Topkapı Sarayı’nın bu halini daha önce görmediniz
Çok slogan atılır. Art niyetli insanlar kafalarındaki sapık dünyayı “Harem”e mâl eder.
Bütün Cumhuriyet nesilleri, okul kitaplarında “Maliyenin iflası ve saraylarda yapılan bin bir
gece alemleri arasında kurulan ilişkilerin” hikayesiyle büyümüştür.
Oysa Avrupa’nın ve Rusya’nın başkentlerindeki sarayların insanlarımız tarafından
gezilmeye başlandıktan sonra daha iyi fark edilmeye başlandı ki; Bizim saraylarımız
yapıldıkları çağlarda Dünyanın en mütevazı ve en sade saraylarıdır.
Unutulmasın ki, Osmanlı İmparatorluğu “Büyük Devletler” denilen
kategoridendir. Hatta 1400 ile 1750 li yıllar arasında dünyanın en büyük tek hakim gücüdür.
Büyük devletlerin kendilerine göre protokolleri vardır ve bu protokollerin kendine göre
gerekleri vardır. 19. yüzyıldan itibaren dünya üzerinde tamamen değişen bu protokol
kurallarını hiç şüphesiz ki bizim Topkapı Sarayı’nın kaldırması mümkün değildi.
Sultan Abdûlmecid Han’dan itibaren Osmanlı padişahlarının kullanmayı terk ettiği
saray, o tarihten itibaren arşiv, hazine ve maliye bürokratları tarafından kullanıldı. Ayrıca
tahta çıkan Osmanlı padişahları da tahta çıkma ve biat merasimlerini hatta bazıları kılıç
kuşanma merasimlerini burada yaptı. O tarihlerde sağlam ve kullanmaya müsait olduğu tarihi
belgelerden anlaşılan saray, ne oldu da 1930’lu yılların sonunda yani saltanatın kaldırılışının
16, hilafetin kaldırılışının 18. senesinde resimlerden de anlaşılacağı üzere tam bir harabe ve
yıkıntı haline gelebildi. Bu sorunun uzmanlar tarafından açıklanmaya ihtiyacı vardır. Bir
yapıyı kendi haline bile bıraksan 16 senede bu hale gelmez.
Ben sözlerimi uzatmadan resimlere geçiyorum. Buyurun 622 yıllık köklü bir maziye
sahip Koca Osmanlı İmparatorluğunun en büyük sarayı olan Topkapı Sarayı’nın 1930’lu
yılların sonunki pek çoğunuzun ilk defa göreceği hazin ve hüzün dolu görüntüleriyle
İmparatorluğun 400 sene dünyayı idare ettiği tarihi Topkapı Sarayı’nın can yakan vaziyeti…
Saray bahçesinin "BİRUN" bahçesinin sağ tarafındaki saray mutfağına giriş kapısı
Aşçılar Koğuşunun giriş kapısı
400 sene önce dünyayı idare eden Divan-ı Hümayun Toplantılarının yapıldığı Kubbe altı salonun giriş kısmı
Saray mutfağının helvahane kısmı
Sarayının "ENDERUN" denen iç bahçenin salonundan girilen girilen saray "HAS AHIRI" binası
Sarayın içinde bulunan Has Ahır'ın içi
Fatih Sultan Mehmed Han'ın Topkapı Sarayı'ndan önce ev olarak kullandığı ve bugün Arkeoloji Müzesi'nin bahçesindeki Çinili Köşk
Saraydaki Zülüflü Baltacılar Koğuşu'nun giriş kısmı
Has mutfağın iç kısmı
Saray kubbe ve bacaları
Saray mutfak kısmının kubbeleri
İçinde bizzat padişahların namaz kıldığı "BEŞİR AĞA" camii
Sarayın içindeki mutfağa ait helvahane kısmı
Osmanlı'da Divan Toplantılarının yapıldığı ve dünyaya nizam verildiği Divan-ı Hümayun odasının içi
İmrahor odası içindeki moloz kısım
Mutfakların bacalarından bir tanesi
Saray Muayede salonlarından birinin kubbeli damı
İçinden Sancak Valiler, Kadılar, Beylerbeyi çıkan Enderun Mektebi'nin iç kısmı
Saray Camii 'nin iç kısmı
Sarayın ana bahçesindeki revaklı koridor
Sarayda Dış İşleri Bakanı olan Resi'ül Küttab 'a bağlı olarak çalışan ve ülkelerarası yazışmaların yapıldığı "DİVİT ODASI"
-
Alperto 9 yıl önce Şikayet Ether şeyi yakıp yıktılar ama Topkapı sarayına dokunmadılar zannediyordum.Meğerse o güzelim mekanı da yakıp yıkmış o malum zihniyet.İşgaciler yapmamış yerli işgacilerin yaptığı tahribatı onlara lanet olsun.Beğen
-
ali 9 yıl önce Şikayet EtEcdadından kalan eserleri bile hazmedemeyen kişilerin Türklüğünden de Müslümanlığından da şüphe ediyorum.Beğen
-
doktor 9 yıl önce Şikayet EtOSMANLIYI MANEN VE MADDETEN YOK ETMEYE ÇALIŞTINIz. ANCAK KÜLLERİNDEN DOĞAN MİLLET HERŞEYİNE SAHİP ÇIKIYOR İNŞAALLAH.Beğen Toplam 2 beğeni