Abdulhamit Güler
Abdulhamit Güler
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Hayatın Zerre'si insan, insanın zerresi hayat...

GİRİŞ 14.04.2013 GÜNCELLEME 14.04.2013 YAZARLAR

Ve insan, hayatın parçası olduğu kadar kendisidir. İnsanlar tek tek kendi hayatların yaşarken, esasında hep birlikte, bütün olarak yaşanan hayatı birleştirirler. Hep birlikte var edilen hayat, parça parça ve zerre zerre yaşanan ferdi hayatlardan farksızdır. Çünkü alemde sadece bir hayat vardır ve yaşanan 'küçük' hayatlar, 'büyük' hayatı oluştururlar.

Parça-bütün ilişkisi bağlamında hayata bakmak, meselenin ontolojik yanında boğulmamak için, sanat türlerinin en 'hayatın içine işleyeni' olarak gördüğüm sinemanın varlığına şükrediyorum.

İyi ki sinema var...

Sinema iyi ki hayatın tam içinde...

İyi ki hayat, sinemanın ruhunda...

Yönetmen Erdem Tepegöz'ün ilk uzun metraj filmi 'Zerre', bana bu duyguları hissettirdi.

Bir başyapıt, kusursuz bir eser olmuş iddiasında değilim. Aksine, noksanlıkları var.

Lakin, -özellikle bitişi itibariyle- sinemanın hayatın içinde olan kısmına dokunup giden bir film olmuş.

Az ama öz metaforlarla, söze ve ironiye boğmadan, hayatı sade bir şekilde kullanan Zerre, bir parça (zerre) olarak insanı ortaya koyan bir iş.

Esasında filmin resmi internet sitesinde yer alan şu ifadeler, mesajıyla ilgili fazla söze gerek bırakmıyor:

Küçük kızı ve annesi ile hayata tutunan Zeynep; bu büyük Evren'de ne kadar yer kaplar? İşsizlikle dolu bir şehirdeki insanlar, yaşadıkları sorunlar ve hayatları; uçuşan sayısız parçacıklar gibi küçücük müdür?

Gayet açık bir şekilde ifade edildiği üzere hepimizin hayatı, bütün oluşturan parçalar misali birer zerre...

Filmin hikayesinde, 'hayat makinesi'nin parçası haline gelen insanın, -o koca makinenin dişlileri arasında ezilmeden- zerre nispetindeki hayatını idame ettirmesindeki en temel zorluğa dikkat çekiliyor.

Tüketmekten tükenme noktasına gelen modern zaman insanının, para kazanmaktan ve ancak bu yolla hayatta kalmaktan başka çaresi olmadığını düşündüğünü tarif eden Zerre, insanı bu hale getiren kapitalist sistemin acımasızlığına da vurgu yapıyor.

Ekmeğin aslanın ağzından geçip zerresine indiği bir zamanda, üç kadının 'erkek cehennemi'nde (ve duruma rıza göstermekten öte özne haline gelen kadınlar sebebiyle) hayata tutunabilmek için ne tür zorluklar yaşadığını minimalist bir tarzda anlatan film, üslubuna da bunu yansıtmış.

Tarlabaşı'ndaki yıkımın, çaresiz insanların çaresizliğine nasıl bir etki ettiğinden tutun da, taşeron sistemiyle işçinin haklarının modern zaman argümanlarıyla nasıl görmezden gelindiği de filmin hikayesinde hakkıyla ifade edilmiş.

Çocuğu ve annesiyle hayata tutunmaya çalışan bir kadının, sırf kadın olması sebebiyle yaşadığı sıkıntılardan çok, insan olarak sistem içerisindeki hali pürmelalimize işaret ediyor, Zerre.

Hayatın zerresine; yani fert fert her birimizin mesuliyetlerine dikkat çeken Zerre, insanın insana ne kadar sağır olduğunu da ortaya koyuyor.

Filmin en çarpıcı noktası, çaresizlik içinde olanların 'ölüm'den medet umması. Ekmek parası kazanmak için 'cenaze' yolu gözlemedeki ironi, filmin diline ayrı bir hava katmış.

Zerre'de vurgulanan bir nokta var ki; mevcut karanlık içinde, karanlığı temsil eden her bir 'zerre', ışık ile mevcut olur. Işık yoksa zerre görünmez. Ve ışık varsa, umut her daim vardır. İnsan da böyle kendi karanlığını büyüten bir küçük ışık huzmesi gibi zerreyi yaşatır.

Çaresizliğin zerresinin farkında olmayan, "komşusunun açlığından bîhaber" zamane insanının içinde bulunduğu durumu hakkıyla hissettiren Zerre, yönetmeni Erdem Tepegöz'ün sinemamızda iyi bir yer edineceğine de işaret ediyor.

Maksadının hasıl olması sebebiyle çok keskin şekilde bitişini anlasam da, sırf bitiş tercihinden ötürü, filmin bütününde bir noksanlık hissediliyor.

Oyunculuklar noktasında da özellikle vurgulamak isterim ki, neredeyse sorun yoktu. Hatta başrol oyuncusu Jale Arıkan'ın kıvamında oyunculuğu ile film dili perçinlenmiş.

Kamera kullanımı ve genel olarak kasvetli renk seçimi de üslubu destekleyen unsurlardan olmuş.

Tepegöz, genellikle olayın içinde ve katmanlı izleyiş imkanı veren sinematografisi ile temiz bir iş ortaya çıkarmış.

Abdulhamit Güler - Haber7

@_hayirlisi_

abdulhamitguler@gmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL