Yunanlılar, Türkiye Lozan’ı deliyor demiş. Dur bu daha başlangıç
1995’lerin sonlarında Türkiye büyük bir dış skandalla çalkalandı. Ege Denizi’nde bulunan ve Türkiye’nin 6 millik karasuları içinde bulunan “Kardak Kayalıkları” yakınlarında bir Türk Bandıralı gemi karaya oturdu.
Gemiden yapılan yardım çağrısına aynı anda hem Türk hem Yunan Sahil Güvenlik ve Kurtarma ekipleri karşılık verdi. işte sıkıntı burada başladı. Zira, biz geminin Türk Karasularında olduğunu ve bizim müdahale hakkımızın olduğunu, Yunanlılar ise Kardak Kayalıklarının Yunan sahasında olduğu için gemiyi kurtarma işinin kendilerine ait olduğunu ifade etti.
Neticede Yunanlılar kayalılara bayrak dikti, asker çıkarttı. Dönemin başbakanı Tansu Çiller, bu hareket karşılığında;
“O bayrak inecek, o asker gidecek” dedi ve orduya müdahale emri verdi. Türk Özel Kuvvetler Komutanlığı korumasında bir Türk gemisi Yunan savunma hattını delerek ikinci bir kayaya bayrak astı. İki ülke savaşın eşiğine gelmişken ABD Başkanı Bill Clinton telefon trafiği ile krize müdahale etti ve iki ülke arasındaki ilişki kayalık krizi öncesi durumuna geri döndü.
Hadisenin üzerinden tam 21 sene geçti ve bugün Kardak denilen bir grup kayalıktan dolayı iki ülke tekrar krizin eşiğine geldi. Yunanistan yazılı ve görsel medyası bugünlerde Türkiye’nin barışçı politikalar takip etmediği savaş çıkartmaya çalıştığı ve Lozan Antlaşması’nı ihlal ettiği şeklinde haberler yapmakta Yunan kamuoyunu bu şekilde bilgilendirmektedir.
Peki, gerçekten de Yunanlıların dediği gibi Türkiye Lozan Antlaşmasının ilgili maddelerini ihlal ediyor mu? ve Lozan’da Ege Adaları için ne yazmaktadır? Bunun için önce ana hatları ile Adalar probleminin tarihi sürecini incelememiz lazım. Osmanlı impartorluğu İtalyanlarla yaptığı Trablusgarp Savaşı esnasında içinde Yunanlıların da bulunduğu Balkan Devlerinin birleşip Osmanlıya vurnası neticesinde İtalyanlarla Uşi denen bir antlaşma yapıldı ve ilgili savaş bitene kadar on iki kişilik bir komisyon tarafından idare edildiği için “12 Adalar” diye isimlendirilen 400 den fazla ada emaneten İtalyanlara verildi. Savaştan sonra adaları gasp ederek elimizden alan İtalyanların adalar üzerindeki işgalini biz resmen “24 Temmuz Lozan Konferansı”nda kabul ettik.
Takvimler 2. Dünya Savaşı’ndan sonra 1947’yi gösterdiğinde adalarda baş gösteren kıtlık hadisesi italyan ekonomisini ciddi ölçüde sarsmaya başladı. Coğrafi olarak adalara uzak olan ve malzeme götürmek için kat etmesi gereken yol maliyeti ciddi boyutlara varmasından dolayı İtalyanlar, adaları Türkiye’ye teklif etti. Ancak, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ felsefesini yanlış anlayan dönemin Türk Hükümeti “Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur” diyerek 400 yıllık Türk topraklarını geri almayı reddetti ve adaları altın tepside Yunanlılara verdi.
İşte Yunanlıların rahatsız olduğu ve tamamen kendileri lehine sonuçlanan Lozan’daki Ege Adaları görüşmeleri ve verdiğimiz inanılmaz tavizler budur. Ama ne olur yanlış anlamayın sadece Ege Adaları konusunda verdiğimiz taviz budur. Lozanın kendisine ve ruhuna bakacak olursak her maddesi ve her hususu tavizlerle doludur.
Büyük ülke olmanın ve büyük ideallere sahip olmanın gereği kendisini cendereye sıkıştıran ve küçük ülke yapan bütün kısıtlamalardan ve sıkıştırmalardan kurtulmaktır. Egede bizden gaspedilenleri geri almaktır. Kerkük ve Musul üzerinde hak iddia etmektir. Kanal İstanbul Projesini hayata geçirerek boğazlardaki mahkumiyetimizi bir nebzede olsa geçiren ama nihai bir hürriyete kavuşturmayan Montrö Boğazlar Sözleşmesini feshetmektir.
Üçüncü Havalimanını inşa ederek dünya hava trafiğini idare eden Almanları pasifize etmek ve bu büyük pastadan hak ettiği kadar büyük bir parça almaktır.
Yani, sözün özü ve ez cümle;
Ey Avrupa bizi izlemeye devam et. Rahatsızlık veriyoruz, farkındayız ama bundan rahatsız değiliz. Seni rahatsız etmeye devam edeceğiz.
Vesselam.
-
İsmet Tabur 8 yıl önce Şikayet EtAğzınıza sağlık hocam...Beğen
-
Murat Acar 8 yıl önce Şikayet Etyurtta sulh cihanda sulh yok .yurtta sus cihanda sus yok .bende varım dünyaya karşı .davam var fikrim var .ecdadimin kanını dökmus olan herkesi dava ediyorum .güçlendikce davami buyutecem .Tuna nehrine kadar benimdirBeğen Toplam 3 beğeni
-
yasar 8 yıl önce Şikayet Etiyi başlık arkası gelir inşallahBeğen Toplam 2 beğeni
-
enes 8 yıl önce Şikayet EtYine çok güzel yazmışsınız hocam. Elinize sağlık.Beğen Toplam 2 beğeni