Şehir Tiyatroları'ndaki oyun!
Meseleyi özetlemek gerekirse; ŞT'nin yapısında değişikliğe gidiliyor. Yeni yönetmelikte, ‘Toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini sağlamak’ gibi bir ifadeye yer veriliyor. Ayrıca oyunları belirleyen Repertuvar Kurulu yerine Edebi Kurul geliyor. Eskiden oyunları sanatçılardan oluşan Repertuvar Kurulu öneriyor, son kararı ise Genel Sanat Yönetmeni’nin başkanlık ettiği Yönetim Kurulu veriyordu. Yeni düzende ise bu iş Edebi Kurul’a emanet ediliyor. Kurulun Genel Sanat Yönetmeni dışındaki üyeleri de, belediyeye bağlı memurlardan ve doğrudan Belediye Başkanı’nca dışarıdan atanan isimlerden oluşuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, önceden oyunları tek kişinin seçtiğini, yeni düzenleme ile tiyatronun daha demokratik olacağını söylüyor.
'Kıyameti koparanlar'ın itirazı, Edeb Kurul'a. Tiyatroyla ilgisi olmayanların repertuvara karar verecek olmasının, tiyatronun/sanatın özgünlüğüne, bağımsızlığına gölge düşüreceği iddia ediliyor. Çok da haklılar. Kesinlikle aynen böyle olacak. Fakat şöyle bir durum var ki, ŞT mensupları memur. Ve ben 'memuriyet' kavramı ile sanatı aynı kefeye koyamıyorum. Yani benim için mesele daha baştan sonuca bağlanıyor aslında. Fakat bir de memleketin gerçekleri ışığında resmi yorumlama misyonumuz var.
Hakikaten, sanattan veya tiyatrodan anlamayacak kişilerin repertuvara müdahil olma ihtimali -sanatkar için- kabul edilemez bir şey. Tiyatronun kurumsal yapısının nasıl bir hal alacağını bilemem. Ve çok da umurumda değil. Beni ilgilendiren, diğer yenilik (‘Toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini sağlamak’ ifadesi) hususunda çıkarılan 'cıngar'.
Evet, aslına bakarsanız asıl mesele bu. Bazılarının 'korkusu', 'etik' ifadesinden kasıtla 'milletin değerleri'ni gözeterek oyun seçileceği günlerin gelmiş olması. Ve işte tam burada 'sanatkar' geçinen bu şahıslara hak vermem söz konusu dahi olamaz.
Bu sayfada yakın zamanda 'sansür' ve 'sınır' konularında kaleme alınan yazıların durduğu yer ile bu mesele tam da aynı şey.
'Sanat alanı'; tamamen toplumdan 'steril', kendi içinde 'kurtarılmış bir bölge' olarak uygulamada bulunulan, herhangi bir hassasiyeti 'değer' diye addetmekten imtina edilen, kendine kral/kendi krallığında bir 'tanrıtaslarlık alanı' haline getirilmemeli.
Daha önce de ifade ettim; sanat, 'kim ne der' diyerek icra edilmez. Sanatkar, birilerini düşünerek, takdir edilmeyi umarak, daha çok beğenilmek arzusu ile üretimde bulunamaz. Böyle olursa da üretimi, endüstriyel bir katkı maddesinden öteye geçemez.
Sanatkar, 'doğruları doğrultusunda' eser ortaya koyar. Ve doğrular, bireysel olduğu kadar da toplumsaldır da.
Hiçbir sanat eseri yoktur ki, sadece sanatkara hitap etsin ve sadece üreteni bağlasın. Hayır, -tam aksine- her sanat eseri, kitleleri etkilemek/yönlendirmek üzere 'yaratılır'.
Tam da buradan meseleye bakılırsa -ister konu ŞT olsun, ister sinema ya da diğer sanat alanlarından biri olsun- çıkış noktası doğru olacaktır, dolayısıyla da varılacak nokta doğrulanacaktır.
Şimdi ister kapatın Şehir Tiyatroları'nı, ister çoğaltın. Ancak, 'değer odaklı' uygulama maksadından korkmayın ve insanları da 'gericilik' saçmalıklarıyla oyalamayın.
Tiyatro bir sanat alanıdır, evet. Bunu daha çok defa yinelemeye üşenmem. Fakat sanat alanı, birilerine tepeden bakıp, 'artistlik' yapma yeri değildir.
İdeolojiniz, 'sanatı ideolojinize alet etmeye' çok müsait olabilir (böyle olmayanlara örnek olarak Müslümanlar, hala sanat ile mesafelidir). Lakin bu size 'faydalanma' hakkını vermez.
Siz kendinizde bu hakkı görme gafletine düşerseniz de, birileri çıkıp 'yaptığınız doğru değil' der.
abdulhamitguler@gmail.com
https://twitter.com/#!/_hayirlisi_
-
backbone 13 yıl önce Şikayet Etbu degisiklik iyi mi oldu?. meseleye etik olarak degil sadece masum bir tiyatro sever olarak bakmak gerekirse... tiyatroya gitmeyi cok seven ben en son gittigim iki oyunda utanctan takriben magmaya kadar indigim icin... bu kadar da olmaz dedirtecek sahneleri sanat adı altında gozler onune serdikleri icin... ben sanattan anlamadıgım icin!! tiyatroya gitmeyi ' bu sehir tiyatroları ne yapıyor bu ne rezalet!!'sorularıyla bırakmıstım...sanırım sehir tiyatroları sesimizi duydu ki :)sanat kurulu degil de EDEB kurulunu icraat kademesine getirdi.. yeni kurulun sectigi oyunları dort gozle bekliyorum.. cevap: cok iyi olmus... sanat sanat icin degil...sanat halk incindir :)Beğen