Ahmet Altan
Ahmet Altan
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Esir kampı

GİRİŞ 25.09.2008 GÜNCELLEME 25.09.2008 YAZARLAR

Küçük bir grubun dışında kendisine “eşit bir vatandaşmış” gibi davranılan kimse yok.

Kürtler, Kürt oldukları için ezilirler, horlanırlar, aşağılanırlar, işkencelerden geçerler, öldürülürler.

Anadillerini çocuklarına öğretemezler.

Sürekli gözetlenirler, polis peşlerinden ayrılmaz.

Aleviler, son zamanlarda düzenin sarsılmaz bekçiliğine ve tutuculuğa kaymış olsalar da, devletin darbesini en çok yiyenlerdendir.

Çocuklarına zorla başka bir mezhebin dini öğretilir.

Devlet kadrolarında yükselmelerine çok fazla izin verilmez.

İbadethaneleri, devlet tarafından ibadethane kabul edilmez.

Diyanet İşleri’ne alınmazlar.

Sünni dindarlar ise, ibadetlerini açıkça yerine getirdiklerinde devletin önemli birimlerinde iş bulamazlar.

Orduda görevlilerse “ihraç” edilirler.

Dışişleri Bakanlığı’na alınmazlar.

Kızları istediği gibi giyinemez, giyinirlerse üniversitelere sokulmazlar.

Dindar devlet görevlileri sürekli fişlenirler.

Solcular zaten evvel eski devlet tarafından “düşman” kabul edilirler.

Marksizm okullarda okutulmaz.

Marksist öğretim görevlileri sürekli takibe uğrar.

Marksizmi açıkça savunanlar devlet dairelerinde asla iş bulamazlar.

Ermeniler geçmişlerinden söz edemezler.

Gayrimüslimlerin hepsi vatandaşı oldukları ülkede resmen “yabancı” kabul edilirler.

Bu insanların tamamı bir tür “esir” muamelesi görürler kendi vatanlarında.

Sanki burası onlar için bir esir kampıdır ve bu kampın kuralları vardır.

Türk devleti, bugün CHP’de billurlaşan bir insan türünü “gerçek vatandaş” olarak kabul eder.

Türk olacak, Sünni olacak, Atatürkçü olacak.

Düzenli ibadet etmeyecek.

Başka dinden ya da mezhepten olmayacak.

Başka ırktan olmayacak, olsa da o ırktan olduğunu açıkça söylemeyecek.

Türkiye’nin dünyanın bir parçası olduğunu kabul etmeyecek.

Devletçi bir ekonomiye inanacak.

Ordunun siyasete müdahalesini destekleyecek.

Yakın tarihimiz konusunda hiçbir kuşku taşımayacak.

Tarih kitaplarında ne yazıyorsa “gerçek” olarak onu benimseyecek.

Böyle baktığınızda, Türk devletinin “gerçek vatandaş” olarak gördükleri taş çatlasa bu toplumun yüzde yirmisini geçmez.

Küçük bir “azınlık” devleti ele geçirmiştir.

Çoğunluğu ezerek iktidarlarını sürdürmeleri için iki şeye ihtiyaçları vardır.

Silaha...

Ki, bu ordu demektir.

Bir de, ezilenleri kendi içlerinde gruplara bölüp onları birbirilerine düşman etmeye.

Bu ikisini de başarıyla gerçekleştirmişlerdir.

Ordu, o “azınlığı” savunmak için hep siyasetin içindedir.

Ezilenler de kendi aralarında parçalara ayrılıp birbirilerine düşmanlaşmışlardır.

Kürtler, dindar Sünniler, Aleviler ve solcular bir türlü biraraya gelemezler.

Birbirilerinden kuşkulanırlar.

Hatta birbirilerine kızarlar.

Birbirileri hakkındaki bu duygular neredeyse hayatlarının bir parçası haline gelmiştir.

Herkesin “eşit ve özgür” olacağı bir ülke için el ele vermeleri gerektiğine bir türlü inanmazlar.

Bunu önerenlere de kızarlar.

Bunun en inanılmaz kısmı ise, bütün bu ezilenlerin “bilinçaltına”, ezenlerin ideolojisinin sızmış olmasıdır, birbirilerine olan kızgınlıklarında, kuşkularında aynen “ezen efendilerin” ses tonu vardır.

Dindarları aşağılayan “solcuları” dinlediğinizde, Alevilere kızan Sünnileri dinlediğinizde, Sünnileri düşman gören Alevileri dinlediğinizde, “türban” konusunda Kürtleri dinlediğinizde, “Ermeni meselesinde” hepsini birden dinlediğinizde, aslında CHP’nin ve generallerin sesini duyarsınız.

Bu sesi nedense bir türlü içlerinden temizleyemezler.

Sanki bu esirlerinin hepsinin ruhlarının bir yanı “efendilerine” aittir, onların sesini taşır.

Hepsi sanki “devletin” parçasıdır.

Bütün bu “ezilenler” içlerindeki o “sesten”, içlerindeki o “generalden” arınamadıkça “ezilmekten” kurtulamazlar.

Bir azınlık tarafından yönetilirler.

Halbuki biraz zekâ, biraz cesaret, biraz zihinsel gayretle yeni bir ülke kurmak mümkün burada.

Azınlığın sultasından kurtulmak mümkün.

Yeter ki ezilenler bunu istesinler ve bu istek etrafında birleşsinler.

AHMET ALTAN - TARAF

ahmetaltan111@gmail.com

YORUMLAR 19 TÜMÜ
  • sitti kır 16 yıl önce Şikayet Et
    şehitler ölmez anneler ölür. sevgili ahmet altan 44 kişinin canice katledildiği haberleri ve yorumları dinliyorum. her vatandaş gibi. yorumlarda ve beklentilerde en iginç olanı asker olay yerine 2 saat sonra geldi yorumuydu. lütfen bu konuya deginin . soruyorum askerin canı yokmu? biyonikmi?askerin annesi yokmu? şehitler ölmezde peki anneler ölmezmi? hangi gözlerle bakıp yorum yapıyoruz acımasızca. oglumu 5 gün önce yolcu ettim askere ALLAHA EMANET OL OGLUM
    Cevapla
  • sitti kır 16 yıl önce Şikayet Et
    bu yürege saygılar. sevgili ahmet altan bir insan bukadar cesur güzel saygın bi yürek taşırmı. sizi gönülden kutlarım. ''terör örgütü demek kolay'' köşe yazınızı okudum. sanki beynimi okmuştunuz . düşüncelerimi yazmıştınız. bu yürek hiç susmasın ve inşallah hiç susturulmaz baskılara yenilmez. sevgili ahmet altan çok uzun yaşa ömrün uzun olsun. saygılar
    Cevapla
  • vahap şahin 17 yıl önce Şikayet Et
    ..... Sahi bu devletten memnun kimse var mı? üniversitedeyken islamcısıyla konuştum ülkücüsüyle konuştum solcusuyla konuştum kürdüylede konuştum alivilisiylede konuştum hiçbiri ama hiçbiri devletten memnun değil.öyle zannediyorum ki biz cemil meriçin dediği gibi hastalıklı bir toplumuz çünkü ortak paydada birleşebildiğimiz hiçbir bir paydamız kalmadı.Parçalanmış bir uygarlığın zavalı birer yetimi haline geldik ve çok zayıf bir hale düştük...
    Cevapla
  • abdulkerim ağaçkakan 17 yıl önce Şikayet Et
    EVET İŞTE GERÇEK BU. Bu devlet çok küçük bir azınlığın görüşlerini kabul edip dierlerini dışlıyor.
    Cevapla
  • by bilen 17 yıl önce Şikayet Et
    demokrat vatandaş bilinci ?. medeni toplumlarda insanlar hak ve özgürlükleri konusunda uzun mücadeleler vererek bu seviyeye gelmişlerdir.bizde biraz padişahın cülus törenlerini andıran şekilde özgürlükler dağıtılmıştır .fazla verildiği düşünüldüğünde geri alınmak üzereki bu padişahlık döneminde bile yoktu.hangimizin bir üst nesli demokrat bir aile yapısından geliyorki yetişen nesiller demokrat olsun? ama bu iletişim çağında bir 100 yıl daha beklemek gerekmeyecek galiba
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle