anlatan Ziyade, ''Suriye'de kalan çocuklarım için endişe duyuyorum. Savaşın bitmesini ve ülkemize dönmeyi istiyoruz'' dedi.

 

KAYNAK : AA
YORUMLAR 4
  • ertan tan 11 yıl önce Şikayet Et
    sn kazımım ve sn ihsan emmi. hiçbir vicdan sahibi insan çocukların öldürülüp kesilmesine, masum bakışlarının gözyaşıyla dolmasına ve minicik kalplerinin kırılmasına rıza gösteremez. bunları yazarken bile suriyeli minik sevimli çocukların kanlar içindeki vücutları gözümün önüne geliyor ve ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. şimdi şu aşamada önemli olan birşey var o da bu cinayetin durması. birisi kalkıp "orada sünniler 3 yaşındaki alevi çocuklarını öldürüyor" diğeri kalkıp "neden esad'ın uçakları çoluk çocuklarının üzerine bomba yağdırıyor" dediği tam o sırada birileri bu masum çocukları katlediyor. arkadaş neden anlamıyorsunuz şimdi kavga zamanı değil şimdi birleşip bu sorunu bitirmek zamanı. iki yıl boyunca bu kavga devam edebildiyse bir iki yıl daha devam eder. lütfen kin kusmayı bir kenara bırakalım. bir oyuna geldik tamam ama bu oyunu devam ettirmek sadece kendi kökümüze balta saplamaktır.
    Cevapla
  • kazımm 11 yıl önce Şikayet Et
    ertan tan senın dunyadan haberın yok..!. demogoji yapıyosun, savaştan önce suriye ile ilişkilerimiz çok güzeldi. ne oldu da bozuldu, ilişkiler gerildi? esad bizim türk halkıyla bi sorunumuz yok, onlar bizim kardeşimiz deyip durdu uzun süre, neden acaba hiç düşündün mü? işte senin gibi hükümeti en ufak bişeyde eleştirmeye hazır insanların beynine girmek için, noldu hemen chp'li bazı ''milletvekilleri'' uçtular yanına.ne kardeşi? kendi halkını kurşuna dizen, bombalayan birnden kardeş mi olur. rejim karşıtı gösteri yapan (sadece slogan atan) insanları kurşunladı, tunus ve mısırdaki olanlar başına gelmesin diye, böyle bir durumda türkiye kimin yanında olacaktı soruyorum. dünyanın dört bir yanından müslüman kardeşleri için hayatlarını feda etmeye hazır insanlar oraya gidiyo, unutma ki irandan da sokak ortasında kadınları bilinmeyen yerlere götüren, çocukları kurşunlayan, suriye uçaklarını kullanıp şehirleri bombalayan askerler de gidiyo.
    Cevapla
  • ihsen emmi 11 yıl önce Şikayet Et
    bu zulmu reva goren sii ve caferilere yaziklar olsun yaziklar... .. tabi oyle olmayan sii ve caferi kardesler bas goz ustune. 'alevi' gecinenlere lafim yok zaten. onlarin esed mikrobundan farki yok. hangi zihniyet sokakta yuruyen baba ve ogula ates acar? soylim, ıslamdan uzak, insanliktan uzak, merhametten yoksun, vicdansiz, seytanı bir zihniyet. sizin ıslam ile din ile uzaktan yakindan zerre kadar alakaniz yok. lanet olsun size. boyle zulum goren 100 binlerce musluman var. ve bu zulmu yapan nusayrileri savunan siiler caferiler aleviler var. ne diyelim biz size ne diyelim yaziklar olsun lanet olsun. asirlardir kerbela dersiniz, yezide lanet okursunuz (bizde), ama bugun ALLAH dogrulari ve yanlislari ayirdigi gundur, asil yezitler sızlermıssınız, kerbela bugun sam, humus, halep, hama. huseyinler sokakta cocuklarinin gozu onunde vuruluyor. abdullahi babasi huseyin (ra) kucaginda tanklarla toplarla keskin nisancilarla vuruyorlar, 73 sehid kerbelada bugun 73.000 sehid suriyede. yaziklar olsun size ey munafiklar! yaziklar olsun..
    Cevapla
  • ertan tan 11 yıl önce Şikayet Et
    sorumlular bir adım öne çıksın. savaş demek felak demektir, yıkılan aileler, öldürülen çocuklar, babalar anneler demektir, yıkılan evler, sakat bırakılan insanlar demektir, açlık ve sürgün demektir, bütün hayallerin yıkılıp yok olması demektir, ölüp de kurtulabilmek için fırsat kollamak demektir. peki suriye savaşındaki bunca suçun sorumlusu kim? reforma yaklaşmak için zaman kaybeden diktatör lider esed mi? "suriye meselesi bizim iç meselemizdir" deyip bu savaşın körüklenmesi için bütün hazırlıkları yapan bizim yöneticiler mi? suriye için cihat çağrısı yapan islam alimleri mi? dünyanın dört bir yanından gelen aklı kıt insanların eline silah tutuşturup suriyeye gönderen türkiye mi? ama ne fark eder yıkılan aileler mi yeniden eski neşeli hayatlarına dönecek? öldürülen babalar, anneler, minicik yavrular mı yeniden evlerine dönecek? herkese ne kadar suç payı düştüğü önemli ama daha önemli olan bu savaşın bir an evvel durması.
    Cevapla

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR