Aile
Kızılderililer tarafından vurulabilir, haydutlar tarafından soyulabilir, vahşi hayvanlara yem olabilirdiniz.
“At hırsızlığını” önlemek herkesin ortak çıkarıydı ve daima bu “yasaya” uydular, at hırsızlarını asarak hırsızlığı önlediler.
Her zaman, her yerde, herkesin çıkarına olan böyle kurallar vardır.
Savaşın çeşitli biçimlerde sürdüğü bir dünyada savaşa girenlerin de “ortak çıkarları” bulunur.
“Aileyi korumak” bu ortak çıkarlardan biri, belki de en önemlisidir.
Mafyada bile kuraldır, aileye dokunmazlar.
Gangsterler birbirlerini vururlar, birbirlerine pusular kurarlar, birbirlerinin işyerlerini patlatırlar ama hepsi de birbirinin ailesine saygı gösterir.
“Düşmanının ailesini” korumak, kendi aileni korumanın en güvenli yoludur çünkü.
Herkes kendi ailesini, eşini, çocuklarını, sevdiklerini koruyabilmek için “düşmanının” da ailesini korur.
Aileye “dokunan” ortaklaşa cezalandırılır.
Ailenin kutsallığından, “dokunulmazlığından”, asaletin ölçülerinden, ülkesinin “savaş ilan” ettiğini “düşman” ülkenin liderine bildirdikten sonra ayrılırken “eşinize saygılarımı ve üzüntülerimi iletin lütfen” diyen büyükelçilerden hiç söz etmiyorum bile.
Sadece, bir kavganın içinde bulunan herkese “bir ailesi” olduğunu hatırlatıyorum.
Son zamanlarda epeyce tuhaflaşan, “ölçü, kural, düzey” tanımayan yazılara yer vermeye başlayan Hürriyet gazetesi dün gazetecilik açısından da, insanlık açısından da utandırıcı bir haberi yerleştirmişti sürmanşetine.
Türkiye’nin en parlak hukukçularından biri olan, çağdaş bir anayasayı ve hukuk sistemini savunan Osman Can’ın eşiyle ilgili ipe sapa gelmez bir haberdi yazdıkları.
Genç hukukçunun eşi öğrenciyken öğretmenine “mailler” atmış.
Eeeee?
Bunun nesi haber?
Eşinin öğrenciyken öğretmenine mail göndermesinin Osman Can’la ne alakası var?
Yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz
Ahmet ALTAN / Taraf
-
ayhan birol 15 yıl önce Şikayet Etakılıca ve güzel bir yazı.. yazarı kutluyorum.bu tarz haber yapanı kınıyorum.Beğen