Abdulhamit Güler
Abdulhamit Güler
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Bildik hikayenin, tanıdık anlatımı

GİRİŞ 24.06.2012 GÜNCELLEME 24.06.2012 YAZARLAR

Özneler ve merkezler değişse de genel mekan aynı ve aynı zamanı paylaşırlar. Aslında bu paylaşım şeklen zaruri ortaklık, mahiyet açısından ise ailevi yaşayış halini alır.

60’lı yıllar sonrası ilk göç veya 80’li yıllar sonrası büyük göçün İstanbul’a etkisi değil anlatılan. Herhangi bir tarih de yok. Fakat görebildiğimiz kadarıyla bugünleri yaşıyor, film. Ve bir zamana da ihtiyacı yok.

İki Kürt çocuk, Bosnalı anne-kız, siyahi mülteciler, Türk mafya adamının etrafında dönen bir ‘pansiyon hikayesi’, Kırık Midyeler. Merkeze çocukları koysa da yan hikayelere de yüklenen genel öykü sebebiyle belki de ‘amaçlanan etki’yi vermiyor.

Çocuklar yeterince çocuk değil, büyükler haddinden fazla büyük... İstanbul hakkınca İstanbul değil ve ‘kent’, ‘şehir’ karşısında haddini aşmış durumda.

Almanya’ya gidebilmek için midye satabilmek, onun için de sermaye edinebilmek maksadıyla çocuklar hırsızlık bile yapar. Çocuk hevesleriyle ve çocuk elleriyle çaldıkları ve doldurdukları midyeleri satamazlar. Çünkü çok kötü yaparlar ve ilk müşteri de tezgahı devirir.

Midyelerle birlikte kırılan elbette hayalleridir.

‘Her yolu deneyerek’ maksadına ulaşmaya çabalayan ‘göçmenler’ topluluğu olarak pansiyon sakinleri, hiçbir şeyi elde edemeyen ‘hiddetliler’ olarak ‘başarısız’ bir şekilde hayatlarını ya sonlandırırlar (organ mafyası elinde) ya da yeniden başlayarak veya malum durumu kabullenerek yaşayışlarına devam ederler.

Evet, umut hiç bitmez. Lakin umudun katilleri de tükenmez. Kısır döngü değil, ‘doğal işleyiş’...

Seyfettin Tokmak’ın yönetmenliğinde perdeye çıkan Kırık Midyeler, bir yerden sonra tıkanan veya geç çözülen senaryosunun da etkisiyle sabrı zorlayan uzunluğa sahip.

Filmin müzikleri filme göre fazla iddialı. Kararlı ve net bir üsluptaki kaliteli müzik filme bu şartlarda katkı sağlasa da genel manzarada ‘uyumsuz’ duruyor.

Oyuncuların birçoğu yeni. Çocuklarının tamamının ilk uzun metraj tecrübesi. Genel olarak sorun görünmese de senaryodan da kaynaklanan bazı olumsuzluklar oyunculuğa da yansımış gibi.

Kadim bir meselenin ‘bildik’ hikayesini, hiç yabancısı olmadığımız tarzda ve yenilik namına bünyesinde bir şey barındırmadan perdeye çıkan Kırık Midyeler, sinematografik olarak standardı yakalamış (hatta Avrupai bir tat sahibi), senaryosu bakımından ‘risksiz alanlarda sorunsuz dolaşarak’ ve bütün resimde -film dili babından- hafızamızda iz bırakmayacak oranda kabul gören bir ‘sanat filmi’.

Abdulhamit Güler - Haber 7

abdulhamitguler@gmail.com

twitter: @_hayirlisi_

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL