Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Topkapı Sarayı’nın bu halini daha önce görmediniz

GİRİŞ 26.11.2016 GÜNCELLEME 28.11.2016 YAZARLAR

Çok slogan atılır. Art niyetli insanlar kafalarındaki sapık dünyayı “Harem”e mâl eder.

Bütün Cumhuriyet nesilleri, okul kitaplarında “Maliyenin iflası ve saraylarda yapılan bin bir

gece alemleri arasında kurulan ilişkilerin” hikayesiyle büyümüştür.

Oysa Avrupa’nın ve Rusya’nın başkentlerindeki sarayların insanlarımız tarafından

gezilmeye başlandıktan sonra daha iyi fark edilmeye başlandı ki; Bizim saraylarımız

yapıldıkları çağlarda Dünyanın en mütevazı ve en sade saraylarıdır.

Unutulmasın ki, Osmanlı İmparatorluğu “Büyük Devletler” denilen

kategoridendir. Hatta 1400 ile 1750 li yıllar arasında dünyanın en büyük tek hakim gücüdür.

Büyük devletlerin kendilerine göre protokolleri vardır ve bu protokollerin kendine göre

gerekleri vardır. 19. yüzyıldan itibaren dünya üzerinde tamamen değişen bu protokol

kurallarını hiç şüphesiz ki bizim Topkapı Sarayı’nın kaldırması mümkün değildi.

Sultan Abdûlmecid Han’dan itibaren Osmanlı padişahlarının kullanmayı terk ettiği

saray, o tarihten itibaren arşiv, hazine ve maliye bürokratları tarafından kullanıldı. Ayrıca

tahta çıkan Osmanlı padişahları da tahta çıkma ve biat merasimlerini hatta bazıları kılıç

kuşanma merasimlerini burada yaptı. O tarihlerde sağlam ve kullanmaya müsait olduğu tarihi

belgelerden anlaşılan saray, ne oldu da 1930’lu yılların sonunda yani saltanatın kaldırılışının

16, hilafetin kaldırılışının 18. senesinde resimlerden de anlaşılacağı üzere tam bir harabe ve

yıkıntı haline gelebildi. Bu sorunun uzmanlar tarafından açıklanmaya ihtiyacı vardır. Bir

yapıyı kendi haline bile bıraksan 16 senede bu hale gelmez.

Ben sözlerimi uzatmadan resimlere geçiyorum. Buyurun 622 yıllık köklü bir maziye

sahip Koca Osmanlı İmparatorluğunun en büyük sarayı olan Topkapı Sarayı’nın 1930’lu

yılların sonunki pek çoğunuzun ilk defa göreceği hazin ve hüzün dolu görüntüleriyle

İmparatorluğun 400 sene dünyayı idare ettiği tarihi Topkapı Sarayı’nın can yakan vaziyeti…

 

Saray bahçesinin "BİRUN" bahçesinin sağ tarafındaki saray mutfağına giriş kapısı

Aşçılar Koğuşunun giriş kapısı

400 sene önce dünyayı idare eden Divan-ı Hümayun Toplantılarının yapıldığı Kubbe altı salonun giriş kısmı 

Saray mutfağının helvahane kısmı 

Sarayının "ENDERUN" denen iç bahçenin salonundan girilen girilen saray "HAS AHIRI" binası

Sarayın içinde bulunan Has Ahır'ın içi

Fatih Sultan Mehmed Han'ın Topkapı Sarayı'ndan önce ev olarak kullandığı ve bugün Arkeoloji Müzesi'nin bahçesindeki Çinili Köşk

Saraydaki Zülüflü Baltacılar Koğuşu'nun giriş kısmı 

Has mutfağın iç kısmı

Saray kubbe ve bacaları

Saray mutfak kısmının kubbeleri

İçinde bizzat padişahların namaz kıldığı "BEŞİR AĞA" camii

Sarayın içindeki mutfağa ait helvahane kısmı 

Osmanlı'da Divan Toplantılarının yapıldığı ve dünyaya nizam verildiği Divan-ı Hümayun odasının içi

İmrahor odası içindeki moloz kısım

Mutfakların bacalarından bir tanesi

Saray Muayede salonlarından  birinin kubbeli damı

İçinden Sancak Valiler, Kadılar, Beylerbeyi çıkan Enderun Mektebi'nin iç kısmı 

Saray Camii 'nin iç kısmı

Sarayın ana bahçesindeki revaklı koridor

Sarayda Dış İşleri Bakanı olan Resi'ül Küttab 'a bağlı olarak çalışan ve ülkelerarası yazışmaların yapıldığı "DİVİT ODASI"

 

YORUMLAR 3
  • Alperto 9 yıl önce Şikayet Et
    her şeyi yakıp yıktılar ama Topkapı sarayına dokunmadılar zannediyordum.Meğerse o güzelim mekanı da yakıp yıkmış o malum zihniyet.İşgaciler yapmamış yerli işgacilerin yaptığı tahribatı onlara lanet olsun.
    Cevapla
  • ali 9 yıl önce Şikayet Et
    Ecdadından kalan eserleri bile hazmedemeyen kişilerin Türklüğünden de Müslümanlığından da şüphe ediyorum.
    Cevapla
  • doktor 9 yıl önce Şikayet Et
    OSMANLIYI MANEN VE MADDETEN YOK ETMEYE ÇALIŞTINIz. ANCAK KÜLLERİNDEN DOĞAN MİLLET HERŞEYİNE SAHİP ÇIKIYOR İNŞAALLAH.
    Cevapla